Sevdakeder

By limonkokuluyagmur

145K 9K 1.7K

"Partnerini almamda bir sakınca var mı?" Gülümseyerek başını salladıktan sonra yavaşça Oktay'ın kollarının ar... More

Yağmur kalan kadınlar
1/Kendi Halimde
2/Tunaboylu
3/Bu bir yağmur mu?
4/Nilüfer
5/Çiğdem çiçek
6/Sırık
7/Günebakan
8/İzle ve gör.
9/İdil
10/Neon ışıklar
11/Narin su çiçeği
12/Buna tutun.
13/Söz ver.
14/Sen çoktan düşmüşsün. (1. Kısım)
14/Sen çoktan düşmüşsün. (2. Kısım)
15/İncelen ışık
16/Nil (2. Kısım)
17/Güz geçer.
18/İçimde bir çocuk çığlık çığlığa
19/Bataklıklar ve çiçekler
20/Bir cevabım var mı?
21/Günaydın
22/Sevda değil, ruhumun kumarı bu.
23/Kül bunun kanıtı.
24/Rüzgârgülü

16/Nil (1. Kısım)

4.8K 361 66
By limonkokuluyagmur

***

Kadını dalga sesinden dokumuşlardı.
Ay ışıklı ve kumsallı.
Kırılıyordu.

Birhan Keskin

***


Arabanın durduğunu fark ettiğinde başını önüne eğerek Kartal'a kaçamak bir bakış attı Nilüfer. Açıkçası, Kartal sorduğunda düğünden nikâh kıyıldıktan hemen sonra ayrılacaklarını tahmin etmemişti ancak tam da öyle olmuştu. Görebildiği kadarıyla adam onu alıp deniz kenarında sakin bir yere getirmişti. Kartal'ın bir şey söylemeye gerek görmeden arabadan indiğini görünce o da kendi tarafındaki kapıya uzandı. Arabadan indiğinde soğuk hava nedeniyle üşüdüğünü hissederek titreyen omuzlarını kendine çekerken rüzgârda savrulan saçlarıyla baş etmekte zorlanarak parmaklarını aralarına geçirdi. Saçlarını geriye çekerek kafasını kaldırdığında Kartal'ın çok yakınında olduğunu fark ederek nefesi kesildi. Dudaklarını sıkıca birbirine bastırırken adamın kokusunun ciğerlerinden içeri sızarak onu yavaş yavaş ele geçirdiğini hissederek gürültüyle yutkundu. Adama bu kadar yakın olmak tüm hayati fonksiyonlarının felç geçirmesine neden oluyordu. Soluğu kesiliyor, boğazı düğümleniyor, başı dönüyordu. Kartal'ın üzerindeki etkisinin şiddetiyle baş etmekte zorlanıyordu.

Onun, ceketini nazikçe omuzlarına bıraktığını geç de olsa fark ederek parmak uçlarıyla kumaşı kavradı. "Teşekkür ederim."

Kartal cevap vermek yerine başını umursamazca sol omzuna doğru eğerek elini Nilüfer'in ince beline yerleştirdi. "Gel, şöyle oturalım." Onun yönlendirmesiyle karşıdaki banklardan birine oturduklarında bir şey arıyormuş gibi çevrede gezdirdiği bakışlarını sonunda kıza çevirdi. "Sıcak bir şeyler içmek ister misin?"

Nilüfer de kısa bir süre bakışlarını yol boyunca gezdirdikten sonra, ileride içecek satan birilerinin olduğunu fark ederek Kartal'a döndü. "Olur."

Adam dönüp kız için bir bardak çay istedikten sonra bakışlarını karşıya çevirip denizi izlemeye başladı. Nilüfer'in göz ucuyla onu izlediğini fark etmesine rağmen tepki vermeden bakışlarını bir süre denizin karanlık sularının üzerinde oyaladı. Kızı buraya konuşmak için getirmişti ancak nereden başlayacağını bilmiyordu. Kelimelerle arası hiçbir zaman iyi olmamıştı ama yine de yanında oturan yeşil bakışlı, ürkek kız için elinden gelenin en iyisini yapmak istiyordu. Bir bardak çayla birlikte yanlarına gelen adamın sesiyle bakışlarını çevirdi. Nilüfer adama sıcak bir gülümsemeyle teşekkür ederken Kartal'ın tek yapabildiği yutkunmak olmuştu. Gülüşü, gözlerindeki yeşil denizi yakamozlar gibi tutuştururken adamın elinden daha başka ne gelebilirdi ki? Çok çok, Nilüfer'in güldükçe güzelleşen yüzünü izleyerek ona yeni baştan tutulurdu.

