(Natsu)
Okuldan sonra çocuklarla daha sonra buluşuruz deyip gittim. Bir ara sokağa gittim ve kaldırıma oturdum. Gözyaşlarım isteksizce akıyordu. O sırada ince sakinleştirici o sesi duydum.
"Natsu"(?)
" Luce"
Hızlıca göz yaşlarımı silmeye çalıştım ama o çoktan yanıma gelmişti.
"Natsu sorun ne?"(Lu)
"Bir şey yok Luce"
"İstemiyorsan anlatma ama yine de bana güvene bilirsin" (Lu)
Gözlerime o kadar içten bakıyordu ki Lucy'e anlatmam da bir sorun olmaz diye düşündüm.
"Sorun değil Luce sana güveniyorum"
Gülümsedi tüm şehri aydınlatacak şekilde gülümsedi.
"Çok eski zamanlar ben daha beş yaşındayken annem bir gün eve sarhoş bir şekilde eve geldi. O zamanlar sarhoş olduğunu kavrayamamıştım. Sadece ekşi ve ağır bir koku vardı. Silahın ne olduğunu filmlerden ve babam polis olduğundan zaten biliyordum. Çok korkmuştum.Yerime sindim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece öylece dona kalmıştım. Annem silahı babama doğrulttu. Bağırdı"seni öldüreceğim." babam tepkisizdi. Bu annemi daha da sinirlendirdi. Silahı bana doğrulttu. İyice korkmuştum. Şok olmuştum. (yn: bende bim)
Ne yapmalıyım bilmiyordum. Zaten ne yapabilirdim ki. İşte o zaman babam harekete geçti. Annenin beni öldürme olasılığı onu sinirlendirmişti. Her şey bir anda oldu babam annemin elinden silahı almak için ilerledi. Annem bir anlık stresle silahı ateşledi.
Çok güzel yerde bıraktım