KUMA(Bitti)

By helin_qq

1.1M 35.5K 7.5K

Bir adamla iki kadının hikayesi... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
FİNAL

Bölüm 8

36.8K 1.2K 264
By helin_qq

Merdivenlerin üzerinde derin nefes aldı bütün gözler üzerindeydi kim nasıl haber vermişti şimdi alacaklar çocukları ya ölüm hükmü verilirse yawaşca merdivenlerden inip Fırat'ın karşısına dikildi sanki herkese karşı meydan okurcasına gözlerinde korku endişe her şey vardı Fırat arkasında 6 adam elinde silah ve herkes bahçede toplanmıştı awzer ağa bastonunu sertçe yere vurdu "Fırat destursuz konağıma girersin bide silah çekersin"

"Kusura bakmayasın ağam lakin gelinin kardeşimi vermeden gitmem "

"Bacın burda değildir neden inanmazsın"

Fırat bakışlarını karşısındaki rengine dikti sabrı tükendikçe tükeniyordu..

"Berfin nerde" diye gürledi Fırat'ın gürlemesiyle biraz korksada belli etmemişti rengin

"Burda değil kim sana dediyse yalan demiştir "

Renginden sonra berzanda Fırat'a döndü

"Duydun renginin haberi yoktur kim dediyse yalan demiştir" şimdi adamlarını al çık git burdan

Kimseyi dinlemeyecek kadar gözü dönmüştü kardeşi namusuna söz getirmişti boyunlarını eğmişti onun canını almadan öfkesi dinmeyecekti "berfin" diye bağırdı Konak dahi mardinde yankılanmıştı sesi Berfin Mustafa'yla korkuyla renginin odasında bekliyorlardı. Birazdan Fırat onları götürecek kalemini kıracaktı bir adım rengine yaklaştı göz göze geldiğinde.

"Bak rengin güzelliğine yazık olacak berfini getir canını almadan '

Berzan Fırat'ın dedikleriyle çıldırmıltı adeta Rengini kolundan tutup fırattan uzaklaştırdı. Iki adım ilerledi.

"Fırat renginle adam gibi konuş yoksa"

Kaşlarını çatan Fırat berzana döndü "yoksa ne berzan ağa"

Eli silahına giden berzan sakin olmaya çalışıyordu Fırat karısına güzel demişti hangi sıfatla.

"Benim canımı alsanda almasanda sana berfini vermem Fırat ağa "

"Lan beni cıldırtma o kız namusumuzu söz getirdi "

Gözleri kan çanağına dönen rengin Fırat'ın dediklerine tahammül ediyordu hala karşısındaki adama bakıyordu..

"Bir kere olsun dedin mi Berfin gönlün vardır diye bacına bir kerede gönlü olup olmadığını sordun mu Fırat ağa "

Fırat yüzüne yaydığı gülümsemeyle konuşmaya devam etti.

"Sen gönlünle gittin de ne oldu sevdiğin adam üzerine kuma getirdi şimdi mutlumusun ha bacım kendi isteğiyle gitti diyelim yarın o çocuğun bacımın üzerine kuma getiremiyeceği ne malum "

Haklıydı buna bir şey diyememişti gönlü vardı geldiğinde ama sevdiği adam üzerine kuma getirdi. Rengin sadece sustu. Titrek bir nefes aldı.

"Herkes berzan ağa gibi olacak değil" bunu söylerken sesi titremişti biliyorduki Berzan buna kızacaktı ama gerçekti Berzan böyle diye başkasıda aynı olacak değildi.

Neval berzanın kolundan tutmuş zevkle olanları izliyordu sanıyorduki renginden kurtulacaktı berzanda Konak'ta kendisine kalacaktı Fırat renginin kolundan tutup sertçe yere savunduğunda silahın tetiğine gitmişti eli.

