KUMA(Bitti)

By helin_qq

1.1M 35.5K 7.5K

Bir adamla iki kadının hikayesi... More

Tanıtım
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
FİNAL

Bölüm 1

61.8K 1.3K 351
By helin_qq

Mardinin o yakıcı güneşin doğuşuyla açmıştı gözlerini rengin bugün diğer günlerden farklıydı içinde istemsiz bir mutluluk vardı yüzünde aptal bi tebessüm sanki bir şey olacakmış gibi yeşil gözlerini odasının tavanına dikmiş hayaller kuruyordu o sırada zelal seslenmişti...

"Rengin kalk artık "

Sakince kalkıp yatağını düzeltti üzerimi giyip aşağıya indi avluya giderken yengesi ses etmişti..

"Rengin mutfağa"

Mutfağa girdiğinde yengesinin yüzüne baktı
Kocaman bir gülümseme vardı kendisinden başka mutlu birisi daha vardı yengesine döndü..

"Hayırdır yenge ne oldu "

"Al şu receli masaya götür hele "

"yenge niye gülüyorsun "

"Söylemem merak et"

"Yenge lütfen bak yoksa abime söylerim"

"bügün düğün var ya "

"Eee yenge var "

"Berzanda gelecekmiş"

"Neyyy" diye bir çığlık atmıştı rengin zelal son anda eliyle ağzını kapatmıştı...

"Keçe abine öldürtecekmisin bizi "

"Yenge bak yalan demiyon demi"

"Yalan diyorum rengin koskaca aşiret ağası düğüne gelmeyecek mi"

" sen bitanesin zeloşum"

"Bakıyorum da rengin hanım gözlerinizin içi gülüyor"

"Yenge ya utandırma "

"Hadi hadi ağabeyin şimdi söylenir nerde kaldınız diye "

"Yine dedikodumu yapıyorsunuz her sabah aynı şey "

"Roj baş ağabey "

"Rojbaş delalamın (günaydın güzelim) "

"Zelal babam şimdi zelol nerdesin der kesin"

"Gülme ciwan gülme al şu ekmeği götür"

"Jınamın (karıcım) gülmüyorum senin bu hallerini seviyorum "

He ciwan he hadi babam bağırmadan gidek herkes yerini aldıkta sonra bawer ağa oğluna...

"Ciwan oğul bügün yukarı aşiretin düğünü vardı hazırlanın gidek ayıp olmasın "

"Olur baba "

"Daye bende gelecekmiyim "

Diye annesinin kulağına fısıldamıştı...

"Ere keçamın hep beraber gidiyoruz "

Bu Sevinç'le mutluluğu ikiye katlanmıştı kahvaltı bitince yengesini çekiştire çekiştire odasına götürdü rengin yengesini çok severdi Ablasıydı en iyi arkadaşı sırdaşıydı zelal içinde rengin en iyi arkadaşı kardeşi sırdaşıydı ..

"Elbise deneyeceğiz "

"Erken değil mi "

"Biz kadınlar anca hazırlanırız yenge "

"Peki bakalım sana hangisi güzel olur "

"Bu nasıl"

"Çok siyah cenazeye gitmiyoruz "

En iyisi ben seçiyim elini uzatıp içinde uzun kırmızı çicekli bir elbise çıkarmıştı zelal...

"Bu sana çok yakışır rengin bunu giy "

"güzel olur demi yenge"

"Olur deli kız olur "

Herkes hazırken renginle zelal hala inmemişti 5 dakika sonra ikisi sonunda hazır olmuş aşağıya inmişti ciwan acaba ikisi çokmu abartılı giyinmiş diye ineleyici gözleriyle bakmıştı zelal yavaşça kocasına yaklaşıp...

"Abartma ciwanım hiçte abartılı değiliz"

"Zelal "

"Ciwan "

"Karı koca cilveleşmeniz bittiyse gidek ağabey babam size bakıyor"

Ciwan babasını bakışını yakalamıştıki bu bakış artık gidelim diyordu hiç beklemeden Arabaya binmişti düğün yerine yol almışlardı yarım saat sonra düğüne vardılar Konağa giren bawer ağalar gelin damadı tebrik edip yerlerini almışlardı renginin çoktan gözleri berzanı aramaya başlamıştı en son 5 ay önce görmüştü oda bi düğündü galiba...

