Saplantı

By YldzAsyaUzunpnar7

1.9M 62.7K 16.5K

Gençkurgu #25 Ay tenli adamın, güzel gözlü kadını. Kimsesiz, güzel bir kadın. Kadının aşkı ile yanıp kavrul... More

B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
İ K İ N C İ B Ö L Ü M
Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
A L T I N C I B Ö L Ü M
Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
O N U N C U B Ö L Ü M
O N B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
O N İ K İ N C İ B Ö L Ü M
13. Bölüm| ALINTI
O N Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
O N D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
O N B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
O N A L T I N C I B Ö L Ü M
O N Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
O N S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1
Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2
Y İ R M İ İ K İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
Y İ R M İ D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
Y İ R M İ B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ A L T I N C I B Ö L Ü M
Y İ R M İ Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1
Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2
Y İ R M İ D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
O T U Z U N C U B Ö L Ü M
DUYURU
RÖPORTAJ
O T U Z B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z İ K İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
O T U Z D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
Dolunay |Nuntius 1 |
O T U Z B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M /Part 1
O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M/ Part 2
O T U Z Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
Peri Kızı
s a p l a n t ı °1° y a ş ı n d a
F İ N A L
M U T L U S O N S U Z
200 BİN 🌸
1 M İ L Y O N💦❤️

O N D O K U Z U N C U B Ö L Ü M

41.2K 1.4K 431
By YldzAsyaUzunpnar7

            SAPLANTI - 19. BÖLÜM

Bölüm şarkısı: Mavi gri- Ben Sende Yandım

    İlk önce kapıya sonra birbirimize baktık. İkimiz de ayağa kalktıktan sonra ateş işaret parmağını dudağına götürüp susmamı işaret etti. Kim gelirdi ki buraya.

Ateş kapıya doğru ilerlerken bende mutfağa girdim. Ateş kapıyı açtıktan sonra bir kaç saniye ses gelmedi. Ben mutfakta olduğum için gelen kişiyi göremiyordum.

"Mert madem geleceksin niye haber vermiyorsun lan" diyen Ateş'in sesini duyunca gelenin Mert olduğunu anladım. Tam mutfaktan çıkıyordum ki Ateş'in keskin ve sinirli sesi kulağıma ulaştı.

"Bunun burada ne işi var?"

  Merak duygum iyice artmıştı ki bu sefer bir kız sesi duydum.

"Nerelerdesin sen... " dedikten sonra içeriye doğru adım seslerini duydum. Mert ve gelen kız salona geçmişti. "... Bir buçuk aydır ortalıkta yoksun. Seni çok merak ettik." Ateş'in sinirli sesi yine odada yankılandı.

" Lan Mert dövecem şimdi seni. Niye getirdin lan Yeşim' i buraya?" diyince duyduğum isimle olduğum yerde durdum. Ateş'in kardeşi buradaydı.

" Abi Mert'e kızma gelmek için ben çok ısrar ettim." dedi.

Merakla kafamı kapıdan hafif uzatıp Yeşim'e baktım. Çok güzel bir kızdı. Kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı. Saçları beline kadar uzanıyordu ve aşağı yukarı benim boylarımdaydı. Çok tatlı bir kıza benziyordu.
Ateş'in koluna tutulmuş ona masum masum bakıyordu. Bu sırada kendini koltuğa atan Mert'e çevirdim bakışlarımı.

"Sanki sen kardeşinin çenesini bilmiyorsun. Onun şu çenesini çekmektense yalın ayak Şam'a kadar giderim." diyince yeşim koltuktan aldığı yastığı Mert' in suratına fırlattı. Bunu beklemeyen Mert yastığı yüzüne yiyince hafiften kıkırdadım. O an Yeşim'in bakışları ile benim bakışlarım çarpıştı. Kendimi kapıdan çekmek istedim ama Yeşim beni çoktan görmüştü.

