4 Ay Sonra
Asmin yeni yeni adımlar atan kızının peşinde bahçede çıplak ayaklarla koşturuyordu .
Hasret'in dönüp kollarını açıp ona sarılmasıyla gözleri doldu.
Yaşadığı zor anlar,
küçük meleğini kucağına aldığı ilk gün geldi.
Babasını kaybedişi ,okulu bırakmak zordunda kalması Baran ile evliliği film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti.
Baran gelince aklına derin bir nefes aldı . Ne güzel gülerdi ne güzel Asmin derdi sevmek belki de en çok ona yakışıyordu.
Hasret'in anne deyişi ile Dicle ablası ile yaşadığı günler doğumu onu kaybedişi gözlerinin önüne geldi .
Derin bir iç çekti başını gökyüzüne kaldırdı .
"Teşekkür ederim Baran öyle güzel sevdin ki beni senin sayende bu mutluluğu buldum "
"Teşekkür ederim Dicle ablam sayende anne baba aile olduk bir araya geldik "diye söylenip bir eliyle küçük Hasretin saçlarıyla oynarken diğer elini karnında gezdirdi.
Zaman geçmiş zehirli sarmaşıklar hayatlarından çıkmıştı .
İçinde bir yerler Baran hala için üzülse de onunda hep istediği gibi mutlu olacaktı .
Baran'ın Emanet Sevdası kendi yuvasını kendi sevdasını yaşayacaktı.
Berat hamilelik yüzünden aldığı hafif kilo ile daha da güzelleşen karısının yanına geldi.
Onun gelişini hissedip sevgi dolu bakışlarla gülümseyen karısını kollarına alıp ince beline sarıldı.
Asmin sessizce adamın hareketlerine uyup başını göğsüne yasladı.
Zaman onlar için öyle hızlı geçmişti ki bütün acılar geride kalmış kocaman bir aile olmuşlardı.
"Ayakların yine çıplak hasta olacaksın"
"Çok sıcak giyemiyorum ki ayaklarım yanıyor "deyip gülümsedi .
"Çok güzel olmuşsun "
"Hayallerimde ki gelinden bile daha güzelsin "
Asmin içini yakan kıskançlıkla konuştu.
"Senin hayalinde başka gelin mi var Berat "
Berat duyduğu sözlerle gülmeye başladı.
Hamilelik hormonları Asmin'i alıngan yapmanın yanında kıskanç da bir kadın yapmıştı.Öyle seviyordu ki kocasını başka gözlere bakmasını bile kıskanıyordu.
"Benim hayalimdeki kadında kalbimde ki kadında sensin güzelim "deyip burnunun ucunu öptü.
"Kıskançlık da çok yakışıyor benim güzel karıma "deyip gülümsedi.
Asmin'de güldü kendi haline oysa o kadar emindi ki kocasının sevgisinden sadakatinden ama engel olamıyordu.
Aklındaki fesat kadın ruhunu hamilelikle birlikte sanki ele geçirmişti.
"Hadi gidelim kıskanç ve güzel karım "
Kızını kucağına alıp karısının elinden tutup ön bahçeden çıktılar.
Herkes onları bekliyordu Asmin'in hamileliğinin ilk ayları tehlikeli geçmişti evlenmek için beklemek zorunda kaldılar .
Hamileliğinin ilk günlerini daha çok yatarak geçirmişti.
Öyle çok istiyordu ki beyazlar içinde gelini olarak ona gelsin ömrü onun olsun sevdası kalbine sığmıyordu o yüzden nikah için beklediler.
Göbekli bir gelin olsa da bundan hiç şikayetçi değildi.
Berat arka bahçede yerde duran ayakkabıları görünce tebessüm edip karısına baktı.
"Çok güzel görünüyorsun ama ayakkabı da giymelisiniz gelin hanım "
"Sen de fena değilsin kocacım" deyip tekrar kocasının elini tuttu.
"Ayaklarım yanıyor giyemiyorum ki ne yapayım " deyip mecbur ayakkabılarını giymeye çalıştı.
Karısının yapamayacağını anlayınca Berat Hasret'i kucağından yere indirip karısının ayakkabılarını giydirdi.
Asmin bu durumdan utansa da adamın ilgisi hoşuna gidiyordu.
"Kızımız nasıl olmuş babası o da annesi gibi gelin oldu bak "deyip Hasret'i etrafında döndürdü.
Berat saçları ile oynayan kızını kucağına aldı ,
Hasret'i ilk gördüğü an aklına gelince gülümseyip saçlarından öptü.
O gün ilk kez kendini karısının huzur dolu kokusuna bırakmıştı .
Ahu gözlü karısının gözlerine ilk kez kavuşmuştu ilk kez baba olma duygusunu tatmıştı .
Şimdi ise yıllar boyu hayalini bile kurmayı bıraktığı evlatları annelerinin karnında doğmak için sabırsızlıkla bekliyorlardı. Berat ise bir hayale kavuşmak için gün sayıyordu .
