Özel Düşler / Texting

By sinemdo

80.8K 683 39

Acılarımız mıydı bizi biz yapan? Üzüntülerimiz miydi bizi olgunlaştıran? Ya da ailemiz miydi kişiliğimizi bel... More

♥️1♥️

♡2♡

7.7K 319 15
By sinemdo

Gözlüğümü tekrar geri takıp hızla lavabodan çıktım ve odama gittim. Elime telefonumu alıp hemen yeni yüklediğim uygulamadan gelen bildirime baktım.

SALÇALI EKMEK size konuşma isteği yolladı.

Bir dakika? Ben bu kullanıcı adını almaya çalışmıştım ama önceden alınmıştı uyarısı gelmişti. Acaba kimdi?

Gözlerim şaşkınlıktan kocaman olmuş telefona bakıyordum. Bildirimin üstüne tıkladım.

Konuşma isteğini,
REDDET. KABUL ET.

Tam bu yazıya bakarken gözüm telefonun en üst köşesindeki saate kaydı. 7.18!
Geç kalıyordum! Telefonumu kitleyip kitaplarımı aramaya başladım. Ardından telefonumu çantama koydum.
Kitaplarımı koyup çantamı hazırladığımda saat 7.21 di. Geç kalmıştım. Saçlarını topladıktan sonra çıkışa doğru ilerledim. Son kez aynada formama baktım ve kendime çeki düzen verdim. Okulun etekli olması bu soğuk için fazla gereksizdi. Eski, siyah ayakkabılarımın bağcıklarını bağlayıp koşarak evden çıktım.

Okul ile ev arası 2 kilometreydi. Genelde okula yarım saate gidiyordum ama bugün fazlasıyla geç kalmıştım ve koşmak zorundaydım.
Hava soğuktu ve bu havada delice koşmak beni kesinlike hasta edecekti. Annem de büyük ihtimalle bana kızacaktı.
Tabi ki hasta olduğum için endişelenmeyecekti ve okula neden geç kaldığımla ilgili sorular sorup duracaktı. Fakat en büyük olasılık ise şuydu: sabah arkadaşlarımla uzun uzun konuşmamdan veya okula yavaş gittiğimden şüphelenecek ve çokça kızacaktı.
Hala koşuyordum ve aklımda ise telefonumdaki uygulama vardı. Uzun çizgili pijama hala mesaj atmamıştı ve yeni biri beni eklemişti. Yeni biriyle acaba tanışabilecek miydim?
Gerçi isteğini bile kabul etmeye vaktim olmadan evden çıkmıştım..