"Düğünden bu kadar erken ayrılmamızın," derken sesi öyle naif çıkmıştı ki bu haliyle ancak bir kelebeğe kanat olabilirdi. Gözlerini kaldırıp, adamı çaresiz bırakan bir cesaretle gözlerini buluşturdu. "...bilmem gereken bir nedeni var mı? Yoksa konuşmak istediğin için mi öyle erkenden..."

Nilüfer'in daha fazla konuşmasına fırsat vermeden "Başka bir nedeni var," diyerek araya girdi. Her şeyi bir anda anlatamayacağını biliyordu, hem Nilüfer duyduklarını kabullenmekte zorlanacağı hem de anlatmak ona da ağır geleceği için. Yine de kızın her şeyden bu kadar habersizken ona bağlanmasını istemiyordu. Bir yerden başlamalıydı, İdil doğru bir başlangıç noktası değildi ancak umursamıyordu. Bugün onu düğünde gördüğünde, hiç düşünmeden Nilüfer'i de alarak uzaklaşmıştı. Geleceğini biliyordu ama bu kadar erken olacağını tahmin etmemişti. Düşüncelerinden kurtulmak istercesine başını iki yana salladı. Belki de yanlış görmüştü, gördüğünü sandığı kişi İdil değildi. Nilüfer'in sessizliğinin giderek daha boğucu olduğunu hissederken "İdil," dedi zorlukla. "İdil geldi ya da ben öyle sandım." Yaşadığı kararsızlık duraklayarak yüzünü buruşturmasına neden oldu. "Bilmiyorum."

Nilüfer üşüyen parmaklarıyla çay bardağını sıkıca kavrarken "İdil kim?" diye fısıldadı.

"İdil..." Gürültüyle nefes alarak iç geçirdi Kartal. İdil'i, Nilüfer'e nasıl anlatacaktı? Haydi o, bir şekilde doğru kelimeleri seçerek İdil'i anlattı diyelim, Nilüfer anlayacak mıydı? "İdil, Koray'ın kardeşi." Kızın yeni bir soru sormasına fırsat vermedi. "Koray da benim en yakın arkadaşım."

Nilüfer doğruca Kartal'ın gözlerine bakarak açık açık konuştu. "Hala onların varlığından rahatsız olmana neden olan kısmı anlayamadım, Kartal."

Adam çaresizce saçlarını çekiştirdi. Susmanın kimseye bir faydası yoktu. Daha da kötüsü bu şekilde Nilüfer'in ondan şüphelenmesine neden olacaktı. Kız, tüm iyi niyetiyle olan biteni anlamaya çalışıyordu ama Kartal böyle kıvrandıkça, İdil'le aralarında eski bir aşk hikâyesi olduğunu düşünmeye başlaması an meselesiydi. Gecenin içinde olanca güzelliğiyle yanında oturan kıza baktı. Kartal'ın ruhundaki karanlıktan o kadar habersizdi ki bu hali, adama iç acıtacak kadar masum gelmişti. Derin bir nefes alarak "Koray, İdil'e âşık," dedi ve sonra bunun yanlış anlaşılmaya fazlasıyla müsait olduğunu fark ederek düzeltme ihtiyacıyla devam etti. "Koray, İdil'in kardeşi değil. Yani kardeş gibi büyüdüler ama aralarında kan bağı yok."

Nilüfer alacağı cevaptan korkarak bakışlarını ellerine indirdiği sırada "Peki bunun seninle ilgisi ne?" diye sordu.

Kartal bir an, aklındaki kelimeleri toparlamaya çalışarak nefesini tuttu. Lafı dolandırmaya hiç gerek yoktu. O da Nilüfer gibi bakışlarını ellerine indirerek "İdil de bana âşık olduğunu sanıyor çünkü," diye mırıldandı ve telaşla devam etti. "Ben ona karşı kardeşlerime hissettiğimden fazla bir şey hissetmedim, Nilüfer. Yemin ederim. Ama İdil bana duyduğu aşkı tuhaf bir takıntı haline getirdi. Yani..."

