Saplantı

By YldzAsyaUzunpnar7

1.9M 62.7K 16.5K

Gençkurgu #25 Ay tenli adamın, güzel gözlü kadını. Kimsesiz, güzel bir kadın. Kadının aşkı ile yanıp kavrul... More

B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
İ K İ N C İ B Ö L Ü M
Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
A L T I N C I B Ö L Ü M
Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
O N U N C U B Ö L Ü M
O N İ K İ N C İ B Ö L Ü M
13. Bölüm| ALINTI
O N Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
O N D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
O N B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
O N A L T I N C I B Ö L Ü M
O N Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
O N S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
O N D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
Y İ R M İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1
Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2
Y İ R M İ İ K İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
Y İ R M İ D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
Y İ R M İ B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ A L T I N C I B Ö L Ü M
Y İ R M İ Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1
Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2
Y İ R M İ D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
O T U Z U N C U B Ö L Ü M
DUYURU
RÖPORTAJ
O T U Z B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z İ K İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
O T U Z D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
Dolunay |Nuntius 1 |
O T U Z B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M /Part 1
O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M/ Part 2
O T U Z Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
Peri Kızı
s a p l a n t ı °1° y a ş ı n d a
F İ N A L
M U T L U S O N S U Z
200 BİN 🌸
1 M İ L Y O N💦❤️

O N B İ R İ N C İ B Ö L Ü M

51.2K 1.5K 274
By YldzAsyaUzunpnar7

SAPLANTI - 11. BÖLÜM

Bölüm Şarkısı : Pera - Sensiz Ben

Tehdit edildiğim kişi şuanda karşımdaydı.

O yaşasın, başına birşey gelmesin diye üç ay kaçırıldığım adamla yaşamaya söz verdiğim kız şuan karşımdaydı.

Dolunay.

Beni görünce aynı o da benim gibi şaşırmıştı. Şimdi ben Dolunay'a kaçırıldığımı söylesem ne olurdu? Ateş'e görülmeden buradan kaçabilirdik polise gidip onu şikayet ede bilirdim. Ama ya Dolunay'a bir şey yaparsa. Hem ben söz vermiştim. Sözümde durmam gerekliydi.

Şaşkınlığını ilk üzerinden atan dolunay oldu.

"Miray. Miray sen nerelerdesin kaç zamandır seni arıyorum biliyormusun. Evine gidiyorum kimse yok, seni arıyorum ulaşılamıyor, üniversiteye bile gelmiyorsun. Nerelerdesin sen." Dolunay'ın yanına gidip ona sıkıca sarıldım. O benim çocukluk arkadaşım dı. Onu çok seviyordum bu yüzden.

"Dolunay merak etme ben iyiyim. Bir süre ortalıklarda olmayacağım. Beni soran olursa lütfen tatilde ben de yerini bilmiyorum de. Şimdi gitmem gerek. Kendine iyi bak."

Dolunay'dan ayrıldım. Dolunay bana öyle garip bakıyordu ki. Bir şeyler olduğunu anlamıştı.

"Miray siz Atakan'la yemeğe çıktığından beri ortadan kayboldun. Atakan'da yemekten bir hafta sonra okula geldi. Tanınmayacak haldeydi. Tek kolu da kırıktı. Neler oluyor anlat bana."

Demek Atakan'ın kolunu kırmıştı ateş. Dolunay'a hiç birşey anlatamazdım. Ona son bir kez sarılıp.

" Ben iyiyim. Kendine iyi bak." diyip lavabodan çıkıp koşmaya başladım. Hemen gözden kaybolmalıydım. Dolunay'ın peşimden geleceğini biliyordum. Yemek bölümüne girdim hemen. Ateş benim bu halimi görünce hızla ayağa kalktı.

"Ne oldu. Niye koşuyorsun." Ateş'in kolundan tutup yemek bölümünden çıktık. Soluk soluğa konuştum.

"Dolunay burada. Hemen gidelim." dedim. Ateş bu dediğime şaşırdı. Zaten şaşırılacak bir şeydi. Neden Dolunay'la Kaçmadığımı merak ediyordu. Ama şuan açıklama yapacak durumda değildim. Hemen Avm'den çıkıp arabaya bindik.