Çatılan kaşları ve kısılan gözleri ile bir Ateş'e bir bana baktı. Ateş'in kolundan çıkıp yanıma doğru geldi. Bir bana bir de Ateş'e şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Sen de kimsin?" diyince ne dicemi şaşırdım.

"B. ben şeyy " diye kekeleyince kendime lanetler savurdum. Kötü bir şey yapmışım gibi sanki kekeliyordum. Kendimi toparlayıp cevap verdim

"Ben arkadaşıyım." dedim. Yeşim kollarını birleştirerek bana pek inanmamış bir bakış attı.

"Nasıl bir arkadaş?" diye sorunca iyice telaşlanmaya başladım.

"Bildiğin normal arkadaş. " diyince yeşim hmmm diye bir ses çıkardı. Tekrar Ateş'e doğru yürümeye başladı. Kendini koltuğa atınca bende onların yanına gittim.

"Neden ben bu arkadaşını daha önce hiç görmedim abi." diyince Ateş kaşlarını çatıp ona baktı.

"Sana ne yeşim. İlla herşeyi bilmek, görmek zorundamısın." diyince yeşim yüzünü asıp dudak büzdü. Mert bu hareketine boş boş bakarken ateş de yandan gülüyordu.

~~~

Yeşim ve Mert sabahtan beri buradaydı. Yeşim'i çok sevmiştim. Tatlı ve enerjik bir yapısı vardı. Geldiğinden beri hiç yerinde durmamıştı. Bir süre oturup konuştuktan sonra canı birden pasta istemişti ve istediği pastayı öyle bir anlatıyordu ki yanımızda oturan Mert'in bile bir ara canı istedi ve bizi mutfağa göndermişti. Onun ısrarı sonucu ile elimizdeki malzemelerle küçük bir pasta yapmıştık.
Daha sonra içeriden Biz acıktık pasta yerine yemek yapın diye bağırıp öküzlüğünü kanıtlayan Ateş sayesinde de yemek yapmaya başlamıştık.

Ben et sote ve salata yaparken Yeşim'de yanına pirinç pilavı yapmıştı. Tabi bunca şeyi yaparken ağzı boş durmamıştı. Gerçekten Mert'in dediği kadar vardı. Sırf beni daha iyi tanımak için giydiğim kıyafet bedenime kadar sormuştu. Ama çok tatlı bir kızdı ve yaptığı espriler, anıları ve yolda gelirken Mert'i nasıl delirttiğini anlatırken ben gülmekten konuşamıyordum.

Şimdi ise yemekler ve tatlı yenmişti. Ben bulaşıkları hallederken yeşim de mısır patlatıyordu. Erkeklerse içeride anlayamadığım bir konu hakkında konuşuyorlardı.

Bulaşıkları hallettikten sonra Yeşim'de patlamış mısırları bitirmişti. İkimizde içeri geçtikten sonra yeşim Romantik komedi bir film seçti.

"Film izliyoruz beyler... " diyip elindeki filmi gösterdi. "Size de uygun mu?" diye sorunca kimse ses çıkarmadı. Yeşim'de filmi televizyona taktıktan sonra Ateş'in başında dikildi. Ben anlamaz gözlerle bakarken. Ateş ağzının içinden oy yeşim oy diye geveledikten sonra kalkıp benim yanım oturdu. Yeşim'de Mert'in yanına oturunca anlamaz gözlerle Ateş'e baktım.

"Niye seni oradan kaldırdı?" Ateş'in bakışları bana dönerken bende ona bakıyordum.

"Küçük hanım benimle doğru düzgün film izliyemiyormuş da ondan." diyince

"Niye ki?" diye sordum.

"Çünkü komik sahnelerde hiç gülmüyormuşum da filmin tadını çıkaramıyormuş. Yeşim işte boş işler ondan sorulur." diyince burun kıvırıp yandan ona baktım