"3 e kadar sayacağım rengin eğer berfinin yerini söylemezsen yemin ederim basarım tetiğe"

Rengin ayağa kalıp her iki eliyle Fırat'ın göğsüne vurdu salı yere düştü rengin hala direniyordu berzan nevalden ayrılıp renginin yanına vardı..

"Rengin kızı ver gitsin "

Başını fırattan ayırıp kocasına baktı..

"Seninde ondan farkın yok berzan ağa "

"Rengin hepimizi tehlikeye atıyorsun bırak gitsinler sende indir o silahı Fırat" gözünden tek yaş düştüğünde etrafına baktı herkes onları ölüme itmeye hazırdı berzana baktı belki birazda olsun kalbinde iyilik vardır diye .

"Sen yapma bari onlar gibi olmak zorunda değilsin"

"Rengin kızı ver dedim sana neden kafanın dikine gidiyorsun sanane lan berfinden "

"Oda benim gibi biri sizin saçma sapan olaylarınız yüzünde biz neden ölüyoruz " sesi oldukça yüksek çıkmıştı Fırat'la diyaloğunu kesmiş bu sefer kocasına bir şeyler söylüyordu ama kimsenin dinlemeye niyeti yoktu...

Renginin arkasına geçip kolunu kavradı " o anahtarı ver rengin yoksa Fırat'a bırakmam ben senin canını alırım bir kız yüzünden ailemi tehlikeye atamazsın "

Gözleri kan çanağına dönmüştü renginin bunlar nasıl insanlardı nasıl izin verirlerdi o sırada kapının açılmasıyla Şiyar konağa girdi bütün bakışlar şiyara dönmüşken rengin şaşkınca yutkunmuş şiyarın burda ne işi vardı neden gelmişti ki Şiyar renginin önüne geçerek Fırat'ın elindeki silahı indirdi ....

"Renginin canını alacak adamın canını ben alırım ona dokunamazsın " dediğinde rengin şiyarın kolundan tutmuştu farkına bile varmamıştı ....

"Şiyar sen karışma o içerdeki benim bacımdır töre ne diyorsa odur" Şiyar duruşunu hiç bozmamıştı....

"Berfine de dokunmayacaksın Fırat "

"Sen kim oluyorsun lan" diyip silahını tekrar havaya kaldırarak şiyara doğruttu eli tetikte olan Fırat gözleri öfkeden önünü göremiyordu tam tetiğe basacakken rengin şiyarrr diye bağırmıştı lakin gelen silah sesi baranın silahından çıkmıştı..

"Yeter lan töre ne diyorsa o dur Fırat abi tek başına karar vermezsin aşiret toplanır ozaman karar verilir"

Herkes durmuştu rengin hala şiyarın kolundan tutarken berzan nevalle anlamsızca rengine bakıyordu neden Şiyar için endişelenmiştiki yawaçca şiyarın kolunu bırakırken göz göze geldiler...

"göz yaşın için canımdan bile vazgeçirim sen ağlama hep gül ki bende güçlü durabileyim "şiyarın iç sesi böyle derken birden kendine geldi...

"Rengin berfini getir ben sana söz veriyorum kimse dokunmayacak ona "

Çimen gözleri öyle anlamlı bakıyorduki sanki bütün dünyayı sığdırmış gibi gerçi renginin gözleri Şiyar için cennetten farksızdı ama berzan için neydi oda meçhul du..

Rengin berfini getirmeye gittiğinde berzan şiyara döndü...

"Kimsin lan sen konağıma gelip ahkam kesiyorsun karıma söz veriyorsun "

Sert bakışlarıyla berzana bakan Şiyar söze girdi....

"Eğer adam olsaydın Fırat'ın karına silah doğrutmasına izin vermezdin adam olsaydın o yanındaki kadının koluna girip olanları izlemezdin eğer adam olsaydın renginin tek gözyaşına kıymazdın "

"Adamlığı senden mi öğrenecem lan "

"Bence dene berzan ağa" Dediğinde merdivenlerden inen rengine baktı berfinin elinden tutmuş geliyordu Fırat yerinden fırladı adeta Şu an o silahı boşaltmamak için kendini zor tutuyordu...

