Vampir Akademisi

Oleh light_moon-

1K 212 227

23.03.18 #128 O şey her ne ise çoktan önüme geçmişti. Arkamı kontrol etmek istediğimde ayağım taşa takılmış k... Lebih Banyak

V.A.-1
V.A.-2
V.A.-3
V.A.-5
V.A.-6
V.A-7

V.A.-4

133 30 38
Oleh light_moon-

Bu bölümün yazarın anlatımındandır, umarım beğenirsiniz. İyi okumalar :)

belki bir kitap cümlesinde karşılaşırız.?

***

Skylar hala orda duruyor olduğunu fark ettiğinde Crystal'in eğitimi bitmişti ve Skylar'ı bulmak için birkaç dakikadır etrafta dolanıyordu. Bir anda bu kadar yakın olmaları onun içinde garip olsada ikiside birbirlerini arıyormuş gibiydiler. İki kaybolmuş ruh birbirine tutunmuştu işte..

"Üf nerdesin Sky ya?" kendi kendine söylenirken Skylar'ı ormandan çıkarken bulmuştu gözleri. Onun girmeye bile korktuğu ormanda ne işi vardı?

"Sky ben oluyorum sanırım" Skylar kıkırdayarak yanına ulaştığında Crystal çattığı kaşlarını biraz düzeltti. Tek arkadaşını vampirlere kaptırmaya hiç niyeti yoktu.

"Evet sen oluyorsun mükemmel isim takarım. Neyse ne işin var ormanda? Kırmızı başlıklı kız olarak işe mi başladın?" Skylar'ın kızıl saçları aklına gelince kahkaha atmaya başladı. Skylar şimdiye kadar saçlarıyla ilgili duyduğu en iyi espriyi duyuyordu ve burdayken ilk defa kahkaha atıyordu.

"Eğitimi orda yaptık, ki pek gelişme yok sanırım ben biraz beceriksizim" Crystal gülerek Skylar'ın koluna girdi ve yürümesini sağladı.

"Olur öyle şeyler, hadi gidip biraz beslenelim. Sanırım asla susuzluğumu kontrol edemeyeceğim" sesi sonlara doğru kısılırken Skylar kendisinin ne kadar şanslı olduğunu düşündü. Kana bağımlı değildi ve bu diğer vampirler için şans gibi görülüyordu tabii kendiside öyle görüyordu.

"Bize öylece kan vermezler" Crystal telefonunundan saate bakıp Skylar'ı cevaplama gereği duydu. Skylar sanki vampir değilmiş ve hiçbir olaya karışmak istemiyormuş gibiydi. Nasıl hiç bir bilgisi olmazdı? vampirlere ilgi duyarak kendini dönüştürdüğünü düşünüyordu ve gerçek düşünülenden bambaşkaydı..

"Bu saatlerde kan iznimiz var ve seni götürebilirim çünkü ben olmak bunu gerektirir" Skylar Crystal'in egosuna göz devirmek istedi ama kendi bilgisizliğinin o da farkındaydı. Acilen birşeyler yapmalıydı, hayatını bir şekilde boşlukları doldurarak devam ettirmeliydi. Doğru olan buydu, değil mi?

"Bana bildiklerini anlatsana fazlasıyla cahilim" Crystal büyük bir zevkle anlatırdı, vampir olmanın bir lütuf olduğunu düşünüyordu ve vampirler hakkında tüm bilgilere sahipti. Skylar hiç mi merak etmemişti kendi ırkını?

"Belli bebeğim, vampir tarihini sonra upuzun konuşuruz ama şimdi anlatmam gereken mükemmel bir konu var" Skylar Crystal'in bu heyecanına gülüp akademinin yemek bölümüne girdiklerinde çok büyük bir topluluk vardı.

Crystal anlatmadan önce kendileri için olan kan paketlerinden almayı düşünüyordu. Yetkili adama yaklaşıp kırmızı bardağı gösterdiğinde adam başka bir kırmızı bardakla pipeti Crystal'e uzattı. Crystal, Skylar'dan birkaç gün önce buraya gelmişti ve çoğu yeri biliyordu.

"Pekala, kırmızı mı siyah mı?" Skylar anlamayarak ona bakıyordu, onun için bir farkı yoktu.

"Ne fark eder ki? bende aynısından alayım" dedi, adam Skylar'a küçümseyici bir bakış atarak ona da kırmızı bardaklardan verdi. Skylar fazlasıyla dışlanmış hissediyordu. Crystal arkadaşına yardımcı olmak zorunda olduğunu fark etti. Bir gariplik olduğu kesindi.

Boş bir masaya oturdular, Crystal odaya gittiklerinde ilk işi Skylar'a neden araştırmadığını soracaktı. Kırmızı ve siyah arasında çok büyük fark vardı ve bu bir seçim meselesiydi. Crystal daha az cani olan kırmızıyı seçmişti.