Kız, Kartal'ın sesindeki duygu karmaşasını fark ederek bakışlarını kaldırdı. Adamın, bilmediği bir neden ötürü kendini suçladığı fazlasıyla belli oluyordu ve Nilüfer ona kendini daha da kötü hissettirecek bir şey yapmak istemiyordu. Bu nedenle başını kaldırdı ve derin bir sevginin, ince ışıltılar eklediği yeşil gözlerini Kartal'ın gözlerine dikti. En fazla ne olmuş olabilirdi ki? Öğreneceği hiçbir şey, Nilüfer'in Kartal'a olan hislerini değiştirmeyecekti neticede. Soğumuş çayını kenara bıraktıktan sonra elini zarifçe adamın elinin üzerine yerleştirdi ve güven vermek istercesine sıktı. "Kartal..."

Adam, güç aldığı tek şey Nilüfer'in elleriymiş gibi sıkıca onlara tutunurken "Çok içtiği bir şey gece," diye devam etti. "İdil... Çok sarhoşmuş, Nilüfer. O gece, Koray'la birlikte teknedeyken suya düşmüş ya da atlamış, bilemiyorum. Yatın pervaneleri sırtına..." İdil'in hastanedeki hali aklına geldiğinde gözlerini sertçe kapayarak aklındaki görüntüyü silmeye çalıştı. "Paramparça olmuştu. Aylarca hastanede yattı. Sonra da Koray'la birlikte Amerika'ya gitti."

Nilüfer, ellerini bırakmadan yavaşça öne atılıp alnını Kartal'ın şakağına bastırdı. "Tamam."

"Benim yüzümden oldu hepsi. Bana olan hislerinin İdil'i bu hale getirdiğini bilseydim..."

Kız, bir yaraya üfler gibi nefesini adamın tenine doğru bırakırken yavaşça dudaklarını bulunduğu yere bastırdı. "Bilemezdin."

Kartal, aniden Nilüfer'e dönerek elini kızın boynuna yerleştirip yüz yüze gelmelerini sağlayarak "Nil," diye fısıldadı. Bir süre bakışları kızın gözleri ve dudakları arasında gidip gelirken sonunda kararlılıkla kendini geri çekerek derin bir nefes aldı. Nilüfer'in neredeyse kapanan göz kapaklarını kırpıştırarak araladığını fark ettiğinde boynundaki elini yavaş ama istikrarlı bir şekilde çenesine çıkardı. Parmakları ezberlemek istercesine Nilüfer'in çene çizgisinde gezinirken gece gibi koyulaşarak neftiye dönen yeşil gözleriyle ağır, aheste kızı seyretti. "Senden de bunun için uzak durdum. Durmaya çalıştım, en azından. Nilüfer..."

Nilüfer, adamın yakınlığıyla aklının başından gittiğini hissederken çaresizce mırıldandı. "Anlamadım."

Bir an için, kızın bu hali gülmesine neden olsa da aklına geldiğinde sıktığı dişlerinin arasından "Arşivde kilitli kalman," diye izah etti Kartal. "Basit bir kıskançlık meselesi değildi. Melsa, eskiden İdil'in asistanıydı."

Kartal'ın söylediklerini dinlerken farkında olmadan kaşlarını çattı Nilüfer. Adam, İdil'in takıntılı olduğunu söylerken abarttığını düşünmüştü ancak duydukları pek de bu düşüncesini doğrulamıyordu. Kim, sevdiği adamı basit bir asistandan kıskanıp böyle bir şey yapabilirdi ki? Anlaşılan, İdil denilen bu kadının aklı normal çalışmıyordu. Yoksa, sevdiği adamın kendini böyle suçlu hissetmesine neden olacak şeyler yapmaktan özellikle kaçınırdı, değil ki sarhoş olduğu bir gece suya atlayıp felaket bir kazaya sebebiyet verecekti. Kuvvetle muhtemel ki, Kartal'ın suçluluk duyarak ona gelmesini istemişti. İdil'in buna bile razı olduğunu fark ettiğinde irkilerek bakışlarını kaçırdı Nilüfer. "Çok anlamsız," dedi, sırf bir şey söylemiş olmak için.

"Söz konusu ben olduğumda, İdil'in mantıklı davranmak gibi bir alışkanlığı pek yoktur, Nilüfer."

Kız, aklına gelen ihtimalle kaşlarını şaşkınca havalandırdı. "Onun için mi o kadar üstüme gelmiştin?"