"Orda dur Fırat berfini ben konağa götürecem sende arkadan gel "dediğinde rengin şiyara döndü...

"Bende gelecem Şiyar "

"Rengin "dedi aslında o kadar çok istiyorduki gelmesini ama konaktakiler ne derdi onu sorun ediyordu bunun üzerine berzan renginin yanına geldi tam elini uzatıp rengine dokunacakken rengin bir adım şiyara yaklaştı...

"Sakın sakın dokunma bana "

Berzan dişlerini sıkıyordu resmen ona karşı geliyordu bu kadın ne zaman ona karşı gelmeyi bırakacaktı...

"Hadi Şiyar gidelim "dediğinde Fırat rengine yaklaştı takıntılı bir gülümseme yaydı yüzüne.

"Kadın gibi kadın hem güzel hem sert hem çekiçi "

Bunu duyan iki adamda birden Fırat'a bağırmıştı..

"Sikerim belanı lan adam gibi konuş "

Fırat berzan döndü...

"Bence sen şu iki kadını iyi düşün kesin bir yerde yanlış yapıyorsun "

"Fırat "dedi tehditkar sesiyle rengin şiyarla arabaya binerek İbrahim ağanın konağına yol aldılar..

Berzan ne durursun karının peşinden gitsene dedi awzer ağa gür aksanlı sesiyle..
Başını kaldırıp yukarıdaki babasına baktı..

"Sözü mü dinlemeyenin arkasından neden gideyim baba "

"Berzan " dedi uyarıcı sesiyle berzanda Konak'tan çıkıp. Konağa gitti yol boyunca kimsede ses çıkmamıştı Şiyar resmen şuan sevdiği kadınla aynı arabadaydı ama ilerisi olmuyordu oluru vardı ama yinde olmuyordu konağa vardıklarında Fırat berfini arabadan alıp avlunun ortasına attı herkesin önüne mustafada arkadaydı..

"Ne buyurursun baba "dedi babasından onay beklerken .

"Hele sabredesin Fırat "

Berfinin annesi yukarıda koşup kıza sarıldı...

"Berfin güzel kızım kurban olurum sana neden yaptın bunu "

"Daye mecbur kaldım sevmediğim biriyle evlenemem bunu bana yapmayın "

"Oyy berfinim kuzum "

Uzunca konuştular yüzü düşen İbrahim ağa yaşlılara baktı bir baba kızının ölümüne nasıl izin verirdi o sırada Şiyar olayı ölüm hükmü verileceğini anlamış olacakki konuşmaya dahil olmuştu Ve nedense Şiyar konuşmasıyla mest etmişti herkesi ve İbrahim ağa tebessüm le kızına baktı gel diyerek işaret etti babasına sarılan Berfin öyle mutlu olmuştuki..

"Tez zamanda kızımın düğün hazırlıkları başlasın" dediğinde Fırat gürledi

"Nasıl izin verirsin baba töre ölüm buyurur "

"Bacın o senin kanın canın ne meraklıymışsın öldürmeye "

Sakin olmaya çalışıyordu evet sakin olacaktı bunların hepsi renginin yüzünden di eğer direnmeyi bıraksaydı Fırat mervani konağında berfinin işini bitirecekti silahını beline sokup hızlı adımlarla kapıda bekleyen renginin yanına vardı
başını hafif eğip dudağını ısırdı..

"Bunu sana ödetecem rengin sana öyle bir ödetecem ki ölmek için bana yalvaracaksın "

Rengin kendinden emin şekilde Fırat'ın gözlerine baktı..

"Elinden geleni ardına koyma Fırat ağa can almak o kadar kolay değildir baban berfini affeti sen affetmesen de olur"

Parmağını hafiften renginin boynuna değdirdi...

