DUYURU
Arkadaşlarr herkese merhaba uuuuuzzzzzzuuuuunnn bir aradan sonra aranıza döndüm. Allah'ın izni ile bir daha ayrılık yok. Kitaba neden devam etmedin diyen arkadaşlara cevabım yok yazma istediğim kalmamıştı hatta kendime yeni bir hesap açıp oradan takip ediyordum okuduğum kitapları merak edip bu hesabıma girdiğimde gelen mesajlar beni çok umutlandırdı ve hevesle yeni bir bölüm yazdım inşallah beğenirsiniz. Mardin aşkımız kaldığı yerden devam ediyor. Sizden affımı rica ediyor yeni bölümlerde görüşmek dileğiyle sizleri kocaman öpüyorum. 😙😙
Herkes şaşırmış bir şekilde karşılarındaki adama bakarken ilk kendine gelen Miran oldu. Genç adam bir adım öne çıkıp
➡️ Hayırdır Berat ağa seni akşamın bu saatinde buraya getiren nedir?
Karşısında gördüğü güzel kadın ile donup kalan Berat Miran'ın sert sesini duyunca kendine geldi. O sert bakışlardan Adamın kendisinden rahatsız olduğunu anladı.Olayı uzatmamak için direk konuya girdi.
➡️ İyi akşamlar Miran ağa bu saatte rahatsız ettim lakin konu önemlidir. Ayaküstü konuşulacak şey değildir.
Diyerek davet edilmeyi bekledi. Berat ağa KORKMAZ aşiretinin ağasının şımarık tek oğlu Berat KORKMAZ Adal ağanın 40 yıllık dostu olan babası Haşim ağanın aksine pek sevilmeyen bir adam olarak tanınırdı Mardin'de. Bu yaşına kadar her istediğini kolay ya da zor elde etmiş ve bu yönüyle de hep iftihar etmiştir.Fakat isteklerini elde etme yöntemleri kimse tarafından hoş karşılanmamasına rağmen adam bu durumu zerrece önemsemeyen sadece kendi isteklerini ön planda tutan bir adamdır. Bu durum Miran'ın bu adamdan hazzetmememsi için yeterli bir sebeptir. Zira Mardin'in en büyük aşireti olan AZİZOĞLU aşiretinin ağası Miran AZİZOĞLU herşeyi iyilikle halletmeye çalışan dürüst,mert bir adam olarak karşısındaki adam ile iş dışında konuşmaz ona saygı duymadığını her ortamda belli ederdi. Ama babası Haşim ağa o kadar iyi bir adamdı ki Miran çok sevdiği bu Adamı kıramayıp Berat ile ortak işlere girmişti. Karşısından dikilen ve bakışları sürekli karısına kayan bu adamı öldürmemek için çok çaba sarf eden Miran artık bu durumda kurtulmak için
➡️ Öyleyse çalışma odasına geçelim. Belli ki iş ile ilgili
Diyerek Berat'a yok verip geçmesini bekledi. Berat uzun bacakları ile iki adımda yanlarına gelip Avjin'e baktı tekrar. O an burnuna dolan koku ile adam gözlerini kapatmamak için büyük bir çaba sarf etti. Bu kızın kim olduğunu düşündü. elinde tepsi ile gördüğünden evde çalışan biri olduğunu düşünerek aklındaki planlarla Merdivene yöneldi. Miran ise adamın Avjin'e olan bakışlarını fark etmiş fakat ortamın gerilmemesi için sesini çıkarmamıştır. Miran çıkarken Hatice'den iki kahve isteyip Berat'ın peşinden çalışma odasına çıkıp koltuğuna oturarak adamın konuşmasını beklemeye başladı.
➡️ Seni dinliyorum Berat
Diyerek adamın konuşmasını bekledi. Berat hafif gülümseyip karşısındaki adama baktı. Herkesin takdir ettiği örnek gösterdiği Miran ağaya. Berat bu adamı her zaman kıskanmış babası ile kaç kez kavga etmişti. Babası Miran'ın çalışkanlığını dürüstlüğünü yaptığı işleri hakkıyla yaptığını anlatıp Berat'ı çıldırtmak için elinden gelen herşeyi yapıyordu resmen. İş ortağı olmaları da bu olayı etkiliyor babası Miran'ı överken kendi oğlunun yaptığı işlere sürekli bir kusur bulup geç adamı farkında olmadan Miran'a karşı dolduruyordu. Berat daha fazla beklemeden.