Bakışlarını kaçırarak onayladı Kartal. Nilüfer konusunda kendini geri çekmesine sebep olan başka şeyler de vardı ancak hepsini bir gecede anlatıp ne Nilüfer'e yüklenmek ne de kendine eziyet çektirmek istiyordu. Zamanları vardı, her şey konuşulurdu. Kız, Kartal'ın kalbinin sızlamasına neden olacak kadar merhametliydi. Belki onu da sevmenin bir yolunu bulurdu? Adam, buna tüm kalbiyle inanmak istiyordu. Elinde bu inançtan başka bir şey de yoktu. İyice öne eğdiği başının omuzlarının arasına gömülmesine neden olurken parmaklarını birbirine geçirerek sıkıntıyla mırıldandı. "Yoksa ben, gördüğüm ilk anda..."

Kartal'ın kolundan tutarken "Dur," diye atıldı Nilüfer. "Bunu bu şekilde söyleme." Adamın, anlamadan ona baktığını fark ettiğinde gülümseyerek omuz silkti. Aralarındaki göz temasını bozmadan ellerini birbirine kenetledi. "Şimdi söyle. Gözlerime bakarak..."

Boğazını temizlemek için hafifçe öksürdüğünde heyecanlandığını hissederek "Nil," diye itiraz etti adam. Çatlayan sesini işittiğinde kaşlarını çatarak durumdan memnun olmadığını görünür kıldı. Nilüfer'in gözlerine bakarken sesini bile kontrol edemiyordu kaldı ki bir de gözlerinin içine bakarak hislerinden bahsedecekti. Bunu yapmak gözüne fazlasıyla imkânsız görünüyordu. "Yapma," dediği sırada bakışlarını kaçırmak istedi ama gözleri adeta kızınkilere esir olmuştu. Nilüfer, yüzündeki beklentiyle yürek burkacak kadar güzel görünüyordu. Denemeye karar vererek derin bir nefes aldı Kartal. "Yağmurda ıslanıp ofisime geldiğin gün, Nilüfer, o gün, yağmur damlalarından ışık alan bir papatya olduğunu düşünmüştüm."

Kız gürültüyle yutkunurken çareyi Kartal'a sataşmakta buldu. "Onun için mi beni haftalarca görmezden geldin?"

Adam, kızın sevimli isyanına hak vererek gülümsedi. "Sen öyle sanıyor olabilirsin tabi." Nilüfer'in şaşkınca çatılan kaşlarını düzelttikten sonra devam etti. "Ben o haftalarda sürekli seni izlemekle meşguldüm." Yaptıklarını savunmadığını anlatmak istercesine omuz silkerken çapkınca gülümsedi. "Yoksa nasıl her sakarlığında dibinde bitebilirdim Nilüfer?"

Nilüfer, Kartal'a küskün bir bakış attı. "Bana Nilüfer deme."

"Neden?"

Utanarak adama kaçamak bir bakış attığı sırada bunca zaman kendine sakladığı düşünceyi dile getirdi. "Nil demen daha çok hoşuma gidiyor."

***

Merhabalar, hepiniz çok merak ettiğiniz için bu bölümü çabucak yazdım. Kartal'ın, Nilüfer'den neden uzak durduğunu da okumuş olduk. Bu bölümün devamında da anlatmaya devam edecek bizim oğlan. ♡♡♡ Tek sebep İdil değil, üstelik Kartal'ın İdil ve Koray'la ilişki de bundan ibaret değil ama her şeyi birden anlatmayacağım tabi. Sırasıyla... Umarım beğenerek okursunuz.

Sevgilerimle. ^_^

Editenza: 1- Bu arada profil resmim nasıl? ♡♡♡

2- Kartal gülsün, dünya gülsün. ♡♡♡

***

Nilüfer SEVİN

Atıf Kartal TUNABOYLU

Continue Reading

You'll Also Like

1.4M 43.2K 38
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
585K 24.7K 44
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
63.9K 5.1K 6
Hiç kapanmamak üzere açılan yaralar, kanamaz. İz bırakır. Ve o iz sonsuza dek geçmez, Yanı başında kalır.
100K 1K 9
"Abin bu söylediklerini duysa ne olur biliyorsun değil mi Mavi?" "Şimdilik duymayacağına göre bence sorun yok Feyyaz." "Bana Feyyaz Abi demelisin Mav...