Katarina kendine kızıp duruyordu. İçinden keşke zehirli bir iksir alıp direk ikisinide öldürseydim diyordu. Bir daha böyle bir şans yakalayamayacağını çok iyi biliyordu. Artık tek yapabileceği suikast kalmıştı. Fakat nerede yaşadıklarını bilmiyordu.
Talon sabah uyandığında Lux yüzünü okşuyordu. "İşe gitmeden önce sana yaptığım çorbayı iç. Tabi önce elini yüzünü yıka." dedi Lux. Talon sonunda işe yarayabileceği için mutluydu. Orduda suikastçı eğitecekti. Çorbasını içti ve Lux'ı öpüp yola koyuldu. Biraz yürüdükten sonra bir at arabası geldi ve Talon'u aldı. Eğitim alanına gittiğinde ilk kez bu kadar düzenli bir yer görmüştü. Herkes tüm dikkati ile işlerini yapıyordu. Antrenman alanları parlayan çimler ile çok güzel gözüküyordu. O etrafa bakarken Xin Zhao geldi ve Talon'un eğiteceği birliğin yanına götürdü. 10 kişilik küçük bir birlikti ve hepsi çok genç duruyordu. Talon'un tahminince en küçüğü 18 en büyüğü ise 22 yaşında olmalıydı. Bu iyi birşeydi. Çünkü ne kadar genç olurlarsa o kadar hızlı öğrenirlerdi.
Lux alışveriş için dışarı çıkmıştı. Ev için yeni süsler bakıyordu ve yiyecek bir şeyler alıyordu. Herkes onu gördüğünde gülümsüyor ve iyi günler diliyordu. Kendini çok mutlu hissetmişti. Yolda giderken bir kadın sertçe ona çarptı ve özür diledi. Sesi tanıdık geliyordu ve ona baktı. Siyah gözlüklü, kırmızı panama şapkalı ve siyah bir elbisesi vardı kadının. Kadın ona baktığını fark edince direk hızlıca uzaklaşmaya başladı ve bi anda kayboldu.
Katarina az önce Lux'ı bulmuştu ve onu takip etme kararı aldı. Evlerinin yerini öğrenirse rahatlıkla suikast düzenleyebilirdi. Hem Talon'u kaybetmesine sebep olan Lux'ı, hemde Lux için Katarina'yı satan Talon'u öldürecekti. Yavaş yavaş Lux'ın arkasından ilerliyordu ve yarım saatlik yürüyüşün ardından Lux eve girdi. Bu evi ömrü boyunca unutmayacaktı Katarina.