Kendimi arabaya atınca derin bir nefes verdim. Şuan kendimi sanki ben Ateş'i kaçırıyormuş gibi hissediyordum. Ama hepsi Dolunay'ın iyi olması içindi.

Ateş arabayı çalıştırıp dağ evine doğru sürmeye başladı.

"Neden Dolunay'a benim seni kaçırdığımı söylemedin?" Dedi.

"Çünkü sen beni Dolunay'la tehdit ediyorsun."

"Miray istesen polise gidebirdiniz. Bunu yapardın biliyorum. Neden kaçmadın."

"Kaçmamı istiyorsun Ateş. İstiyorsan beni şurada bırak ben usul usul kaçarım endişen olmasın." Ateş'in yola bakan bakışları bana döndü. Ardından da hiç bir şey demeden tekrar yola bakmaya başladı.

Bende onla konuşmak istemediğim için kafamı cama doğru çevirip uyuyor gibi yaptım. Aradan geçen beş dakikadan sonra Ateş tekrar konuştu. Beni uyudum zannediyordu herhalde.

"Sen benden hiç gitme güzelim. Hiç gitme."

Duyduğum kelimeler zihnimi sarhoş etti. Kurduğu kelimeler bu kadar güzel hissettirirken neden beni kaçırmak gibi bir aptallık yapmıştı.

Hiç sesimi çıkarmadım varsın beni uyuyor zannetsindi.

*

Araba dağ evinin önünde durunca sanki yeni uyanmış gibi gözlerimi açtım. Ateş arabadan inince bende kapıyı açıp indim. Kara basmadan sonra çıkan sen huzur vericiydi. Kar ne zamandır yapmadığı için yerde de fazla kalmamıştı.

Ateş arabayı dolaşıp yanıma gelirken bende yere eğilip karla oynamaya başladım. Karda gördüğümde sebepsizce kendimi kaybedip çocuk gibi oluyordum.

Ben karla oynarken Ateş arkama ilerledi. Bir anda beni kollarımdan tuttup kaldırmasıyla ona çemkirmeye başladım

"Ya Ateş bıraksana beni." Ateş'in ağzında cık cık seslerini duyunca dudaklarımı büzdüm.

"Ama neden?"

"Tekrar hasta olmanı istemiyorum güzelim. Başka zaman çıkarız dışarıya" Dedi üzgün üzgün eve doğru yürümeye başlarken kapının oradaki canavarı görmemle ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı.

Hemen Ateş'e doğru koşup arkasına saklandım.

"Ateş bu köpek yine gelmiş. Kov gitsin şunu." Ateş beni tutup kolunun altına aldı.

"Güzelim o benim köpeğim nasıl kovayım." Dudaklarımı tekrar büzdüm.

"Ya bana ne kov gitsin. Benim köpeklerden ne kadar korktuğumu bilmiyormusun" Ateş'in gülme sesini işitimce bakışlarımı köpekten çekip ona döndüm. Şunda o benden biraz uzun olduğu için ona Altan bakıyordum. Otuz iki diş şuan ki halime gülüyordu.

Ama çok güzel gülüyordu bee.

"Sarıl bana güzelim. O zaman köpeğim sana birşey yapmaz. Bende hemen seni içeri götürürüm." sanki transa geçmiş gibi Kolarımı Ateş'e sardım. Ateş anahtarı çıkarıp kapıyı açınca Kolarımı Ateş' ten çekip hemen içeri girdim. Ayakkabımı ve montumu çıkardıktan sonra kendi odama doğru ilerledim.

Ateş'te peşimden geliyordu.

"Akşam hazır ol. Sana birşey göstericem." dedi. Meraklı bakışlarım onu bulurken konuştum.

"Ne gibi bir şey."

"Akşam görürsün." diyip odasına girdi. Bende merak duygum kabarmış bir şekilde odama ilerledim.

*

Güzel bir duşun ardından üzerime siyah bir kot ve siyah bir swett giymiştim. Saçlarımı kurulayıp balık sırtı örmüştüm.

Şuansa mutfakta makarna yapıyordum. Saat 21. 43 sularıydı. Ateş dışarıda hararetli bir şekilde biriyle konuşuyordu. Ne işler çevirdiğini bilmiyordum. Ama acayip merak ediyordum.