➡️ Yabancı ortaklarla yaptığımız anlaşma Dubai de yapılacak olan inşaat işi ile ilgili bir madde var. Malzeme teminini biz sağlıyoruz inşaatı biz yapıyoruz fakat aldığımız paylar neredeyse aynı bu durum dikkatimi çekti incelene yaparken. Milyon dolarlık bir anlaşma bu ve bunu nasıl gözden kaçırdığınızı anlayamadım.
Deyip bacak bacak üstüne atarak arkasına yaslandı.
Miran sakin bir şekilde
➡️ Bunun için bu saatte buraya kadar zahmet etmeseydin. Yarın da görüşebilirdik.
Derken kapı çalmış Hatice elinde kahvelerle gelmemişti odaya. Berat kapı çaldığında aşağıda gördüğü o mavi gözlü güzeli görme umudu ile dönmüş ama karşısında Hatice'yi gördüğümde istemeden de olsa yüzü asılmıştı. Bu durumu fark eden Miran yumruklarını sıktı. Bu adamı bir daha bu eve sokmaması gerektiğini aklına not etti. Zira biraz daha böyle devam ederse karşısındaki adamı öldürürdü. Hatice çıktından sonra Miran Berat'a dönerek
➡️ Anlaşma da bir sıkıntı yok evet inşaat ile ilgili bütün herşeyi biz yapacağız fakat inşaatın yapılacağı arsa ile pazarlaması yabancı ortaklarımıza ait malum ilk defa yurt dışına açılıyoruz bizim bu alanda bir pazarımız yok bu yüzden yapım ne kadar önemli ise pazarlama da o kadar önemli diye düşünerek böyle bir karar aldık.
➡️ Peki malzemeleri karşılayacak olan firma olarak bu durum bana beden izah edilmiyor?
Miran sinirle gülüp Berat'a baktı
➡️ Toplantı günü ve saati sana haber verilmişti ama sen gelmeyip avukatını göndersin ve o da vekaleten senin yerine anlaşmayı onayladı bence bunu ona sormalısın diyerek arkasına yaslandı. Berat sinirle kahvesini kafasına dikip tek yudumda içti hepsini. Ellerini dizlerine vurup ayağa kalktı. Yine olmamıştı. Gelmeden bu konuyu babası ile konuşmuş babası Miran'ın bir bildiği vardır. Deyip genç adamı akşamın bu saatinde buraya getirecek kadar sinirlendirmişti. Babasına kendine göre Zafer sayılan bir açıklama ile dönmeyi düşünürken beceriksiz avukatının yanlış ve eksik anlatması yüzünde yine eli boş dönüyordu.
➡️ Neyse bana müsaade anlaşılan bana eksik bilgi verilmiş. Ben dosyayı incelerim. Bu hafta içinde bir toplantı düzenleyip gerekli malzemeler ile ilgili konuşalım. Ona göre işlere başlayalım bizde.
Diyerek kapıya yöneldi. Peşi sıra giden Miran Berat'ın etrafına bakarak gidişine sinir olmuş bir şekilde adamı takip ediyordu. Kapıya gelince hiç istemese de tokalaşır iyi akşamlar dilediği adamı gönderdikten sonra hızla odasına çıkmaya başladı. Bir anda kapıyı açıp içeri girince uyuyan karısının sıçrayarak uyandığını fark etti ve içinden kendine bir küfür savurdu.Karısına doğru yaklaşıp
➡️ Güzelim özür dilerim biraz gerginimde
Deyip karısının mis kokusunu içene çekerek alnına bir öpücük bıraktı. Avjin kocasına sarılıp
➡️ O adam mı bozdu sinirini,hem kimdi o Miran? Ben mutfaktan çıktım bir anda karşımda görünce tepsiyi tutamadım.
➡️ Bir ortak güzelim. Ayrıca Haşim ağanın oğlu.
➡️ Korkmaz aşiretinin ağası mı yani?
