Mafyanın Aşkı

By Znaz_64

1.4M 40.8K 19.2K

#Gençkızedebiyatında 32 25.06.2018 Yer altında adını duyurmuş karanlık bir adam ve kalbini saflıkla kaplamış... More

Tanıtım
1.Bölüm(Düzenlendi💜)
2.Bölüm (Düzenlendi💜)
3.Bölüm (Düzenlendi💜)
4.Bölüm (Düzenlendi💜)
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
Pabucumun Mafyası
9.Bölüm
10.Bölüm
Minnacık Bir Ara
11.Bölüm
12.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
Duyurucuk
18.Bölüm
Bu İş Böyle Olmaz
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
Final
Özel Bölüm
DUYURU
YAZARDAN SEÇMELER

13.Bölüm

42.7K 1.2K 583
By Znaz_64

     
     Dua etmeye devam ederken son bir kez pisliği ittirmeye çalıştım. Yine aynı sonucu almıştım. Pislik herif hiç etkilenmemişti. 

Güçsüzlüğüme lanetler okurken ayaklarımı harekete geçirip erkekliğine  tekme atmaya çalıştım. Ama tekmem pisliğin bacağına denk gelmişti.

Her şey burada bitecekmiydi? Bu pislik benim masumluğumu elimden alacakmıydı?

Elleri bacaklarıma gelince daha da fazla debelenmeye başladım. Hıçkırıklarım yüzünden nefes almakta zorlanıyordum. Gözlerimi kapatıp içimden 'Lüften Meriç kurtar beni' dedim.

Üzerimdeki ağırlığın gitmesiyle gözlerimi yavaşça açtım. Duymuştu beni. İlkimin bir pisliğe gitmesine izin vermemişti.

Yatakta oturur pozisyona gelip geri geri gitmeye başladım. Sırtım yatağın başlığına deyince bacaklarımı kendime çekip kollarımı etrafına dolayarak anlımı dizlerimin üzerine koydum ve hıçkırıklarla ağlamaya devam ettim.

Bir süre ağlamaya devam ettikten sonra koluma bir elin deymesiyle çığlık atıp titreyen sesimle "Dokunma bana" dedim.

"Nisa benim Meriç"

Meriç'in sesi kulaklarıma dolunca anlımı dizlerimden ayırıp başımı yukarı kaldırdım. Meriç'i görünce göz yaşlarım arttı ve oturduğum yerden kalkıp Meriç'in boynuna sarıldım. O da bir elini belime diğer elinide saçlarıma koydu. İçim huzurla dolmultu. Saçlarımdaki eli saçlarımı okşarken diğer eliyle beni daha çok kendine çekti.

"Şşh meleğim ağlama artık. Sana kimsenin dokunmasına izin vermem. O piçede en ağır cezayı vereceğim"

Kendimi geriye çekip Meriç'e baktım. Sonra tekrar ağlamaya başladım. Neden beni 3 gün boyunca yanlız bırakmıştı ki?

Meriç beni kucağına alıp banyoya doğru götürmeye başladı. Kapıyı açtıktan sonra beni yere bırakıp "Meleğim o piçin dokunduğu yerleri kendi ellerimle temizleyeceğim" dedi. Dediklerini anlamayınca merak içeren buğulu gözlerle ona baktım. Bakışlarımı anlamış olmalıki konuşmaya başladı.

"Meleğim sen bana pisliğin ellerinin nereye değdiğini göster"

Başımı olumlu anlamda sallayıp önce çenemi sonra boynumu daha sonrada bacaklarımın bir kısmı ve göbeğimi gösterdim. 

Meriç çenesini sıkarken sakin çıkarmaya çalıştığı sesiyle konuştu.

"Nisa şimdi yapacağım şeye itiraz etmemeni istiyorum"

Ne yapacağını bilmediğim için biraz tereddüt etsemde kafamı olumlu anlamda salladım.

Meriç çenesini sıkmayı bırakıp ellerini bana doğru uzattı. Sonra elleri pantolonunum düğmesinin üzerinde durdu. Ne yapacağını idrak edince ellerimi ellerinin üzerine koyup ittirmeye çalıştım.

Ellerini ittiremeyince aklıma az önce olanlar geldi ve tekrar ağlamaya başladım.

       Meriç'den

   Nisa ağlamaya başlayınca hemen ellerimi düğmeden çekip yüzüne koydum.

"Meleğim ne oldu? Neden ağlıyorsun?"

Dudaklarının arasından bir hıçkırık kaçarken titrek sesiyle konuşmaya başladı.

"O-o pi-pisliği itmeye ça-çalıştım a-ama-"

Konuşmasına izin vermeyip sıkıca sarıldım. O pisliğin cezasını kendi ellerimle verecektim.

Nisa'dan ayrılıp "Meleğim bunları düşünme. Bana engel olma, seni kendi ellerimle temizleyeceğim" dedim. Nisa burnunu çekip başını olumlu anlamda salladı.

Yavaş bir şekilde pantolonunu çıkarıp kenara koydum. Nisa'yı biraz ittirerek kabine doğru yürümesini sağladım.

Suyu açtıktan sonra lifi elime alıp üzerine vanilyalı duş jeli sıktım. Lifi Nisa'nın boynuna götürüp yavaşça hareket ettirmeye başladım.

Boynunu yıkadıktan sonra pisliğin elinin değdiği her yeri nazik hareketlerle yıkadım.

Elime vanilyalı şampuanı alıp Nisa'nın saçlarına döktüm. Şampuanı yerine koyup ellerimi Nisa'nın saçlarının arasında gezdirdim. Saçlarla işim bittikten sonra suyu elime alıp duruladım.

Vücudu köpüklerden arınınca kabinden çıkıp pembe bornozu ve pembe havluyu elime aldım. Tekrar kabine girip bornozu Nisa'nın üzerine geçirip saçlarını pembe havluya sardım.

Bakışlarımı Nisa'nın yüzüne çevirdiğimde gördüğüm şeyle kalbime bir ağrı girdi. Meleğimin gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. 

Derin bir nefes alıp onu kucağıma aldım. Odaya girdikten sonra Nisa'yı yatağa oturtup giyinme odasına gittim. Kedili şortlu bir pijamalı elime alıp Nisa'nın yanına gittim. 

Pijamaları giydirdim ve saçlarını kuruttum.

Nisa bakışlarını bana çevirip "M-Meriç neden beni 3 gün boyunca yanlız bıraktın?" diye sordu.

Şimdi ne diyecektim ki?

"Meleğim şirkette bir sorun vardı. Elimde olsa asla seni yanlız bırakmazdım, ö-özür di-dilerim"

İlk defa birinden özür dilemiştim ve ilk defa kekelemiştim. Bu kız beni değiştiriyordu. Nisa bir şey demezken onu yine kucağıma alıp yatağa yatırdım.

Artık sıra o pisliğin cezasına gelmişti. Tam arkamı dönmüş giderken Nisa'nın hıçkırığı kulaklarımı doldurdu. Hızla geriye dönüp yatağa oturdum.

Ellerim benden bağımsız hareket ederken kendimi Nisa'nın göz yaşlarını silerken buldum.

"Meleğim neden ağlıyorsun?"

"M-Meriç be-beni y-yine yan-yanlız bı-bırakıyorsun"

Sesi titrekken benim kalbimde titredi. Saçlarının arasına öpücük kondurup "Meleğim hiçbir yere gitmiyorum. Sadece üzerimi değiştirip geleceğim" dedim. Cezayı biraz ertelesemde olurdu.

Giyinme odasına girip eşofman giydikten sonra Çağrı'yı aradım.

"Alo Meriç bir sorun mu var?"

"Çağrı depoya bir adam gönderdim. Ben yarın geleceğim ama ben gelmeden önce azıcık oynayın onunla"

"Tamam da bu adam ne yaptı?"

Derin bir nefes aldım.

"Nisa'ya dokunmaya çalıştı"

Çağrı'dan bir süre ses gelmedi. Sonra sınırlı bir sesle "Tamam Meriç. Sen gelinceye kadar bir güzel oynarız onunla" dedi.

Telefonu kapatıp meleğimin yanına gittim. Yatağa girip kollarımı beline sardım. Kokusuyla mayışırken kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.

                        ☠☠☠

Kapı zilinin ısrarla çalmasıyla yavaşça gözlerimi açtım. Meleğim hala daha uyuyordu. Kapı zilinin sesi tekrar kulaklarıma dolunca oflayarak kalktım. Uğuşuk adımlarla merdivenlerden inerken kapı zili art ardına çalıyordu.

Kapıya ulaşınca kapıyı açtım ve gözlerinden ateş fışkıran annem ile babamla karşılaştım. Yüzüme bir gülümseme yerleştirip ikisinede sarıldım. Böyle bütün sinirleri geçecekti. Onlardan ayrıldığımda tam da tahmin ettiğim şey oldu. Bu sefer gözleriyle bana gülümsüyorlardı.

Annemin bakışları arkama kayınca ben de baktım. Nisa merdivenlerin başında bize bakıyordu. Yüzümdeki gülümsemeyi büyütüp elimle gel işareti yaptım. Başını olumlu anlamda sallayıp yanımıza geldi.

"Hoş geldiniz" deyip annem ve babamın elini öptü. Annem yüzüne memnun bir ifade yerleştirdi ve "Hoş bulduk" dedi.

Hepimiz salona geçtikten sonra annem konuşmaya başladı.

"Meriç oğlum bizim evi böcekler basmış. O yüzden bir sakıncası yoksa bir süre burda kalsak olur mu?"

Ben tam konuşacakken Nisa benden önce davranıp "Sormanıza bile gerek yok efendim. Bu ev sizinde eviniz" dedi. Annem yüzüne ilk memnun bir ifade yerleştirdi. Daha sonra da sahte bir kızgınlıkla "Ne efendisi yavrum anne diyeceksin" dedi.

Nisa yüzüne bir gülümseme yerleştirip "Peki ef- anne" dedi. Nisa duygularını iyi saklıyordu. Dün olanları hiç annemlere yansıtmamıştı.

Babam bakışlarını üzerimizde gezdirip "Sanırım biz sizi uyandırdık" dedi.

"Biraz öyle oldu"

Cümlemi bitirir bitirmez karnıma dirseği yememle dediğime pişman oldum. Bakışlarımı Nisa'ya çevirmemle Nisa'nın bir elini ağzına bir elini karnına koyup koşması bir oldu.

Şaşkın bir şekilde arkasından baktım. Annemin beni dürtmesiyle kendime gelip Nisa'nın arkasından gittim.

Nisa ellerini klozete koymuş bir şekilde kusuyordu. Yanına gidip saçlarını arkasına topladım. Kusmayı bitirince ayağa kalktı. Sendeleyince ellerimi beline dolayıp lavabonun önüne kadar yürümesine yardım ettim. 

Lavabonun yanına gelince elime şu doldurup Nisa'nın yüzünü yıkadım.

İşimiz bitince dışarıya çıktık ve salona gittik. Annem hemen ayağa kalkıp Nisa'nın yanına geldi ve "İyi misin kızım?" diye sordu. Nisa yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirip "İyiyim anne" dedi. Annem sıcak bir şekilde gülümseyip elini Nisa'nın karnına koydu ve "Hamile misin?" diye sordu.

Nisa şaşırıp kalırken ben sadece Nisa'nın karnına bakıyordum. Bizden bir parça. Başımı iki yana sallayıp salaklığıma sövdüm. Biz hiç birlikte olmamıştık ki. Ama düşüncesi bile güzeldi be.

Nisa üzerinden şaşkınlığı attıktan sonra tam 'hayır' diyecekken ondan önce davranıp "Bilmiyoruz ki anne. İlk kez oluyor bu kusma" dedim Nisa'nın şaşkın bakışları eşliğinde.

Annem yüzündeki gülümsemesini genişletip "O zaman yarın birlikte doktora gidelim kızım. Zaten bu belirtiler hamile olduğunu gösteriyor ama doktor da hamile desin bi" dedi.

Nisa başını olumlu anlamda sallayınca belinden tutup ilerlerken "Anne siz rahatınıza bakın biz bi üzerimizi değiştirelim" dedim. Merdivenleri çıktıktan sonra direk odaya girdik. Nisa benden uzaklaşıp konuşmaya başladı.

"Ne yapıyorsun sen ya? Biz hiç o şeyi yapmadık. Benim hamile olmam imkansız"

"Biliyorum biliyorum ama annem o kadar mutluyken üzülmesini istemedim"

Derin bir şekilde ofladı. 

"Şimdi ne yapacağız peki?"

"Doktor hamile değilsin diyene kadar hiçbir şey belli etmeyeceğiz"

Başını olumlu anlamda salladı. Bakışlarım tekrar karnına indi. Keşke gerçekten hamile olsaydı. Yanına gidip elimi karnına koydum ve başına bir öpücük kondurdum.

"Meleğim prensesime iyi bak"

Nisa kısa bir süre bana baktıktan sonra "O prenses değil bir kere prens olacak" dedi. Yüzümde kendiliğinden gülümseme oluşurken "Daha olmamış bebeğimizin cinsiyetini tartışıyoruz" dedim. Nisa da gülümsedi. Gülüşünü sevdiğim.

Annemin odaya dalmasıyla Nisa'dan biraz uzaklaştım. Annem üstünde çeşitli yemek ve meyve olan tepsiyle Nisa'nın yanına geldi. Tepsiyi benim elime tutuşturduktan sonra Nisa'yı omuzlarından ittirip yatağa oturttu.

"Anne ne yapıyorsun ya? Prensesim düşecek"

Annem bakışlarını bana çevirdi. Bir süre düşündükten sonra "Ay haklısın oğlum. Bir an düşünemedim" dedi. Tepsiyi elimden alıp Nisa'nın yanına oturdu ve ağzına bir şeyler tıkmaya başladı. Nisa en sonunda dayanamayıp "Anneciğim çoçuk doğmadan obezite olacak" dedi.

"Kızım ama sen çok zayıfsın yakında kemiklerin görünecek. Torunumun sağlıklı olması için yemen lazım"

Nisa bana 'yardım et' bakışları gönderince annemin yanına gidip "Anne ilk günden bu kadar zorlamayalım. Bünyesi alışık değil" dedim.

Annem başını olumlu anlamda sallayıp odadan çıktı. Nisa'nın yanına oturup gözlerinin içine baktım. Sonra yüzüme bir sırıtış yerleştirip "Acaba bebek çalışmalarına başlasak mı?" diye sordum. Nisa gözlerini kocaman açıp "Ne diyiyorsun sen be!" dedi ve küçük yumruklarını kollarıma geçirdi. Gülerek kollarını tuttum. 

"Sakin ol meleğim. Sadece şaka yapmıştım" 

Kollarını ellerimden kurtarıp bana kötü kötü baktı. Omuzlarından ittirip yatağa yatırdım. Yanına da ben yattıktan sonra ellerim karnının üzerine gelecek şekilde kollarımı beline sardım. Sonrası karanlık.

Güneşin gözümü almasıyla yavaşça gözlerimi açtım. Meleğim kollarımın arasında uyuyordu. Bir elimi karnından çekip komidinin üzerindeki telefonu elime aldım.

Saat 07.34 olmuştu. Oha! Biz bu zamana kadar nasıl uyuduk. Kolumdaki kıpırdanmayla telefonu komidinin üzerine koyup bakışlarımı Nisa'ya çevirdim. Uyanmış uyku mahmurluğuyla etrafta bakışlarını gezdiriyordu.  

Kendine gelince kollarımın arasından çıktı. Odanın kapısının açılmasıyla ikimizin bakışları kapıya döndü. Annem aceleyle konuşmaya başladı.

"Kızım hadi kalk hastaneye gidiyoruz"

Nisa bana bakınca yavaş bir şekilde başımı salladım.

"Anne biz Nisa'yla hazırlanalım geliriz"

Annem odadan çıkınca ben ayağa kalkıp giyinme odasına girdim. Rahat bir şeyler giydikten sonra giyinme odasından çıktım ve banyoya girdim. Bu sırada Nisa giyinme odasına giriyordu.

Rutin işlerimi hallettikten sonra banyoda  çıktım ve  desenli ispanyol paça pantolon,beyaz tişört,beyaz ayakkabı giymiş ve koluna beyaz askılı çanta asmış bir adet Nisa'yla karşılaştım.

Bakışlarımı gözüne çıkarıp "Hazırsan gidelim" dedim. Başını olumlu anlamda salladı ve odadan çıktı. Ben de arkasından gittim. Salona inince annemin yanına gittik.

"Hadi anne hazırsan gidelim"

Annem başını olumlu anlamda salladı ve oturduğu yerden kalktı.
  
                         ☠☠☠

    Şu anda üçümüz bir sandalyeye oturmuş doktorun gelmesini bekliyorduk. 2 saat önce hastaneye gelmiştik ve Nisa'dan kan almışlardı.

Kapının açılmasıyla bakışlarımı kapıya çevirdim. 40 yaşının sonlarında saçının bir kısmı beyazlamış kadın doktor bize sıcak bir gülümseme bahşetti ve koltuğuna oturdu.

"Evet Nisa Hanım test sonuçlarınız çıktı"

Annem meraklı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Ee Doktor Hanım sonuç ne?"

Doktor yüzündeki gülümsemeyi büyütüp annem dışında hiçbirimizin beklemediği cümleyi kurdu.

"Tebrikler, Nisa Hanım hamile"

Bir bölümle daha karşınızdayım arkadaşlar. Bu bölümü daha önce plânlamamıştık. Sadece yazarken aklıma gelenleri yazdım. Pek güzel olmayabilir. Bunun için sizden özür diliyorum.

Bu arada karne alan arkadaşlarım karneler nasıl?

Sizleri çok seviyorum❤❤ Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. 🤗🤗

Continue Reading

You'll Also Like

549 96 40
Ve, Rüzgar dokundu saçlarına Batı'nın... 26.01.21- 26.05.21
305K 8K 20
Berfu & kılıçarsla nın nefretle başlayıp aşkla biten büyük aşkı...
102K 2K 51
bir hata yapıp evlenmiştim,bir de üstüne ondan çocuğum olmuştu ama kızımın 4 yaşında öldürülmesi bizi tekrar birleştirmişti...
5.9K 480 45
Herkesin uzak durmaya çalıştığı Talya'nın oda arkadaşı olmak zorunda kalan Utku, Talya'nın geceleri sık sık yurttan ayrılması yüzünden bir gün onu ta...