Soğuk Nefes (VAMPİR)

By ybattiyazariniz

711K 6.2K 6.5K

Vampirler, cadılar ve kurt adamların olduğu bir dünyayı görmeye hazır mısın? Annesiz ve babasız büyümüş olan... More

~Parti~
~Güven~
~Koyu Kırmızı~

~Soğuk~

68.8K 1.7K 3.2K
By ybattiyazariniz


Kitaba başladığınız tarihi bırakır mısınız?

Saat 01.00'ı gösteriyordu ve ben yine dışardaydım. Deniz kenarına gelmediğim zamanlar kendimi boğulacak gibi hissediyordum. Bu yüzden Deniz kenarına doğru yürüdüm ve bir yere oturdum fakat bugün bir değişiklik yapıp hiç gelmediğim bir tarafa gelmiştim. Çok fazla bunalmıştım artık hayattan, kendimden, insanlardan... Ailemi bulamamak bana acı veriyordu. Bir teyzem vardı, annem beni doğururken ölmüştü. Bu yüzden kendimi hep suçlu hissediyorum. 6 Temmuz 2001 tarihi dünyaya yeni bir can geldi fakat aynı zamanda da bir can gitti...Babam ise ortalıkta yoktu. İkisini de küçüklüğümden beri tanımam etmem. Ailenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum hissedemiyorum ve bu berbat. Teyzem bana hep göz kulak olurdu ama artık evlendi ve eşinin beni istemediğini çok açık bir şekilde görebiliyorum. Bu yüzden yatılı okula beni göndermelerini istedim. Ben Hande Şahingöz. 17 yaşında yengeç burcu olan bir kızım. Sarı saçlarım, ve onlara uyumlu yemyeşil gözlerim vardı. Nedenini bilmiyorum ama insanların burçlarıyla ilgilenmeyi severim.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu ve benim üstümde incecik giysiler vardı. Donuyordum fakat buradan kalkmak istemiyordum. Gözyaşlarım yağmura eşlik edercesine akmaya başladı. Şimşek göğü delecek kadar gürlediğinde yerimden sıçradım, sanki bağırmam için beni teşvik ediyordu. Atamadığım çığlıkları benim yerime atıyordu...

"Ailen sana akşam saatlerinde dışarı çıkmaman gerektiğini öğretmedi mi?."

Ürkerek sesin geldiği tarafa döndüm. Zifiri karanlık olan bir yere uyum sağlarcasına simsiyah giyinen bir adam. Gözleri ise seçebildiğim kadarıyla kehribar rengi. Yutkundum.

"Hı?"

"Çok tehlikeli bir bölgedesin." Dedi yanıma ağır adımlarla yaklaşırken.

"Tehlikeli bölge mi?"

"Benim bölgem." Dediğinde suratına boş boş baktım. Sonra ise toparlanıp önüme döndüm buradan hemen uzaklaşmam gerekiyordu.

"Pardon o halde size iyi günler." Deyip ayağa kalkmıştım ki kolumdan tuttu.

"Hadi ama bu kadar kolay gitmene izin vereceğimi düşünmüyorsun herhalde?" Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ne demek istiyorsun?"

"Tadına bakmama neden izin vermiyorsun?" İçim ürpermişti, neyden bahsediyordu bu adam? Tada bakmak mı? Sanırım akıl sağlığı yerinde değildi.

"Tadıma bakmak mı?" Dedim kolumu kendime çekmeye çalışarak fakat kolları çok güçlüydü ve bir o kadar da soğuk.

"Kesinlikle." Deyip bana yaklaştı. Kaşlarımı çatarak onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım ve çığlık attım.

"İmdaaaat! BİR SAPIK BANA TA-" derken adam diğer eliyle ağzımı kapattı. Çok korkuyordum. Kesinlikle bilmediğim bir yere gelmemem gerekiyordu.