"Çok fark ediyor ama istersen önce iç sonra söyleyeyim" eğer siyahı tercih ediyorsa kımrızı onu miğdesini bulandırırdı. Siyahı tercih etmesi arkadaşlıklarını etkileyecek miydi? Crystal'in içinde kopan fırtınalardan habersiz pipete dudaklarını yaklaştıran Skylar gerilmişti. Niye hiç bir şeyden haberi olmuyordu?

İçecekken bardağı kendinden uzaklaştırdı. Kanın keskin kokusu boğazını yakmıştı, bir vampir az önce kanı reddetmişti.!

"Ne? ne oldu? siyah olandan mı içmek istiyorsun? tatmadın bile?" arkadaşını basit bir kan olayından kaybetmek üzereydi. Hayatın ona 'bak umutlarını elinden nasıl oluyorum' demesi gibiydi.

"Sadece istemiyorum" Crystal derin bir nefes aldı, onu kaybetmeyecekti. bırakmamalıydı.. Crystal'i kendi düşüncelerinde boğulurken Skylar'da kendi düşünceleriyle savruluyordu.

Cassandra, pipetiyle oynarken Alec'in anlattıklarını dinliyordu. Çok uzun zamandır arkadaşlardı ve birbirlerinden hiçbirşey saklamazlardı. Alec'te skylar'ı ilk gördüğü günü anlatıyordu, çünkü cassandra eğitimi neden reddettiğini sorduğunda konu oraya dayanmıştı.

"Tamam herşeyi anladım da, kıza neden o gün onu kurtaran kişi olduğunu söyledin ki? hani filmlerdeki gibi biraz aksiyon olsaydı biraz bed boyluk yapıp gizemli adamı oynasaydın ya?" Alec göz devirerek bardağı top haline getirdi.

"Aman tamam ya, ama kızda tam bed boyun sevgilisi saf kız tipi var ama iyi kız- ah bak ordalar hadi çağıralım" Alec başını olumsuz anlamda sallayıp elindeki bardağı Cassandra'ya attığında Cassandra tutup Alec'e geri attı ve yerinden kalkıp kızlara doğru ilerlerdi.

İkisininde önünde kırmızı bardakların olması arkadaş olma ihtimallerini yükseltmişti. Gülümseyerek Crystal'e baktığında Crystal yeni bir şok dalgası geçirmişti. Şuan hoşlandığı kız tam karşısındaydı ve kendi ayaklarıyla gelmişti!

"Bizimle oturmak ister misiniz?" Crystal Skylar'a yalvarır gibi baktı. Skylar Alec'e kısa bir bakış attı. Onunla yeterince zaman öldürmemiş miydi? ama arkadaşı için buna katlanabilirdi.

"Olur" Cassandra ikiside ayağa kalktığında kollarına girerek masaya yönlendirdi. Masaya yerleştiklerinde Alec sadece Crystal'e selam vermişti. Skylar ise çokta gerekli değil zaten diyordu içinden.

"Biri bana şu kırmızı siyah saçmalığını anlatabilir mi? ne fark var?" gözler Skylar'a döndüğünde oturduğu yere biraz daha sinmişti. Masadaki hiç kimse Skylar'ın kendi isteğiyle vampir olmadığına ihtimal veremiyor gibiydi.

"Siyah; vampir kanı. kırmızı; insan kanı ve sen bunu bilmemene rağmen nasıl besleniyorsun?" Cassandra'nın söyledikleri Skylar'ı şok etmişti. bir vampir nasıl bir vampirin kanını içebilirdi ki? zaten bir canavar olduğunu düşünürken bu onun için fazlaydı.

"Buna asla inanmam saçmalamayın! Niye kendi türümüzün kanını içelim?!" fısıldamasına ters düşen yüksek sesi bütün vampirlerin dikkatini çekmişti.

"Vampir olmak herkesin bildiğinin aksine bir lanet ve bu kadar gücün karşılığı olarak mutlaka bir bedel olmalıdır. Bir vampir ikisini de dener, istediğini seçer. İstediğinde de tercihlerini değiştirir. Sanırım daha öğrenmen gereken çok şey var" Alec'in açıklaması biraz olsun yatıştırmıştı duygularını. Hayatı nereye sürükleniyordu?

"Nasıl besleniyorsun?" Crystal Cassandra'nın sorusunu yinelediğinde Skylar sesli nefesini verdi.