➡️ Evet
Diyerek sert bir şekilde cevapladı karısını neden bu kadar soruyordu ki bu adamı şimdi? Miran bir anda sinirle kalkıp eşyalarını alıp banyoya girdi. Avjin ne olduğunu anlamadan giden kocasını arkasından baktı anlaşılan baya bi sinirliydi. Genç kadın omzunu silkip yatağa tekrar uzandı. O sırada üzerini değiştirip gelen Miran yatağa girince Avjin kedi gibi gidip kocasının göğsüne sokuldu. Miran Derince bir nefes aldı o an bol Avjin kokan bir nefes ve aldığı koku ile gözlerini kapadı adam. Bu koku başkasına haramdı. Bu beden bu gözler sadece Miran'a aitti. Genç adam Berat'ı yumruklamamak için kendini zor tutuşanda babasına ve Haşim ağaya olan saygısından birşey yapmadı ama o an söz verdi bu durum bir daha olursa o Berat denen adamı yeryüzünden silmeye yenim etti kendi kendine ve gözlerini karısının kokusunun yaydığı huzur ile kapattı.
Genç adam sabah seslere uyandı yanını eliyle yokladı ama karışı yoktu. Hızla doğrulup etrafa baktı sesler banyodan geliyordu. Hemen kalkıp koşarak banyoya gitti. Karışı midesinde ne varsa çıkarıyordu. Daha doğrusu çıkarmaya çalışıyordu. O masmavi gözlerdeki kırmızılığı ve yaşı gören Miran hemen karısının yanına gidip saçlarını arkasında topladı bir eliyle alnından destek okurken diğer eliyle sırtını sıvazlıyordu karısının. Avjin ise boğazındaki acıdan dolayı Miran'ın kendini o şekilde görmesini düşünmeyi bir kenara bırakıp bu lanet bulantının geçmesi için dua ediyordu. Sonunda bulantı geçip biraz kendine gelince yavaşça çöktüğü yerden kalkıp kocasının yardımı ile elini yüzünü yıkadı ağzındaki iğrenç tadın gitmesi için ağzını çalkalayıp Miran'ın desteği ile banyodan çıktı. Yatağa tekrar uzanınca derin bir nefes alıp kendisine endişe ile bakan kocasına dönüp gülümsedi. Mira endişe ile
➡️ İyi misin hastaneye gidelim mi?
Diye sorunca tebessüm edip elini kocasının hafif sakalları çıkmış yanağında gezdirirken
➡️ İyiyim merak etme bunlar normal şeler sen benim yanımdaysan ben hep iyiyim zaten
Diyerek kocasına gülümsedi. Miran derin bir nefes alarak yatağa uzanıp karısına sarıldı. Alnına bir öpücük bırakıp derin derin kokusunu soludu. Bir süre sonra uyuyan karısına bakıp iç çekti. Gülümseyerek yanağını okşadı gözünün önüne gelen saç tutamını alıp kuşağının arkadına sıkıştırdı ve bir süre öylece karışımı izledi. Sonra kalkıp duşa girdi üzerini değiştirip karısının başucuna gidip yere çöktü. Karşının önce gözlerini öptü sonra alnına bir öpücük bıraktı ve dudaklarına geçti. Genç adamın amacı sadece karsını uyandırmak ikine karısının uyanıp kendisine karşılık vermesi ile kendini kaybetme noktasına geldi. Zorla ayrılıp gülerek Avjin'e baktı.
➡️ Sende amma hevesliymişsin haa dudaklarımı koparacaktın.
Diyerek karısına takıldı. Avjin ise
➡️ Sende öpmeseydin o zaman Allah Allah bından sonra böyle Miran bey çocukların beni böyle yaptı.
Miran aldığı cevap ile gülümsemesini yüzünden silip sertçe yutkundu. Yok yok bu kadına birşeyler olmuştu. Ama adam itiraf etmeliydi mi ateşli Avjin muhteşemdi. Bu konuyu akşam düşünmek üzere rafa kaldırdı zira biraz daha düşünürse bugün bu odadan çıkamayacaklardı. Ayağa kalkıp
➡️ Hadi bakalım hazırlan da kahvaltıya inelim deyip karısının ekimden tutup kalkmasına yardımcı oldu. Avjin banyoya giderken Miran da odadaki Berker'e oturup maillerini kontrol etme başladı. Hazırlanan karışı ile kalkıp odadan çıktılar. Masa hazırlanmış ama ortada kimse yoktu. O sırada merdivenlerden inen Adal ağa ile Rojda hanım gelip hayırlı sabahlar diyerek masaya oturdular. Yapılan kahvaltıdan sonra Miran işe gitmek için ayağa kalkınca Avjin de onu geçirmek için peşinden gitti. Kapıya gelince Miran dönüp bir anda Avjin'i öpünce genç kadın gözleri kocaman olmuş bir şekilde önce etrafı kontrol etti biri var mı diye sorma kocasına dönüp kaşlarını çattı.