Boğazım kurumuştu ve soğuktan ağzımdan buhar bile çıkıyordu. Kol kısmı sökülmeye başlamış ve fermuarı bozuk olan kırmızı montum, okul eteğim ve hiç rahat olmayan eski  siyah bağcıklı ayakkabılarım ile gerçekten bu soğuğa karşı savunmasız kalıyordum. Tam bunları düşünerek koşarken düşmemle birlikte iki dizimde de bir acı hissettim. Usulca dizlerimden akan kan ve öne düşmemle birlikte hırpalanan ellerime bakıyordum. Siyah ince çorabım yırılmış ve yırtılan açıklıklardan yeni oluşan yaralarım gözüküyordu.
Yüzümü buruşturarak elimi dizimdeki yaraya götürdüm. Çok acıyordu.
Yavaşça yerden destek alarak ayağa kalktım. Yürümeye devam ediyordum ama dizlerim çok acıyordu. Gökyüzüne bakarak nefesimi verdim. Şu aralar hayatımda doğru giden hiçbir şey yoktu. Sonra kafamı bacaklarıma doğru çevirdim. Bu yırtık ince çorabımla berbat duruyordum.
Çantamı sırtımdan çıkarıp elime aldım ve içinde telefonumu aramaya başladım. Bulduktan sonra saate baktım. 7.41
Büyük ihtimal yok yazılmıştım. Okul annemi bilgilendirecek ve yine annem bana kızacaktı.
Normalde okul yok yazılan herkesin ailesini bilgilendirmiyordu. Annem özel olarak gidip müdürle konuşmuş ve eğer yok yazılırsam direk ona bilgi verilmesini istemişti.
Önceden de bahsettiğim gibi annem beni çok fazla kısıtlıyordu. Bazı yaşıtlarım gibi okul diye evden çıkıp her yere gittiğimi düşünüyordu ama ben hayatımda bir kere bile böyle bir bahane ile okul hariç her yere gitme gibi fikrim olmamıştı.
Kendi kendime hem sinirli hem de düşünceli şekilde yürümeye devam ediyordum. Artık koşmamın anlamı yoktu çünkü zaten bu vakite kadar çoktan yok yazıldığıma emindim.
Sinirle ayaklarımı yere vura vura gidiyordum. Her şeyden bunalmıştım. Belki de bir kurtuluş yolu aramam gerekiyordu ama buna cesaretim yoktu çünkü 17 yaşıma kadar hep annemden korkmuştum. Babam da, annemin bu baskısı üzerine evden ayrılmıştı. Sonrasında ise babamı bir defa mahkemede görmüştüm. Sonraki duruşmalara bile gelmemişti. Bir gün okuldan eve dönerken gördüğümde babama sormuştum.
'Baba neden sonraki duruşmalara gelmedin?'diye.
Aldığım cevap beni pek şaşırtmamıştı.
'Annenin yüzünü bile görmek istemediğim gelmedim ama sen benim her zaman kızım olacaksın. Bu yüzden bana karşı kinlenme. Artık annenden kurtulmak istediğim için sizi terk ettim.' gibi bir cümle kurmuştu. Ondan sonra da babamı bir daha görmemiştim. Babam sonraki duruşmalara gelmediği için sonuç alınamamış mahkemedeki hakim ise annemi haklı görmüştü. Bu şekilde babam belli bir tazminat ödedikten sonra annemle birlikte küçük bir evde kirada kalabilme şansımız olmuştu.
Düşüncelerimi bölen korna sesiyle irkildim.
Çok fazla dalmıştım ve etrafıma bakmayı bile unutmuştum. Neredeyse bir de araba çarpacaktı. Adam sinirle camdan bana doğru bakarak bağırdı.
"Dikkatli olsana!"
Ağzımın içinde minicik bir özür mırıldanıp adımlarımı hızlandırdım.
Sonunda okulu artık görebiliyordum. Kısa bir mesafem kalmıştı. Elimde sıkıca tuttuğum telefona aldım ve açma tuşuna bastım. Saate bakacaktım. 7.52 idi.
Ardından bir bildirim ile elimdeki telefon titreşti.

Uzun çizgili pijama size mesaj yolladı.

Gözlerim bir anda parıldadı ve dudaklarımda hafif bir gülümseme belirdi. Ellerim titreye titreye mesajı açtım.

- Selam, günaydın! Dün uyuyakalmışım kusura bakma. Mesajını anca sabah uyandığımda görebildim. 19 yaşındayım. Sen kaç yaşındasın? Bu arada akşama doğru sana bir sürprizim olacak! Hazır ol çilekli puding~!!

Sürpriz mi? Ne yapacaktı ki? Sevinçle cevap vermek için hazırlandığımda ise bir anda ekran siyaha bürünüp kapandı. Şarjımın bitmesinin tam da sırasıydı gerçekten! Telefonumu büyük bir hırsla çantama fırlattım.
Sinirle soluyup iyice yaklaştığım okula baktım.
Gelmiş sayılırdım. Okulun bahçesine yaklaştığımda herkesin tenefüste olduğunu gördüm. Birinci ders bitmiş olmalıydı. Hava soğuk olduğundan dolayı bahçede çok az kişi vardı. Okulun bahçesine girdiğimde ise bakışların kısa süreli olarak bana dönmüş olduğunu hissettim.
Size bahsetmeyi unuttuğum bir şey var. Evdeki pasif karakterim okulda da öyleydi. Dışlanan ve arkadaşı olmayan bir tiptim. Ayrıca bizim okuldaki çoğu kişinin maddi durumu ortalamanın üstündeydi. Benim maddi durumum ise ortalamanın çok altındaydı. Doğru dürüst çantam veya okul adına bir eşyam yoktu. Kimi zaman belediye veya okul yardım yollarsa o şekilde bot veya çanta alma şansım oluyordu.

