Gaia

By ercanercig

141K 13.5K 1.5K

GAIA #Wattys 2018 yarışmasında "Hikaye Ustaları" kategorisinde ödül almıştır. Akıcı, sürükleyici, heyecan dol... More

GAIA Tanıtım
1. Kısım GAIA Bölüm 01
1. Kısım GAIA Bölüm 02
1. Kısım GAIA Bölüm 03
1. Kısım GAIA Bölüm 04
1. Kısım GAIA Bölüm 06
1. Kısım GAIA Bölüm 07
1. Kısım GAIA Bölüm 08
1. Kısım GAIA Bölüm 09
1. Kısım GAIA Bölüm 10
1. Kısım GAIA Bölüm 11
1. Kısım GAIA Bölüm 12
1. Kısım GAIA Bölüm 13
1. Kısım GAIA Bölüm 14
1. Kısım GAIA Bölüm 15
1. Kısım GAIA Bölüm 16
1. Kısım GAIA Bölüm 17
1. Kısım GAIA Bölüm 18
1. Kısım GAIA Bölüm 19
1. Kısım GAIA Bölüm 20
1. Kısım GAIA Bölüm 21
1. Kısım GAIA Bölüm 22
1. Kısım GAIA Bölüm 23
1. Kısım Sonu GAIA Bölüm 24
2. Kısım NEXA Bölüm 01
2. Kısım NEXA Bölüm 02
2. Kısım NEXA Bölüm 03
2. Kısım NEXA Bölüm 04
2. Kısım NEXA Bölüm 05
2. Kısım NEXA Bölüm 06
2. Kısım NEXA Bölüm 07
2. Kısım NEXA Bölüm 08
2. Kısım NEXA Bölüm 09
2. Kısım NEXA Bölüm 10
2. Kısım NEXA Bölüm 11
2. Kısım NEXA Bölüm 12
2. Kısım NEXA Bölüm 13
2. Kısım NEXA Bölüm 14
2. Kısım NEXA Bölüm 15
2. Kısım NEXA Bölüm 16
2. Kısım NEXA Bölüm 17
2. Kısım NEXA Bölüm 18
2. Kısım NEXA Bölüm 19
2. Kısım Sonu NEXA Bölüm 20
3. Kısım GAIA Bölüm 01
3. Kısım GAIA Bölüm 02
3. Kısım GAIA Bölüm 03
3. Kısım GAIA Bölüm 04
3. Kısım GAIA Bölüm 05
3. Kısım GAIA Bölüm 06
3. Kısım GAIA Bölüm 07
3. Kısım GAIA Bölüm 08
3. Kısım GAIA Bölüm 09
3. Kısım GAIA Bölüm 10
3. Kısım GAIA Bölüm 11
3. Kısım GAIA Bölüm 12
3. Kısım GAIA Bölüm 13
3. Kısım Sonu -FİNAL- Bölüm 14
Sizin Düşünceleriniz

1. Kısım GAIA Bölüm 05

3.9K 336 75
By ercanercig

Hangara ulaşıp üstümüzü değiştirene kadar sessiz bir filmin kalitesiz oyuncularından farksız görünüyoruz. Yüzlerimizdeki ifadesizlik bir bıçağın ucu gibi soğuk ve keskin. Herkes yemekhaneye gitmek için hazır olduğunda, mağaralarında dolaştığımız buz dağını ben yıkıyorum. Teker teker üç arkadaşımın gözlerinin içine bakıyorum ve "Gördüklerimiz tamamen aramızda kalacak. Yoksa sonumuz hiç iyi olmaz. Zaten bunu siz de biliyorsunuz. Anlaşıldı mı?" Arkadaşlarım halen hepimize fazla gelen macerayı hazmetmeye çalışıyorlar. "Yüksek sesle cevap verin. Anlaşıldı mı?"

Yaşadığımız şoku en hızlı biçimde atlatmamız gerek ve bunu yaparken biri öne çıkmalı. Görünen o ki, bu görev ne yazık ki bana düşüyor. Daha ben bile öğrendiklerimizle ne yapacağımızı bilemezken onlardan kendilerine gelmelerini beklemek pek adil değil ama şu an için elimden başka bir şey de gelmiyor. Önce Jake, ardından diğerleri "Anlaşıldı," diyerek beni onaylıyor. "Akşam saat dokuz otuzda büyük parkta olun. Ne yapacağımıza orada karar vereceğiz."

