Ya! Byun Baekhyun! [Texting]\...

Par mariandery

80.8K 6.5K 709

Chan: Günaydın! Numaram değişti haber vermek istedim. Baek: Günaydın. Haber vermen iyi oldu. Gerek olmadığı i... Plus

1. Bölüm
2. bölüm
3. bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bölüm
9. bölüm
10. bölüm
11. bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14. bölüm
15. bölüm
16. bölüm
17. bölüm
18. bölüm
19. bölüm
20. bölüm
21. bölüm
22. bölüm
23. bölüm
24. bölüm
25. bölüm
26. bölüm
27. bölüm💫
28. bölüm
29. bölüm
30. bölüm
31. bölüm
32. bölüm
33. bölüm
34. bölüm
35. bölüm
37. bölüm
38. bölüm
39. bölüm - Final💫
New Year Gift!

36. bölüm

1.5K 137 19
Par mariandery

Öğleden sonra 01.47. 1 adımı 2 metreye çıkartarak hızla pastaneye doğru koştu. Nefesi kesildi, bu soğukta hızlı nefes alıp vermek ciğerlerini yakmıştı. Duyduğu tek şey kulağında dolanan uğultulardı.

'Yetiştim mi?'

Chanyeol son sokağa girdi. Pastaneyi görünce derin bir oh çekti. Kapının önünde, ellerini dizlerine koyarak rahatlamaya ve özgüvenli görünmeye çalıştı. Terden alnına yapışan siyah kıvırvık saçlarını düzeltti. Son kez saatine baktı ve içeri girdi. Kapıda ki çan sesiyle burnuna kahve kokusu doldu. Buradaydı, kokusu heryeri sarmıştı. İşte orada gri kazaklı, turuncu saçlı çocuk. Karşısındaki de... Kıvırcık Rae Ra?

Chanyeol büyük bir gülümseme ile sohbetin ortasına daldı. "Selam!" Baekhyun'un şaşkın bakışları arasında, yanında ki yerini aldı. Baekhyun'un yanakları kıpkırmızıydı. Kız karşısında neden bu kadar kızarmıştı?

"C-chanyeol?!"

"Merhaba!" Baekhyun'u takmadan Rae Ra'ya döndü.

"Oppa, arkadaşın mı?" Rae Ra sevimli sevimli Chanyeol'e baktı. "Hayır, sevgilisiyim." Kız ile beraber Baekhyun da şaşırdı ve Rae Ra'dan farkı olmayan bir tepki verdi. "Ne?!" Chanyeol masanın altında ki eli tuttu ve havaya kaldırdı. Baek'e dönüp sahte sahte güldü. "Saat 3'de demiştin ama dayanamadım, hem arkadaşınla tanışmış oldum Baekkii!"

Rae Ra şok olmuştu, mahçup hissediyordu. Sevgilisi varken ona çıkma teklifi etmişti. Baekhyun, Chanyeol'e ben teklif ettim dese de tam tersi olmuştu. "Oh! Sanırım yanlış zamanda buradayım, ben kalkayım." Montunu alıp kalkıcakken Baekhyun durdurdu. "Hayır, lütfen kal. Chanyeol'ü takma sen, o hep böyledir. Lütfen otur."

Rae Ra istemesede tekrar yerine oturdu. Sessizlik hakim oldu. Baekhyun, Rae Ra'ın telefonla konuşması gerektiği için gitmesini fırsat bilerek Chanyeol'e döndü. "Yine neyin peşindesin Chanyeol?! Neden buradasın?! Sana söylemiştim bu benim için önemli! Mahvediyorsun! Ne diyeceğim ben şimdi?"

"Saat 3'e geldiğinde sevgilim ile bir yere gitmeliyiz sonra görüşürüz diye kalkarsın ve bir daha o kızı görmezsin."

"Dahiyane! Chanyeol ne yaptığını zannediyorsun?! Beni kıza karşı gay gibi gösterdin! Her şeyi yanlış anlayacak. Geldiğinde ne yaparsan yap, şu sevgili olayını hal-"

"Geldim! Beklettiğim için üzgünüm."

