GÖKYÜZÜNE ASILI GÜLÜŞLER | TA...

By bidesvu_

87.6K 4.1K 654

"Ben seni iki mavinin arasında,tam ufukta seviyorum. Aynı ufuk kadar sonsuz seviyorum " More

KARAKTERLER
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Final

Bölüm 33

1.8K 102 14
By bidesvu_

İyi Okumalar

Arabanın kaportasından dumanlar çıkarken Bahar gözlerini zoraki açtı. İlk başta etrafı bulanık gördü ama fazla geçmeden görüşü netleşti.

Başını Yavuza doğru çevirdiğinde, Yavuzun baygın olduğunu gördü. Kemerini çözerek Yavuzun yüzünü avuçladı ve titreyen sesiyle "Yavuz " dedi

Yavuz gözlerini kırpıştırarak araladı. Karşısında Baharı görünce direk "iyi misin ? " diye sordu

"Ben iyiyim ama senin alnın kanıyor " dedi Bahar sesi hala titrerken..

"Önemli birşey değil " dedi Yavuz

Arkadan gelen arkadaşları hızla arabadan inip koşarak yanlarına geldi. Arabanın açık penceresinden içeriye bakıp "İyi misiniz ? " diye sordu Ateş korkuyla

"Evet " dedi Yavuz

"Duman çıkıyor bir an önce arabadan çıkın " dedi Ateş Baharın tarafına dolanırken.

Yavuz kapısını açıp çıkarken Bahar sol ayağını çekti ama hareket ettiremedi.

"Ayağım sıkışmış" dedi Bahar korkuyla

Yavuz hızla Bahara dönerek, Bahar ayağını çekiştirdi. Herkes Baharın ayağını kurtarmak için çabalıyordu.

Eylem daha önceden gerekli yerleri aradığı için siren sesleri kısa bir süre sonra etrafta yankılanmaya başladı.

İtfaiye gelince Baharın ayağını sıkıştığı yerden çıkarttılar.

Arabanın patlamaması için gerekli önlemler alınmıştı.

Yavuz ambulansta alnına dikiş attırırken aileleri koşarak yanlarına geldi. Funda Bahara sarılırken Gülümser ambulansın içine girip dolu gözlerle Yavuza baktı.

"Anne doldurma hemen gözlerini. Sadece küçük bir yara " dedi Yavuz

"Ana yüreği bu, ana " dedi Gülümser titreyen sesiyle.

Yavuzun işi bitince ambulanstan indiler.

"Nasıl oldu ? " diye sordu Hamit

"Fren tutmadı " dedi Yavuz

Hamit Yavuza sarılıp "Şükür size birşey olmamış " dedi

Yıldırım düşünceli bir ifadeyle "Biz daha geçen hafta bu arabaların bakımını beraber yaptırdık. Nasıl tutmadı bu fren " dedi

"Bilmiyorum " dedi Hamit

"Arabayı çektirince incelettirelim " dedi Yıldırım

"Sizin süphelendiğiniz birşey mi var ?" diye sordu Ateş

"Kesin var " dedi Fethi

"Var gibi. Hadi siz bunları düşünmeyin eve gidin güzelce dinlenin " dedi Hamit

Herkes onayladı ve eve gittiler. Bahar odasına girince bavulunu göremedi ve odadan dışarıya çıktı.

Aynı anda yan odanın da -Fethinin odasının - kapısı açıldı.

Aynı anda Bahar "Anne eşyaların nerde ? " derken Fethi "Benim odamdaki çift kişilik yatak mı ? " dedi

Yıldırım ve Funda odalarından çıkıp sırıtarak iki gence baktılar.

"Eşyaların olması gereken yerde kızım " dedi Funda

"Hani odada değil " dedi Bahar

"Bir kadının yani kocasının yanıdır. E doğal olarakta eşyaların kocanın odasında " dedi Yıldırım

"Haa ondan çift kişilik yatak var benim odamda " dedi Fethi

Kapı çalınca Funda kapıyı açtı ve içeriye Eylemi girdi.