Büyük Park adından da anlaşılacağı gibi, neredeyse bir katı kaplayacak kadar büyük alanda hizmet veriyor. İnsanlığın geçmişinden kalan filmlerde izlediğim parklara benziyor. Çimenler, ağaçlar, köprüler, su birikintileri; hayvanların eksikliği dışında, neredeyse filmlerde izlediğim her şey orada bulunuyor.

Akşamları birçok insan, günün yorgunluğunu üzerinden atmak ve biraz olsun huzur bulmak için Büyük Park'a gelir. Gaia'da, her şey sular altında kalmadan önce yeryüzünde bulunan doğayı görmek ne yazık ki mümkün değil. Kaçış sırasında kurtarılıp yeniden üretilebilen bitkilerin bulunduğu seralar ve büyük park dışında, eskiden bilinen doğa bizler için artık bulunmuyor.

Kendimi bildim bileli, insanlığın geçmişiyle ilgili öğrenebildiğim her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Benim için her biri birer hazine olan kitaplardan, filmlerden, bilgisayar arşivlerinden; bitkiler, hayvanlar, kültürler, inanışlar, ilgi alanıma girsin girmesin aklıma ne gelirse inceliyorum. Benim düşünceme göre, nereden geldiğimizi ne kadar iyi bilirsek, gitmek istediğimiz yere o kadar emin adımlarla ilerleyebiliriz. Geçmişte yapılan hataları tekrarlamadan, yaşanmış tecrübeleri sentezleyerek ışıldayan bir gelecek inşa edebiliriz.

Şartlar göz önüne alındığında Gaia'ya sıkışmış gibi görünsek de, ben bunun böyle olduğunu düşünmüyorum. Yaşadığımız şehir ve bize anlatılanlar dışında ne biliyoruz? Belki de hala bir yerlerde yeryüzü vardır ve güneşin rehberliğinde, kuş seslerinin eksik olmadığı, umutların yeniden yeşerdiği bir geleceğimiz olur. Bu nedenle Büyük Park, benim için sahip olmak istediğim geleceğin aynası gibi... Burada her oturduğumda gözlerimi kapar ve düşlerimdeki mavi gökyüzünün beni kucakladığını hayal ederim.

Birçok insan için, bugün de diğer günlerden çok farklı değil. Her kattan, her sınıftan insanlar, aileleriyle birlikte parkı dolduruyor. Koruyucular ise, her zamanki gibi siyah görev giysileri ve asık yüzleriyle güvenliği sağlıyorlar.

Genelde şehir sakinleri birbirini tanıdığı için Gaia'da çok olay olmaz. Ancak herhangi bir kural dışı durum gerçekleştiğinde de bunun cezası olabildiğince ağır olur. Nadir görünen bu tip anlarda, Koruyucular ve Adanmışlar insanlığın yaşam savaşından çürük yumurtaları ayıklarlar.

Gaia'da her aile, insanlığa ve şehre sağladığı fayda miktarının çokluğuna göre yönetim tarafından ödüllendirilir. Şehrin üretim kapasitesi sınırlı olduğundan, insanların evlerinde kullandığı araç gereçler, mobilyalar, giydikleri şeyler genelde birbirine benzer. Ancak bu söylediklerim yönetim katı için geçerli değil. Onlar dünyadan kurtarılmış ve bizim sahip olamadığımız birçok şeye sahipler. Güzel mobilyalar, güzel giysiler, antika eşyalar, tablolar... Bazıları bütün bunları onların hak ettiğini, çünkü şehri ayakta tutup bize bir gelecek sağladıklarını düşünseler de, ben bu durumu gerçek bir eşitsizlik olarak görüyorum. Normalde bu konu her aklıma geldiğinde canım sıkılır ama şu anda gerçekten umurumda değil. Çünkü bugün yaşadıklarımız ve gördüğümüz sualtı deposu, belki de geleceğimizle ilgili her şeyi temelden etkileyecek. Bunu hissedebiliyorum...

Yapay bir şelalenin yanında bulunan banklarda arkadaşlarımla buluşuyorum. Mert, birbirimize "Merhaba," dememize bile fırsat vermeden hemen konuya giriyor "Bugün ne gördüğümüzün farkındasınız değil mi? Şehrin bu kadar yakınında bulunan o boyutta bir yapıdan sizce yönetimdekilerin haberdar olmaması gibi bir ihtimal var mı?"