Ben makarnayı tabaklara koyarken Ateş içeriye girdi. Masaya oturup çatalı eline alıp makarnayı hızlı hızlı yemeye başladı. Bende masaya oturup makarnayı yemeye başladım.

*

Yemeğimizi yemiş Ateş'le beraber sofrayı toplamıştık. Ben mutfağı son kez toplarken Ateş salonda oturuyor bir televizyon kanalında olan maçı izliyordu.

Mutfaktaki işimi halledip Ateş'in yanına ilerledim.

"Ee hani bana bir şey göstericektin." Ateş televizyonu kapatıp bana döndü.

"Çok merak ediyorsun değil mi?" Evet anlamında kafamı salladım. Ateş kapıya doğru ilerleyince peşine takıldım. Üzerime kabanımı ve ayakkabımı giydim. Kafama da beremi takınca hazırdım. Ateş'te üstünü giymiş elinde bir battaniyeyle kapının girişinde beni bekliyordu. Battaniyeyi görünce iyice merak etmiştim.

Dışarı çıkıp evin arkasına doğru ilerledik. Ateş bir merdivenin yanında durunca bende durdum. Ateş merdivenden çıkıp çatının orada yeni fark ettiğim kapıyı açtı. Çatı katı gibi bir yerdi. Ama dışarıdan giriliyordu. Bende Ateş'in peşinden merdivenleri çıktım.

Çatının içi boştu sadece eski bir koltuk, iki tane sandalye ve bir teleskop vardı.

Gözlerim mutlulukla açıldı. Teleskopun yanına gidip inceledim.

"Ateş bu çok güzel."

"Beğeneceğini biliyordum." Çok beğenmiştim. Gökyüzünü çok seviyordum. Yıldızları incelemek benim için huzur vericiydi. Ama daha önce bir teleskopla bunu yapmamıştım. Sandalyeye oturup önce çıplak gözle inceledim gökyüzünü.
Ayın ilk hali gözlerimin önündeydi. Ben öyle dolunay sevmezdim herkesin aksine. Ben ayın ilk halini severdim. O hali bana muhteşem gelirdi.

Yanımdaki sandalyeye oturan Ateş'e baktım.

Ay ışığı tenine vuruyor onun güzel yüzünü daha mükemmel kılıyordu.

"Ayın ilk halini sevdiğimi neden biliyorsun."

"Ben senin neyi sevip sevmediğini, neyin seni üzdüğüne dair senin hakında herşeyi biliyorum güzel gözlüm. Seni o kadar çok seviyorum senin hakında ki bildiğim şeyler benim mutluluk sebebim. Çünkü benim mutluluğum sadece sensin gül yüzlü"

Ay ışığı altında kurduğu kelimeler aklımı başımdan alırken ilk kez kullandığı kelime kalbimi hoş etti.

Gül yüzlü...

Kafamı önüme eğip ellerime baktım. Neden böyle oluyordu. Neden beni kaçırmıştı ki. Neden bir yanım ona kapılmak isterken beni kaçırdığı aklıma geliyor ondan soğuyordum.
Karmaşanın içinde kalmıştım.

Kafamı ellerimden kaldırıp ona baktım. Bana siyahları derin bir şekilde bakıyordu.

"Ateş beni ne zamandır seviyorsun." Gözlerini gözlerimden ayırmadan fısıldadı.

"Üç.." derin bir nefes alarak cümlesini tamamladı. "Seni üç yıldır seviyorum Miray. Tam tamına senden bir karşılık beklemeden üç yıldır..."

«BÖLÜM SONU»

Herkese Merhaba.

On birinci bölümün de sonuna geldik.

Miray'ın kafası çok karışık anlaşılan. Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

Diğer bölümde görüşmek üzere.

Sevgilerimle, Asya

Not/ Yeni kapağımızı nasıl buldunuz. Ben yaptım da 😆 Yorumlarınız bekliyorum!


İnstagram|Yldz_asya

Continue Reading

You'll Also Like

3.2K 196 37
Asiye ve doruğun zorluklarla geçirdiği ve mutlu sonla biten hayatı .
1.6K 94 10
•Başarılı bir iş adamı olan Thor Odinson bir tasarımcıya kapılır•
6.2M 272K 61
Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR NELER DOĞURUYOR Liya; KAYNANAM ABARTMIŞ...
221K 11.8K 37
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...