Aşk, asla ummadığınız bir yerden çıkıveriyordu karşınıza. Hiç ummadığınız bir günde, kampüste otururken bir anda yanınıza konulan bir cd ile başınızı okuduğunuz kitaptan kaldırdığınızda, etrafta tek başınıza olduğunuzu fark ettiğiniz anda kapınızı çalıyordu ve hayat sizi sert esen rüzgarla uyarıyordu. O kasedi eline alma.
Zhang Yixing, yalnızca 20 yaşında iken, her hafta çarşamba günü kampüste kitap okurken yanına bırakılan kasetler sayesinde aşık olmuştu.
Bir erkek, onun için şarkılar söylüyor, bunu yalnızca eski teyiplerin çalabildiği kasetlere yüklüyor ve ona veriyordu.
Ve daha sonra, ikisi sevgili oldukları dönem boyunca birbirlerine söyleyemedikleri şeyleri kağıda döküyor, besteliyor ve sonra kaydediyorlardı.
Kasetler ve 90'lardan kalma teyipler, onların haberleşme yoluydu.
22 Kasım 2015 tarihinde, Zhang Yixing eczaneden aldığı ucuz gebelik testinin doğru olduğunu duyduğu zaman da, sevgilisine anlatmak için kullandığı yol buydu.
Genç çocuk, uzun perçemini heyecanla geriye tarayıp, karşısındaki sevgilisinin kasedi teyibe takmasını beklerken heyecanlıydı. Dudaklarını ısırıyordu, kazağını parmak uçlarına kadar çekmiş, ve yün kazağı ile oyuyordu. Mutluydu.
Ve kısa bir süre sonra teyipten bebek ağlaması, bebek kahkahaları duyulmaya başladı. Genç oğlan heyecanla gülümsemiş, karşısındakinin anlamasını bekliyordu. Ve teyipten yükselen kendi kahkahasını duydu: "Baba oluyorsun!"
Sarı boyalı saçlara sahip oğlan kaşlarını çattı ve hışımla teyipten kasedi çıkarıp plastik şeyi ortadan ikiye ayırdı.
Ve 22 yaşındaki Zhang Yixing 3 Temmuz 2016'da oğlunu tek başına kucağına aldı.
🍋🍋
"Yah! Seni menapozlu! Senden limonlu pasta istedim, kahveli değil!" Luhan oturduğu tekerlekli sandalyede kıpırdanıp Yixing'e vurdu.
"Ah, kahve sevdiğin için kahveli aldım Lulu?" Yixing yüzü düşerken arkadaşının doğum gününü mahvettiği için kendisine küfür etti.
"Seneki doğum günümde Lei'li pasta istiyorum!" Luhan mızır bir şekilde gülüp kucağına top gibi görünen çocuğu aldı ve arkadaşının pastayı servis etmesine izin verdi.
"Hey! Oğlumu yiyemezsin!" Yixing ciddi bir şekilde karşısında duran hastane önlüklü çocuğa baktı. "Önümüzdeki sene doğum gününde sana limonlu alacağım, söz!"
Açık renkli sarı saçlı çocuk kucağında oturan bebeği uzun uzun süzdü ve düşünceli bir şekilde konuştu. "Eğer seneye yaşarsam.."
Yixing sertçe ona baktı, arkadaşının öyle konuşması hoşuna gitmiyordu. Konuyu dağıtmak ister gibi, sabahtan beri elinde tuttuğu yeşil makaronu dişleyen çocuğa baktı. "Lei'nin doğum günü yaklaşıyor, sen sevgiline ne alacağını düşün."
Luhan kıkırdadı. "Ah, benden çok sevgilisi makaronlar gibi. Artık yanağımı emmiyor."
Yixing, Lei'nin öpmek yerine Luhan'ın yanağını emzik gibi emdiği aklına geldiğinde kahkaha attı.
"Sahi, sen almazsın biliyorum, her gün Lei'ye kim makaron veriyor?" Luhan düşünce bir şekilde arkadaşına baktı.
"Ah, hastanenin olduğu sokağın bir alt sokağında bir pastane var. Oradan sana yiyecek bir şeyler aldığım zaman, kasiyer oğlan Lei'ye de veriyor işte." Yixing utanan yanaklarını gizlemek istercesine başını öne eğerken konuştu.
Luhan kıkırdayarak öne atıldı. "Adını biliyor musun, yakışıklı mı nasıl?!"
"Han, kasiyer sadece.."
Luhan göz devirip, karşısında tüm yüzü pasta olmuş arkadaşına baktı. "Adam flörtleşiyor."
Yixing kendisine bakarken kucağındaki bebeğin ağzına pasta koymayı ihmal etmedi.
"Adam bebeğimle flörtleşiyor."
Luhan nasıl bir insanın bu kadar gerizekalı olabildiği konusunda düşüncelerini bir kenara atarak arkadaşına baktı. "Adam bebeğinle ilgilenerek seni etkilemeye çalışıyor."
"Oh? Sahi mi Lulu?" Kıvırcık saçlı olan düşünceli bir şekilde sorduğunda Luhan kıkırdadı.