Gaia

By ercanercig

141K 13.5K 1.5K

GAIA #Wattys 2018 yarışmasında "Hikaye Ustaları" kategorisinde ödül almıştır. Akıcı, sürükleyici, heyecan dol... More

GAIA Tanıtım
1. Kısım GAIA Bölüm 01
1. Kısım GAIA Bölüm 02
1. Kısım GAIA Bölüm 03
1. Kısım GAIA Bölüm 04
1. Kısım GAIA Bölüm 05
1. Kısım GAIA Bölüm 06
1. Kısım GAIA Bölüm 07
1. Kısım GAIA Bölüm 08
1. Kısım GAIA Bölüm 09
1. Kısım GAIA Bölüm 10
1. Kısım GAIA Bölüm 11
1. Kısım GAIA Bölüm 12
1. Kısım GAIA Bölüm 13
1. Kısım GAIA Bölüm 15
1. Kısım GAIA Bölüm 16
1. Kısım GAIA Bölüm 17
1. Kısım GAIA Bölüm 18
1. Kısım GAIA Bölüm 19
1. Kısım GAIA Bölüm 20
1. Kısım GAIA Bölüm 21
1. Kısım GAIA Bölüm 22
1. Kısım GAIA Bölüm 23
1. Kısım Sonu GAIA Bölüm 24
2. Kısım NEXA Bölüm 01
2. Kısım NEXA Bölüm 02
2. Kısım NEXA Bölüm 03
2. Kısım NEXA Bölüm 04
2. Kısım NEXA Bölüm 05
2. Kısım NEXA Bölüm 06
2. Kısım NEXA Bölüm 07
2. Kısım NEXA Bölüm 08
2. Kısım NEXA Bölüm 09
2. Kısım NEXA Bölüm 10
2. Kısım NEXA Bölüm 11
2. Kısım NEXA Bölüm 12
2. Kısım NEXA Bölüm 13
2. Kısım NEXA Bölüm 14
2. Kısım NEXA Bölüm 15
2. Kısım NEXA Bölüm 16
2. Kısım NEXA Bölüm 17
2. Kısım NEXA Bölüm 18
2. Kısım NEXA Bölüm 19
2. Kısım Sonu NEXA Bölüm 20
3. Kısım GAIA Bölüm 01
3. Kısım GAIA Bölüm 02
3. Kısım GAIA Bölüm 03
3. Kısım GAIA Bölüm 04
3. Kısım GAIA Bölüm 05
3. Kısım GAIA Bölüm 06
3. Kısım GAIA Bölüm 07
3. Kısım GAIA Bölüm 08
3. Kısım GAIA Bölüm 09
3. Kısım GAIA Bölüm 10
3. Kısım GAIA Bölüm 11
3. Kısım GAIA Bölüm 12
3. Kısım GAIA Bölüm 13
3. Kısım Sonu -FİNAL- Bölüm 14
Sizin Düşünceleriniz

1. Kısım GAIA Bölüm 14

2.1K 242 11
By ercanercig

Söyledikleri çok mantıklı olmasına rağmen, daha onlara gerçek planımdan bahsetmediğimi hatırlıyorum "Amacım sadece zaman kazanmak ve bu sırada da Mavi Özgürlüğün bir şeyler yapmasını umut etmek. Eğer onlar için söyledikleri kadar önemliysem, her şeyi öylece oluruna bırakmayacaklarını düşünüyorum." Sözlerimi bitirdikten sonra elimde gerçek bir plan olmadığını fark ediyorum ve kendi söylediklerimi eğer dışarıdan bir kişi olarak ben duysaydım "Ne saçmalıyor bu?" filan derdim herhalde. Zaten Irinda da buna benzer bir tepki veriyor "Yani tamamen blöf yaptın öyle mi? Bence çok saçma ama şöyle bir düşündüğümde aklıma daha iyi fikir de gelmiyor." Hah şöyle! Daha iyi bir fikir var da ben mi tercih etmiyorum?

Konuyu kısa süreliğine de olsa değiştirmem gerektiğini düşünüyorum "Peki bay Lowen'ın anlattıkları ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ona inanıyor musunuz?" İlk cevap tahmin ettiğim gibi Mert'ten geliyor "Söylediği her şey çok mantıklı. Zaten durum söylediği gibiyse, şu anda dünya yüzeyinde neler olduğunu çok merak ediyorum. Belki de hala hayat vardır. Belki adı neydi? Hmm... Hah Doria dediği uzaylı ırk dünyayı terk etmiştir. Gaia'nın dışındaki dünyada neler olduğuyla ilgili çok fazla soru işareti var ve bence bunlar mutlaka cevaplanması gereken sorular."

