Yavaş yavaş Sugaya yaklaştım ama hiçbir tepki vermiyordu. Yanağının oraya doğru uzandım ve onu yanağından öptüm. Herkes *oooooo* diyordu. Suga'nın suratına baktığımda hala tepki vermiyordu. Sonra geri yerime oturdum. Ve tekrar çevirdik. Ben ve jungkook çıktı.
-D mi C mi jungkook?
-C. (Jungkook)
Suratıma baktı kıs kıs gülüyordum.
-Vazgeçtim D. (Jungkook)
-Peki. dedim. Aklımdan çok güzel planlar geçiyordu. Ama bunu kim shi vin'e yapamazdım. Eğer jungkook onu seviyorsa kendi isteğiyle söylemesi gerek.
-Hiç army'lerinden birinin mesajına cevap verdin mi?
Napıyım benim aklım hep aşk sorularına çalışıyor bunlara değil.
-Evet verdim. (Jungkook)
Jungkook rahatlamışa benziyordu.
Tekrar çevirdik. J hope ve Jimin çıktı.
-D mi C mi jimin? (J hope)
-C. (Jimin)
-Git kim shi vin'i sırtına al. (J hope)
Jungkook'a baktığımda sanırım kızmıştı. Jimin'e ters ters bakıyordu.
-Kim shi vin olmaz başka birini alıyım. (Jimin)
J hope'da anlamış olucakki hemen kişi değiştirdi.
-Defneyi al o zaman. (J hope)
-Ne b-ben mi, neden ben?
-Canım istedi. (J hope)
J hope'a *sen bittin*bakışı attım ama o da bana *banane* bakışı attı. Biz j hope'la birbirimize bakış atarken bir anda havalandım. Kendimi uçuyorum sandım ama meğersem jimin beni sırtına almış. Etrafı gezmeye başladık. Ben *dur artık jimin* demesem drvam edicekti. Neyseki durdu. Sonra aşağı indim. Saate baktım 1'i 20 geçiyordu.
-Ben yatmaya gidiyorum geç oldu.
Hemen kim shi vin atıldı.
-Bende yatıcam bekle.
Kafamı salladım ve beklemeye başladım. Kalktı mutfağa girip su içti, tuvalete girip tuvaletini yaptı, kısacası yarım saat sonra yanıma geldi.
-Ağaç oldum burada.
-Ne güzel meyveni yeriz işte.
-Dikkat et de zehirlenme. Benim meyvelerim zehirlidir.
-Hahaha.
Herkeze *iyi geceler* dedikten sonra kim shi vin'le beraber odamıza çıktık. Ne yorucu bir gün ama. Hemen yatağa attım kendimi. Ama sonra pijamalarımı giymediğmi hatırlayıp kalktım. Dolaptan pijamalarımı aldım. Banyoda giydim.
Defne'nin pijaması.
Benden sonra da banyoya kim shi vin girdi yarım saat çıkamadı.
Kim shi vin'in pijaması.
Aynı anda *harika olmuşsun* dedik. Sonra birbirimize bakıp güldük.
-Hadi artık yatalım benim çok uykum var. dedim. O da beni kafasıyla onayladı. Direk yatağa attım kendimi ve uyudum.
Uyandığımda beni dürten bir adet kim shi vin gördüm.
-Hadi ama yarım saat'tir sana sesleniyorum kalk. Kahvaltı hazırlamışlar.
-Çikolata'da varmı?
-Var.
Hemen kalkıp aşağıya koştum. Ben ani kalkınca kim shi vin'de korkudan yere düşmüş ama birşey demedi.
-Nerede?
-Kim? (Jin)
-Soruma soruyla cevap verme.
-Herkez burada. (J hope)
-Sizden mi bahsediyorum ben. Çikolata nerede?
-Yok ki. (Jin)
-Nasıl yok ya kim shi vin bana var dedi.
-Seni kandırmış. (Suga)
-Kim shi vin seni döverdim'de dua et açım.
-Ya napıyım kalkmıyordun.