"Bekle Çimen gözlü kadın" dedi giderken yüzüne öyle bir gülümseme yaymıştıki az önceki Fırat'la Şuan ki Fırat arasında dağlar kadar fark vardı Şiyar renginin yanına vardığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı öyle güzel gülüyordu ki Şiyar her seferinde kapılıp gidiyordu bir an boşluğa gelip şiyara sarıldı..

"Sen olmasaydın başaramazdım Şiyar iyi ki geldin "

"Sen doğru olduğun sürece ben hep yanındayım rengin bunu sakın unutma "

Berzan sadece onları izliyordu bu samimiyet oldukça canını sıkmıştı ikisinin yanına geldiğinde öfkeden delirecek gibiydi adeta

"Gidiyoruz "dediğinde rengin şiyara döndü tam Şiyar diyeceği sırada berzan öyle bir kolunu kavramıştı ki acıdan inlemişti "ahhh "dediğinde yüzü buruşmuştu öyleki canı çok acımıştı..

"Sana gidiyoruz dedim değil mi ?"

"Bırak lan "diyip sert bakışlarını berzana yolladı.
Şiyarı es geçip rengini tuttuğu gibi arabaya bindirdi..

Eliyle direksiyonu sıkıyordu öfkeden di bir şeyleri yakıp yıkmak istiyordu..

"Sen ölümüne mi susadın kadın "

Renginden çıt çıkmıyordu şuan konuşmak bile istemiyordu ama berzan diretiyordu...

"Biraz olsun yufka bir yüreğin vardır dedim bir an sana inanmak istedim ama sen koca bir hayal kırıklığısın berzan ağa "

Berzan duyduklarıyla Birden arabanın firenine basıp durmuştu elini renginin saçlarına geçirip kendine yaklaştırdı..

"Canını yakarım demiştim en ufak hareketinde sana mardini cehennem ederim demiştim "

Yutkundu canını yakarım demişti ve yakıyordu da berzan ağa ne derse yapardı demi ağaydı çünkü...

"Ettin zaten üzerime kuma getirerek ettin beni insan yerine koymarak ettin daha ne yapacaksın merak ediyorum yapacağın başka bir şey kaldı mı "

Elini saçlarından çekip arabayı sürmeye devam etti.

"Neden bu kadar dik başlısın gerizekalı kadın ya sana bir şey olsaydı "

Başını kaldırıp berzanla göz göze geldi..

"Bana bir şey olsaydı üzülürmüydün" dedi burukça gülerek ve devam etti...

"Bana bir şey olsaydı üzülmezdin belki de iyi oldu derdin iyi ya işte sevdiğin kadınla arana girmezdim seni öyle bir yükten kurtarırdım bana ne demiştin hatırlıyormusun sen bana sadece yüksün rengin demiştin bir yükten kurtulurdun "

Berzanın bunu düşünmesi lazımdı rengin onun için ne ifade ediyordu ne kadar değerliydi...

Berfin olayının üzerinden iki hafta geçmişti...

Akşam Rengin kızlara yemekte yardım ettiği için üzeri yemek kokması üzerine odasında banyo yaptı odaya girdiğinde dolabı açıp elbise seçti Mor tül tam beline oturan üzerinde bir kaç detay olan elbisesini giydi. Bu elbiseyi ne zaman giyse ona çok yakışırdı. Saçlarını tarayıp salık bıraktı. Yavaşça tarağı bıraktı. Odasını camını açtı. Ay hilal şeklinde çok güzel parlıyordu. Yıldızlar zaten hep güzeldi. Odasında daha fazla durmayıp aşağı yemek için indi. Merdivenlerden tek tek inerken saçları bir oraya bir buraya savruluyordu. Baran rengini fark edince ıslık çalmış "way way Mardin'in güzeli geliyor" dediğinde

Berzan kafasını rengine çevirdiğinde yutkundu. Fazla güzel olmuştu. Karısının güzelliğini bugüne kadar farkedememişti. Berzanın baktığı yere bakan neval sinirle soludu.