Mert'in düşüncelerini dile getirmesinin ardından Jake sabırsızca söze giriyor "Adamın bu kadar şeyi bir tarafından uydurmadığı çok açık. Peki ne planlıyorlar acaba? Bu arada, bence sana teşekkür etmeliyiz Lara Hanım. Sayenizde Mavi Özgürlüğün bir sonraki adımını öğrenemeden toplantıdan ayrıldık!"

Jake'in bana hala kızgın olduğunu anlayabiliyorum ama bunun sadece toplantıdaki tepkimle ilgili olduğunu sanmıyorum. Sanki istemsizce, hayatımıza giren bütün bu sorunların kaynağı olarak beni görüyor ve yaşadığı korku nedeniyle sinirini benden çıkarıyor. Aslında çok da haksız sayılmaz. Çünkü şöyle bir düşününce, her şey kanyonda gördüğüm o parlamadan sonra başladı. Belki de ne olursa olsun yaşanması gerekenler yaşanacak ve bilinmesi gerekenler bilinecekti ama yine de, onun gözünden baktığımda çocuğu suçlayamıyorum. Tanrıyla aramda çok uzak mesafeler olsa da, insanların bazı şeyleri ister istemez kendilerine çektiklerini düşünüyorum ama bunun adına, körü körüne inananlar gibi kader demekte zorlanıyorum. Bence bunun bilimsel bir açıklaması var ama daha ben bu açıklamayı yapabilecek kapasitede değilim. Kim bilir, belki günün birinde kendim dahil herkesi aydınlatacak cevabı bulurum ama o günün bugün olmadığını çok iyi biliyorum. Anlaşılan o ki arkadaşlarım ve ben, diğer bütün şehir sakinleriyle birlikte, Gaia adındaki koskoca bir yalanın kurbanlarıyız.

Sabah olduğunda, annemle göz göze gelmemek için elimden geleni yaparak olabildiğince hızlı bir şekilde hazırlanıyorum. Akşamdan beri her hareketimi takip eden kadının, ortada ters bir şeylerin olduğunu anlayacak kadar zeki olduğunu biliyorum. Onunla, Mavi Özgürlük ve babamla ilgili bütün bildiklerimi her ne kadar paylaşmak istesem de, şu anda yapmam gereken şey, bir an önce evden çıkıp Christina'nın idamını durdurmak.

Annemin şüphelenmemesi için okul çantamı da hazırladıktan sonra soluğu evimizin kapısında alıyorum. Ayakkabılarımı giyerken başımda dikilen Dr. Sophie bana çok açık ve net bir soru soruyor "Neler dönüyor Lara!" Ona ne demeliyim şimdi? Ne yapmak üzere olduğumu söylediğim an bu kapıdan çıkışın benim için hayal olduğunu bildiğim için bir şeyler mi uydurmalıyım? Ne uydurursam uydurayım, özellikle de uyku sersemi bir halde annemi inandırabileceğimi düşünmüyorum "Seninle daha sonra konuşmak istediğim çok önemli şeyler var anne. Ama şimdi izin verirsen derslerimi kaçırmak istemiyorum. Döndüğümde konuşalım olur mu?" Annem istemeden de olsa beni onaylıyor "Tamam. Geldiğinde konuşuruz. Derslerinde başarılar!" Kadının yanağına kocaman bir öpücük kondurup evden çıkarken inanılmaz derecede vicdanım sızlıyor. Yine de Christina'nın ölmesinden iyidir diye düşünüyorum kendi kendime...

Gaia'da ölen insanların cenazeleri, su altı mezarlığı dediğimiz, şehrin sağ tarafında kalan bir bölgeye, tabutu taşıyan LP1'lerin yardımıyla defnedilir. İnanışa göre, hayatını kaybedenlerin bedenleri bu şekilde hızla doğaya karışır ve dolayısı ile de Tanrı'ya ulaşır. Adına Huzur Bahçesi denen ve ölen kişinin yakınlarının o kişiyi son yolculuğuna uğurlamalarını sağlamak için kullanılan alan, bugün Christina'nın halkın gözleri önünde öldürülmesine ev sahipliği yapacak.

