"Ben geldim misafirim de var" koşarak Gumpi geldi
"Seni koklamasına izin ver sadece yeter bu arada aklı dur ısır komutumu sorgulamadan ısırır" gülümseyip içeriye geçtim sende gel tanışman gereken tek kişi o değil"
"Hoş geldiniz hımm yakışıklı ve genç biri bu rahatsız edici olabilir"
"O zaman neyse ki o dediğin kadar yakışıklı değil sadece minik bir bela tatlı ama senin kadar değil o benim öğrencim"
"Hoş geldin ben Min Ju"
"Bende Chon Sung tanıştığıma memnun oldum size rahatsızlık verdiğim için üzgünüm"
"Canını sıkma iyi oldu bir yönden de bu öğretmenin kafayı sana takmıştı zaten buradaysan seninle ilgili her şeyi öğrenmiş olmalı amacına ulaşmış desem yeridir"
"Benden paranoyakmışım gibi kast etme"
"Hey öyle bir şey demedim sadece senin süper kahramanlık görevinde harika olduğunu anlatmaya çalılıyorum" göz kırptı
"Seni merak etmiştim ama çok uykum var bu arada şu önemli davan nasıl geçti"
"Gayet güzeldi hata olumlu sonuçlanacağı kesindi davaya girdiğimde çünkü o çağresiz bakışları en son Piyomda gördüm neyse uyuyalım o zaman sen istersem benimle gel yatağını gösteriyim wifi şifreside 216-435-198 istediğin saate uyuya bilirsin ve odanda banyo var duş alabilirsin iyi geceler"
"İyi geceler abi" ne güzel bir kelime abi abisi olarakmı görmüştü beni çok güzel bir şeydi odadan çıktım aklıma pijama gelmişti benim pijamalarım her türlü olurdu bir tanesini ona götürdüm kapıya tıkladım
"Gir inanmıyorum kendi evinde kapıyamı vuruyorsun babam bir kere bile vurmaz kapı yerine bana vurmayı seçiyor"
"Al bakalım bunları giy o dar pantolon canını yakar uyurken bu arada abin olarak gördüğün için teşekür ederim elimden geldiğince abilik yapıcam sana tekrar iyi geceler "
"Kardeşin olarak gördüğün için teşekür ederim iyi geceler abi hep demek isterdim belki abim olsa beni korurdu diye düşünürdüm hep"
"Artık var o yüzden koruyacağım" gülümseyip kapıyı kapatım odaya gittiğimde Min Ju bana bakıyordu
"Ne ne var ne oldu hey öyle bakma sana diyorum"
"Kahramanla sevgili olduğum için gurur duyuyorum alt tarafı hadi uyuyalım çok yorgunum"
"Tamam iyi geceler Minijum"
"İyi geceler kahramanım"
Bu olaydan 1 ay falan geçti o bir ay benim için çok yoğun tempoydu çünkü pazartesi çarşamba cuma okuldaydım diğer günler davalara giriyordum bazen cuma ilk ders olduğundan dersten çıkıp davalara giriyordum ve kendimi çok yoruyordum bazen hayata mutlu etmek için mutsuz olursun ya onun gibiydi şükürler olsun ki Min Ju çok anlayışlıydı aslında oda yoruluyormuş işte yoğun tempo varmış o tempoda bozulan malzemeleri tamir ediyormuş
***********
"Bu gün ayı kaçı çocuklar"
"Mayısın 19'zu hocam"
"Ne zaman o kadar hızlımı geçti beni biraz bekliyor bilirmisiniz acaba bir telefon görüşmesi yapıp gelmem gerek sizden 5 dakıka sesiz olmanızı istiyorum Ken Lii sen tahtada dur sadece dur olur mu kimseye müdahale etmene gerek yok anlaştık mı" kafasını salladı dışarı çıkıp hemen hızla Du Zu Fon'u aradım
-Alo evet Gung
- Bu gün mayısın 19'zu
- Evet neden söyledin
-Pİyom sana 20 sine ilişki bir şey söylemedi mi
- Hayır özel bir gün mü
-Hayatında ki en kötü gün söylemediyse seninle geçirmek istemiyor demek ki gine ergenlik yapıcak o zaman neyse iyi günler
Telefonu yüzüne kapatım hemen sınıfa girdim.
"Madem bu gün ders konumuz yok size en etkilendiğim davalarımdan birini anlatıcam dinlemek istermisiniz"
"Ben isterim sonuçta Güney korenin en iyi avukatlarından birisisiniz çocukların haklarını korumak için okuları geziyorsunuz ve bu sadece bir öğretmen malına oysa 1 davada iki üç katını kazınıyormusunuz bunu neden yapıyorsunuz ?"
