Yiğit: Yuşa
Yuşa: Efendim yavrum
Yiğit: Şey dicem
Yiğit: Bizim evde gün var şuan ve senin ananda var
Yuşa: Hoaayda bana söylemediydi
Yuşa: Gerci zaten söylemiyordu ki aq
Yiğit: Neyse şey
Yuşa: Ne o beni mi çağırıyorsun xjskkxdk
Yuşa: Annelerle dedikodu eşliğinde randevu
Yiğit: Yok
Yiğit: Diyorum ki
Yiğit: Ben iyi niyet örneği olarak bir kap pasta alıp size mi gelsem
Yiğit: Yani maksat yalnız ve aç kalmaman sadece 😇
Yuşa: Hmmm doğru
Yuşa: Bence de gelmelisin
Yuşa: İyi niyetine hayran kaldım
Yiğit: Jdwjkdmass
Yiğit: Aşırı iyi niyetliyim
Yuşa: Yaa çook
Yiğit: O zaman ben anneme saapıyım
Yiğit: Annenin adı neydi
Yuşa: Nazlı
Yiğit: Tamam demek Nazlı teyzem
Yiğit: Canım Nazlı teyzemin evine gidiyim diyim
Yiğit: Nazlı teyze oğlunuz aç kalmasın
Yuşa: Jmdkakxkalkdsk hadi geleceksen gel uzatma
Yiğit: Tamam eheehhe
...
Telefonumu elimden atıp uzandığım yataktan kalktım. Aynada üzerimi kontrol edip odadan çıktım.
"Ooo oğlum gelir miydin sen dışarı?" diye dalga geçti annem.
"Ya şey diyecektim benim sorularım vardı. Yuşa'ya gidip sorsam mı? Pasta da götürürüm." mümkün olduğunca örnek çocuk modunda konuşuyordum.
"Tabi çok iyi olur." dedi Yuşa'nın annesi.
Gülümsedim. "O zaman ben gideyim. Görüşürüz Nazlı teyze."
Amnemin elime tutuşturduğu kapla birlikte hızlıca evden çıktım. Kolay kolay boş yakalayamıyordum. Fırsatı değerlendirmek gerekliydi.
Evine hızlı bir şekilde varıp zile bastım. Asansör bekleyesim dahi yoktu merdivenlerden de çıkıp dairenin önüne geldim.
Kapıyı açmış beni bekliyordu.
"Ne o nefes nefesesin?" dedi gülerek.
"Yo değilim." dedim onu haklı çıkartacak şekilde kesik kesik konuşarak.
"Gelsene içeri." diye mırıldanıp geri çekildi.
Elimdeki kabı ona uzatıp ayakkabılarımı çıkarttım ve içeri girip kapayı kapattım.
"Hoşgeldin." diye mırıldandı. Üzerinde beyaz bir tişört, altında da siyah bir eşofman altı vardı. Traş olalı bir kaç gün olduğu belirgin sakallarının yerini kirli sakalı aldığından belliydi.
Ne yapacağımızı bilmeyerek birbimize bakıyorduk. Mesafeyi kapatıp ona sarıldım. İç sesim "Askerlik arkadaşı mısınız aq siz bu nası karşılama!" dese de ona sımsıkı sarılmaya devam etti.
"Özledim seni. Okulda çok görüşemiyoruz." dedi.
"Bu bir nevi senin suçun." dedim geri çekilerek.
"Ne demek benim suçum gelmeyen sensin?"
"İşte bunun suçlusu da sensin."
"Gerizekalısın Yiğit." diyerek elini kafama getirip saçlarımı karıştırdı.
Onun arkasından bende salona girdim. Televizyon açıktı ve bir film oynuyordu.
"Canım sıkılmıştı benimde ev boşken hazır-"
"Hayır! Porno izliyordum deme."
"Hayır gerizekalı korku filmi izliyordum."
"Neyse ya olmadı biz çekeriz."
"Ne anlamadım?"
"Yok bir şey demedim." dedim ensemi kaşıyarak.
"Çatal falan getirsene sen. Pasta taşıdım bak o kadar."
Bir şey demeden çıkıp elinde 2 çatalla geri geldi. Halıya bağdaş kurup oturduk.
"Bizim seninle rutinimiz oldu bu galiba." dedi gülerek.
"Ne güzel işte. Bak ileride altın gününe katılırım ben. Sen de çocuklara bakarsın. Sonra ben gelirken getiririm sana."
Bir kahkaha attı. "Allah Allah çocukları yanında götürsene. Ben niye bakıyorum?"
"Ha yani bu ihtimali kabul ettin." dedim sırıtarak.
"Öyle bir şey demedim." diyerek kendini savundu.
"Hayır-" Çatalına aldığı pastayı ağzıma sokarak beni susturdu. Kaşlarımı çatsamda ağzımı kapatıp zorla yuttum.
Kendisi de bir çatal alıp yedi. "Güzelmiş he." diye mırıldandı.
Sessizce pastamızı yemeye devam ederken yanağına hafifçe vurdum. "İzliyor musun sen hala filmi?"
"Evet. Bak bu kızı şeytan ele geçirdi." dedi ekranı işaret ederek.
"Kesin ölür bu."
"Yok kız kardeşini öldürdü. Babası kaçtı. Annesi de intihar etmişti zaten. Şimdi sevgilisinin peşinde."
"Yani en sonunda ölür."
"Muhtemelen." dedi şirin bir ifadeyle.
Pastadan bir çatal daha alıp yuttu. Dudaklarında kalmış kremaya baktım.
"Sakın dudağını yalama!" dedim birden.
"O niye?"
Halıda dizlerimin üstünde kalkıp ona doğru eğildim ve dudaklarına ufak bir baskı uyguladım. Ardından kremayı yalayıp hararetli bir öpücük başlattım.
Nefessiz kalınca geri çekilip sırıttım.
"Bak pasta böyle daha güzelmiş."
"Öyle mi?" dedi. "O zaman bende denemeliyim."
Tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Dengemi kaybetmemek için avuçlarımı halıya bastırdım.
"Bence." dedim dudaklarından ayrılıp. "Odanda ders çalışmalıyız."
"Ya, hangi ders?"
"Fizik, kimya, biyoloji her şey olur." dedim hızlı hızlı.
"O zaman çalışalım." diyerek halıdan kalktı ve kolumdan tutarak beni de odasına sürükledi. Pasta yarım kalmıştı o saçma korku filmi oynamaya devam ediyordu. Ama kimsenin umrunda değildi.
...
Bu sefer pislik olsun diye burada kesmedim tamam pislik olabilirim ama bugün değilim cskmxms neyse aslında yazcaktim ama oruçlar boşu boşuna tehlikeye girmesin bence xnskjx
Belki yazarim sonra devamini tm mi by
HEH BİRDE WAR OF HEARTS A BAKIN BAKMADIYSANIZ BENCE EN İYİ KURGUM OLDU VALLA HADİ GOŞUN