Bahar çantasını ve deri ceketini eline alıp "Anlaşılan sizde beni yan daireye postalıyorsunuz " dedi

"Aynen öyle kızım. Hadi kocanın yanına " dedi Funda

Bahar evden çıkıp yan dairenin kapısını çaldı. Kapıyı Ateş açtı ve sırıtarak "Beğendiniz mi sürprizi ? " dedi

"Sizin başınızın altından mı çıktı ? " dedi Bahar sırıtarak

"Hayır, babamın " dedi Ateş

Bahar içeriye girip dış kapıyı kapattı ve Yavuzun odasına girdi.

Yavuz kapının açılmasıyla tişörtünü giymeden sırıtarak kapıya döndü. Bahar odanın kapısını kapatıp çantasını ve ceketini yatağın üzerine atıp "Hadi yine iyisin Yavuz Karasu " dedi

"Bugünlerde şans benden yana Bahar Karasu " dedi Yavuz ve tişörtünü giydi.

Baharda bavuluna gitti ve içinden eşofman ve tişört alıp giydi. Yüzündeki hafif makyajı da sildi ve Yavuzun yanına yattı.

Bahar yüzünü Yavuza döndü. Yavuz Baharın yanağını elini koydu ve "Özür dilerim " dedi

"Neden özür diliyorsun ? " diye sordu Bahar

"Senin canını tehlikeye attım " dedi Yavuz

"Bizi daha büyük bir yara almamızdan kurtardın " dedi Bahar ve biraz yükselerek Yavuzun alnındaki yarayı öptü.

"Başın falan ağrıyorsa ilaç getireyim " dedi Bahar

Yavuz sırıtarak "Benim ilacım senin dudakların " dedi

"Tedaviyi uygulayalım o zaman " dedi Bahar ve Yavuzun alt dudağını dudakları arasına aldı. Usul usul öpüşürken Yavuz Bahardan ayrıldı.

Yavuz Baharın burnunu öpüp sırıtarak "Dozu Karabayırda artıralım" dedi

"Seve seve " dedi Bahar ve Yavuzun burnunu öptü. Ardından başını Yavuzun göğsüne koydu. Yavuzda Baharı sıkı sıkı sardı.

Bahar gözlerini belindeki ellerin onu kendine çekmesiyle araladı. Yerinde biraz kıpırdandı ve kendini biraz daha arkaya iterek Yavuza daha çok yaslandı.

Yavuz burnunu Baharın ensesine dayadı ve kokusunu içine çekti. Bahar gülerek yüzünü Yavuza döndü.

Arkasını döndüğü an Yavuzla burun buruna geldi.

"Günaydın sevgilim " dedi Bahar

"Günaydın " dedi Yavuz ve Baharın dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

Bahar yataktan çıkarken "Nereye ? " diye sordu Yavuz

"E kahvaltı hazırlayacağım " dedi Bahar

Yavuz yatakta oturan Baharın beline kolunu dolayıp çekti ve yatağa geri yatmasını sağladı. Burnunu Baharın boynuna dayayarak "Annem halleder" dedi.

"Ayıp olur sevgilim " dedi Bahar kalkmaya çalışarak.

Yavuz Baharı sıkıca tutup kendine çekti ve "Ayıp falan olmaz " dedi

"Sevgilim çocukluk yapma " dedi Bahar

Yavuz pes ederek Baharı serbest bıraktı. Bahar yataktan kalktı. Yavuz dudak bükerek Bahara bakıyordu.

Bahar tebessümle Yavuzun üzerine eğilip dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı.

Yavuz sırıtarak "Daha fazlasını istiyorum " dedi

"Karabayırı bekle " dedi Bahar ve odadan çıkıp mutfağa gitti.

Bahar kahvaltıyı hazırlamaya başlayınca Gülümser de geldi ve beraber kahvaltı hazırlayıp yemeğe başladılar.

Yemekten sonra aşağıya inmeye karar verdiler ve üzerlerini giymek için odalarına gittiler.

Bahar eşofmanını çıkartıp dizinin altındaki toz pembe eteğini giydi. Üzerindeki tişörtü de çıkartıp lacivert kazağını giydi.

