Soğuk Nefes (VAMPİR)

By ybattiyazariniz

711K 6.2K 6.5K

Vampirler, cadılar ve kurt adamların olduğu bir dünyayı görmeye hazır mısın? Annesiz ve babasız büyümüş olan... More

~Soğuk~
~Güven~
~Koyu Kırmızı~

~Parti~

34.7K 1.5K 1.7K
By ybattiyazariniz


Başımda çalıp duran alarmı susturup sola döndüm. Dün akşam rahatsız olup bir kaç defa uyanmıştım ve aşırı derecede uykusuz hissediyordum. Popoma yediğim şaplakla gözlerim açıldı ve yatakta sağa doğru kaydım. Hazel karşımda pişmiş kelle gibi sırıtırken gözlerimi kıstım.

"Sabah sabah ne bu neşe ya!?"

"Lütfen amaa okul demek yeni flörtler demek." Dediğinde elimle alnıma vurdum.

"Sen 12. Sınıfsın kendine gel." Dedim yorganımı tepikleyip kalkmaya çalışırken.

Kalktıktan sonra camın kenarına doğru gittim ve perdeyi aralayıp dışarı bakmaya çalıştım fakat cam buğulanmıştı. Buğulu cam benim en sevdiğimdi. Üzerine büyük harflerle DİKKAT DİHH(Derin,İkra,Hazel,Hande) GRUBU yazmıştım. Çocukça olsada böyle yapmak hoşuma gidiyordu.

Yağmur yağıyordu, bu şehirde de en sevdiğim şey çoğunlukla her gün yağmur yağmasıydı. Yine de insanların üstündeki kirleri alabildiği gibi, içindeki kirleri de alsa fena olmazdı...

12.Sınıf öğrencisi olarak bu sene çok fazla çalışmamız gerekiyordu ne de olsa hayatımız bir sınav üzerine kuruluydu. Okula ilk günden tabiki geç kalmak istemiyorduk. Bu yüzden dolabımın önüne geçip okul eteğimi ve formamı elime alıp giydim. Kırmızı bir forma ve siyah bir okul eteği ne diyebilirdim ki?

Bu soğukta üşüyebileceğimi düşündüğüm için deri ceketimi ve çizmelerimi de giymiştim. Kasım ayındaydık ve soğuktan fazlaca etkilenen bedenim bu soğukta diğerlerine oranla daha fazla donuyordu. Sarı dalgalı saçlarımı taradıktan sonra salınık bırakmayı tercih ettim. Yeşil gözlerimi belirginleştirmesi için de göz kalemi sürdüm. Kızların da işi bittikten sonra Hazel'i yanıma çağırdım gerçekten eyeliner'ı çok güzel çekiyordu. Bana yardım ettikten sonra dudaklarıma nemlendirici sürdüm ve ders için lazım olan eşyaları da alıp hep beraber yurttan çıkıp okula geçtik.

Yurdumuzun okulun yanında olması ne de güzel bir avantajdı. İlk olarak fazla ıslanmamıştık. Hazel, ben ve Derin sayısal öğrencisiydik fakat İkra eşit ağırlık bölümündeydi. Onunla vedalaştıktan sonra sınıflara geçtik. İlk ders kimyaydı. Sınıf listesine baktığımda bir kaç yeni isim görmüştüm. Zaman geçtikçe sınıfa teker teker öğrenciler gelmeye başlıyordu. Herkesi boşverdim de 1 erkek ve 1 kız dikkatimi çekmişti. Ne zaman baksam bana baktıklarını görüyordum, sonra ise hemen başını çeviriyorlardı. Tuhaftı ve ürpermemi sağlıyordu.

Okul çıkışına geldiğimizde öğrencilerin okuldan çıkışlarını izledim. Banka oturup havaya bakıyordum gök gürlüyor ve şimşek çakıyordu. Havanın kasvetli olması nedense normal havaya göre daha çok hoşuma gidiyordu yani gök gürleyince ağlayanlardan değildim. Sınıfta bana tuhaf bakan kızı bir anda karşımda görünce beklemediğimden dolayı irkildim fakat belli etmemeye çalıştım.

"Selam merhaba, ben Selena." Dediğinde onun gibi gülümseyerek başımı salladım.

"Hande."

"Arkadaş olabileceğimizi düşündüm." Dedi, gözleri o kadar değişikti ki sanki parlıyordu ve dikkatle bana bakıyordu. Bu işte bir şey yoksa bende Hande değildim ama anlardık birazdan.

"Neden olmasın?" Dediğimde samimi bir şekilde gülümseyip siyah kısa saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra yanıma oturdu. Daha sonra sola doğru elini salladı.

"Hey Onur gelsene?!"