"Önemli değil. Bir şeyler yemek ister misiniz? Chanyeol? Sen bir şeyler yiyecek misin? Yeni yemişsindir sen ben seni biliyorum her dakika ayı gibi yersin!" Sahte bir kahkaha atarak Chanyeol'ü masa altından cimcikledi. "Ahhahhah şakacı Baek!" Yanaklarını sıkarak kendine çekti. "Aslında bugün hiçbir şey yemedim ama çok aç değilim sadece tatlı alacağım^^"

"Ben de cheescake alacağım." Rae Ra orada olduğunu belli etmek istercesine utanarak konuştu. Chanyeol heyecanlanmıştı. Cheescake onun zayıf noktasıydı. Hele o cheescake limonlu ise. "Limonlu?!" İşaret parmağını sallayarak bağırdı. Rae Ra'da heyecanlanmıştı. Ellerini çırparak "Extra soslu?!" diye bağırdı. "Yaa Rae Ra! Zevklerimiz cidden benziyor. Woah harika! Peki yanına ne içersin? Ice tea?!"
(Yazar şekilli şukullu içecekler bilmiyor böyle idare edin fkcod)

"Vişneli!"

"Rae Ra, kanka olmalıyız. Baekhyun'dan daha eğlenceli gözüküyorsun! Ahhahaha!"

"Harika olur Chanyeol^^"

"Oppa diyebilirsin!" Zafer işareti yaparak sağ gözünü kırptı. "Peki!" Baekhyun bilmem kaçıncı kez göz devirerek onları izliyordu. Garsonu çağırarak siparişleri verdiler.

Rae Ra ile Chanyeol kahkaha atarak konuşuyolardı. Çok iyi anlaşmışlardı ve Chanyeol önyargılarını gereksiz bulmuştu. Rae Ra gerçekten tatlı bir kızdı. Tek sorun Baekhyun'un onu sevdiğini düşünmesiydi. Buna izin vermezdi.

Baekhyun ikisinin konuşması arasında kalıp sıkışmıştı. Dikkat çekmek için boğazını temizledi, ofladı, sandalyesi rahatsız ediyormuş gibi hareketler yaptı. Tüm randevu boyunca Chanyeol ile Rae Ra'nın muhabbetini dinlemişti. Rae Ra'nın sevgili konusunu şakaya aldığını düşündü, bu içini rahatlatmıştı. Chanyeol yüzünden ilk randevusu hayal kırıklığı olabilirdi. Şimdi ikiside susmuş tatlılarını yiyorlardı. Rae Ra kıvırcık saçını kulağının arkasına aldı. Söyleyeceği şeyi kafasında tartıp ölçtü. "Erkeklerden hoşlandığını bilmiyordum." dedi, dediği şeye kendide şaşırmıştı. Demek istediği şey daha farklıydı. Baekhyun kızarmış yanaklarıyla beraber başını tatlısından kaldırdı.

"Chanyeol ş-şaka yapıyor. Değil mi Chanyeol?!" Chanyeol sinirlendi. Çatalıyla tatlısını deşti. Sessiz kalmayı istedi. Ne hayır diyerek Baekhyun'u kızdırmak ne de evet diyerek onlara ortam hazırlamak istiyordu. Şuan tek istediği Baekhyun'u alıp gitmek. Aslında yapabilirdi, neden olmasın? Onu durduran neydi? Baekhyun ondan güçlü değildi, onu durduramazdı. Rae Ra ise... Kırılır mıydı? Evet, hem de çok ama Chanyeol'ün pek de umrunda değildi. Baekhyun'u kaybetmektense Rae Ra'yı kırmayı tercih ederdi. Fakat bu durumda Baekhyun da kırılırdı ve çok sinirlenirdi. Bir kere, bir kere olsun kendini düşünmesi gerektiğine ikna etti kendini. Ne Baekhyun'u ne de Rae Ra'yı düşünmemeliydi. Bunları düşünürken oluşan uzun sessizliği bozdu.

Baekhyun'un tatlıya bakan başını çenesinden tuttu ve kendine çevirdi. Pembe dudakları, soluk dudaklarına bastırdı. Baekhyun afallasada kendini geri çekmeye çalıştı. Çenesinde ki güçlü parmaklar izin vermiyordu. Chanyeol'ü göğsünden iterek kurtardı kendini. Ağzını elinin tersi ile sildi. Bileğinden tutup Chanyeol'ü çekiştire çekiştire dışarıya çıkardı.

"Chanyeol sabrım tükendi!" Dev çocuğun göğsüne yumruklar atıp, omzlarını itiyordu. "Bir daha benimle görüşme! Bana mesaj yazma! Seni görmek istemiyorum! Her şeyi mahvettin. Tüm hayatımı altüst ettin! Mesaj attığın günden beri düzgün bir günüm olmadı!" Baekhyun bağırmaya devam ederken Chanyeol havada savrulan kollarını bileklerinden yakalayarak onu durdu. "Seni seviyorum."

