VEENA

Od ESA153

7.9K 161 251

Çiçekler pazartesi soldu ellerinde Salı ise tekrar yaşam üflendi yapraklarına Tanrının merhametiyle değil Aka... Více

Giriş
Bölüm-1) Video
Bölüm-2) Jann
Bölüm-3) Gerçek

Bölüm-1) Video

212 18 1
Od ESA153

"Theo! İnternet birazdan geliyormuş." Aniden açılan kapıyla kameranın kapatma düğmesine basıp kamerayı aşağı indirdim. Kapıyı açmış olan Veena yarım bir sırıtışla yanıma geldi ve kamerayı işaret etti gözleriyle. Yüzündeki samimi ifade demin izlediğim videonun yarattığı garip ürpertiyi siliyordu. Çok nadir yaptığı şakalardandı diye düşünmeye tekrar zorladım kendimi, ne bileyim belki de başka mantıksal bir açıklama bulamıyordum.

"Çocukluk videolarını mı izliyordun? Ben de demin bizim banyo videosunu izliyor-"

"O videoyu silmemiş miydim ben?" Kamerayı yere bırakıp ayağa kalktım. Veena ise şüpheli bir ifadeyle ensesini kaşıyarak masama doğru ilerledi. Odam genelde dağınık olurdu, Veena'nın da pek toplu bir odası yoktu ama sanki her şeyin o dağınıklık içinde bir yeri var gibiydi. Her odama girişimde kalemlerimi masadaki eski kupanın içine koyardı.

"Geri yükledim. Son silinenleri temizlemeyi hep unutuyorsun." Kalemleri avucunda toparladı ve kupanın içine yerleştirdi. Güneş aşkına o videonun, daha doğrusu videoların çünkü o banyo videosu da saçmalığın daniskasıydı, ne tür bir şaka olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Veena bir şaka için çektiyse onu komik değildi, hem onu hiç görmeme ihtimalim de vardı. Üstelik gerçekse bile bunu neden ciddiye alacaktım ki? Hani gerçek olmasına inandım diyelim, ama o videoda konuşanın benim kutsanmış ikizim olması bile şüpheleri siliyordu. Belki de bu yüzden inanmalıydım? Ah, şimdiden akıllıca konuşan bir iç sesim bile vardı. Kendimi aksiyon filminde gibi hissetmeye başlıyordum

Veena bana, ne oldu? dercesine bakana kadar onun suratına baktığımı fark etmemiştim. Gözlerimi kaçırdım ve boğazımı temizledim.

"Pizza söyleyelim mi?" Saat onbire geliyordu ve benim anlaşılmaz biyolojik saatime göre yemek vaktiydi sanırım. Telefonu elime alıp uygulamadan pizza seçerken Veena nameli bir esnemeyle bana eliyle hayır dercesine bir işaret yaptı.

"Bu saatte yiyorsun yiyorsun, annem evi diyet kampına alacak senin yüzünden. Git uyu uğraştırma beni." Elimden telefonumu alıp kapıya doğru yürüyordu ki durup bana döndü.

"Bir de Theo, yani... bir sıkıntı varsa ben yan odadayım." Klasik samimi gülümsemesiyle odadan çıkması telefonuma resmen el koyduğu gerçeğini kapatmıyordu ne yazık ki. Fakat o telefonun peşine düşmek yerine yapacağım başka işlerim vardı. Şu videoyu incelemenin de dahil olduğu işlerim mesela.

Veena'nın gittiğinden emin olunca kameranın yanına çöktüm ve videoyu açtım. Üç saatlik uzun bir videoydu. Hızlıca ileri sardım ve devam esip etmediğini kontrol ettim. Cidden üç saat boyunca bir koltukta oturup bana şaka planı falan mı kurmuştu? Tamam, şimdi bu bir şaka değil diyelim. Veena haberlere çıkan, peşinde askeri birlikler olan biri ve büyük ihtimalle bir suçluysa bundan nasıl kimsenin haberi yoktu? Haberleri izleyen biriydim görürdüm muhtemelen, ya da en azından okulda duyulurdu. Şu an giderek siktiriboktan bir hal almaya başlayan durumu boş verip kaldığım yerden videoyu başlattım.

"İnsanlar çoğu şeyi abartır Theo." Tamam suçlarını sıralamak için güzel bir başlangıçtı. Toplu kıyım yapmış olabilirim, ama insanlar çoğu şeyi abartır Theo. Neyse ki Veena bu bahanenin ardında yediği bokları sıralamak yerine başka bir çare buldu.