"Sadece dönüştüğümde kan içtim, o zamanda kendimde değildim yani siyah mı kırmızı mıydı bilmiyorum. Ben 4 haftalık bir vampirim sadece ve 3 haftamı o saçma sapan kurallarla dolu akademide hiç birşeyden habersiz geçirdim. Lanet olsun! Hiç aklıma araştırmak gelmedi ki!" hızla masadan kalkıp bulunduğu yerden çıktığında Crystal koşarak arkasından gitmişti.

Her gün biraz daha kaderleri birbirine bağlanıp gelecek ilmek ilmek işlenirken sadece iyiler yoktu bu dünyada.. Kim oldukları belirsiz binlerce düşman vardı, kimisi tüm vampirlerin kimisi sadece Skylar'ın düşmanıydı..

Hayat her zaman adil değildi, her zaman mutlu olamazdınız ama her zaman mutsuz olma ihtimaliniz vardı. Sıkı tutunmazsan uçurumdan düşerdin ve Skylar'ın o uçurumdan düşücekken tutan Crystal vardı..

Ama o dal ne kadar dayanabilirdi? o da birgün gittiğinde mutlaka düşecekti. Önemli olan şuan hala onunla olması değil miydi? Crystal yanına geldiğinde hızla Crystal'e sarıldı.

"Ben bunu istemedim, vampir olmak istemedim. O gün ölmeliydim! Böyle bir hayat istemiyorum!" Crystal Skylar'a sarılıp sakinleştirmeye çalıştı. Kısa sürede kardeşi gibi olan bu kızın ağlamasını istemiyordu.

"Bak odamıza gidelim anlat bana herşeyi, ben yanındayım tamam mı?" Skylar onayladığında odaların olduğu bölüme yöneldiler. Odaya girdiklerinde Skylar herşeyi en ince ayrıntısına kadar, Zack ile tanıştıkları günden başlayarak anlatmıştı Crystal'a.

Skylar kendi acısını yavaş yavaş derinlerde yaşarken Crystal'de ona yara bandı olmaya başlıyordu. Tüm bunlar yaşanırken Skylar'ın imtihanı hala bitmemiş gibiydi. Düşman uyumazdı, düşmanın kim olduğunu bilirsende uyutmazdı. Onun düşmanı uyumuyordu..

Nathaniel telefonunun zil sesiyle arkadaşlarının yanından ayrıldı ve arayan kişinin ismini görünce aramayı yanıtlamıştı.

"Ooo siz bizi tanır mıydınız prensimiz?" alaycı tavrı karşı tarafı güldürse de konu ciddi olunca karşıdaki hemen konuya girmişti.

"Birkaç güne gelecek gibiyim, sana söylediğim kızı buldun mu?" Nathaniel arkasını dönüp bahçedekileri kontrol etme gereği duymuştu.

"Aslında o beni buldu, neyse bunu sonra anlatırım. Daha fazla bebek bakıcılığı yapamayacağım" aklı kıza gitmişti, arkadaşı bu kızdan ne istiyor olabilirdi? kız tehlikeli biri gibi değildi, niye onun peşindeydi. karşı tarafın sert itirazı dahada merak duygusu uyandırdı.

"Onu takip et, durumunu bana haber verirsin. Kimler var etrafında bilmek istiyorum. İlk defa birşey istiyorum Nath?" Nathaniel ister istemez kabul etmişti. Sonuçta kardeşi gibi olan birinden bahsediyorduk.

"Bu kızda ne var? kız saf, sakin biri işte" karşı tarafın kahkahası yankılanınca Nath garip hissetmişti. Onu ilk defa bu şekilde -aklını kaçırmış gibi- görüyordu.

"O kızıl göründüğü kadar masum değil. Ona dikkat et" ve sonrasında kapanan telefon ile Nathaniel kocaman bir boşlukta asılı kalmıştı. Gördükleri şeytanın saf güzelliği miydi? kızın tehlikeli olduğuna inanamasada bir süre daha bu iyiliğe devam edecekti.

Herkesin kendine göre intikamı, kendi acıları vardı ve yavaş yavaş içten öldüren iki yakın duygu bir karakteri ne kadar değiştirebilirdi? aşkın değiştirdiği acımasız biri tekrar intikam duygusuyla geri döndüğünde daha güçlü dönerdi. Skylar'ın güçlü döneceğini biliyordu ama fırtınaya hazır mıydı düşman?

***

Medya alec. "Crysa" çifti sizce olur mu?

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

123K 5.7K 29
Sadece kafa dinlemek için çıkmıştım evden bir daha dönüşüm olmadı eve bir vampir tarafından esir tutuldum bu beni oldukça korkutuyor kaçmaya çalıştı...
197K 5.8K 26
"Her şey Fransa'ya taşınmam ile başladı."
12.1M 518K 75
Jenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte ö...
33K 156 12
bir gün telefonla uğraşırken bir mesaj gelir "selam bebeğim"...