Sevdakeder

By limonkokuluyagmur

145K 9K 1.7K

"Partnerini almamda bir sakınca var mı?" Gülümseyerek başını salladıktan sonra yavaşça Oktay'ın kollarının ar... More

Yağmur kalan kadınlar
1/Kendi Halimde
2/Tunaboylu
3/Bu bir yağmur mu?
4/Nilüfer
5/Çiğdem çiçek
6/Sırık
7/Günebakan
8/İzle ve gör.
9/İdil
10/Neon ışıklar
11/Narin su çiçeği
12/Buna tutun.
13/Söz ver.
14/Sen çoktan düşmüşsün. (1. Kısım)
14/Sen çoktan düşmüşsün. (2. Kısım)
15/İncelen ışık
16/Nil (1. Kısım)
17/Güz geçer.
18/İçimde bir çocuk çığlık çığlığa
19/Bataklıklar ve çiçekler
20/Bir cevabım var mı?
21/Günaydın
22/Sevda değil, ruhumun kumarı bu.
23/Kül bunun kanıtı.
24/Rüzgârgülü

16/Nil (2. Kısım)

4.6K 337 43
By limonkokuluyagmur

***

Sevdiğim
Önce kemir bu tel örgüleri gövdemden
Geç derimin altındaki tehlikeleri
Yürek kızgın bir kuma devrilmeden
Yokla beni.

Cahit Zarifoğlu

***

Utanarak adama kaçamak bir bakış attığı sırada bunca zaman kendine sakladığı düşünceyi dile getirdi. "Nil demen daha çok hoşuma gidiyor."

Kartal, söylediklerini işittiğinde Nilüfer'i kendine çekip öpmek için duyduğu istekle baş etmeye çalışarak gürültüyle yutkunurken, bakışlarının fark edilir biçimde kızın dudaklarına kaymasına engel olamadı. Eğer ilk seferinde düşüncesizlik ederek öylece öpmemiş olsaydı, şimdi onu tutan hiçbir şey olmazdı ancak bu sefer her ne yapıyorsa doğru bir şekilde yapmak istiyordu. Kızı mı öpecekti? Öyleyse bunu, Nilüfer'in de istediğine emin olduğunda yapacaktı, şimdi değil. Başını, kızın kokusunu daha net bir biçimde duyabilmek için biraz daha eğerken gözlerini kapatarak dişleriyle kuruyan dudaklarının içini ısırdı. Nilüfer'in kokusunda, tam da şu anda benliğini esir alan duyguları sivrilten sinsi bir kimya vardı; öyle ki içten içe adamı mahvediyor, şiddetiyle ruhunu eziyordu.

Başını kararlı bir şekilde geriye atıp yüzünü kızın saçlarının arasından çektiğinde sesindeki tarazlanmayı kontrol altına almayı umarak "Nil," diye mırıldandı. Parmaklarıyla yavaşça saçlarının ucuyla oynarken Nilüfer'e kaçamak bir bakış attı. "Eve gitmek zorunda mısın?" İsteyerek yüzsüzlük yapacağını, dahası kızı zor durumda bırakacağını biliyordu ancak yine de devam etti. "Benimle kalsan olmaz mı?"

Nilüfer, bunları söylerken adamın ses tonunda ayırt etmekte zorlandığı duygu karmaşası nedeniyle karar vermeye çalışarak derin bir nefes aldı. Beklenti, çaresizlik, heyecan, tedirginlik, korku, tereddüt, nefesinin kesilmesine neden olan derin bir sevgi, özlem ve tutku, bir isim vermekte zorlandığı pek çok duyguyla birlikte ruhunun kördüğüm olmasına neden oluyordu. Tam kaburgalarının arasındaki noktaya olanca şiddetiyle çarpan tuhaf bir his nefesinin kesilmesine neden olurken, elini göğsüne bastırıp kalbini yoklamamak için kendini zor tuttu. Kuruyan dudaklarını ıslatırken bir eliyle saçlarını kulağının arkasına iterek Kartal'a kaçamak bir bakış attı. Bütün gece burada oturamayacakları aşikârdı. Üstelik adamın evi, daha önce gitmediği bir yer değildi.

Düğünün yapıldığı mekân evlerine çok uzak olduğu için, zaten bu gece bir arkadaşının yanında kalacaktı. "Tamam," diye cevap verdi sessizce.

"N-Ne?" Kartal, sessizce geçip giden süre boyunca reddedileceğine kendini o kadar inandırmıştı ki Nilüfer'in cevabını ilk anda anlaması mümkün olmadı. Kaşlarını çatarak bakışlarını Nilüfer'in yüzüne dikti. "Nasıl?"

