PAMUK PRENS | Texting

By kitapgurmesi

850K 60.4K 28.4K

Herkesin karanlık bir geçmişi olabilirdi, hem de herkesin. Ama onunki pembe bir geçmişti. Düştün elime PAMUK... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-38-
-39-
-40-
-41-
-43-
-44-

-42-

14.8K 1.2K 613
By kitapgurmesi

Selam çukulatalarım, bölüm sonuna bölümlerin neden geç geldiğiyle ilgili bir açıklama bıraktım. Bu konuda gerçekten içim hiç rahat değil, bilmenizi istedim.

Multide Alya var, Dove geçen storysinde ayağını sevgilisine öptürüyordu.

AŞIRI SOĞUDUM BENİM AYAK FOBİM VAR SDLŞFJLŞDSJŞLGFDŞFH

Neyse...

İyi okumalar ♥

***


Yatağımda öylece uzanmış tavana bakıyordum. İki gündür doğru düzgün uyumamıştım ve uykusuzluktan ölmeme rağmen gözüme uyku girmiyordu.

Anıl'ı merak ediyordum.

Bugün okula gelmemişti ve bunu benden uzak durmak istemesine bağlıyordum. Ya da öyle umuyordum.

Yatakta kıpırdanıp uyku için uygun bir pozisyon aradım ama hayır, kafamdaki bu düşüncelerle uyumamın imkanı yoktu. 

Kendime saydıra saydıra yataktan kalkıp masamın üzerine bıraktığım cep telefonumu elime aldığımda mesaj bildirimimin olmaması ilk kez içime dokunmuştu. Ne kadar attığı mesajlarla beni çileden çıkarsa da ona alışmıştım sanırım.

Elim Anıl'la konuşmamızın üzerine gittiğinde bir çılgınlık yapıp ona yazmaya karar verdim. 

Bir süre benden uzak durmak istediğini söylemişti, bu isteğine saygı duymalıydım belki ama yazmak istiyordum. En azından nasıl olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı.

Daha fazla düşünmeden parmaklarımı klavyenin üzerinde hareket ettirip yazmaya başladım.

Alya: Uyudun mu?

görüldü.

Bir süre bir şey yazmasını bekledikten sonra ancak bana görüldü attığını idrak edebilmiştim. Sakin olmalıydım, kesinlikle sinirlenecek bir durum yoktu ortalıkta. Kesinlikle...

Alya: GÖRÜLDÜ NE OROSPU ÇOCUK

görüldü.

Alya: Anıl, sadece iyi misin merak etmiştim. Bunu yapmana gerek yok.

Anıl: İyiyim

Anıl: Yazma bana

Sebepsizce gözlerim dolduğunda başımı iki yana sallayıp kafama dolan karanlık düşünceleri ittirdim.

Alya: Tamam

Alya: Yazmayacağım.

Madem ona yazmamı istemiyordu, ben de ona yazmazdım. Evet, kesinlikle ona yazmayacaktım.

Evine gidip nasıl olduğunu kendi gözlerimle görecektim.

Üzerime ince hırkalarımdan birini alıp odamın kapısını yavaşça açtığımda gecenin ikisinde evden çıkmanın ne kadar mantıklı bir hareket olduğunu düşünüyordum. Üstelik Anıl benimle konuşmak istemiyordu bile. Ama kafama koyduğum çılgınlıkları yapmak gibi bir özelliğim vardı. Eğer şimdi yapmazsam gece boyu yapsam mı yapmasam mı diye düşünecektim ki zaten düşünüp durmaktan yorulmuştum.

Oturma odasında uyuyan annemi kontrol ettikten sonra anahtarlığa doğru yöneldim. Annemin uykusu aldığı ilaçlardan dolayı fazlasıyla ağırdı ama yine de sessiz olmaya çalışıyordum.

Arabanın anahtarlarını anahtarlıktan alıp dış kapıyı yavaşça açtığımda tereddüt etmeden dışarı çıkıp arkamdan usulca kapıyı kapattım.

Soğuk hava yüzüme çarparken üzerime aldığım ince hırkaya iyice sarınıp evin önündeki arabamıza doğru koşarak ilerledim. Henüz ehliyetim yoktu ama sekizinci sınıftan beri araba sürmeyi biliyordum, babam öğretmişti.