"Önüne bak anam sana bakıyor "

"Yenge gelmeyecek" demesiyle kapıdan uzun boylu kahve renkli gür saçlı kendinden emin tavrıyla berzan girmişti...

"Rengin önüne bak "

Abisinin sesiyle başını önüne eğmişti ayıp etmişti şimdi biri görse dedikodu yapardı berzan gözlerini dikmiş nevale bakıyordu göz göze gelincede Neval sırıtıyordu düğün okadar güzel gidiyorduki kimisi halay çekerken kimisi zılgıt çalışıyordu kadınlar gelini odasına çıkarırken mizginde rengini alıp beraber çıkmışlardı...

o arada Neval berzana kaş göz hareketi yapıp bi odaya çağırmıştı berzan odaya girince Neval hemen sarılmış öpmüştü...

"Seni özledim berzan "

"Çok güzel olmuşsun "

Eliyle Berzanın gömleğinin yakasından tutup senin için dedi...

"Ben artık beklemek istemiyorum berzan bu kaçamaklardan sıkıldım karın olmak istiyorum"

"Söz veriyorum eve gidince konuşacam bizimkilerle seni istemeye gelecem "

Berzan nevalin dudağından öperken kapı çalmıştı nevalden ayrılıp kapıyı açtı gelen kardeşi boran dı...

"Ağabey babam seni çağırıyor "

"Tamam koçum geliyorum "

Kadınlar gelinle ilgilenirken Rengin kuzeni mizginle yukarı katta sedyenin üzerinden sohbete dalmışlardı"

"Barana söyledin mi "

"Nasıl söyleyim rengin ya beni sevmiyorsa"

"Kızım davranışlarından bile insan anlar aşık bu çocuk sana "

"Bilmiyorum rengin hayal kırıklığı yaşamak istemiyorum "

"Bilmeyecek bişey yok seni kesin seviyor"

"İnşanllah"

"Neyse Hadi inelim bizimkiler bana kızmasın"

"Tamam hem sen berzanı anlatmadın bunu unuttum sanma acısını çıkarırım "

Tamam tamam diyip gülüşüp düğüne dönmüşlerdi rengin annesinin yanına otururken berzanın annesi fark etmişti onu tam istediği gelindi berzanına yakışır kızdı...

"Hayırdır ana daldın "

"Keçamın şevalin kızı pek güzelleşmiş değil"

"He ana çok güzeldir "

"Neden dedin ağabeyime mi alacan yoksa"

"Sus kız sen karışma "

Sonunda düğün bitmiş herkes evine dönmüştü rengin yatağına uzanmış berzanın kapıdan girişini hayal etmişti neydi ki onu ona hayal ettiren bu kadar çok mu bağlanmıştı...

Mervani konağındaysa olaylar yeni gelişmeye başlamıştı zozan kadın eve gelince kocası awzer ağaya renginden bahsetmiş onu oğulları berzana isteme kararı almışlardı sabah kararlarını berzana açıklayacaklardı güneş doğmuş konaktakiler uyanmıştı kahvaltıya oturan ev halkı kahvaltı ederken zozan kadın söze girdi...

"Oğlum biz bi karar verdik "

"Hayırdır daye "

"bawer ağanın kızı rengini sana isteyeceğiz artık vakit geldi ağasın artık torun torba sahibi olmak istiyoruz"

"Ne dersin daye "

"Tanımam etmem "

"Sözümü bitirmeme izin ver hele
Babanın benim sözümün üstüne söz söylemezsin herhal oğul "

"Ben sevdiğim kızı istemeye gidelim diyecekken bana tanımadığım bir kızdan bahsediyorsunuz"

"Sevdiğin kız kim ağabey" diye söze atlamıştı boran..