"Mantıksızlığını da fark ederler fakat eşelemeye inatla devam ederler. Mesela ölüm. Anlıyorum, birini bir daha göremeyecek olmak; biriyle bir daha konuşamayacak olmak büyük bir kayıp. Ama ne bileyim haberlerde ya da orada burada gördükleri cesetler, yabancı ve içi boş bedenler neden bu kadar üzüyor onları? Ardından üzülmen gereken hiçbir anı yok, adlarına sevinmeleri gerekmez mi? Kurtuldukları falan için." Veena elinde kalemi dengede tutmaya çalışıyor arada kamerayla göz teması kuruyor sanki bir masal anlatırcasına konuşuyordu. Ve bu beni biraz korkutmuyor değildi.

"Mızmız gerizekalılar hepsi. İnsaniyet adını verdikleri yalanın ardına gizleniyorlar. Herkes bir ölüm duyunca üzülmüş gibi davranmak zorunda. Fakat hissettikleri şey üzüntü değil, aksine bencilce duydukları ölüm korkusu. En acınası olanı ne biliyor musun Theo? Benim için o yalanın ardında hiçbir şey yok. Derinlerde bir istek, bir açlık beni adeta yiyip bitiriyor." Elindeki kalemi sinirle duvara fırlatıp kameraya yaklaştı.

"Sana yemin ederim; kemiklerim bile yanıyor Theo, ciğerlerim günahla çalışıyor." Sinirle saçlarını çekiştirdi Veena ardından da koltuğuna tekrar yerleşti. Eli şakağına sabitlenmişti gözleri kameraya tamamen odaklanmış ve dudakları ufak bir tebessümle kasılmıştı. Gülüşü tanıdıktı, her zaman takındığı o samimi ve iç rahatlatan tebessüm gözlerinin bir yerinde korkutucu bir hal alıyordu.

"Anlatıyorum Theo. En başından başlayacağımı söylemiştim." Derin bir nefes aldı ve gözlerini odada çevirdi birkaç saniyeliğine sonrasında gözleri kameraya tüm keskinliğiyle geri döndü.

"Nereden başlayacağımı pek bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki her zaman vahşete belli belirsiz bir açlık duyardım. Sanırım bunu fark ettiğimde... beş yaşındaydım. Birçok yönden o yaşım benim için bir aydınlanma olmuştu, ama buna sonra değiniriz. Abimiz arkadaşlarıyla bir korku filmi izlerken beni de yanlarına almıştı. Amaçları benim korkudan titreyen, altıma yapmış halimle dalga geçmekti aslında. Fakat aklımdan geçenleri hâlâ hatırlıyorum ve hissettiklerimin korku olmadığına eminim. Kadının organlarının karnının altına bir bıçak darbesiyle yere dökülmesini izlerken hissettiğim o garip hissi... O an ne olduğunu anlayamamıştım, ad bulmamıştım daha doğrusu. Çünkü o his, o hep duygu diye tekrarlayıp duydukları varlıkla ilk tanışışımdı. Şimdi ise o hissi tekrar düşünüyorum da hissettiğim şey büyük bir dehşet, şaşkınlık ve heyecandı. Ah, abimin bakışlarını hâlâ hatırlarım..." Güzel bir anıyı hatırlamışçasına kıkırdadı Veena, tırnaklarını gözlerinin altına geçirdi ve kırmızı bir iz bırakarak ellerini aşağı ilerletti. Aklını kaçırmışa benziyordu, tüylerim diken diken olmuş sırtımı bir ürperti kaplamıştı.

"Hani bir şeyi yeni anladığınızda sizin hissettiğiniz o büyük aydınlanma anı vardır ya, ya da ne bileyim sıkıntıdan ölmek üzereyken bulduğunuz ve ardından aşık olduğunuz o dizi... onun gibi bir şeydi hissettiğim sanırım." Sorgulamayı bırakıp sadece dediklerine odaklanmıştım Veena'nın. Duyduklarım sonra anlaşılmak üzere beynime doluyordu.

