๐’๐ข๐ซ๐ข๐ฎ๐ฌ ๐๐ฅ๐š๐œ๐ค ๐ข๐ฅ๏ฟฝ...

By Birsensuu

222K 10.7K 3.4K

๐‘†๐ผฬ‡๐‘…๐ผฬ‡๐‘ˆ๐‘† ๐ต๐ฟ๐ด๐ถ๐พ ๐ผฬ‡๐ฟ๐ธ ๐ป๐ด๐‘Œ๐ด๐ฟ ๐ธ๐‘‡ | โ Hayal edebildiฤŸin her ลŸey gerรงektir. โž [๐“๐ก๐ž ๐…๐ข๐ซ... More

๐๐ซ๐จ๐ฅ๐จ๐ ๐ฎ๐ž
๐๐ซ๐ž๐š๐ฆ๐ฌ ๐š๐ซ๐ž ๐๐ž๐š๐๐ฅ๐ฒ
๐ฌ๐ญ๐š๐ซ๐ ๐š๐ณ๐ข๐ง๐ 
๐œ๐ซ๐š๐ฆ๐ฉ๐ฌ
๐ฅ๐จ๐ฌ๐ž
๐Ÿ๐ฅ๐ข๐ซ๐ญ๐ข๐ง๐ 
๐›๐จ๐ญ๐ญ๐ฅ๐ž๐ฌ
๐š๐ง ๐ฎ๐ง๐ซ๐ž๐Ÿ๐ฎ๐ฌ๐š๐›๐ฅ๐ž ๐จ๐Ÿ๐Ÿ๐ž๐ซ
๐Œ๐ฎ๐ ๐ ๐ฅ๐ž-๐›๐จ๐ซ๐ง
๐ฐ๐š๐ข๐ญ๐ข๐ง๐ 
๐›๐š๐ฉ๐ญ๐ข๐ฌ๐ฆ๐š๐ฅ ๐Ÿ๐š๐ฆ๐ข๐ฅ๐ฒ
๐๐จ๐ฐ๐๐ฒ
๐Ÿ๐ฅ๐จ๐ฐ๐ž๐ซ ๐œ๐ซ๐จ๐ฐ๐ง๐ฌ
๐š๐ง๐จ๐ญ๐ก๐ž๐ซ ๐ฅ๐จ๐ฏ๐ž
๐ฆ๐ฒ ๐ž๐ง๐ž๐ฆ๐ฒ
๐ญ๐ฐ๐ž๐ฅ๐ฏ๐ž ๐ฒ๐ž๐š๐ซ๐ฌ
๐›๐จ๐ซ๐ž๐๐จ๐ฆ
๐ฃ๐ž๐š๐ฅ๐จ๐ฎ๐ฌ๐ฒ
๐ž๐ฑ๐ฉ๐ž๐œ๐ญ๐ž๐ ๐ฆ๐จ๐ฆ๐ž๐ง๐ญ
๐ฒ๐จ๐ฎ๐ซ ๐๐ž๐œ๐ข๐ฌ๐ข๐จ๐ง
๐ญ๐ก๐ž ๐š๐ซ๐ญ ๐จ๐Ÿ ๐ฌ๐ž๐๐ฎ๐œ๐ญ๐ข๐จ๐ง
๐ก๐จ๐ฎ๐ฌ๐ž ๐จ๐Ÿ ๐ญ๐ก๐ž ๐๐จ๐ญ๐ญ๐ž๐ซ๐ฌ
๐ฅ๐ž๐ญ๐ญ๐ž๐ซ

๐ฅ๐ข๐ญ๐ญ๐ฅ๐ž ๐ฉ๐š๐ฐ

7.9K 450 97
By Birsensuu

küçük pati

Seni ve karnında büyüyen küçük yavru Pati'mizi seviyorum,

Konu: Karnında büyüyen küçük bir bebek olduğunu fark ettiğinde, bu seni korkutur. Hem sen hem de Sirius zor bir çocukluk geçirdiniz ve artık içinde yeni bir hayat olduğuna göre, özellikle bir savaştan yeni çıkmışken (Sirius hiç ölmedi) çocuk yetiştirme yeteneğin seni endişelendiriyor.