Arabanın içine girdiğimde koltuğu kendi boyuma göre ayarlayıp arabayı çalıştırdım ve Anıl'ın evine doğru sürmeye başladım. Anıl'ın evine yaklaştıkça yaptığım şeyin ne kadar saçma olduğunu fark ediyordum ama çoktan yola çıkmıştım ve vazgeçmek gibi bir niyetim de yoktu.

Sonunda Anılların lüks evini görüş alanıma girdiğinde arabayı yavaşlatıp uygun bir yere çektim. Buraya kadar gelmiştim ama buradan sonra ne yapacağımı hiç düşünmemiştim.

Neden bu kadar geri zekalıydım?

Üstelik benim burada ne işim vardı? Anıl'la konuşup ne yapacaktım ki?

Nefesimi sesli bir şekilde üfleyip arabadan indiğimde evin tüm ışıklarının kapalı olduğunu fark etmiştim. Ne bekliyordum ki? Birkaç saat sonra güneş doğacaktı.

İsteksiz adımlarla evin duvarının önüne geldiğimde bir yerden destek alıp duvara tırmandım ve kendimi bahçenin içine attım.

Şu an yapmış olduğum şeyi Anıl yapmış olsaydı onu sapık ilan eder üstüne bir ton dayak atardım...

Anıl'ın penceresinin önüne geldiğimde elimi saçlarıma götürüp etrafa bakındım. Geçen sefer geldiğim için bu odanın Anıl'a ait olduğundan emindim. Emindim emin olmasına ama onu o odadan nasıl çıkartacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Hırkamın cebindeki telefonu çıkartıp Anıl'ı aradığımda telefonunun da kapalı olduğunu anlamıştım. Harika! O halde ben de eski yöntemlere başvuracaktım. 

Elime küçük bir taş alıp Anıl'ın penceresine doğru savurduğumda çıkan gürültüyle birden odanın lambaları yandığında heyecanla yerimde zıpladım. Başarmıştım!

Elime bir taş daha alıp gürültünün pencereden geldiğini anlaması için  tekrar Anıl'ın penceresine atım. Ama eş zamanlı olarak Anıl'ın pencereyi açmasıyla taş pencereye değil Anıl'ın kafasına isabet etmişti... 

Şansıma sokayım.

"Ah..." Anıl elini alnına bastırırken gözleri gözlerimi bulduğunda alnındaki elini indirip gerçek olduğumu kanıtlamak istercesine gözlerini ovuşturdu.

"Alya?" Derin bir nefes alıp yirmi sekiz dişimle gülümsedim. Pencereyi gürültüyle kapattığında neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde pencereyle bakışmaya başlamıştım. Ardından odasının ışıklarını da kapatmıştı. 

Uyuyacak mıydı göt herif?

Gözlerimi yavaşça kapatıp omuzlarımı düşürdüm. Zaten buraya gelmem aşırı saçmaydı. Arkamı döndüğümde duyduğum ses kalbimi yerinden hoplatmıştı.

"Gidiyor musun?" Omuzlarıma kendi ceketimi örterken karşıma geçip kollarını birbirine bağlayarak konuştu.

"Daha karpuz kesecektik."

"Dalga geçme, buraya ciddi ciddi konuşmaya geldim." Gözlerinin üzerimdeki ağırlığını hissedebiliyordum ama onunla göz göze gelmek istemiyordum.

"Sahi... Sen buraya nasıl geldin?"

"Konumuz bu mu yani? Cidden mi?" Sinirle bakışlarımı kaldırdığımda alnının hafifçe açıldığını fark etmiştim. O da yarasına baktığımı fark ettiğinde elini alnına götürüp konuştu.

"Bilerek mi yaptın? Doğru söyle." Anıl'ın konuyu dağıtmak konusundaki yeteneklerine içimden söverek esas konuya geldim.

"Neden okula gelmedin?"

"Sırf okula gelmediğim için mi buradasın yani? Gecenin bu saatinde?"

"Evet, provalar aksadı. Sene sonundaki tiyatro için yani." Anıl'ın gülümseyen yüzü birden asıldığında kendime esaslı bir küfrettim.