Beklemediğimiz bu soru hepimizin kafasını karıştırıyor ve Mert ekliyor "Peki yüzyıllardır bu yapıyı ilk bulan biz miyiz? Hiç sanmıyorum!". Irinda sessizliğini korurken Jake söze giriyor "Ne demek istiyorsun? Birileri burayı buldu ama kimseye ne gördüklerini söyleyemediler mi?". Mert cevaplıyor "Burada üç ihtimal görüyorum. Birincisi ilk bulan biziz, ki bundan çok şüpheliyim. İkincisi, birileri buldu ama bize saldıran şey, robot, off her neyse, onları yok etti, ki bu durumda o bölgede bulunması gereken en az bir enkaz aramızdan kimsenin dikkatini çekmedi. Üçüncü ihtimal ise, ki en kötü ihtimal de bu bence; birileri burayı buldu, yönetim olayı öğrendiği zaman o kişiler ortadan kaldırıldı."

Parka gelirken birçok olasılık aklımdan geçmişti ama düşündüklerim genelde orasının ne olduğuyla ilgiliydi. Benim için öncelikli sorun buydu ve ne yapacağımıza karar vermek ikinci sıradaydı. Mert'in sözleri, üzerinde biraz kafa yorduktan sonra öncelik sıralamamı değiştirmeme neden oluyor. Nefesimin boğazıma düğümlendiğini hissedebiliyorum ve üzerimizde oluşan bu baskıdan kurtulmak için bazı cevaplar bulmamız gerekiyor. Bence aklımızdan geçen her şeyi tüm açıklığıyla konuşmalıyız.

"Ne olursa olsun bundan sonrası bizim için çok tehlikeli. Mert'in az önce sıraladığı şıklardan üçüncüsü, her ne kadar öyle olmasını istemesem de en mantıklı seçenek gibi duruyor. Kısaca, şehir kurulduğundan beri bizden saklanan bir şeyi bulduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca yaşadığımız yerin katı kurallarını hepimiz biliyoruz. Açıkçası keşfimizi birilerine anlatarak geleceğimizi -tabi eğer bir gelecek şansımız olursa- riske atmak taraftarı değilim. Bence her şeyi gizli tutmalıyız. Sadece dördümüzün arasında kalmalı. En azından bir şeyler öğrenene kadar."

Şelaleden gelen tatlı su sesi ve hoparlörlerden gelen kuş sesleri bile bize huzur vermeye yetmiyor. Sonunda söze giren her zamanki utangaç tarzıyla Irinda oluyor. Titrek bir sesle "Hepimizin başı büyük belada, çok büyük. Lütfen bu işin peşini bırakalım... Lütfen..." Kızın etkileyici mavi gözleri artık yaşlı ve korkaklar. Anlaşılan yaşadıklarımız, zaten babasıyla problemleri olan kıza bize geldiğinden daha ağır geldi. Çünkü onun dışındaki üç kişi, hala mantıklı bir şeyler söyleyebiliyor ama o, mantıktan çok korkunun sarmaladığı bir sisin içinde kayboluyor.

Irinda'nın sözleri, zaten sağlıklı olmayan dengemi bozmaya yetiyor. Kaşlarımı çatarak sertçe söze giriyorum "Ne yani, hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam mı edelim? Yaşımız geldiğinde ürememize izin verilenlerden biriyle -eğer şanslıysak sevebileceğimiz biriyle- evlenir mutlu mesut yaşarız öyle mi? Orasının ne olduğunu hiç merak etmiyor musun? Belli ki bu şehirde bildiğimizden daha fazlası var ve eğer bizden bunca zaman saklama zahmetine girdilerse eminim bunlar çok önemli şeyler." Son cümlemde sesim biraz yükselir gibi oluyor ama hemen kendime hakim oluyorum. Çevreden geçen birileri söylediklerime asla kulak misafiri olmamalı "Ben bu işin peşini asla bırakmayacağım!"

Jake'in yüz ifadelerinden beni onayladığı belli oluyor "Hey, sakinleşin biraz." Sesindeki heyecan, Irinda'dan bize de sıçramak üzere olan korkuya engel oluyor. Bana dönüyor "Peki diyelim ki bütün gördüklerimizin arkasındaki gerçekleri öğrenmeye karar verdik. O zaman bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?" Doğru söylüyor. Bu noktadan sonra bir plan yapmalı ve hepimiz o plana uymalıyız.