"Haklı kız. Doğru düzgün neye gülüyorsun ki." diyince bana ters ters baktı ama birşey deme di. Bende bunu fırsat bilerek kıkırdadım. Benim kıkırdamamla beni belimden tutup kendine çekti. Kafamı göğsüne koyunca ona aşağıdan dik dik baktım. O an Yeşim'in sesiyle kendimi geri çekmeye çalıştım ama izin vermedi.

"Susarsanız! Film izliyoruz şurada." diyip halimizi görünce önce bir şaşırdı daha sonra da hınzırca gülümseyince yanaklarım kıp kırmızı oldu. Sinirle Ateş'in kolunu sıkınca Ateş'in ağzından küçük bir inleme kaçtı.

"Kopardın kopardın." diye sitem edince

"Kopar inşallah." diye fısıldadım. Ateş kaşlarını çatmış bakarken ben ona çaktırmadan gülüyorum.
Daha sonra ise filmi izlemeye devam ettim...

Aradan geçen bir saatin ardından filim çok güzel ilerliyordu. İzlediğimiz sahnenin komik kısmı gelince kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Ateş'in göğsünden kafamı kaldırmış gülüyordum ki ateşin bana büyülenmiş gibi baktığını görünce gülmem yüzümden yavaşça kayboldu. Ona öylece bakarken birden beni belimden tutup kendine çekip, sarıldı. Kafasını boyun girintime koymuş öylece dururken ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Ellerim yanlarda öylece duruyordu.

O an Ateş'in sıcak dudaklarını şah damarımın üstünde hissettim. Oraya tüy kadar hafif bir öpücük bıraktıktan sonra. Burnunu boynuma değdirerek kulağımın arkasında durdurdu.

Şuan vücudum şoka girmiş gibiydi. Aklım durmuş kalbim ise maratondaymış gibi atıyordu. Ve an kalbimi daha da hızlandıran kelimeleri fısıldadı kulağıma

"Papatyalar Açmış Gülüşünde"

Ne bir şey diye bildim ne de geri çekildim. Sanki konuşma ve hararet etme yetimi kaybetmiştim. Bir anda Yeşim'in kahkasıyla kendimi Ateş'ten nasıl çektim bilmiyorum. Koltuğun en başına kayarak ondan biraz daha uzaklaştım. Ellerimi kucağımda birleştirip bakışlarımı ellerime indirdim.

Neden hep böyle oluyordu ki. Bana kurduğu bu cümleler hem kalbimde daha önce hissetmediğim duygular oluşturuyor hemde onun hislerine karşılık veremediğim için üzülüyordum. Ama asıl üzüldüğüm neden benden karşılık alamadığın da kalbinde oluşan yaraydı. Onu yaralamak beni de üzüyordu.
Daha fazla burada onun yanında durmak istemediğim için yavaşça yerimden kalkıp odama doğru ilerledim. Kendimi odaya kapatıp banyoya ilerledim. Sıcak bir duş daha iyi düşünmemi sağlaya bilirdi.

~

Banyodan çıkalı on dakika olmuştu. Çıktığım dakika yeşim odaya bodoslama dalmış ve eğlenmek için bara gideceğimizi söylemişti. O da yetmezmiş gibi dolabımda giymem için bir şeyler seçmişti. Daha doğrusu seçerken bir çok sitem etmişti

"Bu dolapta niye hiç elbise yok." "Doğru düzgün hiç bir şey yok burada" gibi gibi bir çok şey. En sonunda da siyah yüksek bel dar paça pantolon, şık bir gömlek ve siyah topuklu botlarım da karar kılmıştı.

El mecbur onun dilini çekmemek için bende onun seçtiklerini giymiştim. Aslında zevkli kızdı. Benim içinde doğru düzgün eşya bulunmayan dolabımdan şık ve güzel bir kombin çıkarmıştı.