Kelime sayısı: 1200

Bölüm şarkısı: The Neighbourhood – Daddy Issues

Tell me something that I won't forget
But you might have to tell me again
It's crazy what you do for a friend

Go ahead and cry little girl
Nobody does it like you do
I know how much it matters to you

I know that you got daddy issues

➴➵➶➴➵➶➴➵➶

2 hafta oldu. Öğrendiğinden beri tam 2 hafta. Tam olarak 14 gün, 336 saat, 20160 dakika, 1209600 saniye.

Yine de hesaplamaya devam ettin, yine de sonsuza kadar sürecek gibi hissettin. Kaçınılmaz olandan kaçınmanın hiçbir yolu yoktu, hiç şüphe yoktu. St. Mungo Sihirli Hastalıklar ve Yaralanmalar Hastanesi'nden çıkarken karnında büyüyen küçük bir insan fikrini kavramaya çalışıyordun. Önümüzdeki 7 ay boyunca içinde beslemen gereken bir hayat.

Mutlu olman, hayat dolu olman, tüm sevdiklerine anlatmak için yaratıcı yollar planlaman gerekiyordu. Ama nasıl yapabilirsin? Sana gelen tek düşünce, olumlu olmaya çalışmaktan başka bir şey değildi. Ebeveynlerin hayatını cehenneme çevirdi, erkek kardeşlerin can sıkıcı Ölüm Yiyenler'dendi ve kabul etmesi ne kadar zor olsa da, onların görüşlerine katılmasan da sende onlardan biriydin.

Sana ve abilerine yaptıkları gibi nefret etmeden nasıl bir çocuk yetiştirecektin ki? Daha bir tane tutmasını bile bilmiyorken nasıl bir çocuğu büyütürdün? Ama hepsinden önemlisi, senin için hayatındaki herkesten daha fazla anlam ifade eden adama, Sirius'a, bu durumu nasıl söyleyecektin? Aranızda hiçbir zaman çocuklar veya aile, konuşmalarınızda gündeme gelmedi. Bulgularını basit gerçekler olarak ifade ederek ona doğru yürümeyi hayal bile edemezdin. Adam kalp krizi geçirecekti.

Grimmauld Meydanı'nın mutfağında, bir elinde dumanı tüten bir fincan çay ve henüz bir bebeğe bile benzemeyen minik bir lekenin büyülü bir polaroid fotoğrafıyla oturuyordun. Giriş kapısının açıldığını duyduğunda koltuğunda sıçradın ve fotoğrafı hızla cebine sakladın.

Doğru zaman değildi, henüz ona söylemeye hazır değildin.

Sirius mutfağa doğru yürüdü, kapıda durup seni görebilmek için içeriye baktı. "Merhaba aşkım," dedi yüzünde tatlı bir gülümsemeyle. Sana yaklaşırken, adımları ağır ve belirsiz geliyordu. Ama senin için sürpriz olmadı. "İyi hissediyor musun?" Yanına adım atıp saçının tepesine küçük bir öpücük kondururken sordu ama daha önce birçok kez yaptığın gibi bir kez daha ondan uzaklaştın.

"Ben - ben iyiyim," diye sahte bir gülümsemeyle karşılık verdin, onun endişelenmesini engellemeye çalıştın, ama onun mesafeli davranışlarını fark ettiğini biliyordun. Sandalyenin yanında diz çöktü, ellerini nazikçe tuttu, eklemlerine küçük daireler çizdi.

"Bir şeylerin yanlış olduğunu biliyorum. Bir şeyi saklamaya çalıştığını biliyorum. Bana söylemeye hazır değilsen, sorun değil, ama lütfen bana yalan söyleme," diye yalvardı, elinin arkasına küçük bir öpücük bırakırken, seni beklemeye hazır olduğuna dair güvence verdi.

"Sadece bana biraz daha zaman vermene ihtiyacım var," diye fısıldadın, Sirius'un ellerini sıkarken nefesin titrek ve kararsızdı.

"İhtiyacın olduğu sürece," diye tatlı ve içten bir gülümseme sundu ve ellerini bırakıp yanaklarını kavradı ve seni dudaklarından öptü. Sadece dokunuşu seni her zaman güvende hissettirirdi, sanki hiçbir şey sana zarar veremezmiş gibi. Ama o anda her zamankinden daha çok korktuğunu biliyordun.

