-Janessa Elanor ;
-Kahverengi saçlı (genelde saçını sarıya boyar)
-Beyaz hafif buğday tenli.
- 1.75 boylarında orantılı bir vücuda sahip.
-Ela gözlü
Janessa hayatı yok gibi gören ve hayata değer vermeyen,asi tipli bir kızdır. Yaşadığı bir hastalık yüzünden çocuğu olmayacağını öğrenir.
Yumurtalıklarındaki kis için tedavi görmüş ama sonunda bu tedaviyi bırakmıştır.
Yetim bir kızdır. Aile hayali suya düşmüş yaralı bir kuştur.
Kahverengi saçları sarıya boyanmış,beyaz tenli ve tek başına yaşamaktadır.
Arada gittiği bar dışında sosyal hayatı yoktur .Önemli bir gazetenin günlük köşe yazarlığını ve önemli bir kadın dergisinin aylık köşe yazarlığını yapmaktadır.
-Kressteen Steewert ( DE VASCONCELOS)
-Siyah gür saçlı.
-1.85 boylarında
-Şişman olmamasına karşın iri yapılı ve kaslı.
-Keskin hatlara sahip,siyah gözlü.
-Hafif bronz teni haricinde abartılmamış bir tene ve yakışıklılığa sahip.
Kressteen Steewert çiftlik evleri ve otel zincirleri olan,sosyetede saygıyla yanına yaklaşılan sert ve lafı koydumu oturtan hiçbir şeyden çekinmesi olmayan orta yaşlı kara yağız bir adamdır.
Geçmişi onun bugününü belirleyen zamandır.
Abisi ve onun sevgilisiyle geçirdiği kazada sevgilisinin abisi yerine kendisini kurtarmasıyla hayatta kalmış,ve o kazada abisini kaybetmiş acılı bir kardeştir aynı zamanda.
Onun için kalbi olmadığı söylenir her zaman.
Onun bir kalbi vardır aslında,ama dışı buzlarla içi hiç sönmeyen ateşlerle kaplı bir enkazdır onun kalbi.
Ve yaşadığı suçluluk duygusuyla kendide dahil herkesten nefret eder Kressteen.
Marianna Penalope ;
-Kızıl saçlı ve beyaz tenli.
-Yeşil gözlü ve doğal bir güzelliğe sahip.
-Boyu 1.60' larda.
-Boyunu aşan çekici bir vücudu var.
Marianna o kazadan sonra Kressteen'a olan aşkını anlamış ama abisini kurtaramadığı için hiçbir zaman vicdan azabı çekmemiş,gözü kara aşık bir kadındır.
Doğal renginde ki kızıl saçları ve beyaz teniyle Marianna her erkeği tavlayabiecek bir güzelliğe sahiptir. Ona genelde "Anna" derler..Kısa koyu ve minyona benzeyen tipiyle inanın dokunmaya kıyamacağı masum bir güzelliktir ondaki.
Ama Marianna' nın bakışlarında ki ateşi kimse anlayamamıştır.
Kressteen hariç...
Marianna ne kadar imkansız olduğunu bilse de onu her şeyiyle tanımış olan bu adama artık aşıktır ve yalnızca onu istiyordur.
Yırtıcı bir hayvan gibidir artık Marianna;
pençelerinde imkansız bir aşkla,umutsuz ama saldırgan vahşi bir hayvan gibidir...
GİRİŞ
'Hayat ne garip,lanet ..ve boktan bir dönemeçten ibaret!' diye düşündü genç kız..Onun için hiçbir şey normal değildi artık..
Hiçbir şey olması gerektiği gibi değildi..Her şey hem de her şey istemediği gibiydi artık.
Barda tanıştığı adamla tanımadığı ve gördükleri ilk otele girerken yaptıklarını umursamıyordu artık..
Onun mutlu bir geleceği olmayacaktı ki artık. Şuan genç kız kendisi değildi.
Tanımadığı bu iri cüsseli adamla ne haltlar yediği umurunda bile değildi...O artık hep yalnız olacak bir kızdı zaten..En başından beri yalızlığa mahkum olacağı belli sefil biriydi...
Otelin kapısından içeri girerken bedenini bir ürperti sardı Janessa nın..
"Üşüdün mü tatlım?" dedi adam ona kendisi olmadığını gösteren sıcak bakışlarla.
Bara ilk geldiğinde gözlerinde gördüğü tek şey nefretti. Bu adam kimseyi sevmiyordu ve Janessa ya lazım olanda buydu.
Geri dönüp onun yüzüne bile bakmayacak tek gecelik bir ilişki..
Hayatının unutulacak olan sonu ve İLKİ!..
1. BÖLÜM
Bedeninden çıkan giysilerin ürpertisiyle donmak istiyordu genç kız..İstediği tek şey tedavinin yanıt vermesiydi..