Şimdiyse o saçımı zorla kalın maşa yaparken ben de yine onun zoruyla makyaj yapıyordum. Aşırı birşey yapmayacaktım. aslında malzemem de yoktu ama Yeşim çantasında bir kaç bir şey taşıdığı için onun eşyalarını kullanıyordum.

Geçen on dakikanın ardından sade bir şekilde makyaj yapmıştım ve Yeşim'de saçımı bitirdikten sonra kendine hafif bir makyaj yapmıştı. İkimizde şuan hazırdık. Yeşim dönüp beni sürdükten sonra beğendiğini belli eden bir bakış attı.

"Makyaja bile gerek yok. Sen çok güzelsin canım." diyince içtenlikle gülümsedim

"Teşekkürler canım. Sende öyle." dedikten sonra odadan çıkmıştık. Solona doğru ilerlerken erkeklerde ayağa kalktı. Ateş beni baştan aşağı sürdükten sonra pek memnun görünmese de bir şey demedi.

Ayakkabılıkta ki siyah botumu giydikten sonra montumu üstüme geçirdim. Kapının yanındaki aynadan son kez üzerimi düzenleyip dışarı çıktım. Yeşim'le önden arabaya gidince arkadan Ateş'in sesini duydum.

"Yeşim sen Mert'in arabasına." diyince Yeşim istemese de Mert'in arabasına bindi. Bende Ateş'in arabasına bindikten sonra Mert arabayı çalıştırıp önden sürmeye başladı. Ateş'te gelip arabaya bindikten sonra o da arabayı çalıştırıp Mert'in peşinden sürmeye başladı.

Ateş'in arabayı durdurmasıyla bara geldiğimizi anladım. Tam kapıyı açacaktım ki Ateş kolumdan tuttu. Hızla ona dönünce bir kaç saniye bir şey demedi.

"Yanımdan ayrılmıyorsun. Ve bir yere giderken bana söylüyorsun" diyince kaşlarımı çattım.

"O niyeymiş?" dedim.

"Çünkü tekin yerler değil burası. Yanımdan ayrılırsan başına birşey gele bilir." diyince sessizce "Tamam" diyip arabadan indim. O da arabadan inip anahtarı valeye verdi. Yanıma gelip birden elimden tutunca ilk önce şaşırdım. Ama yürümeye başlayınca peşinden sürüklenmemek için ona ayak uydurdum. İçeri girdiğimde yüksek ses müzik beni rahatsız etti. Ama bir kaç dakika sonra onada alıştım.

Gözlerim Yeşim'i arayınca barın ıssız bir yerinde tekli bir masada oturduklarını gördüm. Ateş'le oraya doğru ilerledik. İkili koltuğa yan yana oturduktan sonra etrafı incelemeye başladım. O sıra yanımıza uzun boylu esmer bir çocuk geldi.

"Hoş geldin abi. Uzun zamandır yoksun merak ettik." diyince bunu Ateş'e dediğini anladım.

"Hoş bulduk koçum. İşlerim vardı." diyince çocuk kafasını salladıktan sonra "Ne içersiniz abi" dedi.

Ateş, Mert'e baktıktan sonra "İki tekila iki tanede alkolsüz karışık kokteyl." dedi çocuk tekrar kafasını salladıktan sonra yanımızdan ayrıldı. Aklıma gelen soruyu dönüp Ateş'e sordum

"Burası senin ya da Mert'in mi?"

"Benim."

"O zaman sen bayağı zenginsin." diyince bana yandan bir gülüş attı.

O çocuk içecekleri getirdikten sonra tekrar gitti. İçeceğimden bir kaç yudum alıp etrafı inceledim tekrar. Bayağı kalabalık tı. İğne atsan düşmez cinsindendi. Bazı insanların çıkıp şarkı söylediği yüksek kürsü gibi bir yer vardı. Ayriyeten birde Dj bölümü vardı.

