BAKANIN OĞLU

By yaseminabvaa

1.2M 52.6K 19K

Sen bana olursun. More

1. BÖLÜM "BASKIN"
2. BÖLÜM" CESARET"
3. BÖLÜM "ŞÜPHE"
5.BÖLÜM "KARIŞIK"
6. BÖLÜM "LİLİTH"
7. BÖLÜM "IŞIĞIN VAR"
8. BÖLÜM "HAİN"
9. BÖLÜM"MÜZİK KUTUSU"
10. BÖLÜM "GECE"
11. BÖLÜM "KADERİN CİLVESİ"
12. BÖLÜM "BENCE BANA OLURSUN"
13. BÖLÜM "KELEPÇE"
14. BÖLÜM "İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN"
15. BÖLÜM "SARHOŞ RUH"
16. BÖLÜM "YALANCI KIZIL"
17. BÖLÜM "YAKIŞIKLI BEBEK"
18. BÖLÜM "OYUN BOZAN"
19. BÖLÜM "İZİN VER VARLIĞIM YARA İZİNDE BENİM YARAMI AÇSIN"
KISA SÜREDE ULAŞTIĞIMIZ BAŞARI
20. BÖLÜM "ŞAŞIRTAN SÜRPRİZ"

4. BÖLÜM "ŞAH DAMARI"

61.1K 3K 673
By yaseminabvaa

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, tüm zamanımı yazarak size ayırıyorum.

4. BÖLÜM " ŞAH DAMARI"

Hakan'ın son sözleri iki hafta boyunca zihnimde dönüp durdu. Bir çıkar yol bulmaya çalıştım, kendimi yıprattım, yalnızlığın doğurduğu sonuçlar, kendimi kimsesiz hissetmem, içimde büyümeyi beceremeyen çocuğun gözlerindeki yaşları akıttı.

Seneler önce annesi tarafından terk edilen çocuğu susturmayı başaramadım. Kendi köşesine çekilirken dizlerini karnına gömdü, kimse görmesin diye yüzünü bacaklarına sardığı kollarının arasına alırken ufacık kaldı ve yılların biriktirdiği acı gözlerindeki damlaya can verdi. İlk defa o gün ağladı, saatlerce, hıçkıra hıçkıra... Gece yarısı yerini söken şafağa bırakana kadar durmadı, canını yakan acı yavaşça öfkeye dönüştüğünde sulu bir iç çekti, bencilce çekip gidenden nefret etti, yetmedi kin güttü. Küçücük kalbini saran o yakıcı ateş tüm duygularını küle çevirdiğinde durdu, ağlamayı bıraktı. Güneş doğup göğe yükselirken ışığı pencereden uzanıp ayaklarına düştü, sonra dizlerine, oradan omuzlarına yükseldi ve kızıl saçlarına renk verdiğinde yüzünü yavaşça yukarı kaldırdı, ışık hüzmesi yanağını ıslatan taze yaşlara dokundu, duydukları anında zihnine akın ettiğinde hareketsiz nemli kirpiklerini buluşturdu. O geçmek bilmeyen saniyelerin getirdiği doluluk hissiyle yemin etti, her ne olursa olsun bir daha asla yaş akıtmayacaktı, kimseyi hayatına kabul etmeyecek, bağlanmayacaktı.

Ve gri gözlerinde beliren kırmızı damarlar bu yemine şahitlik etti.

Sevmek yoktu, yasaktı ona ve aşık olmak en büyük suçtu.

"Aslı Polat, ziyaretçin var."

Gardiyanın sesini duymamla panik dalgası omurgamdan yukarı yükseldi, soğukluğunu hissedebiliyor yeni gelişmelerden ölümden korkar gibi kaçıyordum. "Hadi acele et." dediğinde yataktan indim, cezaevine girdiğim günden beri her gece yıkadığım beyaz gömleğim yine buruş buruştu, beyazdan griye dönen rengine aldırmadan dağılan yakasını gelişi güzel düzelttim, gerisine dokunma ihtiyacı duymadım. "Davetiye mi bekliyorsun?"

"Uyuşmuşum." dedim onun yükselen sesine karşı gelmemiştim, düşünmeye ihtiyaç duyduğumdan alttan aldım, şüphe çekmemek için bacaklarımı ovdum, yine de nefesini sertçe burnundan verdi, sabırsızca bekledi. Hakan'la daha gün görüşmüştüm ve bugün geleceğini söylememişti. İçime doğan sıkıntının tohumu kabuklarını erkenden yarmıştı, ters giden şeyler vardı.

Gözlerini üzerimden ayırmayan gardiyan "Uyuşukluğun geçmedi mi?" diye sorunca dakikalar ardıma dizilmişti, düşünmeyi bırakıp korkumun üstesinden geldim. İyi düşünmeliydim ki iyi sonuçlar doğursun.