Ne provası Alya?

"Merak etme, seni yarı yolda bırakmam."

"İyi edersin."

"Merakını giderdiğimize göre artık evine dönsen iyi olacak." Üzerimdeki ceketine iyice tutunup bakışlarımı gözlerine çıkardığımda dikkatle beni izlediğini fark etmiştim.

"Ben aslında..." Alt dudağımı dişlerim arasına alıp doğru kelimeleri bulmaya çalıştım.

"Seni merak ettim. Provalar için değil, sadece... Neyse saat de geç oldu. Ben gideyim en iyisi." Gitmek için arkamı döndüğümde bileğime dolanan ince uzun parmaklar beni durdurmuştu.

"Babamla tartıştık." Tekrar ona döndüğümde bileğimi bırakmadan konuştu.

"Her zamanki kavgalarımız, endişelenmene gerek yok." Sonlara doğru yüzünde bariz bir sırıtma oluşurken huysuzca yerimde kıpırdandım.

"İyi tamam, gideyim ben artık." Bileğimdeki eline dik dik baktığımda yüzündeki masum ifadeyle konuştu.

"Sıcak çikolata içmek ister misin? Üşümüşsündür." Reddedecek gibi olduğumda yavru köpek bakışlarıyla dilimin ucuna gelen cümleleri yutup hafifçe kafamı salladım. Nasıl olsa annem uyumuştu ve yokluğumu fark edecek kimse yoktu.

Bileğimi tutan elini hafifçe kaydırıp elimi kavradığında şaşırmama fırsat vermeden beni sürüklemeye başlamıştı. Çatıya çıkan bir merdivenin yanına geldiğimizde kısık sesle konuştu.

"Sen çatıya çık, ben sıcak çikolataları alıp geliyorum." Bir şey söylememe fırsat vermeden elimi bırakıp gittiğinde omuz silkip dediğini yapmaya karar verdim.

Dikkatli adımlarla merdiveni tırmandığımda hala neden burada olduğumu sorguluyordum. Aslında korktuğum şey Anıl'ın beni yanlış anlamasıydı. Onun şöhretinden haberdardım, gecenin bir yarısında evine kadar gelen benim hakkımda ne düşündüğünü fazlasıyla merak ediyordum.

Merdivenin son basamağını tırmanıp çatıya çıktığımda etrafı hayran hayran incelemeye başladım. Gökyüzündeki yıldızlarla aramda hiçbir engel yoktu. Sanki elimi uzatırsam onlara dokunabilirmişim gibi duruyorlardı buradan bakıldığında.

Derin bir nefes alıp üzerimdeki cekete iyice sarındığımda Anıl tek elinde tuttuğu tepsiyle merdivenin başında belirmişti. O tepsiyle merdiveni nasıl çıktığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Dikkatle yanıma gelip tepsideki bardaklardan birini bana uzattığında onu bekletmeden bardağı ellerim arasına aldım. Bu soğuk havada bardağın sıcaklığına sığınıyordum.

Aynı anda oturup bardaklarımızdan bir yudum aldık. Çok zor değildi elinde bir bardak sıcak çikolatayla yıldızları izlemek. Öyleyse neden bu kadar özel hissettirmişti?

"Sana kaba davrandığım için özür dilerim." Söylediği şeye hafifçe tebessüm ederken o bakışlarını gökyüzüne dikmişti.

"Bana kaba davrandığını hatırlamıyorum." Yutkunmasıyla hareketlenen adem elmasına gözüm takılırken o gözlerini yıldızlardan ayırmadan konuştu.

"Birkaç gündür sinirlerim bozuktu, bu yüzden sana sert çıktım. Aslında, son zamanlarda yaptığım her şey tamamen yanlıştı."

"Yanlış olan ne?" Gözünü yıldızlardan ayırıp gözlerime baktığında kaşlarım çatılmıştı.

"Eğer Uras'tan hoşlanıyorsan bana açıkça söyle." Cevap vermek yerine gözlerine  bakmayı tercih etmiştim. Parıltılı gökyüzü onun açık mavi gözlerine öyle güzel yansımıştı ki hangi görüntünün daha güzel olduğuna karar veremiyordum.

Ne biçim şeyler düşünüyorum ben?