"Hayatım çorban soğumasın " nevalin sesi ile önüne döndü. Rengin gelip yerine oturdu. Yemeğini yerken berzanın ona birkaç bakışını farketsede çaktırmamaya çalıştı. Bu zaten onun gülümsemesine sebep olmuştu. Yavaş yavaş herkes kalkıp salona geçti çaylarını içerken Rengin sofrayı toplamaya yardım etti. Kahve yapmak istiyordu kendine cezveyi çıkarttı. Kahvesini koyup tüpün üstüne koydu. Köpüklü olması için biraz karıştırdı. Gözleri kapanıyordu neredeyse bugün üzerinde büyük bir yük vardı. Ensesinde hissettiği nefesle gözleri ardına kadar açıldı. Arkasındakini az çok tahmin ediyordu. Arkasına dönme cesaretini bulamayıp dönmedi. Berzan usulca fısıldadı.

"Bu kadar abartmaya ne gerek vardı ?" Rengin anlamadığı için yüzünü buruşturdu. Kafasını sağa kırıp gözlerine baktı. Tamamiyle arkasına döndü.

"Anlamadım ?" Berzan ellerini renginin beline doladı. Ne yaptığını bilmiyordu. Sanki renginin güzelliğinde kaybolmuştu , sarhoş olmuştu . Renginin kalbi hızlıca atıyordu. Heyecandan midesi kasılıyordu. Sanırım buna kelebek uçması diyorlardı hayır hayır izin vermeyecekti bu adamın oyunlarına gelmeyecekti...

"Biraz fazla abartılı giymişsin sıradan bir yemek için " Berzanın mest olmuş sesi resmen karısını beğendiğini belli ediyordu.

"Ben... elime bu geldiği için hemen bunu aldım " Berzana hesap vermesi ayrı kalbinin bu denli hızlı atması onu ayrı sinirlendirdi. Artık tükenmişti sevgisini karşılıksız yaşamasından

"Öyle olsun" ellerini kendine çekti. Başını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Resmen renginin etkisi altına girmişti. Rengin hemen kahveye baktı tam vaktinde dönmüştü. Tüpü kapatıp fincana koydu. Saçlarını tek eliyle kulağının arkasına sıkıştırdı. Berzan hâlâ onu izliyordu. Rengin cezveyi koyup fincanı aldı. Tam mutfaktan çıkacakken berzan tekrar eli ile belinden tutup kendine yaklaştırdı arkasındak tezgaha yaslandı. Rengin fincanı aralarında çekti çünkü her an bir kaza olabilirdi.

"Birdaha sakın böyle açık renkler giyme " Rengin şaşırmıştı. Bu açık renkmiydi ve en önemlisi neden bunu demişti.

"Açık renk mi her zaman giydiğim şeyler değil mi ?

Sözümü ikiletme hoşlanmıyorum "

"Tamam ağam " diyebildi eğer uzatsaydı yine tatsız şeyler olacaktı...

Tam geri çekilecekken mutfağa neval girmişti. Berzan homurdandı . Hemen geri çekildi. Rengin boşluğa düssede bir an hemen toparlandı.

"Şey ben odama çıkıyorum "diyip kahvesini alıp odasına çıktı...

Neval kaşlarıni çatıp berzana yaklaştı.

"Ne yapıyordunuz?" Berzan bu sorgulardan sıkıldığı için derin nefes alıp verdi.

"Aynı meseleler Neval" neval berzanın yüzüne baktı."Bilmem farkında mısın ? Sürekli ona bakıyorsun bir temasta bulunmak için sanki can atıyorsun " Berzan yaslandığı tezgahtan çekildi.

"Neval ! " dedi uyarıcı ses tonuyla "Asıl sen bilmem farkında mısın? Benim tek karım sen değilsin " neval bu söz ile daha da sinirlenmişti .