"Hayırlı haberdir inşallah." Benimle aynı koğuşu paylaşan elli yaşlarındaki kadının dediğini duymazdan geldim, herkes sessiz olmama alışmış, geldiğim günden beri konuşmam için beni zorlamamış, kimse iş yaptırmamıştı. Hüküm yiyenlerin arasındaydım belki, lakin bana ne bulaşmış nede zarar veren olmuştu. İçlerinde en genç olanı bendim ve buradan ilk gidecek olanda bendim.

Tek sıkıntım bana acıyan gözlerle bakmalarıydı.

Lanet olsun ki berbat durumdaydım.

Yürüdüğümde kapıda bekleyen yaşı kırka merdiven dayayan, uzun boylu, sert bakan gardiyandan çekinmediğim gibi yanından geçtim, cezaevini artık tanıyordum ve dar koridor boyunca yürüdüm, ardımdan yürüdü, aramızda sadece iki adımlık mesafe vardı ve ne yazık ki kaçmak gibi bir şansım hiç yoktu.

Dört duvar sonumu getireceğini haince fısıldıyordu bana.

Görüşme odasına vardığımda Hakan'ın sürprizi beni şaşırttı, gelirken yanında erkek kardeşimide getirmişti. Koşar adım Murat'a yürüdüm, "Abla." dediğinde kollarımı boynuna sardım ve bana karşılık veremeden gardiyan aramıza kara çalı gibi girdi, bizi birbirimizden ayırıp mesafemizi korumamızı söyledi. İnat etmedim, karşılıklı bakacak şekilde yuvarlar masaya oturduk, temasımız yoktu, sadece göz göze bakıyorduk.

"İyi değilsin abla, solgun görünüyorsun." Endişeli sesi zihnime doluşan saçma sapan düşünceleri dağıttı, yakınlığı içimdeki sıkıntıyı bile giderdi. "Sana kötümü davranıyorlar? Yoksa hastalandın mı?" Saçlarımı kulaklarımın arkasına ittim ve gardiyanın bizden uzaklaşan bakışlarını fırsat bilip Murat'ın masanın yüzeyine bıraktığı elini kavradım, sıcaklığı avucuma sığındığı anda rahatladım, iyi hissettim.

"Sakin ol, ben gayet iyiyim, biraz uykusuzum, hepsi bu."

"Zayıflamışsın sanki, " diyen Hakan'ın gözünden kaçmayan kaybettiğim kilolardan bahsetmek istemediğim için konuyu açmadım. "Yemekleri nasıl?"

"Tatları berbat."

Gardiyanın göz ucuyla bize bakan bakışları ellerimize kaydığında bağımızı kopardım, elimi istemeye istemeye Murat'ın parmaklarından çektim, kendime hakim olamam diye dizime bıraktım. Kurallara uymazsam ceza alırdım, avukatım hariç diğerleriyle görüşmem yasaklanırdı.

"Senin için hiçbir şey yapamamak, elim kolum bağlı oturmak ağrıma gidiyor abla."

"Yapabileceklerin sınırlı, üzme kendini, yakında çıkacağım." Güzel gözlerine bakarken tebessüm ettim, özenle yaratılmış birbiriyle orantılı yüz hatlarını özlediğimi fark ettim, sakalları uzamıştı ve saçları hiç olmadığı kadar dağınıktı. Teni solgun, göz altı morlukları iyice belirginleşmişti.

"Tek temennim bu." deyince sandalyeden kalkıp ona sarılmamak için kendimi zor tuttum. "Ev sensiz bomboş, içeri girmek bile istemiyorum. Ceza almandan öylesine korkuyorum ki..."

"Yapma, güçlü ol, işini aksatma ve beni düşünmeyi bırak. Hakan bu güne kadar hiçbir davayı kaybetmedi, ona güvenelim." Yandan yüzüne uyarı dolu bir bakış attım. "Hem işin ucunda Eda'yı kaybetmek var, ki kendileri zor bir kadındır da, kimseye evet demez."

"Ya nedemezsin." dedi nefesini sıkıntıyla dışarı verdi. "Bu iş artık şeref meselesine dönüştü, kesinlikle davayı kazanmalıyım, kaybettiğim gibi evde kalacağım."

Murat, yüzünü Hakan'a çevirdiğinde kollarını masaya yasladı. "Sana kız mı yok, yakışıklı adamsın, bir doksan boyuna hayır diyecek kimseyi tanımıyorum,"

"Eda'dan başkası olmaz, onu gördüğüm anda aşık oldum ve özel hayatım nedense bu masaya oturduğumuz gibi gündeme geliyor, bu durumdan hoşnut değilim, artık konumuza dönelim." Kollarını masaya yasladı paraklarını birbirinden geçirdiğinde, bana eğilip kısık sesle konuştu.
"Dava iki haftadır ileriye atılıyor,
kanıt bulmanın peşindeler, ellerinde hiçbir şey yok, suçu sana yıkamazlar ve sorgu sonucunda alınan ifadeler birbirini tutuyor, ilk duruşmada serbest bırakılacağını düşünüyorum."

"Ya dava hiç görülmezse?"

"Üç gün sonra kesin, hâkim karşısına çıkıyorsun."