-Aaa Suga 2. (Jungkook)
Hemen yerime geçtim, sakince yemeğmi yedim. Sonra sofradan kalkıp odama çıktım. Benden biraz sonra kim shi vin geldi.
-Ya sen bana küstünmü. deyip dudak büzdü. Bende kafamı onun olmadığı yere çevirdim. Sonra yanıma gelip sarıldı. Ayrılınca onu gıdıklamaya başladım. Hem gülüyor hem de durdurmaya çalışıyordu.
-Ya haha bi haha dur haha yaaaaaaa hahahahahaha.
Durdum ve nefes almasını bekledim.
-Sen beni gıdıklarsın öylemi. dedi ve suratıma yastık attı.
-YASTIK SAVAŞIIII.
Birbirimize yastık fırlatıyorduk ki içeri BTS üyeleri girdi.
-Bizsiz yastık savaşı ha. (Jimin) dedi ve gitti ben boş gözlerle diğer üyelere bakarken geri geldi. Ama arkasında birşey saklıyordu. Ne saklıyor diye düşünürken beynim zonkladı. Hemen kim shi vin'e baktım. *ben yapmadım* der gibi kafa salladı. Hemen jimine baktım kıs kıs gülüyordu. O gülerken bende onayastık attım. Gülmesi durdu ve ciddileşti sonra bağırdı *YASTIK SAVAŞIIII* sonra herkez birbirine yastık atmaya başladı. Bende jimine tam hedef aldım attım ama jimin eğilince masum masum etrafa bakan Suga'ya geldi. Yere düştü herkez kıkır kıkır gülerken Suga bir anda bağırdı yerimden hopladım.
-KİM ATTI BU YASTIĞI? (Suga)
-Sakin ol hyung yanlışlıkla olmuştur. (Jimin)
-SİZE KİM ATTI DEDİM. (Suga)
-Ben attım. dedim. Suga yavaş yavaş üzerime gelmeye başladı.
-Neden attın?
-Yanlışlıkla oldu. Jimine attım o eğilince sana geldi.
-Öylemiiii. Kesin bilerek attın. (Suga)
-Neden bilerek atıyım?
-Çünkü beni sevmiyorsun. Bana gıcık kapıyorsun. Benim gibi arkadaşların olmadığından beni kıskanıyorsun. Onları elimden almaya çalışıyorsun öyle değil mi? (Suga)
Yavaş yavaş gözlerim dolmaya başladı. Suga bana yaklaştıkça ben geriye gidiyordum.
-Öyle birşey yok hem benim herkezden çok sevdiğim kim shi vin'im var. Senin arkadaşlarını falan çalmıyorum.
İyice yaklaştı. Geriye doğru gidecekken duvara çarptım.
-YALAN. (Suga)
-Değil.
Suga iyice yanıma girip bileğimden tutup sıktı.
-Benden ve arkadaşlarımdan uzak dur. DUYDUN MU BENİ. (Suga)
Yaşlar yavaş yavaş dökülmeye başladı. Kim shi vin yanıma gelmeye çalışıyordu ama jungkook onu tutuyordu.
-Sana bir soru sordum. CEVAP VERSENE.
Jimin hemen beni kendine çekti ve sarıldı. Göz yaşlarımı tutamıyordum. Bu 2. defa aşırı korkudan ağlayışım.
-Senin neyin var suga. O bir kız. Ona bu kadar bağıramazsın. (Jimin)
-Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleme. Ben sizi o melek yüzlü şeytandan koruyorum. (Suga)
Benim göz yaşlarım şelale gibi akmaya başladı. Jiminin kollarından ayrılıp koşmaya başladım. Son duyduğum şey. *yine sizi kendine çekmeye çalışıyor* oldu. Koşuyordum nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum. Bir ara bayılacak gibi oldum ama sonradan geçti. Azıcık duraksadığımda sahilde olduğumu fark ettim. İleride bir banka oturdum. Düşünüyordum neden benden nefret ettiğini. Ben ona naptım ki. Beni düşüncelerimden ayıran telefonum oldu. Kim shi vin beni arıyordu açmadım. Sonra bir sürü mesaj geldiğini fark ettim. Kesin BTS üyeleridir. Telefonu komple kapattım. Derin bir nefes aldıktan sonra ağzımdan hıçkırık sesi geldi. Kendimi durduramıyordum. Kendimi ağlamama konusunda eğitmiştim ama bu çok ağrıma gitti. Benim hakkımda birşey bilmeden nasıl yorum yapabilir. Diye düşünürken biri beni dürttü. Yanıma baktığımda benim yaşlarımda yakışıklı, tatlı, uzun saçlı, kahverengi saçlı bir erkek oturdu.