"Neval "

"Kim şu herkesin önünde sana kuyruk sallayan Neval mi "

"Benim sevdiğim kadın hakkında doğru konuş daye "

"Biz Kararımızı verdik haber gönderdik yarın istemeye gidiyoruz "

"Bana sormadan nasıl böyle bişey yaparsınız"

"Hüküm verildi berzan" ve gür aksanlı sesiyle son sözü söylemişti awzer ağa..

"Hüküm bana sorulmadan verildi baba"

"Bu aşirete yakışacak kız rengin dir güzeldir akıllıdır töre adet yer yordam bilir "

"Daye benden bunu istemeyin"

ve Sinirle masadan kalkıp şirkete yol aldı yol boyunca annesinin dedikleri aklına geliyordu nasıl olur nasıl yaparlar Nevalı ne yapacaktı en kötüsüde kan kardeşi dediği azad o kızı seviyordu anlata anlata bitiremiyordu şimdi nasıl çıkıpta kardeşim ben senin sevdiğin kızla evlenecem derdi yapamazdı bir ara durdu telefonu çalıyordu ekranda Neval yazıyordu...

"Efendim Neval "

"Konuştun mu ailenle "

"Konuştum ama istemiyorlar "

"Nasıl neden "

"Başka kız bulmuşlar "

"Sen hani beni seviyordum berzan evlenecektik karın yapacaktın o konağın Gözde gelini yapacaktın beni şimdi ne değişti"

"Neval benim Canımı sıkma sana söz verdim tamam dedik "

Telefonu nevalin yüzüne kapatmıştı kızgındı ve sinirini nevalden çıkarmak istemiyordu kırmak üzmek istemediği için kapatmıştı şirkete gelip bütün dikkatini işe vermişti annesini dediklerini düşünürse kafayı yiyecekti akşam çökmüştü berzan eve geldiğinde yemek yemeyip odasına çekilmişti şuan kimse üzerine gitmeyecekti nasıl olsa yarın kız istemeye gidilecekti..

Sabah yine o sesle uyanmıştı...

"Rengin uyan seni istemeye geliyorlar "

Duyduklarıyla yerinden fırlarcasına yengesine koştu ellerinden tutup...

"Kim " dedi

"Bayılma ama "

"Yenge söylemezsen bayılacam "

"Awzer ağa seni berzana istemeye gelecek akşam "

Duydukları okadar güzeldiki sonunda İstediği olmuştu sevdiği adamın karısı olacaktı şuan belki ondan daha mutlusu yoktu...

Defalarca yengesine sarılıp öpmüştü..

"Ben odama çıkıyorum yenge "

"Aa dur kuzum babam çağırıyor avluda bekliyor"

Başını sallayıp babasının yanına vardı.

"Buyur bav" dedi başını eğerek..

"Keçamıne awzer ağa seni istemeye gelecek Oğlu berzana Ne diyim "

"Sen ne dersen o bav"

"Temam keçamın "

odasına çıkıp hazırlanmaya başladı sade bir makyaj yapıp mor bir elbise giydi saçlarını taradı arada bir kaç saat geçtikten sonra korne sesiyle çamdan aşağıya baktı gelmişlerdi ama berzanı görememişti bi an yüzü düşmüştü ama belli etmemişti mutfağa geçip bekledi zelal anlamıştı.

"Belki işi çıkmıştır "

"Ama yenge İstemeye gelmeyecek kadar önemliydi"

"Hem isteme günü şart değil gelmesi"

"Peki yenge dediğin gibi olsun "

"Asma gül yüzünü bügün senin mutlu günün"

"Yenge iyiki benim yengemsin"

"İyiki sende benim kuzumsun"

Servis tepsisi hazır olduktan sonra ciwan zelale seslenmiş rengin tepsiyi alıp odaya girmişti kahveleri dağıtırken zozan kadın gelinini yüzünü incelemişti...

"Pekte güzel maşallah "

"Kahvelerini yudumlarken awzer ağa söze başladı"

"Bawer sebebi ziyaretimizi bilirsin Allahın emri Peygamberin kabliyle kızın rengini oğlum berzana isteriz "

Bawer ağa oğluna baktı ciwan başını tamam anlamında salladı awzer ağaya dönüp.