"Karın mı daha düne kadar senin tek karın bendim berzan ne ara bu kıza karım der oldun "

"Neval şansını zorlama istersen "

"Ne yani berzan sen...ya sen bu kızdan nefret ediyordun ne oldu ?
Ne değişti? " Berzan kaşlarını çattı.

"Ne değişti biliyor musun ? Sen. Renginin bu konağa gelmesini isteyenlerden biri de sendin ne bu kıskançlığın şimdi " neval iki adım öne geldi. "Ben onun yüzüne bakacağını bilseydim asla istemezdim anladın mı ? Ama sen onun yanından ayrılmıyorsun " Berzan sinirle tekrar soluklandı. Boğazıni temizledi.

"Sen ne demek istiyorsun ?" Neval işaret parmağını doğrulttu. "Ayrılmıyorsun ya birde onun yanında yat tam olsun " Berzan nevalin işaret parmağını tuttu. Sıkıp aşağı indirdi. Neval acı ile yüzünü buruşturdu. "Bak bana neler diyorsun hatta yapıyorsun ona gelince tık yok"

"Neval o bana parmak kaldırmıyor, hesap sormuyor ama sen ne oldu sana anlamıyorum" Neval parmağını kendine çekti. Bu kadarı fazlaydı. Gözleri dolu dolu odasına koştu. Berzan sıkıntı ile parmaklarını şakaklarına götürdü. Ellerini saçından geçirdi. Odasına çıktı. Neval sırtını dönmüş bir şekilde uyuyordu. Bugün nerede yatacaktı. Neval ile bugün yatamazdı. Ona fazla sinirliydi. Oturma odasında veya koltukta yatınca da heryeri tutuluyordu. En son yattığında şirkette doğru dürüst iş yapamamıştı. Eşofman ve lacivert tişort giydi. Son çare renginin odasına adımladı. Kapının kolunu çevirdi içeri girdi. Rengin kahvenin etkisi ile yorgunluğunu atmış uykusunu götürmüştü. Yatağında oturmuş yatak başlığına yaslanmıştı. Telefonda Mizgin ile mesajlaşıyordu. Mizginin heyecanına gülüyordu. Kapının açılmasını dahi farketmemişti. Yatakta ağırlık oluşunca kafasıni çevirdi. Gelmişti.... yatakta oturuyordu. Gülümsemesi yüzünde soldu. Telefonu komidinin üzerine koydu. Berzan karısının bakışlarıni arkası donük olsa bile farkedebiliyordu. "Bugün burada yatıcam " Berzanın sesi sessizliğe şimşek gibi çakmıştı sanki . Rengin bir şey diyemedi şaşkınlık ile sustu. Ne diyebilirdi ki zaten canı isteyince gelir istemeyince gelmezdi gece lambasıni kapattı. Berzan uzandı tıpkı rengin gibi sırtını döndü. Berzan kısa süre sonra uyumuş hatta pozisyon bile değiştirmiş sırtüstü uyuyordu. Üzerindeki pikeyi neredeyse üzerinden atmıştı. Rengin kahvenin etkisi ile hâlâ uyuyamamıştı. Berzanın nefes alıp vermelerinden uyuduğunu anladı. Ona doğru döndü. Hafif doğruldu. Berzan uyurken kaşları düzgün bir hal almıştı. Rengin tebessüm ederek izledi kokusu ne güzeldi sevdiği adam yanında uzanıyordu sarılmak istiyordu başını göğsüne koymak istiyordu ama yapamıyordu o cesareti bulamıyordu kendinden Gece saat 1.20 olmasına rağmen hala uyumamıştı. En sonunda gözlerini yumdu.