Okulun bahçesinde hızlıca girişe doğru dalmış şekilde, düşünceli düşünceli giderken sert bir şeye çarptım.
O sert şey düşündüğünüz şey değil.
Hayır, tabi ki her genç kız romanındaki gibi okulun yakışıklı çocuğuna çarpmadım. Çarptığım şey kantincinin büyük arabasından başka bir şey değildi. Çarpmamın etkisiyle vücudum yere serilirken etrafımdan gülme seslerini duymaya başlamıştım.
Bu sefer de arkama doğru düşmüştüm. Hem dizin acıyordu, hem de arka tarafım. Yerden sendeleyerek kalkmayı başardım. Okulun girişine yaklaştığımda omzuma dokunulan elle arkamı döndüm.
Okulun en itici kızı Selin sırıtarak bana bakıyordu.
"Doğru dürüst kıyafetin yoksa eskilerimi sana vereyim mi canım?" Dedi ve kahkaha atmaya başladı.
Koyu mavi gözlerim onun koyu kahverengi gözleriyle buluşunca hemen gözlerimin aşağı eğdim. Kafamı da aşağı eğdim ve Selin'in dediklerini cevapsız bırakarak okulun içine girdim.
Okul 3 katlıydı. En alt katta kantin, diğer katlarda sınıflar ve tuvaletler bulunuyordu. 1. Katta müdür ve müdür yardımcısının odası vardı. Benim sınıfım ise 2. Kattaydı. Yüzüm asık bir şekilde seri adımlarla merdivenleri çıkarken bir yandan da gözüm dolmuştu. Tam bir eziktim. Bunun en büyük nedeni karakterimdi.
Herkese kendimi kolayca ezdirebiliyordum. Kimseye karşı sesim bile çıkmıyordu. Biri bana kötülük yapsa bile ben karşımdaki kişiye asla kötülük yapamıyordum. Fazlasıyla saftım.
İkinci kata geldiğimde koridorda bir miktar ilerledikten sonra sol tarafta kalan sınıfıma girdim. Yine her zamanki gibi oldukça gürültülü ve havasızdı.
Cam kenarındaki 3. Sırama çantamı bıraktım. Sabah sabah bu soğukta koşarak kendimi terletmiştim ve iki kez düşmemden dolayı her yerimde acı hissediyordum.
Bugün 1. Ders matematikti ve 2. Derste matematikti. Birazdan matematik dersine girecektim.
Sabah konulan matematik dersinden hiçbir şey anlamıyordum. Zaten fazlasıyla uykulu oluyordum.
Çantamı koyduktan sonra kendim de oturdum. Bilin bakalım kimle oturuyorum?
Tabiki de çantamla birlikte oturuyorum!
Yalnız oturuyordum.
Okul başarıma gelecek olursak başarılı biriydim. Hatta başka okulların bursluluk sınavlarından bile en az ilk 10 a giriyordum.

Kollarımı sıraya koydum ve ardından başımı sıraya yasladım. Sınıfı izliyordum. Herkes çok fazla mutlu gözüküyordu. Her yerden gülücükler, samimiyetsiz kahkahalar uçuyordu.
Gerçekten hayatınızda her şey yolunda mıydı? Ya da başka insanlara karşı her şey yolunda gibi mi davranmalıydık?
Zilin çalmasıyla kafamı sıradan kaldırdım ve soğuktan morarmış ellerim çantama ulaştı. Koyduğum kitaplardan işime yarayacakları sıramın üstüne çıkarttım. Tam çantamın fermuarını kapatacakken, on beş dakika öncesine kadar fırlattığım telefonu görmemle umutsuz bakışlarımı sıraya çevirdim. Kısa bir dalgınlığın ardından çantamın fermuarını kapattım.

Matematik öğretmenimizin gelmesiyle herkes bir tık daha sessiz oldu.
~~~~~~~~~~~~
Matematik dersi bittikten sonra açlıktan ses çıkartan midemin sesini duydum. Acıkmıştım ve bugün kendime beslenme hazırlamayı da unutmuştum. Çantamın ön bölmesindeki bir buçuk lira ile poğaça almayı planladım.
Parayı çantamdan aldıktan sonra kantinin yolunu tuttum.
Oldukça hızla inmeme rağmen çok doluydu. Herkesin elindeki döner, köfte, tost gibi yiyeceklere bakarken sadece benim poğaça alacağımı fark ettim. Bazen insan böyle basit konulara bile üzülebiliyordu.

Kantinde sıramı beklemeye devam ederken bir anda elime tutuşturulan döner ve ayran ile sendeledim. Kafamı kaldırıp kimin elime bunları koyduğuna bakacaktım.
Bir çift koyu kahverengi gözle karşılaştım..
~~~~
Bölüm sonu!
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın💙

Continue Reading

You'll Also Like

148K 10.2K 19
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
1.6M 27.7K 33
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
1.6M 86.7K 47
En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu, ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin bir yıldır hoşlandığı...
1M 13.9K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...