Yaşanan olayın üstünden iki gün geçmişti. Barman kız şimdi ise gecen ki sipariş götürdüğü yere yani sevdiği adamın evine sipariş götürüyordu. Kızda anlam veremiyordu niye bu kadar çok içtiğine.
Kız apartmanın kapısını açıp girişteki mardivenlerden çıkmaya başladı.
Kapının önüne gelip durdu yine korku ve heyecan basmıştı tüm bedenini yine şükretti kız maske taktığına kapıyı çalıp beklemeye başladı.
Kapı açılınca karşısında gördüğü beden onu heycanlandırmıştı.
Kız elindeki poşeti karşısında ki bedene doğru uzattı. Oğlan elini poşete doğru uzattı ama kızın kolunu kavrayıp kızı içeri aldı.kapıyı örtüp kızı duvara yasladı. Kız şokun etkisiyle ne yapacağını bilemezken oğlan kızı zor duruma sokmakla meşguldü.
"Maskeni çıkar "
"Hayır "
"Sana maskeni çıkar dedim!! "
"Bende hayır dedim!! "
Oğlan hızla kızın yüzünde ki maskeyi tutup aşağı indirdi. Kız panikle oğlanı itip kapıyı açmaya yeltelendi ama oglan kızı tutup tekrar duvara yasladı.
"Bak, bırak gidi-"
Kız sözünü bitiremeden oğlan yumuşak dudaklarını kızınkine bastırdı.
Kız korkuyordu tekrar oğlana kapılmaktan. Tam onu unutmuşken tekrardan aşkına esir kalmak istemiyordu.
Oğlan dudaklarını hareket ettirmeye başlayınca kız oğlanı bir güç itip kendinden uzaklaştırdı.
"Bak yalvarırım git. Sadece git, n'olur. "
"Benden kaçma hyun-ji "
"Senden kaçmıyorum. Şimdi ben buradan gideceğim sen benimle hiç bir şekilde iletişim kurmayacaksın tamam"
Oğlan duyduğu sözler karşısında kıza dolu gözlerle bakmaya başladı. Bir-iki cümle insanın kalbini en fazla ne kadar acıtabilirdi ki?
Çok mu kolaydı sevdiğinden vazgeçip siktir olup gitmek.
Seviyordu işte oğlan kıza hayvan gibi aşıktı ama kız bir şekilde görmemezlikten geliyordu.
Bu da oğlanın kalbinin hatta ruhunun derin bir çukura savrulmasına neden oluyordu.
"Seni seviyorum hyun-ji "
Kızın kulağına işleyen üç kelime onu bırakmasını zorlaştırıyordu. Kız bedenini duvardan ayırıp kollarını oğlanın boynuna doladı.
"Seni seviyorum suga "
Oğlan gülerek kollarını kızın beline doladı.
"Sen... Tüm benliğin ile bana aitsin hyun-ji "
Barman kız terler içinde kendini yataktan attı. Yaşadığı olayın üstünden bir hafta geçmesine rağmen hala etkisindeydi.
Kız bir anda ağzına gelen kusmuk ile koşarak banyoya girdi. Son günlerde sürekli içtiği için bünyesi kaldırmıyordu be bu nedenle de sık sık baş dönmesi ve miğde bulantısı yaşıyordu.
Kız klozetin kapağını açıp midesinde ki her şeyi boşalttı.
"Siktir! "
Midesinden gelen bor kusmuk daha tekrar başını klozete eğmesini sağlamıştı.
Suyu açıp kapağını kapattıktan sonra lavabonun önüne gelip aynadan kendine baktı.
"Ucube "
Söylenerek musluğu açtı ve yüzüne bir kaç kere su vurdu.
Kapının arkasında duran havluyu alıp sertçe yüzüne vurarak sildi.
"Beyinsiz! "
Banyodan çıkıp odasına tekrar girdi. Yatağının üstünü
Örtüp dolabına yöneldi
Anahtarını alıp evden çıktı.
Bir an önce iş yerine gidip çalışmak istiyordu.
Uyuşuk uyuşuk yürüdüğü için kırk dakika da geçmişti.
Normal de en fazla yirmi beş dakika da falan gelirdi.
Barman kız iş yerinin kapısını açıp içeri girdi. Yolda giderken bir an önce bara gelmek istiyordu ama bara geldiği zaman da söylenerek iş yapıyordu.
"Offf Sikecem böyle işi ya"
Barman kız kulağına gelen sesle kafasını kaldırıp karşısında ki bedene baktı. Kuzeni!!
"Kuzen! "
"Hyun-ji!! "
Genç oğlan koşarak Barman kızın boynuna sarıldı. Tabi şimdi bunu kızın yapması gerekiyordu ama oğlan yani mark biraz patavatsız olduğu için kız fazla sorun etmiyordu.