Doktor işe yaramayacağını söylemiş ve tedavinin artık bir umut olmadığını 1 ay önce belirtmişti genç kıza.
Bir aydır ilaçları kullanmış ve sonunda pes etmişti..Sonunda artık hayallerinden,kendinden...bir aile hayalinden vazgeçmişti.
Karşısında ki adam üstündeki ceketi esrarengiz bir havayla üstünden kaydırırken düşünmeyi bıraktı.
Bu gece hiç tanımadığı ve tanısa da umurunda olmayacak olan bir adama her şeyi sandığı şeyi verecekti.
İlkini.İlk ve son seferini.
Genç kız acıyla gülerek karşısındaki adamı inceledi.
Adamın gözlerini incelemek istediğinde kendinin de incelendiğini anlamıştı.
'Oyunu kuralına göre oyna...' diyordu içinde ki ses ama o tamamen sarhoşluğuna uyup adamın kulağına yaklaştı ve derin bir iç çekti.
Ardından dudakları kıvrıldı..
"Kokun da senin gibi esrarengiz.." diye fısıldadı.. Bunu söylerken adamın dudakları kıvrılmıştı.
Adam aniden eliyle beline sarılıp onu sertçe kendine çekti.
'Demek sert oynamayı seviyor..' diye düşündü adamın oyun oynadığını sanan gülücüğüne karşılık verirken.
Adam onu yine sertçe bedenine yapıştırırken nefesi kesildi genç kadının.
Şaşı gelecek derece de bakışlar yakınlaşınca adam ona yakışan bir sertlikle genç kızın dudaklarına yapışmıştı.
Nefessiz kalana kadar onu öperken elleri vücudunda dolanıyordu arsızca. Genç kızsa bunu yadırgamıyor sadece izin veriyordu.
Adamın ağzından alkolün keskin tadını alabiliyordu. Yine de şuan bir şeyleri hoşuna gitmesi için değil,sadece hayallerine tamamen veda edebilmek için yapıyordu.
Adam genç kızın nefes alması için geri çekilirken keskin bakışlarıyla kızı yiyecek gibi aç bakışlarla süzüyordu.Genç kız nefes nefese sakinleşmeye çalışırken elini bilinçsizce adamın geniş kaslı göğsüne tutunur gibi götürdü.
Sonra kalp atışlarını hissetmeye çalıştı ve bakışlarını adama çevirdi.Nefes almaya çalışırken alnını adamın alnına dayamıştı.
Adamınsa dokunuşları rotasını değiştirmeden fütursuzca kızın kalçalarını avuçladı.Kız şimdi ona kendi karşılık veriyordu.
Adamın yüzünü iki yanından sıkıca tutarken dudaklarına küçük,tatlı öpücükler konduruyordu.
Adamın içinden istemediği bir düşünce geçti. 'Neden bu kadar yumuşak.?'
Kız elini yumruk yapıp hafifçe adamın göğsüne vurdu. Belki kız adamı sarhoş sanıyordu ama o asla sarhoş olmazdı...Bu elinde değildi,o hiç sarhoş olamazdı.Yine de kızın gözünde sarhoş olmayı yeğliyordu.
Kız dudaklarına bir öpücük daha kondurup başını çekti ve anlaşılmayan bir bakışla adamı süzüp bir kez daha hafifçe göğsüne vurdu.
"Senin de canın acıdı mı hiç?" diye fısıldadı dudaklarına yaklaşırken.
Adamı öpmeden önce gözlerine derinlemesine baktı.
"Evet...Seninde canın acıdı."
Adamın yanağına şefkatle okşayıp tekrar yavaşça öpmeye başladı genç kız adamı.
Adam kızın bu dedikleriyle şaşırsa da bu onu durdurmamıştı..
Kızı gördüğünde sadece bu gece de onunla yapmalıyım diye düşünmüş ve kızı istemişti.
Şimdi ona sahip olmalıydı artık. Alt tarafında evet der gibi hareketlenen erkekliğine engel olacak değildi.
Kızı kucaklayıp ucuz ama sade ve iyi görünen beyaz otel yatağına doğru sürükledi.
Yatağın ucuna geldiklerinde kızı kucağından yavaşça indirip ellerini kızın üstüne saldı. Onu soymalıydı.
Kızın üstünde ki siyah düz tişörtü başından çıkarırken kızın elleri kendi pantolonuna yönelmişti. 'İyi ' diye düşündü dudakları memnun bir tebessümle kıvrılırken. 'İşini biliyor'
Kızın elleri zorlanırken elindeki siyah tişörtü yere atıyordu. Kız sinirle mırıldandı."Lanet olsun" Bu şu ana dek kızdan duyduğu tek mantıklı cümleydi.
Kızın ellerini uzaklaştırırken "Bana bırak" dedi aceleyle.