"Aptal. Birinin sana yardım edebileceğini gerçekten düşünüyor musun?" Dedi. Korkuyla gözlerinin içine bakıyordum. Ona verdiğim saf korku onu tatmin etmiş olmalı ki ışıltılı ve bir o kadar da korkutucu gözleriyle bana bakmayı sürdürdü. Beni bir yere yasladıktan sonra boynuma doğru yaklaştı. Korkudan ve soğuktan titremeye başlamıştım. Derin derin nefesler alıyordum çırpınışlarım ise bir işe yaramamıştı.

Burnunu boyun girintime soktuğu an her ne kadar korksam da oradan tikim olduğu için huylanıp geri çekilmeye çalıştım. Eli ağzımda olduğu içinse sesim boğuk çıkmıştı. Geri çekilip bana tuhaf tuhaf bakarken hemen toparlandım. Manyağının biriyle gecenin bilmem kaçında dışarıdayım ve neredeyse taciz ediliyorum hala gülüyorum ya! Allah'ım sen bu kuluna akıl fikir ver.

"Deli misin sen neden gülüyorsun?" Dedi kaşlarını çatıp bakarken. Gerçekten deli olup olmadığımı bende arada bir sorguluyorum. Aslında adamda haklı, korkup çığlıklar atmam gereken yerde kahkaha atıyordum vallahi nereden geliyor bu özgüven bende bilmiyorum!

"Sanane." Dedim ciddileşerek. Boğazından hırıltı sesi çıktığında daha hızlı bir şekilde yanıma yaklaştı, kaçmaya yeltenmiştim fakat saçlarımdan tutarak daha deminki olduğum yere yapıştırdı beni. Sırtımın acısıyla inledikten sonra tekrar ağzımı kapatıp boynuma yöneldi. Yeniden vücudumu bir korku ele geçirmişti. Kokumu içine çektiği zaman kaskatı kesildi. Haraketsizce olduğu yerde dikiliyordu. Sanki bir şeylerin farkına yeni yeni varmış gibiydi. Sonrasında ise derin derin nefesler almaya başladı. Geri çekildikten sonra arkasını döndü. Ben ise şaşkınca bakıyordum. Acaba nöbet mi geçiyordu? Birden gözlerini kıpkırmızı görünce yerimde kalakaldım, o gözler az önce farklı değil miydi?

"Git burdan!" Diye bağırdığında şok olmuştum.

"Nesin sen?" Dedim gözlerine bakarken. Korkuyordum ve bağırması beni oldukça ürpertmişti. Sanki kaskatı kesilen bu sefer bendim. Olduğum yere çakılmıştım gitmek istiyordum fakat ayaklarım beni dinlemiyordu. Bir hışımla arkasını döndüğünde gözlerim korkuyla açıldı. Bana öyle bir bakıyordu ki gözlerini kıpkırmızı görüyordum. Elim ayağım titriyordu.

"Neyi bekliyorsun? Seni öldürmemi falan mı?!" Dediğinde kafamı sağa sola sallayıp koşarak bu ortamdan uzaklaştım. Aklımı kaybediyor olmalıydım. O gözler kesinlikle kırmızı olamazdı. Beynim bana bir oyun oynuyordu.  Yanından ayrıldıktan sonra koşarken yanımdan hızla bir karartının geçmesiyle kaşlarımı çattım. O neydi öyle? Tanrım burada çok tuhaf şeyler oluyor, ayağımın takılmasıyla yere düşünce ellerimin acısıyla inledim. Yere sürttüğünden hafiften çizilmişti, ayağa kalkacakken birinin elini uzatmasıyla teşekkür edip kalktım. Üzerimi silkelerken bir anda ne yaptığımı yeni farkedip kafamı kaldırdım fakat kimse yoktu. Aklımı kaçırıyorum, aklımı kaçırıyorum.