(Hyun-ji 'nin ağzından)
"Lan! Kız sen barda mı çalışıyorsun"
"Hı-hı"
"Vay be!! Desene artık bedava içeceğim ;-) ;-) "
"Nah!! Siktir git başka yerden otlan "
"Bak bak sen oppanla böyle mi konuşuyorsun? "
"Oppa? "
Oppaymış benden küçük sıpa!! Birde bana artistlik taslıyor. Pezevenk!
"Hyun-ji bana azıcık *parmak ucunu göstererek *içki ve-"
"Kes lan!! "
"Ne acımasız çıktın sen be!! "
"İşim gücüm var git bi yaa!! "
"Yardım edeyim mi? "
"Et! "
"İçki versene "
"Çocuğum, siktir git "
"İyi tamam be! "
Mark'ı başımdan saldıktan sonra masanın başına geçip masanın önünde duran ayyaşlara içki verdim. Bakışlarımı etrafta gezdirirken gözüme çarpan görüntü ile bağırarak gülmüştüm. Mar şu an bir kızı kucağına almış kızla yiyişiyordu. Anlaşılan rahat dırmayacak sanırım içki vermekten başka çağrem yok. Adımlarımı mark'ın tarafına doğru yöneltip yiyişen markın yanına gittim.
Kızı kolundan tutup kaldırdım.
"Hanım efendi biraz müsaade edermisiniz "
"Canım benim görmüyor musun şurda özel bir şey yapıyoruz "
Şimdi ben sana özel bir şey yapacağım da neyse...
"Bir daha demeyeceğim "
"Aman bee bir seviştirmediniz "
Kız söylenerek yanımızdan ayrılınca mala dönen markın kafaya bir tokat attım.
"Kalk lan! İçmediğin halde nasıl böyle mal oluyon anlamıyorum. "
"Off ya tam zev-"
Lafını bitirmeden bir tokat daha yapıştırdım kafasına
"Kalk sana içki vereceğim "
Bunu dememle hızlıca ayağa kalkıp koluma girdi.
"Hadi bana içki ver"
"Gel başımın belası gel"
.
.
.
.
.
.
.
Barın kapısını kilitledikten sonra barda ki boş odaya doğru yürüdüm. Mark hayvan gibi içip koltukta sızmıştı.
Bende bu gün barda kalacaktım.
Boşta duran diğer koltuğa da ben yayıldım.
"Every day every night feel like for you gatta know."
Ahh tanrım!!! İşin yoksa bir de bu malın gevezeliğini dinle yaa bir insan uykusunda niye konuşur ki?
"You make me a teenager eyyyy"
"Money money money yahh money money, money money money yahh money money money money. "
"Çenenin bağını si-tanrım sen sabır! "
"Hyun-ji? Ben neden aşık olamıyorum"
"Ne bileyim ben!!"
Çalan telefonumla sıçrayarak yerimden kalkıp telefonu elime aldım.al işte bu sefer de eun-ji arıyordu.ama ne bileyim ben onun olduğunu
"Sikecem sustur şu zımbırtıyı"
"Off Mark off"
Telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Hyun-ji!"
"E-eun-ji"
Lanet olsun ne bokuma kekelersin ki?
"Hyun-ji yalvarırım geri dön ne olur"
"Bak eun-ji ben dönemem.benim burda yeni bir hayatım var.lütfen geri gel diye aramayın lütfen."
"SEN NASIL BENİ BIRAKIP GİDERSİN HYUN-Jİ!BEN BİTTİM SUGA MAHVOLDU LÜTFEN GEL ESKİSİ GİBİ OLALIM!!!"
"kendine iyi bak"
Telefonu kapatıp koltuğa fırlattım.karşımda duran koltuğa sert bir tekme attım.
Neden hep böyle oluyor?niye sonunda pişman olan her seferinde ben oluyorum?
"Sakin ol, hyun-ji"
"Bırak yaa neyi sakin olayım.şuna bak canımdan çok sevdiğim arkadaşım oralarda acı çekiyor ben hala burda yeni hayat kurma derdindeyim.SİKİYİM BÖYLE HAYATI!!!"
"böyle bağırarak neyi yoluna sokacaksın! Geri git yanlarına"
"Yüzlerine nasıl bakacağım?"
Kapıyı açıp sinirle odadan çıktım.bir kaç müşteri vardı onlarda şimdi kalkacak gibi duruyordu.masanın üstünde ki bardakları yıkayıp masanın üstüne dizdim.bu ne yaa sanki ben işletiyorum barı!!