Onur olduğunu öğrendiğim çocuk ve bu kız sınıfta bana tuhaf bakanlardı... Onur yanımıza geldikten sonra Selena tekrar bana döndü. İkisinin de teni bembeyazdı ve onurun da saçları siyahtı.

"Onur benim erkek arkadaşım. Ayrıca bugün evimde bir parti var gelmek ister misin?" diye sordu.

"Hayı-" tam hayır diyecekken kızın ellerimi tutup parıldayan gözlerle gözlerime bakmasıyla fikrim değişti. Geri çekilerek başımı sağa sola salladım, başıma bir ağrı saplanmıştı. Aslında bir yere gitmek istemiyordum fakat gitmem gerektiğini düşünüyordum. Sanki içimdeki bir şey benim için karar vermişti. Teklifini kabul ettikten sonra numaralarımızı da alıp vedalaştık.

Yurda çıktıktan sonra kızları aradım ve en üst kattaki teras da olduklarını öğrenip yanlarına gittim.

"Hey kızlar biri beni partisine davet etti?" Dedim yanlarına doğru giderken.

"Vay canına erkek miydi? Yakışıklı mıydı? Zengin miymiş?" Diye Hazel sorularını sıralarken onun bu haline gülümsemiştim.

"Yavaş ol Hazel." Dedi İkra devam etmemi istercesine bana bakarken.

"Of ne yapalım kızım okuyarak adam olamayacağız belli bari zengin koca bulak." Herkes Hazel'e göz devirirken "Öf şaka da kaldıramıyorsunuz." Deyip elini havaya doğru salladı.

Derin devam et dercesine başını sallayınca dudaklarımı araladım.

"Okula yeni gelenlerden ve ayrıca cinsiyeti kız." Dedim Hazel'e imayla bakarak sonra devam ettim. "Benimle tanışmak istediğini söyledi sonra da sevgilisini gösterdi sonra ise bugün ki evinde olacak partisine davet etti." Dediğimde Derin gözlerini kıstı. İkra ise omuz silkip dışarıya bakmaya devam etti. Hazel ise bir şey söylemek ister gibi bana bakıyordu. Nedense tahmin edebiliyordum!

"Kanka kızacaksın ama Allah aşkına çocuk yakışıklı mıydı?" Dediğinde düşündüm. Şimdi Allah'ı var çocuk tipsiz değildi yakışıklıydı gayet.

"İyi işte."

"Ayartsam mı ki?" Dediğinde kaşlarımı çatıp tam cevap veriyordum ki Derin böldü.

"Neden biz değil de sen? Ya da neden başkası değil de sen? Hem yeni tanıdığın birine güvenmen aptallık, gitme" Demişti yere bakarak konuşmuştu kaşları çatıktı.

"Belki sizi görmemiştir? Yani sonuçta bu bir parti herkesi davet etmesi gerekiyor." Dediğimde başını salladı bu düşünceyi onaylamış gibiydi. Ya da hala kendince onaylamaya çalışıyordu.

"Kızlar siz gelecek misiniz?" Dediğimde hepsi de bana döndü.

"Ben uyumayı düşünüyorum." Diyerek fikrini belirtti İkra. Hazel'e baktım

"Tabiki geleceğim sonuçta yakışıklı çocuk olabilir değil mi?" Dediğinde güldüm. Fakat Derin gözlerini Hazel'e çevirdi.

"Hazel bizim seninle dışarı çıkmamız lazımdı unuttun mu?" Dediğinde anlamayarak onlara baktım.

"He evet, unutmuşum ben onu sen kendin git Hande. Ama istemezsen gitme, kimse sana zorla bir şey yaptıramaz biliyorsun." Dediğinde başımı salladım. Saat 18.30'du. Hazırlanmak için odaya gidecekken Derin bileğimi tutup kendine çekti.

"Noldu?" Dedim şaşkınca.

"Ben de geleyim seninle ne giyeceksin bir bakayım." Dedi tuhafça.

"Bir şey olmadığına emin misin?"

"Evet." Dedi gülümsemeye çalışarak. Ah Derin asla rol yapamıyorsun.

Beraber merdivenleri kullanarak aşağı indikten sonra kendi odamızın bulunduğu kata girdik. Odaya vardıktan sonra giysileri karıştırmaya başladım. Kırmızı sırt dekoltesi olan dizimin 1 buçuk cm yukarısındaki elbiseyi aldım. Bunu giyecektim. Beni her zaman daha zarif gösteriyordu biraz cesur bir giysiydi sanki. Siyah topuklu ayakkabılarımı da giyip aynanın karşısına oturdum.  Hafif makyaj yaptıktan sonra saçlarımı düzleştirip Mısır örgüsü yaptım. Siyah ufak çantamı da alıp içine para, telefon vs. koydum. Soğuk olduğundan dolayı üzerime ceketimi de aldım.