8-10 dakika kadar koştuktan sonra okula varmıştım. Ön tarafta güvenlik olduğundan dolayı arka taraftan kaçabilmek için yaptığımız sistemin yanına gittim. Burası kör noktaydı yani kameralar tarafından gözükmüyordu. Hoş gözükse de kim olduğum anlaşılmazdı. Koşarak okul bahçesine girdikten sonra yan tarafta bulunan yurt binasından içeri girdim. Sessiz adımlar atarak 3. Kata çıktım. Bu olay beni fazlasıyla korkutmuştu.

4 kişilik olarak dizayn edilen odalardan benim bulunduğum odaya girdim.Derin, İkra, Hazel ve ben vardık. O üçü benim en yakın arkadaşımdı. Zaten başka arkadaşım da yoktu. Oldukça sessiz haraket ederek içeride üstümü değiştirmek için dolabın yanına gittim. Kızlar uyanmasın diye ışığı açmamıştım fakat ayağımın yerde ne olduğunu bilmediğim bir şeye takılmasıyla gürültülü bir şekilde düştüm. Canım acımıştı nefes almamaya çalışıp sürünüyordum ki ışıkların açılmasıyla kımıldanmayı kestim.

"Hande? Napıyorsun sen?" Dedi Derin kendini belli eden sesiyle. Ona doğru döndüğümde diğerlerinin de ellerini gözlerine siper edip yarım yamalak bana baktıklarını gördüm.

"Şey ben..." derken gözlerini açtı.

"Aman Allah'ım delirdin mi sen? Sırılsıklam olmuşsun git bir duş al sonra da yanımıza gel konuşacağız." Dediklerinde oflayarak giysilerimi aldım ve banyoya girdim.

Hızlıca sıcak bir duş aldıktan sonra kurulanıp saçlarımı taradım ve iç çamaşırlarımı giydikten sonra pijamalarımı da üzerime geçirdim. Çamaşırlarımı kirli sepetine attıktan sonra dişlerimi fırçaladım ve banyodan çıktım. Hepsi yerdeki pufların üstüne oturmuş çekirdek çıtlıyorlardı. Derin bir nefes aldıktan sonra yanlarına gittim.

"Sizi de uyandırdım bu saatte kusura bakmayın."

"Kusura bakarız Hande! Ne işler çeviriyorsun?" Dedi Hazel.

"Bir şeyler karıştırmıyorum biliyorsunuz her gün deniz kenarına gidiyorum zaten." Dedim ellerimi kendime sararken.

"Saat 2.30. En fazla yarım saat kalırsın sen orada. Başına bir iş mi geldi yoksa?" Dedi İkra sona doğru endişeli çıkan sesiyle. Diğerleri de endişeyle suratıma baktılar.Başımı sağa sola salladım.

"Hayır merak etmeyin. Bir şey olduğu yok."

"Bak Hande bizim aramızda sır olmaz anlat." Dediklerinde ofladım. Ve her şeyi onlara anlattım.

"Aman Allah'ım kırmızı göz mü?" Deyip kahkaha attı İkra o gülerken bende gülmeye başladım. Sahiden kırmızı göz mü ay ne deliyim.

"Yok bir de vampir çıksın." Dedi Hazel. Derin hariç hepimiz kahkaha atıyorduk.

"İyi korkutmuş seni baksana hayal falan görmüşsün." Dediklerinde başımı salladım. Derin ise dikkatlice bizi izliyordu.

"Kızlar bir dakika ciddi olun. Sizce neden boynuna yaklaştıktan sonra geri çekildi dersiniz? Ya da neden boynuna yaklaştı ki?" Dedi düşünceli çıkan sesiyle. Grubun Einstein'ıydı o düşünmek onun işiydi.

"Ya sapıkmış işte başka neresini koklayacak." Dedi Hazel gülerek.

"Ya kızlar bir durun sanki adam köpek." Dedim.

