Taehyung yüksek sesle uyandırıldığında saat ikiydi. Uykulu bir şekilde oturma odasına yürüdü, köpeği büyük tiz sesli ördekle ilişkiye giriyordu.
"Lanet sabahın ikisi ve sen daima azgın bir pisliksin."
Köpek kısa bir an durdu ve sahibine baktı. Hemen sonra ördekle olan ilişkisine geri döndü.
"Duke azgın küçük bir boksun, bunu biliyorsun."
Taehyung geri odasının yolunu tuttu. Başını yastığın altına sokup sesi bastırmayı denedi.
Ne yazık ki sonuç olarak bütün gece uyanık kaldı.
O günden sonra, Taehyung pembe robdöşambrıyla* dışarıda kahvesini yudumluyordu.
Köpeği Duke işeyecek bir yer bulmak için onu sonsuzluğa götürüyordu.
"Ne halt ediyorsun Duke, buraya sıçın yazan ışıklı bir nokta mı arıyorsun!"
Duke ağacın yanına gitmeden önce sahibine havladı.
"Vay be, sana ne oldu."
Taehyung, orada duran komşusunu görebilmek için yan tarafa baktı.
"Azgın küçük pislik."
"Kendine bir pislik olarak değinmek kabaca."
"En azından kıç aşındırmıyorum."
Komşusu Jungkook, elini havaya kaldırdı.
"Konuyla ilgilenmiyorum."
İki oğlan duydukları homurdanmanın kaynağına baktı.
"Köpeğin hep benimkini beceriyor."
Taehyung kaşlarını havaya kaldırdı.
"Köpeğin daima benim köpeğimin aleti için dilenen küçük bir sürtük."
"Köpeğim küçük bir sürtük değil, teşekkürler."
Taehyung gözlerini devirdi ve şimdi soğuk olan kahvesinden bir yudum aldı.
"Seni mutlu edeni kastettim ."
Jungkook kısa çite yaslandı.
"Biliyorsun köpeklerimiz birbirini beceriyor, peki biz neden yapmayalım?"
Taehyung genç adama bakıp sonra iki köpeğe döndü.
"Bu saçmalık için çok erken."
◆◆◆
Robdöşambr*
Evde sabahlık ya da akşamlık olarak giyilebilen genelde cübbe şeklinde önü boydan boya açık fakat genelde aynı kumaştan bir kemer ile bağlanılarak kapatılan, ince ve rahat kumaştan, bazen ipekten yapılmış, genelde desenli, diz hizasına ya da diz altında kaval kemiğinin yarı boyuna kadar inen bir giysi.
Bunu neden açıkladım bilmiyorum her neyse dlejdşenslkdjsösjd