Odadan çıkacakken Derin seslendi. "Dur dur." Dediğinde ona döndüm. Elinde çok şık bir kolye vardı.

"Bunu tak, çıkarma boynundan olur mu?" Dedi dikkatli bir sesle.

"Çok tatlısın ya, teşekkür ederim." Dedim ona sarılarak.

"Rica ederim kuzum, günün güzel geçsin. Bir şey olursa hemen ara, oldu mu?"

"Tamam anne merak etme." Dedim kıkırdayarak.

"Hadi öptüm."

Arka kapıdan çıktıktan sonra aynı zamanda da telefonumu çıkarıp atılan adrese bakıyordum. 
Buraya yürüyerek gidilmezdi bu yüzden bir taksi çağırdım. 10 dakika sonra önümde duran taksiye binip yolu tarif ettim. Evin önüne geldiğimizde etrafı incelemeye başlamıştım. Kapıda gelenleri karşılayan Selena'ya bakıp el sallamıştım. Siyah dar yere kadar uzanan yırtmaçlı bir giysi giymişti acayip seksi duruyordu.

"Hey çok şık olmuşsun elbisenin rengi ise acayip güzel." Dediğinde utanarak teşekkür ettim.

Evin içine girerken etrafta dans eden insanları gördüm. Gerçekten de kalabalıktı evin içerisi. Kalabalık ortamlar beni hep huzursuz ve rahatsız ediyordu şu anda da olduğu gibi. Bir yere oturup getirilen atıştırmalıklardan bir kaçını ağzıma attım bir kaç dakika sonra etrafın sıcak olduğunu hissedip ceketimi çıkardım.

"Selam? Tanışabilir miyiz?" Diyen bir erkeğe döndü bakışlarım. Bembeyaz bir teni vardı. Bu çocuk da bana ürkütücü gelmişti, sahi bu insanlar mı bu kadar ürkütücü olmaya başlamıştı yoksa ben mi insanları ürkütücü buluyordum?

"Teşekkürler tek başıma takılmak istiyorum."

"Kalbinin sesi kulaklarımı delip geçecek kadar hızlı atıyor... Heyecanlandın mı?" Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Heyecanlanmadım lütfen beni rahat bırakır mısın?" Dedim. Üzerime doğru yürüdü ve kolumu sıkacakken aniden geri çekildi.

"Nesin sen be?" Dedi elini tutarak. Suratını buruşturmuştu, ne olmuştu acaba?

"Ne diyorsun ya?"

"Büyücü." Diye fısıldayıp küfrettikten sonra Selena'ya seslendi.

"Bunun burada ne işi var!"

"Ne saçmalıyorsun yine Berk." Dedi Selena bıkmış bir ifadeyle. Demek sadece bana yılışık değildi, başkalarını da bunaltmıştı.

"Yalnızca bu bölgedekiler gelmeyecek miydi?"

"Kendi partime istediğimi çağırırım."

"Demek öyle? Bakalım çok kıymetli büyüklerin duyunca ne olacak?"

"Biz seninle bunu sonra konuşalım tamam mı?"

"Bana hava hoş." Dedi ve omuz silkip insanların arasına karıştı.

"Özür dilerim benim yüzüme oldu seni yalnız bırakmamalıydım iyi misin?" Dedi Selena başımı salladım.

"Evet ama bana büyücü dedi ne alaka?" Dedim şaşkınlıkla.

"Salak mı O?" Dedi ve tekrardan Berk'in gittiği yöne baktı. Gözlerini tekrar bana çevirdiğinde tam bir şey söyleyecekti ki kolyemde takılı kaldı.

"Bu-"

"Arkadaşımın hediyesi, çok hoş değil mi?" Dedim gülümseyerek.

"Evet tabii."

"Sanırım çok susadım, içecek almaya gidiyorum istiyor musun?" Dediğimde onaylamayarak başını salladılar.

Mutfağa doğru ilerleyip tezgahın uzağındakilere bakıyordum ki ensemde bir nefes hissetmemle içime ürperti gelmişti. Kaskatı kesilmiştim ve evde de kimsenin olmaması da beni korkutmaya yetiyordu. Dudakları kulağıma yaklaşınca yutkundum.

"Vay canına kimler buradaymış, Hande?"

Bölüm sonuu💕

Continue Reading

You'll Also Like

27.5M 1.3M 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle...
70.1K 3.4K 75
Çıldırmıştı gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü öyle ki kolay kolay korkmayan ben bile korkudan bayılmamak için zor tutuyordum kendimi En so...
12.1M 518K 75
Jenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte ö...
193K 5.7K 26
"Her şey Fransa'ya taşınmam ile başladı."