"Keşke bu doğru olsaydı," diye derin bir iç çektin, gözlerini kaçırarak. "Korkuyorum, Sirius," diye nefes verdin, öne eğildin ve alnını onun omzuna dayadın.

"Aşkım, neden korkuyorsun?" Elini saçlarının arasından geçirerek endişelerini yatıştırmaya çalışarak şaşkınlıkla sordu.

"Onlar gibi mi olacağım?" Sirius'tan sorgulayıcı bir uğultu sesi duyarak sordun. "Ailem gibi. Erkek kardeşlerim gibi... Rodolphus ve Rabastan gibi... Onlar kadar korkunç mu olacağım? Ne de olsa ben onların kanıyım," Derin bir iç çektin, gözyaşların yanaklarından akıp Sirius'un kalın ceketini ıslatmaya başladığında nefesin kesildi.

"Bu saçma düşünce nereden geliyor?" diye sordu hayretle. "Annen, baban ya da erkek kardeşlerin gibi değilsin. Hem içeride hem dışarıda tanıdığım en güzel insanlardan birisin. Ve eğer bana inanmıyorsan, kendine sor, sana hiç yalan söyledim mi? Bana kalırsa, yapmadım. Ailen gibi değilsin. Lütfen bana tüm bunların nereden geldiğini söyler misin? Beni gerçekten endişelendiriyorsun," diye yalvardı şakağına küçük bir öpücük bırakırken.

"Gerçekten onlar gibi olmadığımı mı düşünüyorsun?" Dumanlı gözlerine bakmak için geriye çekilirken, güvenceye ihtiyaç duyuyordun.

Seni neşelendirmeyi umarak, senden küçük bir gülümseme kazanmayı umarak, yumuşak bir gülümsemeyle, "Senin her şeyim olduğunu düşünüyorum," diye yanıtladı. "Ve bunun içinde onlar gibi olma durumun söz konusu değil."

"Sirius- ee, düşünüyordum da- çocuklar hakkında ne düşünüyorsun?" Konuyu olabildiğince yumuşak bir şekilde gündeme getirmeye çalıştın. Yapabilseydin, kaçınılmaz olanı erteleyebilirdin, ama yüzünde endişeli bir ifadeyle önünde diz çöktüğünde, onu daha fazla uzakta bırakamayacağını biliyordun.

"Çocuklar mı?" Kaşlarını çatarak sordu, sorun onu hazırlıksız yakaladı. "Onlardan hoşlanıyorum, sanırım. Demek istediğim, Harry, Ron ve Hermione ile gerçekten iyi bir ilişkim var ve görünüşe göre küçük Teddy de benden hoşlanıyor," diye beceriksizce kıkırdadı, ensesini kaşıyarak. "Genellikle bir köpeğe döndüğümde yüzüme bakmasını konu dışarı bırakırsak, çocuklar bana bayılır, sanırım."

"Peki, kendi çocuğunun olması hakkında ne düşünüyorsun?" Kalbinin daha hızlı attığını ve avuçlarının gergin halde terlediğini hissederek onu sorguladın.

Gözleri büyüdü, sorun onu şaşırttı. "Ne? Ne demek istiyorsun?" Kekeme halinde sordu ama sen sadece alt dudağını ısırdın ve parmaklarınla ​​oynarken kafanı öne eğdin. "Dur bir dakika, yani - sen ve ben gibi - ebeveyn mi olacağız?" Şok olmuş bir ifadeyle sordu, dudakları genişçe aralık, gözleri yuvarlaktı. Ne söyleyeceğini, nasıl söyleyeceğini veya hangi kelimeleri kullanacağından emin değildin, bu yüzden onun yerine başını salladınız. "Birazcık sen ve benden mi olacak - etrafta koşuşturan minyatür bir biz gibi mi?" Daha fazla güvenceye ihtiyacı varmış gibi tekrarladı.

"Evet... yaklaşık 7 ay içinde etrafta koşuşturan küçük bir tane olacak," Elini karnına koyarken, diğeri cebindeki fotoğrafa uzanırken garip bir gülümsemeyle yanıtladın. Dudakları küçük bir gülümsemeyle kıvrılmaya başlamadan önce, senden fotoğrafı aldı, yüzü bir an için solgunlaştı, her şeyin farkına vardığında gerçeklik ona çarptı.