"Allah pişmanlık vermesin awzer hayırlısı olsun "

"İki aile konuşmuş anlaşmış kaynaşmışlardı zaman epey ilerlemişti kalkma zamanı gelmişti"

"Eğer sizin içinde uygunsa bir kaç güne düğünü yapalım diyorum beklemenin bir anlamı yoktur "

"Olur hazırlıklara başlarız zozan"

Hatırlarını isteyip konaklarına yol almışlardı artık rengin onların geliniydi ve bütün Mardine haber salmış düğüne herkesi davet etmişlerdi..

.......Düğün günü....

Rengin beyaz gelinliğini giymiş Yatağının üzerine oturmuştu kapı açıldığında gel diyerek girmesini istemişti ağabeyi gelmişti..

Renginin yanına oturup şu sözleri söyledi kardeşine...

"Delalim ne olursa olsun sen hala benim minik renginimsin eğer en ufak bir şey olursa beni araman yeterli hemen gelirim üzülme üzme üzmelerine izin verme kendini kimseye ezdirme berzan okadar iyi biri değil aslında vermeyecektim ama belliki gönlün var ondan ses etmedim bu kapı sana her zaman açık tamam mı arada gel özletme kendini"

"Ağabey seni çok seviyorum " çok seviyordu abisini kahramanıydı şimdi ayrılma zamanı gelmişti yuvasında uçuyordu Lakin ailesinden ayrılmak ne zor geliyordu hiç böyle hayal etmemişti ağabeyiyle aşağı inerken annesi Şevin kızını beyazlar içinde gördüğünde ağlamaya başlamıştı kızının ellerinden tutup nasihatler verdi nasıl davranması gerektini dahi herşeyi söylemişti annesinin kokusunu içine çekti ciwan ikisini ayırıp kırmızı kuşağını bağladı kardeşinin anlından öpüp son defa sarıldı ilk defa ayrı kalacaklardı onsuz nasıl yaşanırdı hiç bilmiyordu ama alışacaktı bugün değilse bir gün illaki gidecekti mervani aşiretinde gelini almana baran ve kardeşi nalin gelmişti gitme vakti geldiğinde baran yengesinin koluna girip arabaya bindirmişti berzanı kimse ikna edememiş son çare Baran gelmişti yengesini almaya konvoy halinde mervani konağına doğru sürdüler Konak' ağzına kadar insan dolmuştu aşiret düğünüydü heleki berzan ağanın düğünüyse Dolup taşardı halay çekiliyor yemekler dağıtılıyor du ağaların içinde oturan berzanı boran halaya koyacakken berzan sinirle kolunu çekmişti..

"İstemediğim kızı gelin yaptınız bide oynuyayımmı "

"Ağabey babam bakıyor elalem söz eder"

"Sen gir boran "

Zılgıt sesleri korne sesleri dahada yakınlaşmıştı gelin geliyordu hazırlıklar tamamlanmış herkesin keyfi yerindeydi bir kişi hariç berzan mutsuz vede sinirliydi sonunda rengin konağa varmıştı arabada inerken herkes ona bakıyordu genç kızların kimisi seviniyor kimisi kıskançlıktan ne yapacağını bilmiyordu Baran yengesinin koluna girip masaya ağabeyinin yanına oturtmuştu...

İşte sonunda berzanın yanındaydı mutluydu ama içinde eksik bişeyler vardı rengin halay çekenleri izlerken berzanın telefonuna mesaj gelmişti telefona baktığında Neval mesaj atmıştı...

"Her defasında bana sevdiğini söyledin şimdi düğünün oluyor ve yanında ben olmam lazımken bi başkası var"

Berzanda mesaja cevap yazmıştı..