"Beş yaşındaki beynimle bunun pek normal bir şey olmadığını kavramış ve bu güzel hazzı kendime saklamaya karar vermiştim. Çünkü benim duygularımın anahtarı sizin insaniyet denilen at gözlüğünüzün ardında kalıyordu." Sanki kendisi diğer insanlardan değilmiş gibi bir başkalaştırmayla konuluyordu Veena. Oyunculuk kulübünden kalmış bir video olabilirdi bu aslında. Çünkü geçen seneki oyun bayağı kanlıydı, karakter çalışması falandı izlediğim?

"Küçük şeylerle başlamıştım; birkaç kuş, ardından da birkaç sokak hayvanı... Kimsenin bir şey söylemeye hakkı yoktu, o hayvanların yerinde kendileri olmadığı için mutlu olmalılardı. Kendimi kontrol ettiğim için minnettar olmalılardı. Acıktığında atıştırmak gibiydi yaptığım. Midemin gurultusu duyulmasın diye atıştırmaya devam ediyordum. Ama insanlar nankör Theo! Bir o kadar da hadsizler!" Aniden bağırışı ile yerimde sıçradım. Bu bir karakter çalışmasıysa Veena bir oyınculuk dehası olabilirdi. Bunu verdiği zaman öğretmenin verdiği tepkiyi görmek isterdim. Kutsanmış ikizim diyorum ya! Kendine sertçe bir tokat attı Veena. Mimiği gram değişmemiş, aynı samimi gülüşle ekrana bakıyordu. Sessizce mırıldanışını duydum konuyu değiştirme Veena.

"Dizginler tamamen elimdeydi, eğer rahatça hayatıma devam edebilmek istiyorsam kendimi dizginlemeye de devam etmem gerektiğini biliyordum. Bu minik vahşet ve duygu kırıntılarıyla idare ediyordum insaniyetin ardında." Şakağındaki parmağının ardından kan süzülüyor fakat o bunu fark etmemişçesine konuşmaya devam ediyordu.

Belki de bir çeşit projenin sunumuydu bu. Psikolojik gelişim ya da felsefe derslerinden birine sadizm hakkında bir araştırma görevi verildiğini görmüştüm. Veena da benzer bir ödevi almış olabilirdi. Zaten oyunculuk yapmışlığı vardı, o yüzden olasılık büyüktü.

-ve bir anda tüm teorilerim şok dalgasının içinde yok oldu.

Veena şakağındaki elini çekti ve kanla kaplanmış parmaklarını yalamaya başladı. Parmağını arsız bir gülümsemeyle kaplanmış dudaklarından içeri itiyor ve- Yüce Güneş aşkına kardeşimi porno filminden çıkma bir yüz ifadesiyle görmek psikolojime iyi gelmiyordu!

Şokla ekrana kilitlenmiş gözlerimi ne kadar başka bir tarafa çevirmeye çalışsam da donmuş beynim komutları algılamıyordu. Kameranın rastgele tuşlarına bastım panikle. Videoyu ileri sarma düğmesine basmış olmalıyım ki Veena hızlı çekimde otuzbir çekmeye başladı. Sikeyim! Burada ne oluyordu?

Veena ve dildo kelimelerini aynı cümleye yerleştiremeyen beynim kardeşimden duymayı beklemediğim inlemelerin arasında acil durum sinyallerini duyurmaya çalışıyordu. Kamerayı kapattım ve olabildiğince uzağa ittirdim.

Açıkçası bunu herhangi bir öğretmene verebileceğini sanmıyordum.

-*-*-
Yazarken biraz utandım fkfkfk o yüzden acele yazdım son kısmı ama yani kurguda gerekiyordu pişman değilim :/

Bu kitap bu tür öğeler (bayağı) içerecek, ve aynı zamanda birçok yüz kızartıcı suç da olacak gibi. Öyle yani midesi hassas olanlar biraz dikkat etsin.

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

48.5K 172 17
Tecavüz,şiddet,taciz ve sex içerir.Bu bir sexting eseridir.
36.6K 1.5K 12
"Seni çok seviyorum Çavê Şîn. Seninle gözlerimi açıp kapatacak kadar. Seninle doğup ölecek kadar. En çokta o mavi gözlerine aşık oldum."
7.4M 341K 65
Fantastik #1 Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu? Gülüşünden bihaberken ya da öfkelendiginde nasıl baktığı bilemeden sonsuz bir melankoninin içine düştü...
33.5K 2K 30
Yıllardan 2038 di aylardan Nisan . Gezegen adı:Barlik Krallık 25 yıl önce kurulmuştu. Kralımızın kayıp kızı 18 yıldır aranıyordu. En sonunda Krallık...