Baba oluyordu.

Sirius Black baba olacaktı.

Kimin aklına gelirdi ki?

Yüzüne geniş bir sırıtış yayılırken, "Aman Tanrım! Bu - bu kesinlikle harika," diye kıkırdamaya başladı. "Sadece küçücük ayaklarını ve ellerini hayal et..." diye güldü.

"Korkmuyor musun?" diye sordun şaşkınlıkla.

"Tam olarak neyden?" Kaşlarını çattı.

"İyi ebeveyn olmamamız hakkında? İkimiz de sevgi dolu bir yuva sağlama konusunda iyi bir sicile sahip olmayan ailelerden geliyoruz." diyerek endişelerini dile getirdin.

"Bunlar bir hiçti aşkım," diye gururla gülümsedi. "Bir bebeği büyütmek için ne yapmamız gerektiğini en iyi biz biliyoruz. Sahip olduğumuz sevgi eksikliğini bir avantaj olarak kullanabiliriz, çünkü artık bir çocuğun sağlıklı, sevgi dolu bir ailede yetişmesinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz," diyerek elini avucunun içine aldı ve nazikçe sıktı.

"Ama Sirius, bir savaştan çıktık, kaçak Ölüm Yiyenler peşimizde," diye karşılık verdin, çocuk yetiştirme yeteneğinden hâlâ emin değildin.

"Şu anda bir savaştan çıktık ve on yıldan fazla bir süre önce bir savaşın ortasındaydık. Kötü insanlar yüzünden hayatın döngüsünü durduramazsın. Tüm olumsuzlukları düşünme. Seni sevdiğim gerçeğini bir düşün, sen de beni seviyorsun ve bizim de aynı derecede seveceğimiz güzel bir bebeğimiz olacak." Sirius'un yüzüne bir memnuniyet gülümsemesi yayıldı. "En azından küçük Teddy'nin bir oyun arkadaşı olacak," diye şakacı bir şekilde kıkırdadı ve seni ayağa kaldırırken kollarını beline doladı. "Seni ve karnında büyüyen küçük yavru Pati'mizi seviyorum," diye fısıldadı kulağına.

"Sana sahip olduğum için nasıl bu kadar şanslı olduğum hakkında hiçbir fikrin yok," diye yanıtladın gözyaşlarını içinde.

"Bunlar mutluluk gözyaşları olsa iyi olur," diye sorgulayarak bir kaşını kaldırdı, aptal gülümsemesi hâlâ yüzüne yapışmıştı.

Kıkırdadın yüzünü avuçlayıp dudaklarını yarı yarıya buluşacak şekilde aşağı çektin. "Seni çok seviyorum," İkiniz arasındaki boşluğu bir kez daha kapatmadan önce dudaklarına doğru iç çektin.

➴➵➶➴➵➶➴➵➶

Continue Reading

You'll Also Like

231K 21.5K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
001x004 By

Fanfiction

21.6K 1.5K 27
Eleven yerine keลŸke yaลŸฤฑna uygun biri olsaydฤฑ da aลŸk yaลŸasalardฤฑ diye hiรง dรผลŸรผndรผn mรผ? Ben dรผลŸรผndรผm. Utanmadฤฑm bir de yazdฤฑm. (Vecna deฤŸil 001 รผzerin...
272K 17K 43
... Nefes alabilmek iรงin hฤฑzlฤฑ hฤฑzlฤฑ soluyordum. BaลŸฤฑm dรถnรผyor, kalbim hฤฑzlฤฑ hฤฑzlฤฑ atฤฑyordu ama nabzฤฑmฤฑn atฤฑลŸฤฑnฤฑ duyamฤฑyordum. Ellerim soฤŸuktan morar...
915 58 8
Bu kitabฤฑ eฤŸlenece amaรงlฤฑ yazฤฑyorum bรผtรผn eleลŸtirilere aรงฤฑฤŸฤฑm.Ve bu kitap tsipt in ikinci sezonu gibi olucak รถrnek olarak sussanah ฤฑn kanser olduฤŸunu...