➡️ Ne yapıyorsun ya bi gören olsa!
Diyerek kocasını azarlayan kadın kocasının kendisine gülerek baktığını görünce daha da sinirlendi. Miran ise karısının sinirli haline bakıp çarpık bir şekilde gülerek.
➡️ Sabah ki yetmedi de güzelim.
deyip duraksadı daha sonra aheste aheste dudaklarını yalayıp
➡️ Gerçi bu da yetmedi sen en iyisi akşama bana bunun devamını da ver tamam mı
deyip arkasına döndü ve kıs kıs gülmeye başladı. Zira karısının o yutkunuşu adamı baya keyiflendirmişti. Avjin ise kocasının dediklerini düşünüp sertçe yutkundu. Hele o dudağını yalayışı kapının önünde neredeyse adamın üstüne atlayacaktı. Genç kadın aklındaki düşünceleri kovmak için başını iki yana sallayıp arkadına döndü ve masaya doğru ilerledi. Herkes masadan kalkmıştı. Avjin masanın kaldırılmasına yardım edip hemen anne ve babasına kahve yaptı. Yanlarına gidip kahveleri ikram edip oturdu. O sırada Rojda hanım
➡️ Kızım öğleden sonra annen ile Rojin gelecek ona göre hazırlık yapalım akşam da yemeğe kalırlar abin ile baban da gelir.
deyip kahvesini içmeye başladı.
Avjin duyduğu ile heyecanla ➡️Tamam ana ben şimdi söylerim mutfaktakilere
Deyip yerinden kalktı. Mutfağa girip haberi verdi ve kendisi de işe koyuldu. Annesinin en sevdiği kurabiye ve börekten yapmaya başladı. Kızlar evi temizleyip akşam yemeğini yapmaya başladığında Avjin de çayı demleyip annesini beklemeye başladı. Konak kapısını. Açılması ile avluya çıkan kız koşar adım gidip annesine sarıldı.
➡️ Hoş geldin annem nasılsın?
Diye sordu
➡️ İyiyim çok şükür kuzum benim seni gördüm daha iyi oldum.
Diyerek kızının yamaklarına öpücük kondurdu yaşlı kadın. Avjin Rojin'e dönüp sende hoşgeldin diyerek ona da sarıldı. Daha sonra namazını kılıp gelen Rojda hanım ile koyu bir sohbete koyuldular.
Genç adam arabasında inip sert adımlar ile şirkete girdi. Eski taş bina görenleri kendine hayran bırakıyor. Heybeti ve tarihi ile beni yıllar dahi yıpratamaz diyordu adeta kendisine hayran hayran bakanlara. Miran merdivenlere yönelip üçer üçer çıkıp odasına geldi. Mimarlık ve inşaat mühendisliği okuyan adam binanın ne kadar kıymetli olduğunu bildiğinden bu binaya hiç dokunmamış asansör dahi yaptırmayacak binanın doğallığını korumuştu. Odasına girmeden sekreterinden kahve isteyip odasına girip ceketini çıkarıp astıktan sonra koltuğa oturarak bilgisayarının açılmasını bekliyordu. Sekreteri kahveyi getirip masasına bırakınca
➡️ Miran bey bugün saat dokuzda dokuma fabrikasının müdürü ile bir toplantınız var. Ondan hemen sonra da tarlada çalışan işçilerden bazıları dizinle görüşmek istediklerini söylediler önemli olduğunu belirttiler.
Genç adam duyduğu ile kaşlarını çattı.
➡️ Konu neymiş?
Diyerek sert sesi ile sordu. Sekreter kaç yıldır burada çalışmasına rağmen bu ses tonundan hep ürkerdi şimdi olduğu gibi.
➡️ Efendim çalışma şartları ile ilgili bir problemleri varmış. Diyerek genç adama baktı. Miran mümkünmüş gibi kaşlarını daha çöm çattı. Başını sallayarak devam etmesini istedi.