Kız derin bir nefesle utanarak bakışlarını kaçırdı. "Bu gece seninle kalırım."

Kartal, aldığı cevabın şaşkınlığıyla kaşlarını havalandırarak gülümserken elinden tutup kendiyle birlikte Nilüfer'i de ayağa kaldırdı. "Nil..."

Arabaya bindikten sonra yol boyunca ikisi de konuşmadı. Kartal yaptığı itirafın kızın üzerindeki etkisini görmek istercesine sessiz kalırken Nilüfer ise duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu. Adamın ona ilk gördüğü anda tutulduğunu duymak bile uykunun, Nilüfer'e geceler boyu haram olmasına tek başına sebepken şimdi bir de İdil çıkmıştı. Tedirgin olmadığını söyleyemezdi, kadının takıntılı hali onu fazlasıyla korkutmuştu. Sadece asistanıyken bile kızın, kimsenin ruhu duymadan arşiv odasında kilitli kalmasına neden olduysa şimdi yaşayabileceklerini düşünmek bile istemiyordu. Bu yönden baktığında ondan uzak durma konusunda Kartal'ın aldığı kararı haklı bulmadan edemiyordu. İdil'i, Nilüfer'den daha iyi tanıdığı muhakkaktı ve yapabileceklerini ondan daha iyi öngördüğü kesindi. Öte yandan, İdil ve onun isteğini elde etmek için takındığı hastalıklı tavrı anlatmıştı ancak kadınla nasıl bir ilişki içinde oldukları konusunda tek kelime etmemişti Kartal. İdil'i alttan aldığı, idare ettiği ortadaydı ancak adamın bunu nereye kadar sürdürebileceğinden emin değildi Nilüfer. Bu durumun aralarında sorun olup olmayacağından da emin olmadığı gibi...

Mantıklı tarafı Kartal'dan uzak durması gerektiğini söylüyordu ancak kalbinde incecik filizlenen çiçeği ezip geçmeye cesaret edemiyordu. Adamın gözlerinde gördüğü bir şey, daha çok yaşama tutunmak için duyduğu derin ihtiyaca benziyordu, Nilüfer'i kaçıp kendini kurtarmaktan alıkoyuyordu.

Kartal'ın evinin bulunduğu sitenin bahçesinden girdiklerini fark ettiğinde dalıp gittiği düşünceleri rafa kaldırarak etrafına bakındı. Araba durduğunda, adamla aynı anda inerek evin kapısına doğru yürüdü. Kartal cebinden çıkardığı anahtarla hızlıca kapıyı açıp girmesi için geri çekilirken Nilüfer derin bir nefesle içeriye adım attı. Adamın kapıyı kapatıp yüzünü ona dönmesini beklerken hareketsiz kalarak elleriyle sıkıca elbisenin eteklerinden kavradı. Aynı anda "Sana rahat bir şeyler getireyim," diyen adama kaçamak bir bakış attı. Kartal'ın evinde rahat olacağını düşünerek hata etmişti galiba. Bundan önce adamın ona karşı duygularından haberdar olmadığı için her şey daha kolaydı ancak şu anda tuhaf hissediyordu. "Üzerini değiştir."

Kartal merdivenlerden çıkarak odasına giderken ilk defa görüyormuş gibi bakışlarını salonun içinde gezdirdi. Çok geçmeden geri gelen adamın uzattığı kıyafetleri aldıktan sonra hızlıca banyoya geçti. Üzerindeki elbiseden kurtulup ona tam olduğunu şaşırarak fark ettiği geceliği giydikten sonra çıplak ayaklarıyla ürkek bir tavşanı andıran görüntüsüne aldırmadan dışarı çıktı.

Yanına döndüğünde onu süzen adam "Yakışmış," diyerek gülümsedi.

Nilüfer, Kartal'ın da kıyafetlerini değiştirdiğini fark ederek kaşlarını çatarken koltuğun ucuna ilişip "Tam oldu," diye mırıldandı. "Kimin bunlar?"

Umursamazca omuz silkerken "Feza'nın," diye cevap verdi adam. "Tanışmıştın, hatırlarsın. Arada kardeşlerim burada kalıyor, onun için bazı eşyaları bende."