Bir kaza çıkarsa bir şey olabilirdi orasına . Bunu olasılığa bırakmadan kendi işini kendi halletti.
Pantolonunu yere atıp başını hızla kaldırırken kızında kendi pantolonunu çıkardığını gördü.
Adam hızla üstündeki diğer şeylerdende kurtulup kadını kendine çekti ve tekrar o sıcak dudaklarına yapıştı.
Kadın elleriyle saçını durmadan okşuyor,tek cinsel objesi burasıymış gibi elini çekmeden duruyordu.
Bu adama güzel hissettirse de cinselliğin dışına çıkmak istemiyordu.
Bu yüzden daha hızlı davranması gerektiğini anlayıp elini kadının sırtında sutyen kopçasına getirip sertçe açtı.
Kadın titremiş miydi? Adamın kaşları çatılırken buna şehvetin sebep olduğunu düşünerek bu gece çok ateşli bir kadın seçtiği gerçeğiyle tekrar gülümsedi.
Elinden biri kadının yeni serbest kalmış sıcak göğsüne gidip,kadının inlemesine sebep olan bir oyun oynarken diğerini alttan iç çamaşırının üzerine götürüp orda biraz daha oyalamaya başladı.
Adam kadının inlemelerini dudaklarıyla tek tek yutuyordu.Bu inlemelerden güç alırcasına.
Bu akşam daha bir başkaydı adam için..Rastgele bulduğu bu kadın diğer kadınlardan daha farklıydı..
'Daha önce yatmadığım biri' diye düşünerek kafasından düşünceleri savdı.
Şuan düşünülecek zaman değildi.
Genç kadının dudaklarından dudaklarını ayırırken aşağı kayıp iç çamaşırını da çıkardı.
Normalde daha fazla oyalanabilirdi. Ama şuan oyalanmak istemiyordu. Bu kadının içinde olmak istiyordu şuan..
Yukarı doğru uzanırken elini aşağı indirip kadının hazır olup olmadığına baktı.Normalde bu nazikliği yapmasına gerek yoktu ama şu anki sabırsızlığına bakılacak olursa adam kesinlikle bu gece sert oynayacaktı. Ve altında ki kadının canını yakmaya da gerek yoktu.
Bacaklarından bile ıslandığını anlarken adamdan boğuk bir inleme çıktı.
Kendini yönlendirmesine gerek yoktu adamın,zaten çok sertti. Yerini ayarlayıp kadına baktı.
Kadın gözlerini kapamış,alt dudağını dişlerinin arasında sıkıca tutarken bayılacak gibi duruyor ama aksine adamı sıkıca tutuyordu.Adam bu görüntüyle daha fazla dayanamayıp kendini ileri itti.
Kadın çok dardı. Kadının dudaklarını yavaşça öperken kendini bir kez daha ileri itti ama sanki bir engel vardı.
Adamın kaşları çatılırken öpücüğünü yarıda kesip hızla kadına fısıldadı "Gevşe!."
Kadın hafif bir korkuyla bu emri yerine getirmeye çalıştı. Adam kadının hafifçe gevşediğini hissederken tekrar kadının dudaklarına yapışıp kendini daha sert ileri itti.
Ve sonunda engeli aşmıştı ama kadının boğuk çığlığını yutarken kaşları tekrar çatıldı.
Bu zevk çığlığından uzak bir anlam barındırıyordu. Sanki...Sanki acı gibi.
Adamın bedeni kasılıp donarken başını hızla çekti ve kadına baktı.Kadının kapalı gözünün yanından bir damla yaş akıyordu.
'Hala içimde' diye düşündü kadın acıyla kıvranmak isterken. 'Hala içimde ve hareket etmiyor.'
Hızla gözlerini açtığında adamın onu izlediğini anladı. Gözünden bir damla yaş daha akarken adama daha sıkı sarılmaya çalıştı.
"Lanet olsun,canım yanıyor,durmasana!" dedi bir inip bir çıkan dengesiz duyguların aldırmadan.
Adam şaşkındı ama bu fazla uzun sürmedi. Sonuçta kadını zorla yatağına atmamıştı ya.Tabi kadının sarhoş olduğu sayılırsa...
Adam yavaşça hareket ederken içinden dışına bir titrememe hissetti.'Tanrım' diye düşündü elinde olmadan.
Kadın çok dar ve sıcaktı.
Uzun zamandır ilk kez Tanrıyı anıyordu. Ve buda altında ki kadının hissettirdikleri yüzündendi.
Yine de bunu umursamadı ve kadın bacaklarını ona sararken acısının geçtiğini anlayarak daha da hızlandı.
Tüm düşünceleri ve benliğini devre dışı bırakarak nadir olarak yaptığı şeyi yaptı ve kadının dudaklarına tutkuyla yapıştı.