Yavuz yatakta dirseklerinin üzerinde uzanırken "Sen de utanmayı bıraktın artık " dedi gülerek

Bahar Yavuza dönünce sırıtarak onu izleyen kocasını gördü ve çıkarttığı tişörtü alıp Yavuzun yüzüne attı ve "Pislik, sen beni mi izliyorsun ? " dedi

Yavuz gülerek yüzündeki tişörtü çekti ve "Evet seni izliyorum. Ama kocaya hiç 'pislik ' dedir mi ? " dedi

"Pislik yaparsa denir " dedi Bahar

Yavuz yataktan kalkıp Baharın belini sardı "Ne pisliği yapmışım ben acaba ? " dedi

Bahar kollarını Yavuzun boynuna dolayıp "Birde soruyor musun ? " dedi

"Evet " dedi Yavuz yüzündeki gülümsemeyle

"Karını gizli gizli izliyorsun " dedi Bahar

"Neden gizli gizli izleyeyim ? Yatağa yatıp apaçık izliyorum işte " dedi Yavuz

Bahar Yavuzun göğsüne yavaşça vurup "Pisliksin Yavuz " dedi ve Yavuzun kollarından çıkıp aynanın karşısına geçti.

Bahar saçlarını yaparken Yavuz da üzerini giyinmeye başladı.

"Bak sen giyinirken ben senin baklavalarını arsız gibi kesiyor muyum ? " dedi Bahar

"Ben birşey demiyorum ki istediğin kadar beni izleyebilirsin. İzlemekle de kalmayıp yatakta dokunabilirsin " dedi Yavuz ve göz kırptı.

Bahar elindeki tarağı Yavuza atıp "Terbiyesiz " dedi

Yavuz gülerek yere düşen tarağı eline aldı ve "Bu haline ayrı aşığım " dedi.

Tarağı Bahara geri verirken yanağına derin bir öpücük kondurdu.

"Hadi oyalanma artık " dedi Bahar gülerek

Genç çift hazırlanınca aşağıya indiler. Kış bahçesine geçip oturdular. Kısa süre sonra herkes gelmişti. Beraber konuşup eğlenceli vakitler geçirirken bir adam geldi.

Hamit adamla beraber dışarıya çıkıp konuşmaya başladı. Hamit sıkıntıyla konuşurken Ateş ortaya "Bu adam kim ? " diye sordu

"Arabayı inceleyen adam " dedi Yıldırım direk

"Suikast olduğunu mu düşünüyorsunuz ? " dedi Erdem

"Olabilir " dedi Yıldırım

"Yok artık enişte. Siz masa başında çalışan adamlarsınız kim sizi öldürüp ne yapsın ? " dedi Fethi

"Geçenlerde, Hamit dışarı çıktığında birini uyuşturucu sattığını görmüş.. yakalamış.. Adam bir yığın tehdit savurdu ama biz kafaya takmadık " dedi Yıldırım

İçeriye Hamit girince herkes ona döndü. Hamit yerine oturup "Birisi fren balatalarıyla oynamış " dedi

"Vah, başımıza gelenler " dedi Gülümser eliyle dizine vurarak

"Anne bir dur yaa, dünyanın sonu gelmedi sonuçta " dedi Ateş

"Oğlum hergün tehdit ediliyor gibi ne bu rahatlık ? " dedi Gülümser

"E zaten nerdeyse her gün tehdit edil..-" Ateş devam edemeden Eylem dirseğini Ateşin karnına geçirdi.

Yavuz balkonda pencerenin önünde duran sallanan koltuğa ayağını uzatmış otururken Bahar da Yavuzun iki bacağının arasına oturmuş sırtını Yavuzun göğsüne dayamıştı.

Erdem ve Güler daha fazla rahatsızlık vermemek için gitmişlerdi.

Bahar, Yavuza durumunu anlattığını Nazlı ve Eyleme söylemişti. Baharın durumunu bilen sadece 2 kişi vardı. Nazlı ve Eylem..