Ve biran müzik sesi kesildi. Dj'de olan kız eline mikrofonu alıp bize döndü.

"İyi eğlenceler gençler." diye bağırdı. Sonra eliyle bizi gösterdi "Kaç zamandır istediğiniz Ateş Karan bu gün burda. Ne zamandır bir şarkı söylemiyordu. İsterseniz bir söylesin" diye bağırınca gözlerim kocaman açıldı. Ateş bazen burada şarkımı söylüyordu? Ateş'e dönüp

"Sen burada şarkı mı söylüyorsun?" diye sordum.

"Eskiden bir-iki kere söylemiştim." diyince bir şey demedim. Zaten herkes şuan Ateş Karan diye bağırıyordu. Yeşim'de bir yandan ısrar ediyordu.

"Hadi ama abi ne kadar oldu söylemiyeli lütfen söyle. Hem Miray da dinlemiş olur. Dimi Miray" diyince kafamı salladım. Ateş daha fazla dayanamayıp yerinden kalktı. Elindeki bardağı masaya bıraktıktan sonra yavaşça bana eğildi. Kimsenin duyamayacağı bir şekilde kulağıma doğru fısıldadı.

"Söyleyeceğim şarkı bizim şarkımız olsun güzelim."
dedikten sonra yanımdan ayrıldı. Kocaman gülümseyerek baktım arkasından. Kim bilir hangi şarkıyı seçmişti.

Yüksek yere çıktıktan sonra yanına gelen adama bir şey söyledi. Adam iki üç dakika sonra elinde bir gitarla geldi. Gitarı ateşe verdikten sonra gözden kayboldu.

Ben pür dikkat Ateş'e bakarken yüksek sandalyeye oturup gitarı kontrol etti. Daha sonra gitarı yavaşça tıngırdattı. Onun gitarı tıngırdatmasıyla herkes alkışlamaya başladı.

Gitarı çalmaya başladıktan sonra sözlerini söylemeye başladı. Ben Sende Yandım şarkısını seçmişti. Şarkının ismi bile muhteşemdi..

(şarkıyı burada açınız, lütfen!)

Ben de yıkıldım yalnızlıkta
Ben de kırıldım paramparça
Bu yolun sonu yok, biliyorum
Üzülsek de, kırılsak da, darılsak da

Sen de kabul et ikimiz de seviyoruz
Sanki bir uçuruma yalınayak yürüyoruz
Yine de bir yerlerde arıyoruz
Ruhumuzu, ufkumuzu, sevgimizi
Yine de bir yerlerde buluyoruz
Geçmişe dair unutulmayan ne varsa

Ben sende yandım, sende söndüm
Çıkar yol bulamadım bu sensizliğe
Geceler doldu içime, cevap veremedim
Sadece gözyaşlarım kaldı sayfalarda.

Dikkatlice ona bakıyordum. Seçtiği şarkı çok güzeldi. Sesi ise ondan da güzel.
Gitarını çalarken arada başını kaldırıp bana bakıyordu. Bense ondan gözlerimi ayıramıyordum . Nakarat gelince gitarı hızlı hızlı çalıyordu. Bir yandan da sesini şarkıya göre ayarlıyordu.

O kadar güzeldi ki ne ara şarkıyı bitirip sahneden indi anlıyamadım. Büyülenmiş gözlerle ona bakıyordum. O ise Yanıma gelip elimden tuttu. Beni ayağa kaldırdıktan sonra çıkışa doğru ilerledik. Ne olduğunu anlamamıştım. Neden birden böyle yaptığını çözmeye çalışıyordum. Dışarıya çıktıktan sonra biraz yürüdük. sonra arabaya bindik.  Arabayı hızlıca sürerken her zamanki yoldan gitmediğimizi anladım.

"Nereye gidiyoruz." diyince yoldan başını çevirmeden cevap verdi.

"Birazdan görürsün." dedikten beş dakika sonra uçurum gibi bir yerde arabayı durdurdu. O arabadan indikten sonra bende peşinden indim. Burası bana tanıdık geliyordu. Birazda ilerleyip uçurumun biraz ötesinde durdum.