Sabah erkenden uyandı. Geç uyumasına rağmen uykusunu almıştı. Yerinden kalktı. Elini yüzünü yıkadı Berzan hâlâ uyuyordu. Beyaz gömlek pudra rengi balon etek aldı. Banyoda giyindi çünkü berzan her an uyanabilirdi. Banyodan çıktı. Berzan hâlâ daha uyuyordu. Aslında rengin onu burada gördüğüne çok mutluydu. Ama bunu düşünmek istemiyordu. Keyifle sürmesini gözüne sürdü saçlarını salınık bıraktı. Önden iki küçük örgü yapıp arkada birleştirdi. Aynadan kendine baktı güzel görünüyordu.

"Şalını tak rengin "

Bu ses ne ara uyanmıştı neden dedi aynadan kocasına bakarken...

"Ben öyle istiyorum "

"Her dediğin oluyor mu "

"İstersen göstereyim" dedi ayağa kalkacakken rengin şalını alıp taktı...

"Emir vermekten asla asla vazgeçmeyeceksin değil ?"

"Hayır" dedi gülerek rengin aşağı inmesi gerektiğini söyleyip odadan çıktı...

Aşağı indiğinde kızlar kahvaltıyı çoktan hazırlamışlardı. Sevda gelinağasını baştan aşağı süzdü.

"Çok güzel olmuşsun " dedi . Rengin ufak çaplı teşekkür ettikten sonra çay yapmaya başladı.

Yerinden kalkıp Ellerini yüzünü yıkadı. Banyoda değişik bir şekilde renginin kokusuyla sarmalanmıştı. Seri adımlarla banyodan çıktı. Dolaptan takım elbisesini çıkardı giydi. Saçlarına aynadan bakarak şekil verdi. Tam çıkacakken renginin telefonun sesi ile kafasını o tarafa çevirdi. Bildirim sesiydi. Telefonu eline aldı. Ekrandan baktı.

Şiyar , 1 yeni mesaj

Yazısı onun sinirlenmesine tek neden olurken kaşlarını çattı. Bu adam renginden ne istiyordu da mesaj atmıştı. Rengin bu adam ile ne konuşuyordu. Sinirleri kat kat artıyordu. Rengin sofraya oturmuş hatta herkes oturmuştu neval bile gelmişti lakin Berzan yoktu. Zozan xanım nevale baktı.

"Kızım Berzan nerede? " Neval sinirle rengine baktı.

"Dün berzan benim yanımda değildi" Zozan xanım memnuniyetle gülümsedi. Çünkü eğer Berzan onun yanında değilse kesinlikle Renginin yanındaydı. Zozan xanım rengine baktı. "Kızım git kocanı çağır " neval sinirden kuduruyordu resmen. Hızla sandalyeden kalktı.

"Benim iştahım kaçti size afiyet olsun" Rengin ayağa kalkıp odasına gitti. Içini bir heyecan kaplamıştı. Neval ne kadar sinirliyse rengin o kadar heyecanlıydı. Odasına girdi. Berzan ateş fışkıran gözlerini rengine dikti. Telefonu yatağa attı. Renginin kolun sinirle tutup sıkmaya başladı. Bunların hepsi bir dakika içinde olmuştu. Rengin neye uğradığına şaşırdı. Böyle bir giriş beklemiyordu.
Acıdan kolu uyuştu. Berzan daha çok sıkıyor sinirle gözlerine bakıyordu. Rengin acıdan yüzünü buruşturdu.

"Neden sen bunu bana yapıyorsun Rengin ? ha ! " bağırdı. Hemde öyle bir bağırmıştı ki Rengin yerinden sıçradı.

"Ne d-dediğini anlamıyorum" Rengini sarstı.

" sen o adamla ne konuşuyorsun ha ?" Rengin kimden kastettiğini anlamamıştı
Berzan renginin kolunu bırakıp telefonu aldı. "Aç şunu" rengin hemem telefonu açtı. Berzan gelen mesaja baktı.

"Güne gülümseyerek başla san çok yakışıyor.."