"Çünkü daha önce bunun sayesinde onlarca çocuğun kabusunu bitirdim mesela hayatımda ki en çok canımı okularda gezerken şu yakmıştı 17 yaşında ki bir çocuğun arkadaşları tarafından güçsüz görülüp sürekli lider gördüğüne şait olmuştum ve en kötüsüdür öğretmenler o olayı gördüğünde kafasını çeviriyordu ama ben bir öğretmen değilim yada onlar gibi vicdansız biri çocuğu kurtardım ardından bunları odama çağırmıştım ikiside konuşmadı ayrı ayrı konuştuğum da şiddet görmesinin nedeni burslu olması ve o dövenlerin de hayli zengin olduklarını söylemişti işte o zaman tüm dünyanın ne kadar pislik olduğunu anladım belki bu kadar kötü olmasa bunlarda olmazdı bende zor olanı seçtim çünkü benim hayatımda ki felsefem ne kadar zor o kadar kolay diye bir felsefem vardır tüm öğrencileri spor solanuna çağırdım sonra bir kaç bir şey sorucam ailesi çok zengin olan öğrenciler elleğini kaldıra bilir mi okulun nerdeyse tamamı elini kaldırdı peki burslu öğrencileri göre bilirmiyim en fazla 25 kişi kaldırdı tamam burslular çıkışta isimlerini ve telefon numaralarını istiyorum bu günden sonra bu 25 öğrenci bu günden sonra benim sorumluluğumda bildiğiniz üzere ben bir avukatım ve her hangi bir şiddete yada zorbalık her neyse bunu yapan kişiyle davalık olacaklardır dağla bilirsiniz tüm zengin öğrenciler şaşkındı spor salonunda 40 kişi falan kalmıştı Öğretmenim siz siz harikasınız tüm öğretmenlere göre tabi bay To'yla aynı bende zengin öğrenciler icerisindeyim madi durumu olmayanla insan kategorisinden çıkıyor mu yani çok saçma bende ona gülümseyip kalbinin saflığını hiç bir zaman kaybetmemesini söylemiştim 1 dönem kalmıştım o okuldada ama 3 yıl boyunca gip geldim şiddet gören öğrenciler oldumu maalesef evet ama hep arkasında durdun bakın çocuklar ben 24 yaşındayım ve belkide mesleğim de zirvedeyimdir ama hiç bir zaman şöyle olmadım ben ne kadar yorulursam yoruluyım davalara ne kadar girsem de hiç bir zaman bir suçluyu savunmadım ve bu benim için bir gurur ben sırf yüksekteyim diye aşağıda ki komşuları mi aşağılamadım tersine hep yanlarında oldum işte bu benim sırım her zaman ya eşit olucaksın ya da hoş görülü ne olursanız olun hata yapmayın demiyorum bende 24 yıllık hayatımda belki binlerce belkide yüz binlerce hata yaptım ama düzeltim düzeltmese bile hayatınızda sizi ne olursa olsun kabul edicek insanlar bulun eş olarak değil sadece kardeş olarak yoldaş olarak her şey o güzel beyninizin içinde insanları iyi tanıyıp güvenin eğer iyi tanırsanız elinizde bir meslekten çok mutluluk olur güzel bir meselem için ilk onu sevmelisiniz sonra da sizi sevenleri bulmalısınız ki mutlu olun...Soru sormak isteyen var mı?."
"Ben sormak istiyorum (kafamı salladım) homofobikmisiniz"
"Ha hayır kesinlikle değilim neden sordun" kafam otomatik bir şekilde Chon'a döndü gülümsedi
"Çünkü aramızda çok var ve bunun yüzünden şiddet görenler bile var her gün tehtit alan nedenleri eşcinsel olmasıymış bu çok saçma eşcinselik suçmu?"
"Hayır suç değil hata ülkemizde bu gayet açık bir şey ama bazı insanlar ki onlar dediğim gibi homofobik oluyor işte o insanlar cahildir sen hiç sevdiğin kişiyi seçtin mi yada kızlardan hoşlanmadı ben seçmedim ve sevgilim de var aslında hata kimseden saklayamayacağım kadar aşık olduğum ve bu konuyu merak edenler yakın zamanda görüceksiniz hafta sonu kampa gidiyoruz bunu unutmayın.."