Göğsümü şişiren nefesi sıkıntıyla dışarı verdim, dayanacak gücüm kalmamıştı, bir an önce eski düzenime kavuşmak için can atıyordum.

Kol saaitene bakan gardiyan "İki dakikanız kaldı." dedi ziyaret saati ne çabuk geçmişti, Murat daha yeni gelmişti sanki.

"Bana bakanın oğlundan biraz bahset, öyle şeyler anlat ki duruşma günü gözlerinin içine bakma cesaretini kendimde bulayım, kumaşını seçebileyim."

Hakan şakağını sıkıntıyla ovarken düşündü. Bana, düşman gözüyle baktığım hâkimin şah damarına giden yolun kapısını göstermeliydi.

"Adamı doğru dürüst tanımıyorum, senin gibi ilk defa duruşma günü göreceğim. Diğer meslektaşlarımdan aldığım bilgilere göre kafası rahat bir tip, göz temasından kaçınan, konuşmayı pek sevmeyen, işinin hakkını veren, cazip tekliflerden nefret eden biri."

Kaşlarım çatıldı. "Cazip teklif derken?"

"Adam rüşvet yemiyor, ki aklı olan kişi zaten bu adımı atmaz. Hâkimin, Babası turizm bakanı, ailenin tamamı eskiden beri siyasette büyük rol oynamış yüksek mercilerde görev almışlar. Kısacası bok gibi zenginler. Bu kapıyı çalmadan geçelim, onu satın almak boyumuzu aşar."

"Herkesin zayıf bir noktası vardır ama." Murat haklıydı, kimse kusursuz değildi, illaki açığı vardır. "Ailesinde suç işleyen birinin pisliğini örtpas etmek gibi."

"Geçmişi hakkında bilgi edinemedim, varsa bile üç gün içinde açığa çıkarmam çok zor."

Hakan son noktayı koyduğunda kardeşimin eline uzanıp avuçladım, uzak veya yakın hep yanında olduğumu hissettirdim. Gözlerimi endişeyle bakan gözlerine diktim ve zamanın bizi bir daha ayırmasına asla izin vermeyecek hatalarımdan ders çıkaracaktım.

"Sende beni bırakma abla, gidecek yerim kalmaz." deyince kalbime bıçak saplandı sanki, açılan yara bana öyle acı verdi ki gözlerim doldu. Eskileri hatırladığını bilmiyordum, ilk defa dile getirdi. Onun yalnız hissetmesi benim öfkemi körüklerdi, kırgın görünmesi kirpiğimdeki nemi alır beni güçlü kılardı ve gideceğimi düşünmesi ölümüm demekti, bu duyguya çarem yoktu. Tek yapabileceğim şey eline daha sıkı sarılmak oldu, sıcaklığımı soğuk avuçlarına bırakırsam korkularına karşılık verebilirdi.

"Üç gün sonra beni hapishanenin kapısında bekle, yanına suçlu olarak değil, özgür kalmış bir birey gibi geleceğim, sana sözüm olsun."

Gülümseyince dudakları titredi, gözleri veda eder gibi baktı yüzüme. "Sen sözlerini tutarsın hep."

Başımı salladım, tek elimle yanağını avuçlayıp okşadım. "Ablana güven, duruşma günü beni kapıda karşılamayı unutma yeter, oyunculuğumu konuşturarak herkesi kendime hayran bırakacağım."

Gülümsemesi yüzüne iyice yayıldı,
elini yanağını avuçladığım elime sardı. "Yaparsın sen, az değilsin."

"Değilim." Bakışlarımı Hakan'ın gözleriyle buluşturdum, ağzımı açtığımda gardiyanın sesini yine duydum, süremiz dolmuştu ve son sorumu sormanın zamanı çoktan gelmiş geçiyordu.

"Hâkimin adı ne?"

"Yaman Çakırlı."

🔥🔥🔥

Lütfen yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. (Ateş simgesini bırakmanız bile beni çok mutlu eder.)

Bölüm nasıldı?

Ve iyi kitap kapağı yapabilen varsa benim için yapabilir mi? (Bir başkasında olmasın)

CESUR YAZILIYOR ARKADAŞLAR

Tek kişisel INSTAGRAM hesabım ::Yasemin Abva A (başka hesaplara itibar etmeyin profil resmim tüm hesaplarımda aynı)
TWİTTER Yasemin Abva A

Kitap kesitleri yakında oradan gelecek, takip ederseniz tüm gelişmelerden anında haberdar olursunuz.

Sevgiyle kalın...





Continue Reading

You'll Also Like

54K 2.6K 25
" Ben onu ilk gördüğüm de gözlerinden tanıdım ama o beni tanımadı" " söylesene seven kalbim bir sana mı fazla geldi. neden şimdi gerçekleri öğrendiğ...
74.8K 370 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
2.2M 35.8K 54
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
67.5K 4.9K 13
❝Sen ve beni, birbirimizden başka kimse iyileştiremez. Bunu unutma.❞ Otuz üç yaşında basit bir terzi olan ama zorunluluktan bir fabrikada çalışan Gül...