Sonra aklıma gelen şeyle hızla Ateş'e döndüm

"Burası ben yurttan çıktıktan sonra geldiğim ilk yerdi."diyince
"Biliyorum." dedi. kaşlarımı çattım

"Neden biliyorsun." diyince yanıma doğru geldi elini kaldırıp yüzüme koyduktan sonra baş parmağıyla yüzümü okşamaya başladı.

"O gün yurttan çıktın ilk defa. Sonra buraya geldin. Bağırdın çağırdın hayata lanet ettin ama yinede yenilmeyeceğine dair yemin ettin. İşte o gün gördüm seni.... " diyip yüzümdeki eli boynuma indi.

"İlk kez burada, o gün düştün kalbime. Ben o gün ilk kez senin için yandım. "

dedikten sonra dudaklarını dudağımın hemen kenarına değdirdi. Vucudumu yine bir titreme aldı. Midemde kelebekler uçuştu. Bu sefer kendimi çekmedim. Artık daha fazla kaçamazdım. Ne zamandır aklımda olan şeyi bugün kendime inandıra bilmiştim. Sessizce fısıldadım aklımdan geçenleri

"Ateş senin bu sevgin altında artık eziliyorum. Benim sana karşılık vermemem seni her geçen gün yaralıyor. Ben senin canını daha fazla acı...." lafımı daha tamamlamadan baş parmağını dudağımın üzerine koyup beni susturdu

"Ben senden bir karşılık beklemeden seni seviyorum sarı krizantem"

dedikten sonra kollarını benden çekip arabaya doğru ilerledi. Bana sarı krizantem demişti. Sarı krizantem Karşılıksız sevgi anlamına geliyordu. Gözlerim dolmuştu acı çekişini şimdi daha iyi anlıyordum. Gözümden bir damla yaş akarken arkasından bağırdım.

"Beni böyle bırakıyormusun Ateş Karan. Üstelik senden hoşlanmaya başlamışken"

       «BÖLÜM SONU»

Bölüm Sınırı : 50 Vote 55 Yorum

Tatatatamm... Herkese merhabaaa

Yine bir bölümün sonundayız. Şu zamana kadar yazdığım en uzun bölümdü. İçime sinen bir bölüm oldu.

Siz bölümü nasıl buldunuz? Özellikle Miray'ın sondaki sözünü? Ben o kadar heyecanlı bir şekilde yazdım ki anlatamam size..

Umarım beğenmişsinizdir. Yazana kadar Parmaklarım koptu yahuu...Yani kısa demezsiniz herhalde tam 2 bin küsür kelime yazdım. Bol bol yorum ve vote istiyorum!! .

Bu arada Yeşim'i nasıl buldunuz?

Ve Ateş'in sahneye çıkıp Miray'a şarkı söylemesini nasıl buldunuz?

Birde baya hızlı çoğalıyor ailemiz. 7K olduk.🎉🎉 Aşırı mutluyum bu yüzden.
Ayriyeten Vote verimi baya hızlandı. O yüzden sınırı biraz yükseltiyorum. Sınır hızlı geçilir ve ben bölümü yazamazsam çok üzülürüm. Yükseltmemin diğer nedeni bu.
Neyse Çok konuştum. 20. Bölümde görüşmek üzere💦 hoşçakalın.

Sevgilerimle, Asya

Instagram| Yldz_asya

Continue Reading

You'll Also Like

75.9K 3.3K 51
"Bir gün ellerim belinde, ellerin göğsümde, gözlerin gözlerimde, dudakların dudaklarımda mühürlü kalacak ve sen o zaman bana meydan okuduğun için hem...
362K 23.8K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
22K 2.4K 31
wooyoung: hocam benimle çıksanıza nolur ¡fazlasıyla başkası yerine utanabilirsiniz!
5.2K 479 7
•Mafyanın aşkı •Adada bir kadın Azad bana yaklaşıp "Çocuklar ilk doğduğunda, annesini gördüğünde birkaç saniyeye alışır. Annesinin kokusu o çocuğu bü...