Bahar göğsünün altındaki kolları sıkıca sardı ve "Senin iznin bitmeden Karabayıra gidelim mi ? Mardin de Nazlının tanıdığı bir jinekolog varmış ona gideriz " dedi

"Sevgilim biraz aceleci davranmıyor musun ? Sonuçta yeni evliyiz, biraz tadını çıkartalım " dedi Yavuz

"Yavuz ben bir an önce anne olmak istiyorum " dedi Bahar

"Bende baba olmak istiyorum ama sadece biraz zaman diyorum. Kendini 2 gündür harab ettin " dedi Yavuz

"Yavuz zaten zor olacak" dedi Bahar ve yüzünü düşürerek "tabi olursa " dedi

"Hemen karamsarlığa kapılma. Daha denemelere bile başlamadık. Hem ben sana ne dedim ben türk askeriyim, benim işim zoru başarmak" dedi Yavuz ve Baharın boynunu öptü.

Bahar tebessüm ederek "Sen nasıl bir adamsın yaa ? " dedi

"Yakışıklı ve karısını çok seven bir adamım " Yavuz gülerek ve Baharın boynunu tekrar öptü.

"Yine başladın kendini övmeye " dedi Bahar

Yavuz yüzünü Baharın boynundan çekmeden "Şimdi sana iltifat etsem günler, haftalar hatta aylar sürer. O yüzden bende kendimi övüyorum. Hem daha kısa oluyor " dedi

Bahar dudak bükerek "Ama ben iltifat duymak istiyorum " dedi

Yavuz Baharın boynuna minik minik öpücükler kondurdu ve Baharı daha çok kendine çekerek "Bence o iltifatları sonraya bırakalım " dedi

"Ben şimdi duymak istiyorum ama " dedi Bahar dudak bükerek

Yavuz Baharın ceketinin sol kolunu indirdi. Elini tişörtün yakasına getirdiğinde Bahar Yavuzun elini tutup "Yavuz napıyorsun ? " dedi

"E iltifatı şimdi istiyorum dedin " dedi Yavuz

"Ben iltifat duymak istiyorum dedim" dedi Bahar

"İltifat etme yöntemim bu " dedi Yavuz sırıtarak

"Şapşal " dedi Bahar gülerek ve yavaşça Yavuzun koluna vurdu.

Yavuz Baharı sol tarafına doğru çekip karısının gözlerine baktı ve "Sen kocana şapşal mı diyorsun ? " dedi

Bahar gülerek "Evet diyorum. Koca benim değil mi ? İstediğimi derim " dedi

"E o zaman bu güzel kadın benim karım değil mi ? İstediğimi yaparım " dedi Yavuz gülerek ve Baharın dudaklarına küçük, masum bir öpücük kondurdu.

Yavuz tekrar Baharı öpmek istediğinde Bahar elini Yavuzun dudağına koyup "Biri görecek yapma" dedi gülerek

Yavuz Baharın eline küçük küçük öpücükler kondurmaya başladı. Bahar gülerek elini çekti ve yüzünü tamamen Yavuza dönüp bağdaş kurdu.

Yavuz Baharı belinden tutup kendine çekerken Bahar gülmeye devam ediyordu.

Bahar elini Yavuzun yanağına koyup "Seni çok seviyorum " dedi

"Seni çok seviyorum " dedi Yavuz ve Baharın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

Bahar geri çekilince Yavuza yalvarır gibi bakarak "Yarın Karabayıra gidelim mi ? " diye sordu

Yavuz küçük bir tebessümle " Sen nasıl istersen öyle olsun. Yeter ki sen iyi ol. Yeter ki senin o yüzün asılmasın" dedi

Bahar Yavuzun boynuna sarılıp "Teşekkür ederim. Hayatıma girdiğin için.. Beni bu kadar çok sevdiğin için.. bu kadar anlayışlı olduğun için.. herşey için teşekkür ederim " dedi

Yavuz Baharın boynunu öpüp "Teşekkürünü sonra edersin. Şimdi erken dönüyoruz diye annemlerin dırdırını çekmemiz lazım " dedi

Bahar Yavuzun yüzüne baktı ve dudak bükerek "Daha o var di mi ? " dedi

Yavuz 'evet' anlamında başını salladı.