"sen benim karım olacaksın ne yapıp edip bu kızı burdan gönderecem seni bu konağın gelini kendi karım yapacam"

Rengin başını kaldırıp mesaja bakmamıştı bile nerden bile bilirki şuan yanında oturduğu adamın sevgilisi olduğunu telefonunu cebine koyarken gözleri azadı bulmuştu kan kardeşi gelmişti inanmamıştı ama kendi gözleriyle görürse inanacaktı sonunda gördüğü manzara gerçekti sevdiği kız kan kardeşinin yanında beyaz gelinlik içinde oturuyordu. Yerinden kalkıp azadın yanına ilerledi azad elini uzatıp hayırlı olsun kardeşim demişti belki hata azad ındı rengine sevdiğini söyleseydi en azında gerçeği öğrendiğinde rengine bu kadar aşık olmazdı ama hiç bir zaman söylememişti cesareti yoktu Öyle derin derin rengine baktıştıki bir daha hiç kimse öyle bakamazdı onu öyle güzel sevmiştiki şimdi olanlara daha fazla dayanmamış ordan ayrılmıştı berzan yumruğunu sıkarak masaya döndü artık düğünün sonuna gelmişlerdi nalin yengesini alıp odasına çıkarmıştı kaynanası geliniyle konuşmak için odaya girdi...

"Hoş geldin evimize gelin "

"Hoş buldum jımom (kaynana demek) "

"Bak güzel kızım artık ağa karısı mervani aşiretinin gelinisin " Diyip birazdan berzanın geleceğini ne yapması gerektiğini anlatmıştı.

Rengin başını tamam anlamında eğmiş berzanı beklemeye başlamıştı kocaman bi odaydı eski odasından biraz büyüktü Gelin odası okadar güzel döşenmiştiki çok beğenmişti büyük bir ayna önünde taşlı ayna tarak mücevher kutusu vardı bunlar hepsi ona aitti ama o sadece berzanı sevmişti temiz masum bir sevdaydı saatler geçmek bilmezken kapı açılmış berzan odaya girmişti karşısında beyaz gelinlik içinde bi kız vardı ne yapacağını hiç bilmiyordu kardeş dediği adamın sevdiğiyle ama bir gerçek vardı kendisi istememişti ve gerek neyse o yapılacaktı bu kız onun karısı olacaktı yawaşça yanına yaklaştı şuan yerinde Neval olsaydı duvağı kaldırır anlından öperdi ama Neval değildi umursamaz tavrıyla...

"Soyun" dedi

Rengin şaşkınla bakıyordu bu ne şimdi böyle olmayacaktıki duvağı kaldırıp yüz görümlüğü takıp anlından öpmesi gerekiyordu..

"Nasıl yani duvağı kaldırmayacakmısın "

"Seni benim soymamı istemiyorsan soyun"

Bu söz renginin gözünden bir damla akmasına sebeb olmuştu sanki karısı değilde başka bi kadına der gibi çaresizce gelinliğini çıkarttı berzan her dokunuşunda canını yakıyordu sanki düşmanı vardı karşısında..

"Canımı yakıyorsun yapma "

"Sus "

Boynundan öpmesi bile canını yakmıştı sevgiyle öpmüyordu her dokunuşu işkence gibiydi üzerinden itmeye çalışsada başaramıyordu her iki eliyle çarşafı sıkmaya başladı...

"Yeter dur artık yalvarırım "

Sözlerinin hiç bir önemi yoktu ve artık rengini karısı yapmıştı rengin yataktan kalkarak banyoya ilerledi sıcak suyu açıp yıkanmaya başladı göz yaşları suya karışmıştı sanki sevdiği adam berzan değildi başka biri giydi iyice yıkandıktan sonra kurulandı üzerini giyinip odaya girdi az önce odada olan berzan Yoktu bu saatte nereye giderdi hemde ilk gecede yawaşca yerdeki sedirin üstüne uzanıp gözlerini kapattı.....

.....1 ay sonra ......

artık bir ay olmuştu evleneli berzan toplasan 5 defa odalarına gelmiştir konuşması tuhaftı iki kelime ediyordu sürekli telefonuyla konuşuyordu Karısını bir tatile bile götürmemişti renginin sevdiği berzandan okadar uzaktı ki sabahları erkenden çıkıp akşamları geç geliyordu bu durum Konak'takilerin de hoşuna gitmiyordu akşam olmak üzereydi zozan kadın rengine seslenmişti mutfakta yemek yapan rengin işini bırakıp kaynanasının yanına çıktı...