Gözlerimi devirip elimdeki kupadan bir yudum aldıktan sonra konuştum.

"Bu saçmalıkları nereden çıkardığını gerçekten merak ediyorum."

"Ona gülümsedin?"

"Gülümsediysem kesin aşığım Anıl, çok haklısın." Alayla başımı iki yana sallayıp gülümsediğimde bakışlarını kaçırıp konuştu.

"Nedense bana bakarken gülümsediğini hiç hatırlamıyorum." Gülüşüm yüzümde donarken elindeki kupayı bir kenara bırakıp tüm bedeniyle bana döndü.

Yüzünü yüzüme hafifçe yaklaştırdığında kocaman açtığım gözlerimle ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Suratımın dibine kadar girdiğinde yüzüne çocuksu bir gülümseme yerleştirip tane tane konuştu.

"İstediğin kadar kaçmaya çalış Alya, eninde sonunda bana aşık olacaksın." Derin bir nefes alıp geri çekildiğinde ekledi.

"Valla bir an önce aşık olsan iyi edersin. Yoksa evde kalacaksın, bu çeneyle seni benden başkası almaz." Tek kaşımı kaldırarak ona esaslı bir bakış attığımda sanki söylediği şey komikmiş gibi kahkaha atmaya başladı.

Ukala köpek.

Elimdeki yarı dolu kupaya son kez baktıktan sonra dudak büzüp Anıl'a masum bir bakış attım.

"Özür dilerim."

"Ne?" Sıcak çikolatayı kafasından aşağı boca ederken ayağı kalkıp konuştum.

"Sıcak çikolatayı ziyan ettiğim için." Yazık olmuştu.

Sıcak çikolataya.

***

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Ben kendimi yazar olarak görmüyorum, ben sadece hayal dünyası geniş bir kızım ve bunu sizinle paylaşmaktan zevk alıyorum.

İnsanları güldürmeyi, onları şaşırtmayı seviyorum. Bunu sevdiğim için yapıyorum, benim için bir sorumluluk değil.

Ama okuyan kitle büyüdükçe üzerimdeki baskının arttığını hissediyorum ve bir süre sonra severek yaptığım bu şey benim için sorumluluğa dönüşüyor. Bu kesinlikle sizinle ilgili değil, sizin sabırla beklediğinizi görebiliyorum ve buna minnettarım. 

Bu sorunu en çok Sahte Sinek isimli hikayemde yaşadım. Kurguyu tamamladım aslında kafamda, sadece yazması kaldı ama üzerimdeki baskı ne kadar büyürse yazmam o kadar zor bir hal alıyor. Fazla özgürlükçüyüm.

Son zamanlarda yorumlarınıza cevap veremediğimi de fark etmişsinizdir. Aslında yorumlarınızla çok eğleniyorum ve hepsini okuyorum. Ama hazırda bölüm yokken cevaplamaya yüzüm olmuyor. Evet saçma ama zaten mantıklı bir insan değilim sdşlfksdşldkgşf

Düzenli bölümler gelmeye başlayacak, ama benim biraz kendi kafamı dinlemem lazım. Kimsenin etkisi altında kalmadan kafamı boşaltmam lazım. Benim için cidden zor bir seneydi. Burada sizi türlü şaklabanlıklarla güldürürken gerçek dünyamda sorumluluklarım ve geleceğimle boğuşmak zorundaydım ve gerçekten sıradan problemler değildi. 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir, sizleri seviyorum♥

Görüşürüüüüüz

Continue Reading

You'll Also Like

99K 9.7K 48
peri: ya sen kimsin gece gece peri: ne saçmalıyorsun bilinmeyen numara: amına koyayım bilinmeyen numara: asıl sen kimsin peri: sen kime yazmak istemi...
122K 5.9K 28
"Ne bekliyordun?" "Hiçbir şey beklemiyordu-." Cümlemi tamamlamama izin vermedi. "İki güzel söz, bir güzel bakış, iki sarılış. Başka! Başka ne oldu! N...
yirmi By ilayda

Short Story

753K 56.5K 73
hazar biraz duyarsız, biraz da sinir bozucu birisi boyxboy ve texting
36.7K 2.4K 28
geri dönemedim... geri dönemedim, arsızca