"Akşam konuşuruz " dedi Bahar

"Tamam " dedi Yavuz, Baharın onu gelen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırırken

Akşam olunca hep beraber yemek yemeğe başladılar. Bahar o süre zarfında kızlara yarın gideceklerini anlatmıştı.

Bahar boğazını temizleyip "Biz yarın Karabayıra döneceğiz " dedi direk

"A-a ? O nerden çıktı çocuklar ? " dedi Funda

"Halletmemiz gereken işlerimiz var Funda anne " dedi Yavuz

"Ne işiymiş bu ? " diye sordu Eymen

"Sana ne Eymen " dedi Eylem

"Merak ettim abla " dedi

"Mardinde daha önceden katılmak için söz verdiğimiz bir organizasyon var " dedi Yavuz.

Yalan söylemekten başka çareleri yoktu. Çünkü bu durumu ailelerinin bilmesini istememişti Bahar. Yavuzda Baharın isteğini kabul etmişti.

"Ne organizasyonu bu ? Bizim neden haberimiz yok ? " dedi Ateş

"Hayatım hastaneden birisinin.. yani bilmemen normal " dedi Nazlı

"E sen neden gitmiyorsun ? Siz aynı hastanede değil misiniz ? " dedi Eymen

"Çünkü ben davetli değilim " dedi Nazlı

"Neden ? " diye sordu Eymen

"Çünkü.. o kadınla kavga ettik " dedi Nazlı

"Neden ? " dedi Eymen sınırları zorlarcasına

"Tavuk boku deden diye Eymen ! Ya sen bir kere de insanların özeline karışmasana " dedi Eylem

Eylem üzerinde ki bakışları hissedince annesi ve babasına bakıp "Pardon " dedi ve ekledi "Eymen çok sinir edince şey oldu " dedi

"Keşke biraz daha kalsaydınız oğlum" dedi Gülümser hüzünle

"Yine geliriz anne " dedi Yavuz

Tam Funda konuşacakken Yıldırım Fundaya izin vermeden "Üstlerine gitmeyin çocukların. Belli ki verdikleri sözü tutmak istiyorlar. Hem yine gelirler " diyerek son noktayı koydu.

Bahar ve Yavuz dün Karabayıra gelmişlerdi. Geldikleri gün hem yorgun oldukları hem de randevuları olmadığı için doktora gitmemişlerdi.

O gece Nazlının tanıdığı jinekolog İnci'den randevu almış ve ertesi gün Mardine muayeneye gitmişlerdi.

İlk kontrolün ardından Bahar bir yığın testten geçmişti. Haliyle de vücudu yorgun düşmüştü.

Bahar başını Yavuzun omzuna yaslayıp sıranın onlara gelmesini bekledi.

Sıra onlara gelince içeriye girdiler. İnci Baharın tüm sonuçlarına baktı ve Baharın daha önceden duyduğu ve bildiği şeyleri söyledi.

"Bahar hamile kalman imkansız değil. Eğer isterseniz ve umudunuzu kaybetmezseniz bunu başarısınız. Hem durumun senin tahmin ettiğimden daha iyi " dedi İnci

"İnşallah dediğin gibi olur " dedi Bahar

"Siz benim dediklerimi yapın yeter" dedi İnci ve elindeki kağıda bir kez daha bakıp "Bahar sende doktorsun biliyorsun ki ben size bunu sormak zorundayım.. Bu gibi durumlarda doğumdaki riskleri göze alıyor musunuz ? " diye sordu sıkıntıyla

"N-ne gibi bir risk bu ? " diye sordu Yavuz korkuyla

"Doğum sırasında işler beklenildiği gibi gitmezse anneyi de bebeği de kaybedebiliriz " dedi İnci

O anda Yavuzun beyninde sadece tek birşey yankılandı;

Anneyi de bebeği de kaybedebiliriz !

Anneyi de bebeği de kaybedebiliriz !

Oylarınızı ve Yorumlarınızı Bekliyorum

Continue Reading

You'll Also Like

397K 36.4K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
158K 16.8K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
95.2K 7.4K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
35.4K 3.1K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !