Pi Ya Nuo'nun gözünden
Oğlumla oynarken gelen bildirim sesiyle irkildim.
-Aşk karnın acıktı mı yemeğe gidelim mi uzun zamandır tek zaman geçirmiyoruz gidelimi?
-Hım tamam güzel fikir o zaman ben hazırlanıyım oğluşumuzu da hazırlıyorum
-Hazırla istersen annemle konuştum Chan'ı görmek istiyormuş ona bırkırız aslında biraz işim var bir araba yolayım Chan'ı bırakırsın araba seni bekler sende buraya gelirsin bu şekilde aklım sende kalmaz
-Tamam nasıl bir yere gidicez peki ona göre giyiniyim
-istediğin gibi giye bilirsin sen her şekilde mükkemelsin hadi telefonu bırak hazırlan işimi bittiriyim bende
-Tamam gittim ben öptüm
Hazırlandım tam telefonu elime aldım zil çaldı kapıyı açtığımda limuzin gibi bir araba vardı teredütle içeriye girdim sonra araba bayan Du'nun evinin önünde durduk aslında ben sanırım artık Bayan Du değilde anne demek isterdim çünkü o ben ilk defa ondan anne sevgisini gördüm özelikle şu 3 ayda oğlumu görünce sevmeye başladı beni görünce de sarıldı içeriye davet eti ama onaylıyamadım çünkü yemek vardı anlayış gösterdi arabaya bindim heyecanlanmıştım neden limuzin vardı ki bu gün özel bir günmüydü bir dakika 200. günümüz mü yoksa aa evet kesinlikle oha Du Zu Fon o kadar romantik mi kesinlikle değildir ayyy heyecan yaptım lunaparkın önünde durdu inip yürüdüm saat biraz geç olduğundan erken kapatmışlardı meydanda kalpli bolan vardı tam kavga etiğimiz yerde yürüyerek yanına gittim ama ya bana değilse o sağ sola baktım üstüme alınmadım biraz bekledikten sonra balonların altında duran kağıdı aldım
"Merhaba aşk bu gece biraz yorucaksın seni ama olsun sonuçta sonunda yanında ben olucağım şimdik bu balonları alıp beni ilk kıskançlık yaptığın yere gitmeni istiyorum aderesi sen tarif etmen gerek söför bilmiyor..."
Ne bu ne şimdik güzel bir süprizmi yapıcak yok be sadece 200.gün diye sonuçta bir ilişkide 200.gün bir ilişkinin nasıl olucağını gösterir buda onun için sinemaya gittiğimizde bir afişte ikimizin fotorafı vardı yanında gine kalpli balonlar vardı ucunda bağlanmış
"Benim zeki sevgilim ne güzel gözüküyoruz şimdi sırılsıklam olduğumuz ardından orada eşsiz zaman geçirmiştik şimdik sevgilim yolun çok uzak değil ama seni özledim acele"
Tamam gidelim o zaman otele geçmişte geziyormuş gibi hissediyorum oteli tarif etikten sonra kalbim daha da hızlı atıyordu otelin önünde geldiğimde lobinin orda balon vardı ama bu sefer 1 tane o balonun ucunda bir not 302 yazıyordu oda numarası olmalıydı hemen 302 numaralı odaya gittim o gün birlikte olduğunuz odaydı kapının kolunu nazikce ve heyecanla açtım içerisi mum ve güçlerle yapılan yollarla kaplıydı yatağın üzerinde bir takım elbise vardı yanında kırmızı renk not kağıdı
"Bunu gitmeni istiyorum sonra ceketin cebinde nereye gitmen gerektiğin yazıyor"
Neden bu kadar gizemli olması gerek ki... Dediği gibi takım elbiseyi giydim beyazdı hemde kusursuz gözüküyordum kendimi aynadan alıp elimi ceketin iç cebine soktum
"Benim zeki sevgilim ne güzel gözüküyosundur seni görmek için daha da sabırsızlaştım şimdi seni deliler gibi kıskandığım yere gitmeni istiyorum hata sana az daha kötü bir şey söyliyecektim hala kendimden o konu yüzünden iğreniyorum seni bekleyen biri var orda..😊"
Kütüphane mi neden oraya gidiyorum bu ne ya tüm güzel anılarımı toplayıp geziye çıkmışım gibi hissediyorum bu çok değişik otelden çıkıp lumizine bindim yolu tarif etim şuana kadar olan tüm notları cebime koydum buradan okul biraz uzaktı evin oralardaydı okul çok geçmeden vardık ama kalbim beni bırakmak istercesine atıyordu bune ya sakin ol Ya Nuo sakin nefes al ver evet iyiyim şimdik arabadan inip okulun bahçesinden girdim kütüphaneye heyecanla yürüyordum kapıyı yavaşca açtım o gün olduğu yerdeydi Gung ama o masanın üstünde ve yerde bir sürü mumla aydınlanan kütüphane odası elinde bir buket gül vardı bana doğru yaklaşıp elindeki bu keti uzatıp güldü
"Çok güzel durmuş aynı düşündüğüm gibi melek gibisin"
"Ya sen çok güzel olmuşsun özelikle saçların bence hep böyle dolaş şimdik nereye gidiyoruz"
"Bundan sonrası bende çok yakışıklısın Ya Nuo hemde çok harika duruyorsun kesinlikle Du Zu Fon sana gine aşık olucak"
"Hadi boş boğaz nereye gidicez dayanamıcak artık kalbim"
"İyi bari son durağa gidiyoruz"
"Ne ne son durağı"
"Beni takip et" elimdeki biletlerle koşturmuştum arabaya bıraktım bu keti diğer balonlarla beraber lumizinin yarısı balonla doluydu yanıma oturdu Gung heyecanımı anlamış elimi dosthane bir gülüşle tutmuştu bende ona benzer bir gülüş atmak için elimden geleni yaptım ama büyük ihtimale işe yaramayıp maymuna dönmüştüm gülmeye başladı
"Geldik in hadi"
"Sen burdaki kalcaksın"
"Aslında bende gelmek isterdim ama bay Du'nun kesin emri var" ardından güldü ve göz kırptı
"Tamam ben gidiyorum o zaman" kafasını saladı limuzinin kalasını kapatım bahçeye girdim heyecanla adım atmaya başladım neden bu kadar heyecan yapmıştım ki gül yapraklarını gördüm yerde o an yoldaki minik ısıklandırmalar açılmaya başladı her adımda tek tek açıldılar yarısına geldiğimde gülere başlamaya çalışıyordum ama imkansız gibiydi sonra kapıya yaklaştığında eve baktım siyah beyaz ve grinin asaletini gösteren güzel bir evdi dışı Gung'un evine benziyordu ama daha kücüğüydü kapıya geldiğimde kapı açıktı kapının önü mumlarla doluydu güleri unutmamak gerek tabi mumlar ve güçlerle yapılan yolu izledim içeriye girdiğimde güzel bir yemek masası vardı oda harika bir şekilde anlamlıydı tüm fotoğraflarımız
"Oha budamı var bu bu harika"
"Fotoğrafta sen olduğun için harika bebeğim"
"Du Zu Fon bunlar harika" heyecanla ona döndüm gözlerim mutluluktan dolmuştu ikimizde beyaz sarıldım ayrılıp minik bir öksürükle masayı işaret eti oraya ilerledim neden konuşmuyordu ki oturup yemek yedik arkada minik bir müzik çalıyordu bu benim en sevdiğim müzikti evet kesinlikle oydu "seni severken gözlerinde tutuklu kaldığımda beni tekrar hayata getirdiğin teşekür ederim aşkım" bunu bilmiyordu bu benim yıllardır dinleyip hayda Gung sen varya harikasın.... Du Zu Fon yanıma gelip gözlerime kitlendi ayağa kalktım
"Merakını son bulmasını ısıtıyorsundur bu bizim evimiz tüm her kezin evinin tam ortasında bu evde bir ömürümü seninle ve miniğimle geçirmek istiyorum seninle ömrümü geçirmek nefes almak istiyorum çünkü bu 200 günde senin yanında nefes aldım seni seviyorum dediğinde hayata döndüm beni öptüğünde yaşam buldum bana baktığında her daim bakmamı istedim bir ömrünü benimle geçirirmişsiniz Bay Pi Bay Du olmanızı istiyorum" elindeki yüzüğü bana uzatı
"Ben sadece dizinim bay Du tabi ki sizin eşiniz olmak ist×erim ama... Ya tabi ki EVET sorumu bu senin varlığın benim artık..." sarıldı mutluluktan ağlıyordum sanırım her seferinde mutluluktan ağlayan insanları kıskanmışımdır ilk defa mutluluktan ağlardanım olmuştu bu harika bir şeymiş
"İyi ki varsın Zu Fon" geriye çekilip gözlerine kitlendi
"Sende iyi ki varsın dudaklarıma nazikce öpücükler kondurdu o minik öpücükler ateşli bir öpücüğü döndü...
"DURUN!! DÜĞÜNE KADAR BEKLEMENİZ GEREKİYOR" ardından kıs kış güldüler bende kendimi o halde bulunca düzeltim Gung koluma girdi zorla beni çekiştirdi
"Gel evi gezelim sonuçta yarın o evde iniltilerin olucak 1 hafta boyunca balayınız var ve senin için amerikayı seçtim orası şuanda yaz mevsiminde 1 hafta boyunca sadece ayakta durmaya çalış yeter hadi gidelim gel" evi gezdirdi bizim odamız tamamen camlıydı
"Ama burda çok cam var yani burası bizim odamız ve dışardan geçen birisi göre bilir"
"Sence ben bunu düşünmedi mi içeriyi göstermiyor hem sizin bahcenizde ne işi var her neyse kesinlikle gayet güzel birşey dışarısı sabahları mükkenel oluyor"
"Tamam şimdik benim anlamadığım ben yarın evleniyormuyum"
"Evet meleğim her şey hazır her şey çok güzel olucak"
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Gung'un gözünden
Her şey çok güzeldi kilisede ki kilise derken saray gibi bir yer oranın bahcesinde tüm sevdiğimiz insanlar vardı tören başladığında okul arkadaşlarımız bile vardı her kezi hoşladıktan sonra Ya Nuo'yu odadan almaya gittim o kadar güzeldi ki heyecanını anlayıp sarıldım minik bir öpücük kondurdum
"Bu günün geleceğini her düşündündüğümüzde karnımız ağrırdı harika bir şey şuanda evleniyorsun ve muazamsın iyi şanslar canım şimdik gidelim"
"Tamam gidelim yoksa kalp kırızı geçireceğim" gülümseyip koluna girdim o bu kader heyecanla bile kusursuz gözüküyordu aynı şekilde Du Zu Fon'da onu yanına götürdüm törenden sonra herkez tebriklere başladı Du Zu Fon ve Ya Nuo mutluluktan uçuyorlardı...
Gece özel uçakları vardı direk Amerikaya gideceklerdi tabi ki bu gibi durumu boş geçmezdim bizde gidiyoruz ve şu kızın adı neydi bebek bakıcısı olan neyse işte o da geliyordu 10 kişiydik Na Na ve Qingte ve Zu Rui Zi Han'la birlikte....
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Peki daha sonrası şöyle ki Du ailesi çok mutlulardı harika bir ekip harika bir aile olduk yaklaşık Düğünden 1 sene sonra Min Ju benzer bir evlilik teklifi yaptı artık bende bir Do ailesindendim ikimizinde hayatı mükkemeldi Chan 2 yaşındayken tam bir yaramazlık abidesiydi tam net olarak bu gün onlara yemeğe gideceğiz ve şuanda 3 yaşında siz düşünün canavarı... Chan'ı özledim ajjusi demesi beni benden alıyor...
Yazarın Anlatımı..💕
"Ayye ajjusi geydi heralde kapıyan baya bakıyor şanki aç ayye kapıyı ajjusiyi özledim sayılcam"
"Tamam bebeğim hadi açalım ama saklan olur mu ajjusiye sürpriz yapalım" kapıyı açtı Gung kapının hemen yanında Chan'ı görmeyi bekledi çünkü hep orda olur evlerini kaldırıp onu kucağına almasını ister sonra sarılıp öperdi onu ama yoktu
"Piyom Chan nerde benim minik pastam nerde bir yere mi gittiker"
"Ajjusi buydayım" Gung yanına gidip sarıldı Chan Ajjusisiyle oynarken gün içinde yorulduğunda uyuya kaldı masaya oturdular.
"Piyom eski günlerimi hatırlatıyorsun ilk Min Ju ile sevgili olduğumuz günün akşamında kaçırmıştın bizi ve bunu yapmıştın gine ve hatırladığım gibi mükkemel"
"Evet canım mükkemeliyet yaptı insan o sırada Gung'un midesi bulandı bu olay yaklaşık iki haftadır nadir bir şekilde ilerliyordu koşarak lavobaya gitti Min Ju da ama kusuyordu Gung lavobadan çıktıktan bir süre sonra yemeğe oturdu gine yemek yiyip sofrayı kaldırdılar
"Test yaptın mi hiç"
"Ne testi"
"Hamilelik bende geçirdim bunları hatırlasana eğer hamileysen bu harika olur gel benimle odamda test olması gerekiyor almıştım bir sürü kalmıştır iki üç tane bakalım" dedi Du Ya Nuo (ne kadar ilgiç geliyor ya) hamilelik testini bulup yaptılar beklerken ikiside kalplerinin sesi odayı işletiyordu test 2 çizgi çıktı ikiside çığlık çıkışaydı koşarak gelen ikili kalınca onlara bakıyordu
"Ben amca oluyorum"
"O zaman ben anne"
"Anne oluyorum"
"Ne annesi ne diyorsunuz kim amca" Min Ju şaşkınca bakıyordu etrafa Zu Fon anlamış sırıtıyordu
"Hayırlı olsun kardeşim" diyip elini omzuna koydu Min Ju o an anladı baba olduğunu karısına sarılıp havaya kaldırdı biraz döndükten sonra ona teşekkür etmeye başladı o sırada Zu Fon Ya Nuo'ya baktı ağlıyordu
"Sen neden ağlıyorsun ki"
"Bu harika bir şey amca olucam bu bu ondan gelen kutsal birşey olucak o 2 mucizem olucak amca oluyorum"
Sevinçler sevinçler o kadar mutluydular ki bir ömür boyunca öyle kalıcaklardı eve yeni gelen bebeği Chan her kezden daha çok sevdi çünkü o Ajjusinin bebeğiydi ve o Ajjusini çok severdi onunda sevmişti doğumdan sonra 1 kaç hafta Ya Nuo baktı onu ve bebeğini Chan o bebeğin hemen büyümesini istiyordu onunla oynamak istiyordu artık evde iki minik erkek vardı biri Chan diyeri Kim Han....
SON...
Her son güzel olmaya bilir her başlangıçta kötü ...
Bölüm Sonu