Yüzümde hissettiğim soğuklukla gözlerimi panikle araladım.Başımdan aşağı süzülen suları,kafamı sağa sola çevirerek uzaklaştırmaya çalışıyordum. Gözlerime dolan suları da ,gözlerimi kırpıştırarak uzaklaştırdım.
Ellerimi hareket ettiremiyordum.Ve bunun sebebi, ellerimin tavandan sarkan zincire bağlı olduğu için yapamadığımı anlamıştım.
Tavana bakıp daha sonra karşıma baktığımda gördüğüm demir maskeli adamı süzdüm.Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.Siyah giyimiyle ve yüzünde ki demir maskeyle ürkütücü görünüyordu.
Maskesinin altından, gülen adama"Sen de kimsin!?"
diye bağırıp tavanda ki zincire bağlanmış olan ellerimi kurtarmaya çalışıyordum.Sertçe çekiyordum ellerimi.Fakat ellerimin acıması dışında hiçbir sonuç alamıyordum.
O ise gülmesini kesti.Boğuk sesiyle ve alaycı bir tavırla"Maskeli Şeytan(!)"
"Sen! Demek o notları bırakan sendin.Seni adi pislik!"
diye bağırarak kurtulmak için daha da sert hareket etmeye başladım.
Ayaklarımı yere, ellerimi ise tavandan sarkan zincire bağlamıştı.Debelenmekten bir randıman alamayınca sustum.Kinim geçmese de sustum. İçimde fırtınalar kopmasına rağmen sustum...
Artık sinirliydim ve burnumdan soluyarak ona bakıyordum.
İğrençlik akan kahkaha sesinin ardından,işaret parmağıyla suyun ıslatıp yüzüme yapıştırdığı saçlarımı yanaklarımdan çekti. Işaret parmağını şakağımdan yanağıma doğru kaydırırken boğuk sesiyle"Güzel, beni tanımana sevindim."
Yüzünde ki demir maskenin altında kimin yattığını öyle çok merak ediyordum ki , o bunu yaparken onu dikkatle süzmüştüm.Yüzünde demir maskeyle ,kafasının arka bölümünü örten siyah bir pelerinle onun kim olduğunu anlamam imkansız görünüyordu.
"Adi pislik! Dokunma bana!Kimsin lan sen !? Kim !?"
Ben sinirden kudurma noktasına gelmiş, öfkemi kusarcasına bağırırken o ise sadece gülüyordu."Gülmeyi kes cevap ver ruh hastası!"
Alaycı sesiyle"Yoo yoo olmuyor böyle(!)"
Durdu ve sesini daha da gürleştirerek"Bana emir kipiyle konuşmadan önce bir kez daha düşün!"
dedi ve arkama geçerek, cebinden çıkardığı bıçağı bana gösterip hızla saçımı çekti.Arkamda ki bedenini ve boynumda ki nefesini hissedebiliyordum.
O, saçımı geriye doğru sertçe çekerken bağırmamak için zor tutuyordum kendimi.
Boynuma dayadığı bıçağı daha da bastırarak"Beni anlıyormusun ?"
Boğazıma dayanan bıçakla konuşmak zor olsa da "Amacın beni öldürmekse daha önce öldürürdün."
Gülerek bıçağı indirirken yanıtladı"Bu doğru, zeki kız.Zaten bütün kadınlar zekidir.Inan bana bunu bütün erkekler biliyor.Bazıları kabullenemese de..."
"Mevzu bu değil!"
diye çıkıştım.Durdu ve gülme sesi kesildi.Saçımı daha sıkı kavradı ve bu kez boynumdaki bıçağı daha da sert tutuyordu.
"Anlaşılan fazla zeki değilsin!
Eğer yeterince akıllı olsaydın o çeneni kapatırdın.Şimdi ,uslu dur ve beni dinle!"
Bıçağı indirdi ve karşıma geçti"Burada kuralları ben koyarım!
Ve bu kurallara uymamak diye bir seçenek yok! Yoksa ..."