"İyisin değil mi güzelim ?"
"İyiyiz merak etme "
Karnını okşayıp kocasının elini karnına koydu .
"Dicle ve Baran da çok iyiler babalarına hoşgeldin diyorlar " deyip gülümsedi .
Berat hissettiği tekmelerle her zaman ki gibi heyecanlanıp duygulandı .
Asmin bu anlarda yakaladığı fırsatı kaçırmayıp kocasına takılıyordu.
"Hamilelik hormonu bende değil babanızda o yüzden yaş aldıkça sulu göz bir adam oldu şimdiden alışın çocuklar "dedi.
Berat ise hiç oralı olmayıp kızı ile bir olup karısının karnını okşuyorlardı.
"Berat "
"Ne yapıyorsun ?"
"Dur kadın oğlumla kızımla konuşuyoruz engel olma "deyip akan gözyaşlarını umursamadan güldü.
Yeliz ,Fidan ve İsmail'in neşeli sesleriyle geldikleri yöne döndüler .
"Asmin ne bu halin sen gelinsin giy çabuk ayakkabıları hasta olacaksın" diye telaşla söylenen Fidan'ın aksine
"Abla bırak toprağa kötü enerjisini atsın kız "deyip güldü.
Berat karısının diğer ayakkabısını da giydirdi.
Diğerlerinin de bahçeye gelmesiyle hazırlanan nikah masasına doğru yürüdüler.
Berat yanında yürüyen iki meleğe bakıp şükretti.
Hasret annesinin elinden tutmuş paytak adımlarla yürüyor gülücükler saçıyordu.
Nikah masasına oturunca İsmail yanlarına gelip Hasret'e ve Asmin'e sarıldı.
"Çok güzel olmuşsun Asmin "
"Sende çok yakışıklısın İsmail "
"Hasret'i de beğendin mi ?"
"Güzel olmuş ama hala büyümedi ben sekiz yaşında oldum Hasret hala bebek adımı bile söyleyemiyor"
"Demek artık evlenmek istemiyorsun kızmla "dedi gülerek .
"Hayırr istiyorum büyüyene kadar beklerim sadece sıkılıyorum hiç arkadaşım yok "deyip Hasret'in yanaklarını öptü.
Berat kızını öpen yiğenini uzaklaştırıp kolundan tuttu.
"Seni uyarıyorum İsmail efendi kızımdan şimdi de gelecekte de uzak duracaksın"
İsmail amcasının elinden kurtulup konuştu.
"Sen vermezsen bende kaçırırım "deyip babasının arkasına saklandı.
Berat karısının yüzüne bakınca güldü.
"Kızımız şimdiden başımı erkeklerle belaya sokacak"
Asmin karnını gösterdi "Kızlarımız demek istedin sanırım"deyip güldü.
"Oğlum benim yokluğumda onları korur "
"Bende erkek sinek yaklaştırmam"deyip güldü.
Hasret ise babasının dediklerinin tam tersini yapıp İsmail'in yanına çoktan gitmişti.
Asmin kızının gidişine bakarken kocasına gülüyordu.
"Tehditlerin kızımıza bile engel olamıyor anlaşılan "deyip İsmail'in kucağında olan kızını gösterdi.
Berat gülücükler saçan kızına sinirle baktı ayağa kalkıp yanlarına gideceği sırada Asmin kolundan tuttu.
"Berat küçücük çocuk onlar yapma"
"O ismail çocuk falan değil şimdiden kızımın peşinde Asmin "deyip kızını kendince kurtarmaya gitti.
Asmin giden adamın arkasından gülerek baktı .
Yanına Yeliz gelip oturunca ondan tarafa döndü.
"İşin zor kıskanç bir baba olacak "
"Çok tatlılar ama şunlara bak "
"İsmail gerçekten alacak bu gidişle bizim küçük Hasret'i" deyip güldü.
"İşi çok zor ama baksana şimdiden yanına yaklaştırmayan kıskanç bir babası var "
"İsmail'in işi çok zor olacak "deyip gülümsedi.
"Mutluluk sana çok yakıştı Asmin "
"Ben anneme engel olamadığım zamanlar kendimi suçlu hissederdim"
Asmin Yeliz'in elini tuttu .
"Sen küçücük ellerinle gelip yaramı sarardın Yeliz"
"Kendine alınan çikolatayı bile paylaşırdın"
"Sen benim en büyük şansımdın sende çok mutlu omalısın "
Yeliz hiç bir şey diyemeden sustu yanlarına gelen Fidan'a baktı.
Asmin aylardır sorunlardan ve gerçeklerden kaçan kuzenini dikkatle süzdü ama hiç bir şey demedi hayat onun hayatıydı.
Akıllı bir kızdı Fidan geleceği hakkında karar verebilecek kadar da sağ duyuluydu.
Tek üzüldüğü Yeliz'in bu olaylar arasında kalıp üzülmesiydi.
Berat'ın yanına gelişi ile düşüncelerden çıktı.