"Harbiden bir de köpek çıkıyormuş. Vampir köpeği." Dedi İkra. Elimle kafasına vurdum. Derin ise buralı değildi. Derin yine derinlere dalmıştı.

"Neyse sana bir şey olmadı değil mi?"

"Yok yok hala tek parçayım." Diyerek sorusunu yanıtladım Derin'in, o ise başını salladı.

"Hadi kuzularım artık uyuyalım." Dedim bir anne edasıyla. Beni onayladıktan sonra birbirimize iyi geceler deyip ışıkları kapatıp yataklara geçtik.

Derin mavi gözlü, dalgalar halinde olan saçlara sahipti. İçlerimizde en ineği oydu, çok düşünürdü, saçma şeyler konusunda fazla umursamazdı ve yay burcuydu.

Hazel'in  koyu kahve gözleri, turuncu beline kadar gelen saçları vardır. Sürekli espri yapan, laf sokmaya çalışan ve de başarılı olan burcundan dolayı titiz olması gerekirken en pasaklımız olan bir kızdır ve de başak burcudur.

İkra, kahverengi çenesinin hizasına kadar gelen saçlara ve kahverengi gözlere sahipti. Sürekli uyku delisi olup her şeyi kafasına takan ve çabuk sinirlenen biriydi o ise Oğlak burcuydu.

İkra hariç hepimizin ailevi sorunları vardı. Arkadaşlarımı düşünmeyi kestikten sonra uykumun geldiğini hissettim. Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

Gece yarısı çarpan pencere sesinden dolayı uyandım. Uykum çok hafiftir. Gözlerimi kısarak o tarafa baktım pencere açılmıştı. Derin nefesler aldıktan sonra kafamı yastığa bastırarak elimi kalbime götürdüm. Korku içime o kadar çok işlemişti ki rüyamda o çocuğu görmüştüm. Ayağa kalktıktan sonra camın kenarına geldim. Kafamı eğip camdan dışarı bakarken birinin sırtıma dokunduğunu hissettim ve çığlık attım. Ağzıma kapanan elle gözlerimi açtım. Çırpınırken arkaya döndürüldüm ve gördüğüm suretle kalp atışlarım yavaş yavaş normale dönmeye başladı.

Elini ağzımdan çekerken. Rahatlayarak nefesimi dışarı verdim.

"Derin, beni korkuttun." Dedim nefes nefese.

"Uyuyamadın mı?"

"Hayır uyudum camın sesine uyandım."

"Bende." Dedi.

"Korkma ben senin hep yanındayım tamam mı?" Dediğinde başımı salladım ve ona sarıldım. Geri çekildikten sonra yatağına doğru gitti bende camı kapatıp kendi yatağıma girdim.

Gece lambasını ise açarak uykuya daldım.

***

Selam ilk bölüm nasıl olmuş? Karakterleri kendi kafasında canlandırarak okumak isteyenler fotoğraflara hiç bakmasın fakat kendi kafasında canlandırmak istemeyenler olur diye seçtiğim kız karakterlerin fotoğraflarını buraya koyuyorum.

Hande

Derin Baysan

İkra Çakır

Hazel Salman

Continue Reading

You'll Also Like

12.1M 518K 75
Jenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte ö...
278K 14.8K 25
Ben Ayda; Babamın ölümünün üstüne 7 yıl geçmişti.. Annem biri ile tanışmış ve bana evlenmek istediğini açıkladı.. -Nee!! evleneceğin kişinin 2 oğlu m...
27.7K 1.2K 16
Bir vampirin kucağına düştüm. Burada kalmam için her şeyi yapabilecek bir vampir... Bir gece ansızın duyulan o ses Kulağımı tırmaladığında, Ne olacağ...
5.4K 453 42
İnsanları denek olan kullanan bilim adamı yanlış adamı esir almıştır. Kendi eliyle bir canavar yaratmıştır. Bir mafya bu canavarı esir alıp aşık olmu...