-İyimisiniz hanımefendi? (Yakışıklı erkek)
-İ-iyiyim, sanırım.
-İsterseniz bana anlatabilirsiniz. Sır tutma ve dertleşme konusunda iyiyimdir. (Yakışıklı erkek)
-Aslındaçok iyi olurdu ama daha seni tanımıyorum
-O zaman tanışalım. (Yakışıklı erkek)
Kim shi vin'in ağızından
Suganın söylediği laflar çok ağırdı neden birden böyle oldu ki. Defnenin yanına gidip onu oradan alıcaktım ama jungkookbeni engelledi. Kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Bir odaya sokunca bıraktı.
-Neden beni buraya getirdin. Benim arkadaşım orada ağlıyor farkındamısın yanına gitmem lazım. dedim tam gidecekken kolumdan tutup durdurdu.
-Yoongi hyung şu an çok kızgın sanada birşey yapabilir. (Jungkook)
-Jungkook benim arkadaşım orada ve benimde orada olmam gerek.
-Hayır kim shi vin. Jimin hyung ona yardım eder. (Jungkook)
-Ya yardım edemezse.
-Eder. (Jungkook)
-Arkadaşımın bana ihtiyacı var ve ben onun yanına gidiyorum. Sende beni durdurmuyorsun tamam mı?
-Kim shi vi-
Demeden hızla odadan çıktım. Karşımdan ıslak gözleriyle koşarak giden bir adet defne görünce duraksadım. Tam gidecekken jimin de koşarak arkasından gitti. Bende o sinirle Suganın yanına gittim ve yakalarına yapıştım.
-Sen nasıl bir pisliksin. (Hop ağır ol kızım benim sugama sen nasıl pislik dersin hıh)
-Al işte birde sen çıktın başıma. (Suga)
-Bende senin gibi biriyle konuşmak istemiyorum ama cezanı çekeceksin.
Ben konuşurken sürekli jungkook araya giriyordu.
-Kim shi vin dururmusun. (Jungkook)
-Hayır jungkook sen karışma.
-Ama ki-
-YETER JUNGKOOK SUS.
Ben bağırınca sustu. Bir ara jungkook'tan özür dilemem gerek.
-Sen nasıl bir kızla böyle konuşursun. O bir kız onun kalbini ne kadar kırdığının farkında mısın. Hala sana inanamıyorum. Biliyormusun sen susarkenki halini daha çok seviyordum. Senden nefret ediyorum. Birdaha arkadaşıma bulaşıcak olursan suga seni doğduğuna pişman ederim. Defne eve gelince ondan olabildiğince uzakta ol. Seni onun yanında görürsem cidden bu sefer beni jungkook bile tutamaz haberin olsun. Birdaha bize asla yaklaşma.
-Bitti mi? (Suga)
-Bitti.
Hızla odadan çıkıp kendi odasına gitti. Bende defneyi aramaya çalışıyordum ama açmıyordu. Sonra BTS üyelerine telefon numarasını verdim onlarda aradı ama açmadı. Sonra mesaj attılar ama açmadı. Bende aradım ama telefonunu kapattı.
-Jimin peşinden gitti değil mi?
-Evet. (J hope)
-Onu arayalım.
Tam jimini arıyordukki içeri jimin girdi. Etrafına bakındım ama defne yoktu. Ona *noldu* bakışı attım.
-Defneyi kaybettim.
Merhaba arkadaşlar. Birinin çok isteği üzerine bir günde iki bölüm attım ikiside baya uzun. Umarım beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın. Öpüldünüz 😘