Okul zili çalar çalmaz okuldan çıktım daha öncekiler gibi ellime telefonumu alıp hemen babasının arabasının şuanda nerde olduğunu bulmaya çalıştım çünkü daha önce uyanıklık yapıp arabasına minik bir iz sürücü yerleştirmiştim ki bu 2 sene önceydi evde gözüküyordu Piyonlara gittim evde sadece bakıcı vardı aşağıya inip garaja girdiğimde arabanın olmadığını fark etim yere baktığımda parçalanmış şeyleri gördüm durumu bu kadar mı kötüydü yani bu yıl en zoru olucağını biliyordum çünkü Piyom canını verebileceği 2 insanla tanışmıştı Du Zu Fon için kendini asla öldürmeyeceğini çünkü oğlunun olduğunu düşünücekti ve buda canını haylı yakan bir şeydi Du Zu Fon'suz yaşayamazdı ama oğlu olmadan ölemezdi de bu durum kötüyü dahada çağrıyordu yerde babasının özel eşyaları duruyordu iz sürücümde arabaya fırlatılan bir şeyle yere düşmüş olmalıydı
Arayan... Du Zu Fon
-Efendim
-Pi Ya Nuo ya ulaşamıyorum bir sorun mu var
-Evet kocaman bir sorun var ama bu sefer seni istemiyor bu sefer kendi çözmek istiyor ama tek başaramayacağını biliyor her sene bu gün yaptığım gibi onu bulmamı istiyor o yüzden bir kere isteğine bir şey deme Chan'ı al ve bize geç Min Ju'yla kalın sabaha doğru dönücez
-Ne neden sen ben onun her şey-
-Bu sefer o acı çekicek çünkü babadı aşkı için öldü ama babasını hep anlamaya çalıştı hemde her yıl bu gün ama bu yıl babasına öfkeyle dolucak bırakta sen olma bırakta sözümü dinle
-Hiç bir şey anlamadım neden babasına öfkeli o babasını çok severdi
-Du Zu Fon beni oyalamayı bırak olur mu onu ne kadar geç bulursam canı okadar çok yanıcak o yüzden kapa çeneni ve dediğimi yap
Telefonu yüzüne kapatım gözümden akan yaşları sildim acı cektiğini düşündükce deliriyordum o suanda çok çaresiz arabaya foğru atıldım telefondan yıllardır atamadığım numarayı tuşladım
"Merhaba sana ihtiyacım var plakayı mesaj olarak atıcam en geç 1 saatın var geç kalırsan seni öldürürüm duydun mu ne kadar istiyorsun"
"20.000 wom mesaj atarsın zor olmayacak" telefonu kapatıp mesaj atım arabaya binip o dağlık alana yakın yerlere gitmeyi düşündüm her sene uğradığı market gibi mesela beklemek ne kadar zormuş sanırım canının yamdığında onun ağladığını hissetiğinde dahada kötü oluyormuş insan bir dakika eğer yanında Zu Rui varsa kesinlikle tutar kendini ama Zu Rui telefonu kapatmaz
Zu Rui Aranıyor...
-Alo Zu Rui nerdesin
-Uçağa binmek üzereyim abim nerde bilmiyorum benim işim çıktı gitmem gerek
Telefonu yüzüme kapatı offf kahretsin saniyeler geçmiyordu saat tam olarak 20.13 geçiyordu babası bu gün yani 19.05.2013 bundan iki saat sonra ölecekti her yıl yaşadığı gibi onun kendinisini vurduğunu canlandırıcak gözünde canı yanınıcak neden onu buraktın Pi amca neden bunu hem kızına hem oğluna yaptın annesinin ona sayıp çıkıcagınımı düşündün yani neydi fikrin neden ölmeyi seçtin ki ikisinin de hayata tek bıraktın sen Piyomun tüm duygularını öldürdün bu gün onun canının değil herşeyini aldın 5 sene önce bu yapmasaydın onun canını bu kadar yakmasaydın ne olurdu acaba kesin annesiyke ayrılırdınız eve her geldiğinde gülerek gelirdi dersleri hep mükemmel olurdu kesinlikle dövüş sanatlarıyla ilğili bir bölüm seçeedi belki mecburiyeten öğrenmiş olabilir ama o dövüş sanatları onun avunmasıydı zaten babası alt yapıyı atmıştı küçüken o zaten devam etmek istiyordu bu şekilde oldu neyse Zu Rui gine aynı bölümü okurdu dünyayı gezmek istemiştir hep bu şekilde paraya gerek kalmıyor babası sanırım bu zamana kadar emekli olurdu evde dururdu kadında onalara karışamazdı... Telefonum çakıyordu