"Gel kızım otur hele karşıma"

"Buyur jımom"

"Berzanla aranız iyimi"

"İyi sorun yoktur jımom "

"Biliyorum bize belli etmiyorsun berzanın sana olan davranışlarını görüyoruz "

Yutkunarak başını önüne eğdi...

"Üzülme kızım ben konuşurum akşam "

Yerinden kalkıp merdivenlerden inerken berzan kardeşleriyle Konağa girdi bi ara göz göze geldiler oda kısa sürmüştü Avluya çıkan berzan annesin kendisine bakan bakışlarından rahatsız olmuştu.

"Ne diyeceksin daye"

"Baran boran siz hele mutfağa gidin ağabeyinizle konuşacaklarımız vardır babanız
gelmeden "

"Yine ne oldu daye"

"Bu hal hareketlerin nedir berzan "

"Ne var hareketlerimden "

"Karındır o senin yüzüne bile bakmıyorsun"

"Karım mı bana sordunuz mu "

"Oğul kızın ne suçu var biz istedik "

"Oda kabul etti ana "

"Bilirsin seni sevdiğini sen neden sevmezsin"

"Neval varken sevmem ana size dedim ben nevalden başkasına karım demem diye "

"Eyi halt ettin oğul tutturdun Neval diye Neval buraya gelmeyecek karının sevgisine karşılık versen eyi olacak rengin soyunu yürütecek tek kadındır"

Ne olursa olsun berzan nevali getirmekte kararlıydı bunu ne annesi ne aşiret değiştiremezdi mutfakta beklerken baran daha fazla kokulara dayanamamış yemeklerden tatmıştı...

"Baran ne yapıyorsun"

"Yenge ellerine sağlık çok güzel olmuş "

"Afiyet olsun "

Boran yengesini kıskanmış olmalıki kendiside konuşmaya dahil olmuş yemeklerden tatmıştı yengesinin yanağından öpüp gülümsemişti...

"Sen bitanesin yengem"

"Boran rahat dursana "

"Ama ben yengemi çok seviyorum "

Mutfakta kahkaha sesleri yükselirken berzan su içmek için inmiş berzanı mutfağa girmişti rengin önce heyecanlanmış sonra...

"Buyur ağam "demişti..

"Maşallah baran boran beyler keyfiniz yerinde"

"Ağabey şey yengem yemek yapmışta onu tadıyorduk sende ye istersen"

"Yok ben su içip uzerimi değiştirecem"

Rengin kocasına bir bardak su uzatıp başka isteğin varmı ağam derken berzan bardağı dezgaha bırakıp mutfaktan çıkmıştı artık canına tak etmişti ne istiyordu bu adam berzanın ardında odaya girmişti bugün konuşacaktı soracaktı neyin var neden böyle yapıyorsun diye ama berzan banyoda telefonla konuşuyordu odadan çıkacakken duyduklarıyla yıkılmıştı...

"Seni seviyorum Neval" demişti Neval kimdi berzan nasıl böyle bişey yapardı banyonun kapısına yaklaşınca daha da netleşmişti telefon konuşmaları...

"Artık beklemek istemiyorum o kadını göndermeyeceksen beni isteyen onca kişi var"

"Neval doğru konuş "

"Berzan 1 ay oldu o kadın hamile kalınca hiç şansımız kalmayacak "

"Hazırla kendini seni bu konağa kuma getirecem "

Son duyduğunla gözyaşları durmaksızın aktı kuma sevdiği adam üzerine kuma getirecekti nasıl dayanacaktı onu aynı evde başka bir kadınla işte şimdi onu sevdiği güne lanet etmişti..........

Continue Reading

You'll Also Like

65.6K 2.7K 35
Klâsik gerçek aile kurgusuna benzer ama daha olası bir kurgudur; Kızımız eski ailesinden gördüğü baskılar sonucu 18 yaşında ayrı bir eve taşınır ora...
67.8K 1.7K 22
"Han." derken dudaklarım titredi. Bedenlerimizin yakın olması ise bedenimi titretti. "Güneş." dediği an kalbime bir ok saplandı sanki. Yer yerinden...
33.1M 1.9M 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz b...
1M 56K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...