Kadında artık içindeki Afrodit'i dışarı çıkarmış daha tutkuyla benliğini göstermeye başlamıştı.Kadın inlerken bir bakirenin yapamayacağı tutkuyla adamın üzerine çıktı ve öpücüğüne hiç ara vermeden ileri geri hareketlerine devam etti.
Adam hafifçe doğrulmuşken öpüşüne son vermişti. Kadın mızıldanır gibi inlerken hafifçe gülümsedi. 'Bekle biraz tatlım'
Öpücükleri kadının gerdanına inerken kadını hızla altına aldı. Öpücükleri kadının göğüslerine indiğinde kadından bir çığlık çıkmıştı. İlkinin aksine acı dolu değildi bu sefer ki.
Tekrar yukarı kızın dudaklarına yönelirken,gözlerine bakmadan edemedi. Kızın gözleri kesinlikle elaydı. Elaydı ve şu anda en vahşi tonundaydı.
Kız orgazma yaklaşmış olmalıydı,adam bunu anlayınca kendini salmaya başladı.
Bu iş bitince büyük ihtimalle yorgunlukla kız sızacak ve adamda gidecekti. Her zaman olduğu gibi.
Bu yüzden adam kızı son kez içine çekercesine öptü.Kadın bu kez hiç durmadan inliyordu ve adamın bu inleyişlerle içi eriyordu artık.
Daha da sert hareket ederken son vuruşlarını yapmaya başladı.
Kadın inleyip kasılırken adamda kalça spazmları geçiriyordu.
Dudaklarını kadından ayırıp daha ani vuruşlar yapmaya başlamıştı. Oldukları yerden bambaşka bir yere uçarlarken adam vahşi bir şekilde hırlamaya başladı.Kadınsa ondan önce orgazma ulaşıp büyük çığlığıyla ortalığı inletmişti.
Adam son kez gidip geldiğinde kız hafifçe inliyordu hala ve adamı ateşlemeye devam ediyordu. Ortalığı inleten bir haykırışla adamda orgazmına ulaşıp coşkuyla boşaldı.
Adam rahatlıkla kadının yanına çökerken içi coşkuluydu. Bu kadın diğerlerinden daha fazla zevk vermişti.
Kadın büyük ihtimalle harcadığı efor yüzünden birazdan sızacaktı..Muhtemelen bu günü de hatırlamayacaktı.
Adam biraz soluklanmk için beklerken kadın yavaşça doğruldu ve yere uzanarak bir şey aldı.
Adam kaşlarını çattı. Kadın sutyenini takarken şaşkındı. Sonraysa iç çamaşırı ve diğer giysileri.
Kadın deri ceketini ve spor çantasını eline alırken saçlarını gelişigüzel toplayıp duraksayarak adama döndü.
Yüzünde pek bir ifade yoktu. Ama sanki bu kadının göreviymiş gibi adama gülümsedi.Bu tedirgin bir gülümsemeydi.
Adam yatakta doğrulurken kadın yavaşça ona yaklaştı.Elini adamın yanağına koyup gece olanların dışında çok yumuşakça öptü dudaklarını.
Ve gözlerine samimiyetle bakıp hafifçe gülümsedi. "Teşekkür ederim.."
Bunu yapmıştı çünkü en azından hayallerine vedası iğrenç,veya unutulamayacak bi travma gibi olmamıştı..Maalesef hiç unutulamayacak bir gece yaşatmıştı bu adam ona.
Adam şaşkındı. Yine bu şaşkınlığı uzun sürmedi ve kadından daha esaslı bir öpücük almak için uzandı.
Kadın buna izin verdi,bu sondu nede olsa.
Adam sömürürcesine tutkuyla kadını öperken kadın hafifçe inleyerek geri çekildi.
Ve arkasını dönüp bir daha görmeyeceği bu otel odasından sıyrıldı.
Artık her zaman gittiği o bar ona çok kötü şeyler hatırlatacaktı. Ama kadın asla pişman değildi.
Ve asla pişman olmayacaktı.
*************
Kadın oradan uzaklaşırken adamın korunmadığı aklına geldi. Lanet olsun dedi içinden.
Unuttum.!
Bunu nasıl unuttum.?! Sonra kadının bakireliği aklına geldi. İlk geceden hamile kalmak çok düşük bir ihtimaldi.
Yine de hızla telefonuna koşup adamını aradı.Dışarıda bekliyor olmalıydı.
"Kadını şimdi takip edin. Adresini öğrenin,1 hafta sonra takip edeceksiniz."
Tedbirsiz iş yapmayan adama ne olmuştu şimdi.!
İçinden kendine lanet etti.
'Başıma bir bela daha almak istemiyorum. Bir lanet kadını daha aşkıyla başıma lanet etmek istemiyorum!"