-Efendim
-Buldum .....adresi verdi....... son 10 dakıkadır hareket etmiyor
-Tamam paranın yarın sekreterim yolatırım
Verdiği adrese son gaz gidiyordum 10 dakikalık yol vardı 1 dakika bile geç kalmak istemiyordum yolda tekrar aradım
-Hala hareketsiz mi duruyor araba
-Bakıyım.... evet hareketsiz yerinde
-Arabanın içinde biri varmı gözüküyormu
-Arabanın ön kısmını göstere bilecek bir kamera yok
- Tamam sağ ol
Telefonu kapatım en geç 2 dakika içinde ordaydım arabayı gördüm sağ şerite çekmiş arabayı durdurdum koşarak yanına gittim kapıyı açtım elinde yıllardır izleyip durduğu videoyu izliyordu hıçkırarak ağlıyordu arabadan çekerek kaldırdım sım sıkı sarıldım
"Neden bu kadar geç kaldın"
"Ben özür dilerim ben şey beni beklediğini bilmiyordum"
"Her yıl bekledim hıçık bir kere bile gelmemezlik hıçık yapmadın bu gecede sana ihtiyacam hıçık hıçık var "
"Sakin ol ve o göz yaşlarını sil hemen al anahtarı benim arabama bin beni takip et" dediğimi yaptı babasının o tepede kendini vurduğu yere gittik arabayı o gün olduğu gibi park etim aslında çok kez o şekilde gördüm arabayı yan koltuktaki nevaleyi aldım bira almıştı anlaşılan sadece kafası hafif güzelken konuşmak istemiş babasıyla arabadan indim oda arkaya park etmişti arabamda ki örtüyü aldım yere serdim Piyom hala ağlıyordu
"Sakin ol ne olur sakin ol bak burdayiz korkuyorsun biliyorum belki şu denize her baktığında aklına geliyor ama geçti her şey geçti canımın içi her şey bitti"
"Şu anda ne yapmak istiyorum biliyormusun koşarak şuradan atlamak istiyorum onun neden öldüğünü sormak onum neden kızına ve oğluna kıydığını sormak neden bizi umursamadığını lan ben Chan'ın ağladığında içim yanıyor o nasıl bıraktı beni he bizi nasıl bıraktı biricik kızını nasıl bıraktı biricik oğlunu neden ben anlayamıyorum ben Chan için ölürüm ama Chan varken Du Zu Fon için ölemem benim amcamda yok tek çocuktu babam kime güvenip ölümü seçti nasıl yaptım bunu baba nasıl!!!?"
"Ölüm kararı ani verilir bir insan onu hiç bir şekilde algılayamaz dışarıyı belkide o kadın onu kışkırtı belkide o ölmesini istedi ve öldü o yüzden sakin ol ne olur canım ne olur birtanem Piyom bak sen bu kadar kötü olmadın hiç buraya gelip babanla dertleştin hiç ağlamadın"
"Evet ağlamadım ama ben annelik yada babalık duygusunu tattım o ölcek diye öldüm ben canı yanımasın diye uyumuyorum lan ben her gece nefes alıyordu diye kontrol ediyorum her zaman neden diye sorguladım ama bu bu sefer neden ya neden diye soruyorum ben yada Zu Rui bunu hiç hak etmedi hiç hemde neden bunun çektik senelerce düşünsene babam olsaydı ben hiç acı çekmiyecektim neden bunu seçti"
"Sakin ol bak o an iki seçeneği vardı ya katıl olmak sizi hapislerde karşılamak yada kendini öldürüp bu acıyı ve katil olmamayı seçecekti ve bunu seçti bak yapma olurmu ne olur yapma biliyorum canın yanıyor nefes alamıyorsun ama bu sefer bunu yapma ve sakin ol eğer olmazdan hasta olucaksın ateşin var gerizekalı sikicem senin ağlaması al iç ateşin sönsün" bana bakıp gülümsedi
"Mal maviler senin benim kiler yeşil"
"Hımm ben kafayı buluyim sen ayık kal ama beni tanıyorsun bu 3 kutu bira bana bişi yapmaz ama seni zil zurna sarhoş eder tamam al maviyi iç salak"
"Tüm gece boyunca bu konuyu konuşsam bana kızarmışım Gumin"
"Hayır yavrum devam et dinlerim sonuçta sen benim tek kardeşimsin seni dinlemeyip kimi dinlicem"
Bölüm Sonu