Bıçağı kendi boynuna doğru yaklaştırdı ve soldan sağa doğru çekerken"Ölürsün"dedi.Ve ekledi
"Az önce senin dediğin gibi aslında amacım seni öldürmek değil.Ama bu öldürmeyeceğim anlamına gelmez.Canımı sıkarsan o ruhunu bedeninden ayırırım.
Bu bir oyun!
Ve sen de bu oyunda kullandığım bir piyonsun.Ben de şah!Yani aslında benim için hiçbir değerin yok.Bilirsin şah için piyonlar gereksizdir."
"Sen de korkaksın!"
"Ne ?"
"Şahlar da piyonların ardına saklanacak kadar korkak!
"Kapat çeneni! "
Tek kaşım havaya kalkerken"Ne o ? Doğrular yaktı mı canını?"
"Eğer biraz daha konuşursan ben de senin canını yakacağım !"
"Adi ! Pislik !"
"Susmadığına göre, ya çok cesursun ya da çok aptal!"
"Korkak ! Açsana lan yüzünü ! Bana yüzünü gösteremeyecek kadar korkaksın sen !"
Çenemi sıkıca kavradı ve havaya kaldırdı"Her şeyin sırası var.Yüzümü göstereceğim.O günü bekle.Yoksa o günü göremeden geberip gideceksin !"
Boynuma tuttuğu bıçaktan da ondan da korkmuyordum. Yüksek sesle bağırdım"Korkmuyorum lan senden! Korkmuyorum! Haydi öldür ! Haydi öldürsene lan beni! Öldür !"
Boğazımda ki bıçağı sertçe bastırdı .Sinirden elleri titriyordu.Yüzünde ki maskeden bile burnundan soluduğunu anlayabiliyordum.Durdu ve"Ulan!"
dedi ve bıçağı boynumdan çekmişti,tam da tahmin ettiğim gibi...
"Seni öldürmekten beter edeceğim!"
deyip hızla ellerimi çözdü. Ve eğilip ayaklarıma yöneldi. Ayaklarımdan birini çözdüğünde tekme atmamak için zor tutuyordum.Taa ki diğerini açana kadar. Kafasına vurduğum tekmeyle sendeleyince kontrolsüzce tekmeler savuruyordum.
Karnına sayısız tekme atıyordum.İyice afallamıştı artık.Hızla yüzünde ki maskeye yöneldiğimde elimi sertçe kavradı.Yavaşça yerden kalkarken,bileğimi sertçe büktü ve kolumu belimin arkasına sabitledi.
Diğer eliyle de tuttuğu bıçakla,tam bağıracakken boynuma sertçe bastırdı.Nefes bile alamıyordum artık.
"Sürtük ! "
dediğinde ona bağırmak tekmelemek yumruklamak istiyordum.Fakat boğazımda ki bıçakla bunu engelliyordu,ruh hastası.
Sırtımda ki elini bu kez saçlarıma götürüp sıkıca kavradı.Boynumda ki bıçağı indirdi.Ve bıçağı indirir indirmez nefessiz kalan ciğerlerim için derin derin nefes alıyordum.
"Bırak beni !"
Saçlarımdan çekerek beni odadan çıkartmaya başlayınca acıyla inlemiştim.Tutmaya çalışsam da firar ediyordu dudaklarımın arasından.
Ona engel olmaya çalışıyordum ama lanet olsun ki bir sonuç alamıyordum.O lanet adamı ,takip etmek istemesem de bunu yapmaya mecbur bırakıyordu.Bağırmak dışında hiçbir şey yapamıyordum.
"Bırak ! Bıraksana lan! Adi herif ! Ne istiyorsun benden ruh hastası!?
Bırak !"
Haykırışlarım, sanki ona güç katıyordu ve o kavradığı saçlarımda ki ellerini daha da sıkıyordu.
Beni çekerek zorla götürüyordu ve bu durum nereye götürdüğüne bile odaklanmamı engelliyordu. Artık saç diplerim isyan ediyordu.Ama bırakmak bilmiyordu,ruh hastası.
Sonunda bir odaya girmiştik ve beni sırtımdan iterek yatağa fırlatırcasına savurdu.