Acele etmem gerektiği için kendimi önce asansörde, sonra da koridorlarda koştururken buluyorum. Huzur Bahçesi'ne vardığımda, kalabalığın çoktan toplanmış olduğunu ve mahkumun getirilmesini beklediğini görüyorum. Bu anı kaçırmamak için işlerinden izin alan ve içleri sahte nefretle dolan herkes, homurtular çıkararak idamın gerçekleşmesini bekliyor. Eğer karşıma bazı işaretler çıkmasaydı ve bay Lowen'la tanışmasaydım, bende şu anda burada bulunan beyni yıkanmış insanlardan biri olabilirdim.

Huzur Bahçesi, yapay bir göletin çevresindeki sınırlı yeşil alandan oluşan ve çok da büyük olmayan bir yer. Bu kadar geniş kitlesel bir olaya ev sahipliği yapamayacak kadar küçük olduğu için, kalabalığın arasında kendime yer bulmakta zorlanıyorum. Göletin tam ortasında, şu anda bulunduğumuz zeminden yaklaşık yarım metre yüksekte taştan bir platform bulunuyor. Normalde orada, hayatını kaybeden kişinin tabutunun olması gerekiyor ama bugünün amacı farklı olduğundan, şu anda Christina'nın yaşamla bağlarını kesmek için hazırlanmış durumda. Sadece bir insanın sığabileceği boyutlarda ve silindir şeklinde, tamamen cam olarak tasarlanmış olan yapı, içinde boğulacak olan ziyaretçisini bekliyor. Daha önce okuldaki öğrenciler konuşurken duyduğum kadarıyla, en son yüz yirmi üç yıl önce bir insan, şehrin düşmanı ilan edilip aynen bu şeklide idam edilmiş.

Taş platforma giden küçük köprünün başında durup idamın gerçekleşeceği yapının güvenliğini sağlayan iki koruyucuya ek olarak, kalabalığı uzak tutmak ve herhangi bir taşkınlığı önlemek amacıyla insanların önünde çember olmuş birçok koruyucu var. Yaşadığım gerginliğin tavan yaptığı bir anda, Huzur Bahçesi'ni işgal eden kalabalıktan biri "Hainlere ölüm," diye bağırıyor. Geri kalan insanlar da o kişiyi takip etmekte çok gecikmiyor "Hainlere ölüm!" Kafamı çevirdiğimde, uzağımda kalan ve tam olarak görmekte zorlandığım giriş kapısında bir hareketlilik yaşandığını fark ediyorum. Çok geçmeden, kalabalığı adeta yararak ilerleyen birçok koruyucu ve işkenceden neredeyse tanınmayacak hale gelmiş olan Christina'yı görebiliyorum.

Birazdan yapmam gerekenlere odaklanmışken, arkamdaki bir kişinin nefesini kulağımda hissetmem ve aynı anda o kişinin "Lara! Emin misin?" demesi, neredeyse olduğum yerde zıplamama neden oluyor. Geriye doğru döndüğümde, gördüğüm bay Lowen ve yanındaki Herbert'tan başkası değil. Zaten burayı dolduran insanlarla neredeyse iç içe geçtiğimiz bir ortamda, aklıma "Eminim," demekten başka söyleyecek bir şey gelmiyor. Adam, sorusuna aldığı cevabın ardından yeniden kulağıma eğiliyor ve sadece "Bunu atlatacağız," diyebiliyor. Çünkü o sırada, mahkumun idam noktasına varması nedeniyle koruyucular insanları susturuyor. Bu kadar koruyucunun bulunduğu bir yere gelmesinin onun için büyük risk taşıdığına eminim. Böyle bir karar verdiğine göre, sanırım ben gittikten sonra aralarında konuştular ve her şey beklediğim gibi gelişti. Planıma devam etmek konusunda cesarete ve motivasyona ihtiyacım olduğu için, şimdilik yaptığım blöfün başarılı olduğunu düşünmeyi tercih ediyorum.