Nilüfer bu cevabı beklemiyordu. Bu geceliğin İdil'e ait olduğunu dahi duymaya kendini hazırlamıştı ama Kartal'ın kardeşleri... Aklından geçen düşünce gözlerini devirmesine neden oldu. Adamın çapkın olup olmadığını bile bilmiyordu, adam hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Bu gece de tek öğrendiği, Kartal'ın onu ilk gördüğünde yağmur damlalarından ışık alan bir papatyaya benzettiği - ki bu cümlenin içinde geçen her bir kelime için kalbi daha da şiddetlenen bir biçimde göğüs kafesini dövüyor, böylece hızlanan nefesi başının dönmesine, midesine kramp girmesine neden oluyordu - ve belalı bir aşığı olduğuydu. Daha fazlasını öğrenmek için adamı sıkboğaz edemeyeceğini kendine hatırlatırken "Anladım," diye mırıldandı, gerisini zamana bırakmaları en doğrusu olacaktı.

Kartal başını eğip Nilüfer'in ne düşündüğünü açık eden yüzüne bakarken gülümsemeden edemedi. Elini uzatıp kızın saçlarını yavaşça geriye iterken aradaki mesafeyi kapatmak için kıvranan gövdesini koltuğun üzerinde rahatsızca hareket ettirdi. "Aslında seni onlarla tanıştırmak isterim," dedikten sonra kaçamak bir bakış atarak ekledi. "Yani, erken olduğunu düşünmezsen..."

"B-Ben," derken bakışlarını Kartal'a çevirerek karar vermeye çalıştı Nilüfer. Daha az önce adamı ne kadar az tanıdığından yakınırken şimdi bu teklifi geri çevirecek değildi. "İsterim, tabi. Çok güzel olur."

Kartal aldığı cevabın memnuniyetiyle gülümserken çapkınca göz kırptı. "Belki böylece senin hakkında bir şeyler öğrenmek için beni sıkıştırmaktan vazgeçerler?"

Nilüfer gülerek başını öne eğdi. "Onlara ne diyordun?"

"Şimdiye kadar aramızda kayda değer bir şey yoktu."

Kız içine çektiği havayı dudaklarının arasından isyanla dışarı saldı, gözleri kibirle kısılmıştı. "Beni öptün bile!"

"Onun için özür dilerim," diyerek bakışlarını sıkıntıyla önüne eğdi Kartal. "Seni o şekilde öpmemem gerekirdi."

"Nasıl öpmen gerekirdi?" Ağzından çıkan kelimeleri ancak kulaklarına ulaştığında idrak edebilen Nilüfer pişman olarak dişlerini sertçe dudağına bastırdı. Kartal'ın birden bire ona dönen bakışlarının değiştiğini fark ederek yutkundu. Düşünmeden konuşmak, tutulduğu berbat bir hastalık olmalıydı. Bakışlarını etrafında gezdirirken konuyu değiştirmek istercesine konuşmaya başladı. "Hava ne kadar sıcak, değil mi?" Gözlerini sıkıntıyla kapatarak dudaklarını kemirdi. Konuyu değiştirmek konusunda takdire şayan bir beceriksizliğe sahipti. "Yani, bahçe de çok güzel. Hanımeli mi onlar, yasemin mi yoksa? İkisi de çok güzel kokar, ben çok severim." Gözlerini hızlıca evin içinde gezdirirken "Ev de çok aydınlık, değil mi?" diye sordu. "Bahçenin, sokak lambalarının ışıkları da var tabi. Sen de ışıkları hiç kapatmıyorsun sanırım. Muazzam bir elektrik faturası ödüyor olmalısın."

Kartal, son cümlelere kadar dudağının ucunda muazzam bir gülümsemeyle dinlediği Nilüfer'e kaçamak bir bakış atarken keyifsiz bir sesle mırıldandı. "Karanlıktan pek hazzetmem."

Konuşmaya devam etmek için araladığı dudaklarını kararsızca kıpırdatırken "N-Ne?" diye geveledi Nilüfer. Ardından yüzünde anlayışlı bir gülümseme belirirken, yumuşak bir sesle "Korkar mısın?" diye sordu. "Benim de yükseklik korkum var."

"Korkarım."

***

Nilüfer SEVİN

Atıf Kartal TUNABOYLU

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 59.2K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
580K 24.3K 44
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
10.5M 291K 22
BÖLÜMLER GERİ YÜKLENİYOR Şakadan zerre anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız elde edeceğiniz şey yüklü bir para ve birkaç bin fazla tıklanma o...
571K 73.7K 26
"Leyla!" Günlerin yer değiştirdiği o saatlerde, gecenin en karasında, bir ruhun kilitli kalmış sokaklarındaydık. "Burada ne arıyorsun?" Başkası içi...