Baekhyun direnmeyi kesti, yere bakan bakışlarını kaldırdı. "Ben seni sevmiyorum! Ben Kim Rae Ra'yı seviyorum."

"Hayır sevmiyorsun. Bunu görebiliyorum. Bana karşı hissettiğin duyguları bastırmak için onu sevmeye çalışıyorsun. Bana aşıksın Baekhyun! Beni seviyorsun, bana aşık olduğunu kendin söyledin."

"Ne?"

"O gün beraber yatarken, bana aşık olduğunu söylemiştin."

"Chanyeol, o zaman kendimde değildim. Ne dediğimi bile bilmiyorken doğru olması imkansız."

"Seni gördüm Baekhyun. O cümleyi söylerkenki yüzün tam karşımdaydı. Onlar gerçek hislerindi!"

Durdu. Gerçeklerin yüzüne vurulması, kabullenemediği, düşüncesini bile istemediği gerçek onu afallatmıştı. Ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Nefreti gitmişti, yerine sonu olmayan hissizlik gelmişti. Baekhyun'u daldığı düşüncelerden bileğini sıka sıka içeri sürüklemesiyle uyandırdı. Sandalyelerde asılı olan kabanları aldı. Kabanı giyinmesi için Baekhyun'a verdi. Kendi kabanını giyerken Rae Ra ile konuşuyordu. "Biz gidiyoruz."

"Ne?!" Rae Ra istem dışı sesini yükseltmişti.

"Üzgünüm Rae Ra. Seninle sonra konuşacağım."

"Baekhyun'u almam lazım. Acele et Baekhyun." Kabanının yakasını düzelten Baekhyun'un boynuna atkısını sardı. "Sonra görüşürüz Rae Ra!"

"G-görüşürüz, Chanyeol."

Chanyeol tekrar Baekhyun'u sürükleyerek dışarı çıkardı. Sadece yürüdüler, Chanyeol önde Baekhyun'u tutarak yürüyorlardı. Ddeokbokki yedikleri sahile gelmişlerdi.

"Ne yapıyorsun? Nereye gidiyoruz? Dur artık." Buraya kadar hiç karşı gelmemişti, şimdi elini kurtarmaya çalışıyordu. "Elimi bırak!" Chanyeol durdu, Baekhun hızını alamadı ve sırtına çarptı. Yavaşça elini bıraktı ve Baekhyun'a döndü. Konuşmadılar. Sesizliği yoldan geçen arabalar ve seyyar satıcıların bağırışları bozuyordu. Baekhyun bir adım geri çekildi.

"Baekhy-"

"Chanyeol daha fazla duymak istemiyorum. Neden bana bunu yapıyorsun? Tek yaptığın aklımı karıştırmak. Artık ne hissettiğimi ne hissetmem gerektiğini bilemiyorum. O kadar zor durumda bırakıyorsun ki insanı."

"Üzgünüm. Böyle yapmak istememiştim. Seni zor durumda bırakmak istememiştim." Kolunu tutmak için ona karşı hamle yaptı. Baekhyun hızlıca kendini geri çekti. "Beni yalnız bırak." Ağlıyordu, sinirine yenik düşmüş hislerine karşı olan savaşı kaybetmişti. Kabullenemediği duygular artık gerçekti. Uzak durması gerekliydi. Böyle bir duyguyu artık kabullense bile yaşayamazdı, açıklayamazdı. Gururu diğer her şeyi bastırıyordu.
Yanından uzaklaştı. Chanyeol'ü geride bıraktı. Tuttuğu hıçkırıklardan biri hislerini Baekhyun'un yüzüne vurdu. Chanyeol'ü öylece bırakıp gitmek, kırmak utandırdı. Onun kadar cesur olmadığı için, gereksiz zorluklar yarattığı için, yaptığı her şey için utanıyordu. Onun için kolay değildi. Daha önce hiç bir erkeğe aşık olmamıştı ya...

* * *

Maç anlatır gibi yazıyorum mübareği fkğjdk. Bu nasıl bölüm oldu ya -_-

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

8.5K 956 5
Bir Kont, bir Lord ve bir köle Chan - Hyunjin - Minho
879 224 13
Omega olan Minho eski sevgilisinden hamile kalır ve zaten arası iyi olmayan annesi tarafından evden atılır. Alfa olan Hyunjin ise şans eseri o gece...
42.1K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
55.4K 4K 22
Yeontan'ın poposu Jimin: hangi beynini siktiğim soyunma odasından kıyafetlerimi alıp yerine transparan gömlek bıraktı?! Canım Tae'm: biz napalım seni...