"Karımı izninizle alıyorum kızlar arkadaşlarım ile tanıştırmak istiyorum"deyip götürdü.
Fidan ve Yeliz yanlız kalınca yanlarına anneleri Kezban hanım geldi .
Kızları arasındaki soğukluğun farkındaydı ama elinden bir şey gelmiyordu .
"Darısı sizin başınıza güzel kızlarım inşallah sizde böyle çok mutlu olun "dedi.
"Ben evlenmeyi düşünmüyorum anne benimle ilgili hayaller kurma "
Kezban hanım kızına bakıp iç çekti.
"Şimdi öyle dersin ama gün gelir bir adam çıkar karşına "
"Bak Asmin'e bu hayatı hayal bile etmemiştir "
"Rabbim sizinde bahtınızı güzel eylesin"deyip kızlarının yanından ayrıldı.
Yeliz ablasına döndü.
"Düşüncelerini kendine sakla annemi üzme abla"
"Yeliz "
"Ablamsın kıymetlimsin ama yanlış yapıyorsun "
"Hem Ekrem'i seviyorsun hem de Mert'e umut veriyorsun "
"Yeliz haddini aşma "
"Nasıl biliyorsan öyle olsun abla sanma ki Mert'e aşık olduğum için sana kızıyorum"deyip önüne çıkan Ekrem'i görünce sağa çekilip yanlarından ayrıldı .
Ekrem ise iki kardeşin konuşmasını duymuştu.
Zaten artık Fidan ile ilgili umutları da yoktu .
Son konuşmalarında Fidan bütün köprüleri atmıştı.
Asmin kuzenlerine bakıp iç çekti.
"Yeliz ve Fidan için üzülüyorum"
"Fidan akıllı kız güzelim Ekrem'in elini tutmuyorsa vardır bir nedeni "
"Öyle ama "
"Neden istemiyor anlamıyorum Zelal abla kuma olmaz ki ona "
"Belki de kaderlerinde yoktur "
"Bak seni Allah ömrüme nasip eyledi "
"Kara Bahtıma seni yazdı "
"Onların kaderi bu değildir soldurma gül yüzünü bugün en mutlu günümüz"
"Karım olacaksın "deyip saçlarını öptü.
"Ben dini nikahımız kıyıldığı anda senin karımdım zaten " dedi .
İkisi de o güne gitti .
"Neler yaşadık Asmin"
"Neler yaşadık "deyip iç çekti.
Asmin kocasının elini tutup konuştu.
"Sonum sen oldun ya çektiğim tüm acılara değerdi"
"Hayalini bile artık kurmadığım bir aile verdin "dedi.
"Kabul olmuş duamsın "deyip karısını kollarına aldı.
"Sende benim şükür sebebimsin Berat "
"Öyle mutluyum ki bunu anlatmak için kelimeler yetmez "dedi.
Berat karısının akan gözyaşlarını sildi.
Dila hanım kucağında torunu yanında sevdiği adam kocası Ahmet ağa ile çocuklarına bakıp dua etti.
"Ağlama Dila'm niye ağlıyorsun ?"
"Mutluluktan Ahmet oğullarım ,kızım mutlu daha ne isterim "
"Berat'ım yüzündeki hüzün yok oldu daha ne isterim "
"Allah Baran'ımın mekanını cennet eylesin yattığı yer nur olsun "
"Amin "
"Senden de razı olsun ne güzel aile verdin bana "deyip gözyaşları içinde gülümsedi.
"Ben sözümü tutarım Dila hanım "deyip karısının elini tuttu.
40 sene önce
Dila daha on altısında güzeller güzeli bir kızdı.
Ahmet ağa ilk kez bir düğünde gördü .
Ailesi evlenmesi için baskı yapıyordu ama Ahmet ağa gönlünün istediğini bir türlü bulamıyor kimseyi beğenmiyordu.
Annesinin ısrarı ile gittiği düğünde gördü .
Gördüğü an anladı bu kız benim kaderim ailem çocuklarımın annesi olacak dedi .
Yaşını öğrendiğinde umutsuzluğa düşse de vazgeçmedi .
Her anı kızın peşinde geçti.
Ahmet kızın karşısına geçip
"Seni alacağım Dila "
"Öyle güzel bir yuva kuracağız ki bu sözümü unutma benimle evlendiğin için dua edeceksin "deyip gitti .
Dila'nın babasının tek şartı vardı kızım yirmi yaşına kadar evlenemez .
Ahmet ağa sabırla bekledi .
Şimdi iki sevdalı sabırla geçirdikleri günlerin mutluluğunu evlatlarının torunlarının gülen yüzlerinde görüyorlardı .
Bir ömür mutlu olmak zordu belki ama bir ömür sevmek her şeye birlikte katlanmak ele ele olmak yeterdi gerçekten sevene ...
Mutlu Sonsuz
Gerçekten sevmemiz ve sabırla mutluluğunu bulmamız dileğiyle ...
Hikaye boyunca desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler ..
Başka bir hikayede buluşmak dileğiyle
🙏🏻