Sessizlik sağlandıktan sonra, platformda bulunan yüksek rütbeli koruyuculardan biri, elindeki yalan yanlış bilgilerle vıcık vıcık olmuş metni okuyup Christina'yı şehrin düşmanı ilan ediyor. Mavi Özgürlüğün şehri yok etme planları, dinleyen insanların zihinlerine saçma sapan dayanaklarla adeta koca bir çekiçle çakılıyor. Metni okuyan asık suratlı ve sevimsiz adam, bu günün daha başlangıç olduğunu ve yakalanan diğer örgüt üyelerinin de, her gün sırayla idam edileceğini gururla duyurarak konuşmasını bitiriyor.

Öğretmenimi idamın gerçekleşeceği camdan yapıya koymadan önce bir takım formaliteleri tamamlamaları gerekiyor. Bu amaçla metni okuyan ve her an ondan daha da çok nefret etmemi sağlayan adam, Christina'yı kollarından çekiştirerek öne doğru çıkarıyor "Söylemek istediğin son bir şey var mı?" Sessiz kalan kadının onu duyduğundan bile şüpheliyim. Adam sırıtarak "Ben de öyle düşünmüştüm," diyor ve ekliyor "Peki onun suçsuz olduğunu düşünen biri var mı?"

İşte bu benim başından beri beklediğim an! Eğer şimdi öne çıkarsam, artık bunun benim için herhangi bir geri dönüşü olmayacak. Normalde suçluları adanmışlar temsil eder ve son aşamada da suçlu bulunurlarsa, mahkeme salonunda, şu anda platformda bulunan suratsız koruyucunun burayı dolduran kalabalığa sorduğu soru sorulur. Eğer biri öne çıkar da "Evet" cevabı verirse, suçlu bulunan kişi için yeni bir yargılama yapılacağı anlamına gelir; ancak eğer mahkum yine suçlu bulunursa, ikinci yargılamanın sağlanması için öne çıkan kişi de onun suçuyla eşit derecede suçlu sayılır. Gaia'da çok büyük suçlar işlenmediği için, bu uygulamanın örnekleri geçmişte görülse de, o örnekler, mahkum ve öne çıkan kişinin uzun süre toplum hizmetlerinde gönüllü çalışmak zorunda kalması gibi küçük cezalarla sınırlı kalıyor. Benim içinse bu hareketin cezası ölüm olacak ama yine de, Christina'yı kurtarmak için elimden başka bir şey gelmediği için, o kelime ağzımdan çıkıveriyor "Evet!"

Zaten sessiz olan alan, bu sefer tam bir ölüm sessizliğine bürünüyor. Soruyu soran adamın eli ayağına karışıyor ve az önce okuduğu metni sakarca bir hareketle yere düşürüyor. Sayfaların bir kısmı gölete, bir kısmı ise platforma doğru uçuşarak dağılırken, Huzur Bahçesi'ne onu getirdikleri andan beri, ilk defa öğretmenimin yüzünde bir hayat emaresi görüyorum. Alanı dolduran kalabalık, onlara yaşattığım şoku yeni yeni atlatırken, bana doğru dönüp hep bir ağızdan "Suç ortağı!" "Hain!" gibi sözlerle hakaret edip bağırıyorlar. Bütün bunların yaşanacağına hazırlıklı olsam da, düştüğüm durumun kendimi kötü hissettirmesine engel olamıyorum. Neyse ki zaman kaybetmeden araya giren koruyucular, beni gergin kalabalığın hakaretlerinden ve itiş kakışından çekip çıkarıyorlar. İyi ki Jake, Mert ve Irinda'yı cesaretimi toplamak için tek başıma olmam konusunda razı edebildim ve bütün bu çirkinlikleri görmediler. Eğer şu anda burada olsalardı, eminim çok daha kötü hissederdim.

Continue Reading

You'll Also Like

146K 7.2K 61
İNSANIN RASTGELE SALLADIĞI NUMARA HAYAT DEĞİŞTİRİR Mİ Kİ BENİMKİ DEĞİŞTİ...
1.5M 24K 26
Hayatta kalabilmek için sadece 10 şansınız varsa ne yapardınız?
389K 25.2K 40
"Biri var herkesten güçlü, herkesten özel. Kanlarla bürünmüş bir laneti var. Gözleri herkesten farklı. SOĞUK KIRMIZI geldiğinde... O... Ölüm...
6.5K 427 32
Büyük görev kod adı :platinyum nedir ? Kahramanlarımız bunun ne olduğunu çözmeye çalışırken başlarına gelecek maceraları , entirakaları,o karanlık ge...