➡️ Saat on bir de mühendisler ile bir toplantınız var İstanbul'da yapılacak olan site projesi ile ilgili.
Bir de efendim Berat bey görüşmek istedi saat iki de onunla görüşmeniz var.
Diyerek ajandayı kapatıp Miran'ın birşey isteyip istemediğini söylemesi için bekledi. Genç adam başını sallayıp Tamam Ayşe çıkabilirsin sen dedi ve bilgisayarına döndü bir saat kadar Dubai projesi ile ilgilendikten sonra toplantı odasına geçti. İstanbul' da çok büyük bir site projesinin ihalesini kazanmışlar ve büyük bir hız ve başarı ile devam ettiriyorlardı. Aldığı bilgilerden memnun olan adam telekonferans yöntemi ile İstanbul'daki şantiye şefi ile görüşmüş projenin son halini görüp içi rahat bir şekilde odasına geçmişti. Miran her ne kadar düşünmemeye çalışsa da Berat denilen adamı düşündükçe sinirlerine hakim olamıyordu. Bu yüzden kendini işine veren adam kapının çalması ile başını kaldırıp kapıya baktı. Ayşe işçilerin geldiğini söyleyerek adamları içeri almıştı. Miran ayağa kalıp adamlarla tokalaşmış koltuklara oturmaları için yer vermişti. Adamlar elleri önlerinde bağlı saygıda kusur etmekten korkan bir şekilde oturup beklemeye başladılar. Miran adamlara dönüp çekindikleri i anlayınca onları rahatlatmak için
➡️ Birşey içer misin?
Diye sorunca hepsi şaşkınlıkla bakıp içlerinde yaşça büyük olanı
➡️ Estağfullah ağam
Diyerek susmuştu. Niran gülümseyip Ayşe'den dört tane çay istemiş ve adamlara tekrar dönerek.
➡️ Konuşmak istedikleriniz varmış belliki şikayetleriniz var nedir sorun?
Diyerek adamların konuşmasını beklemeye başladı o sırada çaylar gelmiş ortadaki sehpaya bırakılmıştı. Adamlar birbirlerine bakıp yine yaşça büyük olan adam
➡️ Ağam seni rahatsız etmek istemezdik lakin artık Çan'ımıza tak etti.
Miran adamın dediği ile kaşlarını çatıp konuşmaya devam etmesi için beklemeye başladı.
➡️ Ağam dokuz aydın iş saatlerimiz uzadı sigortamız yatmaz uyuyan oldu çocuklarımız hastalandı hastane bile götüremedik . Geçenlerde arkadaşlarımızdan biri traktör ile kaza yaptı tedavi bile olamadı sakat kaldı eve bakacak başka kimse yok . Maaşlarımıza bazı aylar eksik yatıyor biz işçi başıyla konuştuk sana iletttiğini diyor ama hep aynı iletilmiş olsa sen buna müsaade etmezdin seni biliriz biz o yüzden sana gelelim dedik.
Deyip başını eğdi adam Miran ise duydukları ile yumruklarını sıkıp hızla ayağa kalktı onun kalkması ile ayağa kalkan adamları fark edemeyecek kadar sinirliydi. Telefonu alıp Ayşe'ye işçi başını çağırmasını söyledi. Adam onbeş dakika içinde gelmiş oradakileri görünce sertçe yutkunmuştu. Miran bu adamı işe Devran'ın aldığını hatırlayınca daha çok sinirlenmiş adama bağırıp ağzının payını verip işten çıkartmıştı. Karşısında dikilen adamlar şaşkınca olanları izlerken Miran adamlara dönüp kendisi ile konuşanı işçi başı yapmış eksik sigortalatın yatacağını,tüm işçilere ikramiye verileceğini söylemiş ve bir saat içinde sakatlanan işçinin durumunu öğrenip İstanbul'da tam teşekküllü bir hastaneye yatırılması ve ameliyatının yaptırılması için talimat vermişti. Adamlar mutlu bir şekilde oradan ayrılmış Miran ağanın yaptıkları tez vakitte Mardin'e yayılmıştı. Azizoğlu aşiretinin ağası Miran Azizoğlu bir kez daha ne kadar mert,dürüst ve hak yemeyen biri olduğunu kanıtlamış tüm Mardin halkının gözünde yerini iyice yüceltmişti. Ağalarla sohbet eden Adal Ağa olanları duyunca göğsü kabara kabara ağalarla bu konu hakkında konuşmaya başlamıştı.