Berzan sinirden telefonu sıkıyordu. Elleri titriyordu adeta. Rengin mesajı okuduğunda şiyarın böyle bir mesaj atma gereği neden duyduğunu da anlamıyordu. Berzan telefonu duvara fırlatıp parçalara ayırdı Rengine dönüp Tekrar bağırdı..

"Gülümemeni istiyormuş yani herife bak lan sen kimsin ? Sana niye mesaj atıyor bu adam bak çıldırtma beni rengin " berzan ellerini saçından geçirdi. Rengin başını olumsuz anlamda salladı.

"Vallahi neden mesaj attığını bilmiyorum " Berzan sinirle kahkaha attı.

"Benim bildiğim tek şey var bir daha o adamla göz göze bile gelmiyeceksin konuşmayacaksın anladın mı ?" Rengin kafasını salladı. Gözleri dolmuştu aktı akacaktı gözyaşları.
Berzan son kez yüzüne baktı ve o öfkeyle Konak'tan çıkıp gitti Arabayı sürerken şiyarı aramış araziye gelmesini söylemişti şiyarsa memnuyetle kabul etmişti bugun bütün kozlar paylaşılacaktı bir saat ardında Şiyar berzanın dediği yere geldiğinde berzan onu bekliyordu arabadan inip bir kaç adım attıktan sonra....

"Geldim ne istiyorsun "

Öfkesine yenik düşmüş şiyarın yüzüne yumruk atmıştı...

"Renginle aranda ne var "diye bağırdığında
Şiyar yerden kalkıp üzerini silkeledi...

"Aramızda kilometreler var aramızda sen varsın berzan "

"Ne diyorsun lan sen "

"Aptal olamazsın değil mi koskoca ağasın "dedi oda berzana yumruk atmıştı...

"Doğru konuş adam gibi kozlarımızı paylaşıyoruz "

"Ozaman dediklerimi iyi dinle ağa bozuntusu senin Şuan her gün ağlattığın rengin varya eliyle sol tarafına vurup o hep burda çıkmıyor "

"Sen karıma aşıkmısın lan "

Ne kadar saçma bir cümleydi değil mi ama gerçekti Şiyar rengine aşıktı....

"Evet dedi hiç bozuntuya vermeyerek ben onun gözünün yaşına kıyamazken sen hep kırdın onu eskiden hep gülünce dudağının kenarınada gamzeleri vardı ben onlara bakınca mutlu olurdum o gülünce kimse görmesin istiyordum görüpte aşık olmasın istiyordum gözleri benim cennetim her baktığımda huzur bulduğum yer ben onu sevmeye bile kıyamazken sen ne yaptın lan gittin kuma getirdin "

"Neden evlenmedin ozaman lan "

"Belki bizim kaderimiz bir yazılmamış ondandır"

Berzan sinirlenmişti ama sanki rengine karşı içinde bir şeyler olmuştu arkasını dönüp gideceği sırada Şiyar durdurmuştu....

"Berzan ağa hiç merak etmiyormusun renginin berfini sakladığını Fırat nerde öğrendi diye "

Berzan kaşlarını çatıp şiyara baktı "ne ima etmeye çalışıyorsun "

"Diyorum ki o sevdiğin toz konduramadığın karının rengini ispiyonladığını biliyormuydun Fırat'ı arayıp rengin kardeşini burda saklıyor Dediğini "

"Anlamadım..."

Evet bölüm geldi elinizden geldiği kadar vote ve yorum yapın ne kadar çok vote yorum yaparsanız o kadar erken gelir bölümü şimdiden iyi okumalar

...........sevgiyle kalın..........

Continue Reading

You'll Also Like

163K 15.3K 43
Kerem Aktürkoğlu & Kumsal Yıldız
264K 17K 45
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
21.4M 1.1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...
68.4K 1.7K 22
"Han." derken dudaklarım titredi. Bedenlerimizin yakın olması ise bedenimi titretti. "Güneş." dediği an kalbime bir ok saplandı sanki. Yer yerinden...