Harley'in Ağzından
Dışarıda geziniyordum. Tabii bazı şeyleri kabullenmeye çalışarak, büyük ihtimalle J'yi çok sinirlendirmiştim. Bir erkek tarafından reddedilmek o kadar kötüymüş ki... Özellikle de onun için değiştiğin, uğruna ölmeye hazır olduğun erkek tarafından.
Harley olduğumu kimse anlamasın diye saçlarımı tüylü tatlı kapşonlumun, şapkasının arasında sıkıştırmıştım. Tabi ten rengimi ve dudaklarımın kırmızılığını saklayamadığım için kafamı yere eğerek yürüyordum. O sırada bir ara sokağa girdim.
Kimsenin olmadığını görünce rahatladım ve kapşonlumun şapkasını açtım, saçlarımı saldım. Sonra birden birine çarptım. Kafamı kaldırdığımda genç, yakışıklı birine çarptığımı anladım. Düşmemem için beni belimden yakalamıştı.
Göbeği açık giydiğim için elinin sıcaklığını hissedebilmiştim. Toparlanıp, dengemi sağladım. O da elini çekti belimden. ''Tuttuğun için teşekkürler.'' dedim ve gülümsedim.
''Sen Harley Quinn'sin değil mi?'' diye sordu çapkın bir sırıtmayla.
''Evet... Seni gözüm bir yerden ısırıyor. Ama tam çıkaramıyorum, sanırım haberlerde görmüştüm spiker falan olabilir misin?'' diyerek sorumu ona yönelttim.
Joker'in Ağzından
Daha fazla dayanamayıp, peşinden gitmeye karar verdim. Ancak bu şekilde sokakta elimi sallaya sallaya gezemezdim. O yüzden bir kapşonlu da ben giydim, şapkasını kafama geçirdim. Sıradan bir erkek gibi giyinmem gerekiyordu, yoksa tarzımdan anlayabilirdi herkes Joker olduğumu.
Arada kılık değiştirirken giydiğim gri pantolonu ve lacivert-kırmızı-beyaz-siyah renkleri şerit halinde duran tişörtü giydim. Ayakkabı olarakta standart siyah bir spor ayakkabı giydim. Hiç benlik değildi üzerimdekiler ama neyse...
Yola çıktım, Harley fazla uzaklaşmış olamaz diye tahmin ediyordum. Kafam yerde yürümek zorunda olduğum için biraz zor arıyordum onu. Ama bir türlü bulamıyordum. Başına birşey gelmemiş olması için dua ediyordum, ilk defa...
Kendim için bile bu kız için endişelendiğim kadar endişelenmemiştim hiç. Onu kendimden daha çok seviyordum sanırım... İşte lanet olsun beni değiştiriyor! Hayır, artık buna izin vermeyeceğim. Harley'i bulacağım tabi, ama bulduğumda artık çırağım olacak..
Beni hastaneden kaçırmadan önce planladığım gibi onu kendi işlerimde kullanacağım. Aynı odada da kalmayacağız. Kendime bir söz vermeliyim. Ama nasıl bir söz? O anda içimdeki yeşil dile geldi.
''Onu asla sevmeyeceğine söz ver J.'' dedi bana. Bu fazla bel altı oldu...
''Söz vereme-'' dediğim esnada sözümü kesti.
''Vereceksin J. Aşktan çok daha kolay birşey bu. Söz ver!'' diye ısrar etti. Haklıydı sanırım...
''Söz veriyorum.'' dedim.
Kendi içimde konuşmam bittiğinde, Harley'i hala bulamamıştım...
Hepinize merhaba, oldukça uzun bir ara vermiş olmama rağmen kısa bir bölüm oldu bu. Bunun sebebi aslında yazmayı hiç düşünmüyor oluşumdu galiba. Başımdan bir sürü şey geçti. Hesabın şifresini unuttum, uzun bir süre giremedim vs. vs... Her neyse, son atmış olduğum bölümde yeni bölüm gelmesi için yoğun bir ilgi olduğunu gördüm ve bunun için fazla teşekkür ederim. Yorumları görmek gerçekten mutluluk vericiydi çünkü asla yazmayı düşünmüyordum dediğim gibi... hatta kitap benim için o kadar yetersiz bir düzeydeydi ki kaldırmayı düşündüm ama olmadı tabii. Bu kitabı yazmaya başladığım zamana nazaran çok başka bir bakış açısındayım aslında, yinede gelecek bölümlerde kitabı istediğim seviyeye getirmek için elimden geleni yapacağım. Umarım sizlere de keyifle okuyabileceğiniz bölümler hazırlayabilirim. Elimde birkaç taslak var ve düzenleme yapacağım. Ama öncesinde bilmem gereken bir şey var... Elimdeki taslaklar hikaye gidişatı olarak ikiye ayrılıyor. Bu yüzden sizden fikir almak istiyorum. Kitapta Harley'i başka bir karakterle sevgili olarak görmek ister misiniz? Ve belirtiyorum ki elbette daimi olarak o karakterle sevgili kalmayacak, sonuç olarak Jarley kurgusu bu ama bilmek istiyorum. Umarım beni bununla ilgili yanıtsız bırakmazsınız. Şimdiden çok çok teşekkür ederim, hepinize güzel geceler.
Bu arada... Sizce Harley'in çarpıştığı yakışıklı kim? ;)