Saat üçte şirkete gelen Berat ile odasında konuşan Miran onun bir sorun çıkarmadan gitmesine sevinmiş derin bir nefes almıştı. Zira bu adamak iş konularında anlaşması pek kolay olmuyordu. Sadece kendi çıkarlarını düşünen adam Miran'ı çileden çıkma raddesine getiriyordu. Yorgunlukla eve giden genç adam misafirleri olduğunu öğrenince bıkınca nefes verip merdivenleri çıkmaya başladı. Peşi sıra giden Avjin'i farketmeden Miran odaya girip kapıyı kapatacağı sırada Avjin'i görünce hemen kokundan tutup çekmiş kapıyı kapatıp karısını kapı ile arasına alarak o kırmızı dudaklarında hüküm sürmeye başlamıştı. Aynı şakikde aldığı karşılık ile kendini kaybeden adam nefes nefese karısından ayrılıp
➡️ Acaba diyorum bi duş mu alsak?
Diyerek karısına bakmaya başlamıştı. Onun imasını anlamayan Avjin
➡️ Aslında iyi olur bende yemek kokuyorum sen git ben de senden sonra girerim deyip yatağa doğru ilerleyeceği sırada Miran loşumdan tutup karısını da kendisi ile birlikte banyolu sokunca Avjin heyecanla
➡️ Ne... ne yapıyorsun Miran?
Diyen karısına göz kırpıp
➡️ Zaman'dan tasarruf yapıyorum güzelim
Deyip önce kendisi soyunmuş sonra da karşısında tepkisizce duran karısının kıyafetlerini çıkarıp dudaklarına yapışmıştı.
Banyodan çıktığından beri karısının tatlı söylenmelerini dinleyen Miran gülerek üzerini giyiniyordu.
➡️ Yani bravo bir de zamandan tasarruf yapacakmış kaç saat kaldık banyo da annemlere ayıp oldu. Babamla gelecek şimdi ve ben odadayım çok ayıp oldu yaa...
Diye söylenirken bir taraftandan kuruttuğu saçlarını topluyordu. Miran karısının yanıma gidip dudaklarına yapışınca şaşkınlıkla kalan Avjin Miran'ın ayrılması ile kendine gelmiş kaşlarını çatarak kocasına bakmıştı. Miran ise karısına gülerek bakmış göz kırpıp kapıya yönelmişti. Başına örtüsünü alan genç kadın kocasını takip etti. Merdivenlerden inip hemen mutfağa gitti ve sofra için yardım etmeye başladı. Sofra kurulup Avjin'in ailesi gelince masaya oturulmuş yemekler yenilmiş sohbetler edilmişti. Adal ağa oğluna bugün olanları sormuş duydukları ile gururla güzlü semiş Abbas ve Azad'da herkesin bunu konuştuğunu söyleyerek Miran'ı biraz mahcup etmiş Adal ağayı ise iyice keyiflendirmişlerdi. En tatlılarda yenip sofradan kalkılınca gelen çaylarla sohbet iyice koyulaşmış Avjin heyecanla eline aldığı çayı Rojda hanımın uyarısı ile bırakmış şimdi de önüne bırakılan süte kaşları çatarak bakıyordu. Süt ile girdiği bakışmalı savaşta kendisini gülerek izleyen Miran'dan habersiz somurtarak bir yudum aldı ve kafasını kaldırınca kendisine gülerek bakan kocasını gördü. İntikam almak isteyen genç kadın aheste aheste dudaklarını yalayınca kocasının bakışları dudaklarına kaymış sertçe yutkunmuştu. Bu durum Avjin'i keyiflendirmiş sütünü gülerek içmeye başlamıştı. Miran ise baş başa kalınca bunun intikamını nasıl alacağını düşünüyordu. Bu gece herkes mutluydu. Uzakta kendileri için yapılan plandan habersiz. Yanı başlarında öğrendiği gerçekle sinirden deliye dönen daha hırslı bir düşmandan habersiz geleceğe dair planlar yapmış doğacaksa çocuklarla ilgili konuşmuşlardı. Acaba gelecek planları tutacak mıydı? Peki bu çocuklar doğacak mıydı?