Bana biraz zaman kazandıracağını ümit ederek "Herhangi bir fikri olan?" diye soruyorum. Tahmin ettiğim gibi, herkes kendince bir şeyler mırıldansa da net bir fikri olan yok. Peki gerçekten ne yapmamız gerek? Çok riskli olduğu için oraya bir daha gidemeyiz. Dolayısı ile araştırmamıza şehir sınırları içinde devam etmemiz gerekiyor.

Eğer Mert'in teorisi doğruysa, geçmişte hayatını kaybeden birilerinin ölüm raporlarında şüpheli bir şeyler olmalı. Eğer bu kişileri bulursak ve eğer hala yakınları hayattaysa, belki bir şeyler bilip bilmediklerini sorabiliriz. Gerçi biraz samanlıkta iğne aramak gibi olacak ama yine de denemeye değer gibi duruyor. Diğer bir seçenek de yönetimin elindeki gizli arşivlere ulaşmak olabilir ancak bence bu seçenek kanyona geri dönmekten daha riskli. Eğer varlığından bile emin olamadığımız bu arşivlerin nerede saklandığını bulsak bile sonra ne olacak? Yönetim katına elimizi kolumuzu sallaya sallaya gidip "Merhaba biz geldik. Bizden bir şeyler sakladığınızı düşünüyoruz da... Müsaadenizle arşivleri inceleyeceğiz. Lütfen kenara çekilin ve hazırolda bekleyin!" mi diyeceğiz?

Durum ile ilgili biraz daha kafa yorduktan sonra, bizi bazı cevaplara yakınlaştırabilecek olduğunu düşündüğüm fikrimi diğerleri ile paylaşmaya karar veriyorum. "Arkadaşlar, bence geçmişte şüpheli bir şekilde hayatı sona eren kişileri araştırmalıyız. Eğer Mert haklıysa, mutlaka geride bir iz bırakmışlardır. Bu konuda annemden yardım almayı düşünüyorum."

Son cümlemin ardından arkadaşlarım "Hani hiç kimseye söylemeyecektik," dercesine bana bakıyorlar. Onları hemen rahatlatıyorum "Tabii ki anneme konuyla ilgili hiçbir şey anlatmayacağım. Sadece onun hastanedeki konumunu kullanmayı düşünüyorum. Yani kısacası hepimiz aynı fikirdeysek şimdilik top bende ve bu yalnız halletmem gereken bir şey. Siz bu süreçte olabildiğince normal davranmaya çalışın. Bizi kimsenin duyamayacağı güvenli bir yerde buluşmadıkça, bu konuyu asla konuşmamalıyız."

Mert ve Jake, kendimi tehlikeye attığımı düşündükleri için planımdan rahatsız olsalar da, daha iyi bir seçenek sunamamaları nedeniyle kabul etmek zorunda kalıyorlar. Irinda ise halen yaşadığı şoku atlatabilmiş görünmüyor. Sanırım Jake benim planımı kabul ettiği için, o da kendisini kabul etmek zorunda hissediyor. Aşkın gücü böyle bir şey olsa gerek... Daha bu kadar yoğun bir duyguyu yaşamadığım için, ne denli güçlü olabileceğini sadece hayal edebiliyorum. Yarın Akademi'de dersim olmadığından, belki annem hastaneye yanında gitmeme izin verir ve planımı bir an önce uygulamaya başlarım.

Continue Reading

You'll Also Like

6.5K 427 32
Büyük görev kod adı :platinyum nedir ? Kahramanlarımız bunun ne olduğunu çözmeye çalışırken başlarına gelecek maceraları , entirakaları,o karanlık ge...
5.4K 464 43
*Wattys2023 Yarı Finalisti **WattpadMysteryTR Paranormal ve Korku Dolu Anlar okuma listesinde İlk kitap olan Yar-Sub Çatlıyor tamamlandı. 2. kitap Gö...
251K 16.1K 33
Topraklar ikiye ayrıldı; Karanlık ve Aydınlık Taraf olmak üzere. İki krallıkta, birbirlerine yasaktı. Anlaşmalar, kan ile mühürlenmişti. Vera Storm...
509K 47.1K 50
'Wattys 2019 Fantastik kategorisi kazananı' (Baş Şeytan Serisi'nin ilk hikayesidir.) Şeytanlar, doğumlarından önce belki diğer tarafı seçerler diye i...