PİZZACI

By ebrubolaat

344K 29.3K 10.5K

Bir top pizza hamurunun üzerini süslüyoruz More

•1.Bölüm•
•2.Bölüm•
•3.Bölüm•
•4.Bölüm•
•5.Bölüm•
•6.Bölüm•
7.Bölüm
•8.Bölüm•
•9.Bölüm•
•11.Bölüm•
12.Bölüm
•13.Bölüm•
•14.Bölüm•
•15.Bölüm•
•16.Bölüm•
•17.Bölüm•
•18.Bölüm•
•19.Bölüm •
20.Bölüm
•21.Bölüm•
•22.Bölüm•
•23.Bölüm•
Öhöm... öhöm...
24.Bölüm
26.Bölüm
•25.Bölüm•
27.Bölüm
•28.Bölüm•
29.Bölüm
•30.Bölüm•
31.Bölüm
32.Bölüm
YENİ OKUL
•33.Bölüm•
34.Bölüm
35.Bölüm
•36.Bölüm•
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
•40.Bölüm•
•41.Bölüm•
•42.Bölüm•
•43.Bölüm•
YENİ OKUL KAPAK
YENI OKUL TÜM KİTAPÇILARDA

•10.Bölüm•

10K 893 213
By ebrubolaat

   With your hands up 😂😂😂😂Selams. Ben geldididiididm.

Bölüm gecikti kusuruma bakmayın ama bütün hafta gezdim ve inanın zamanım olmadı eve sürekli geç geldiğimden dolayı çok uykum geliyordu ve anca vakit bulabildim. Üzgünüm❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

18.4K👏👏👏👏

İthaflar;

@piskopatsude123
@powerpuffss
@delimsi47
@Ecem0928







_____________

''Mezuniyetimde bana eşlik eder misin? Lütfen."

"Sana ayrılan sürenin sonuna geldik. Defolsan iyi olur." önüme dönüp hızla tekrar yürümeye başladığımda artık gerçekten yalnız kalıp kafamı toparlamak istiyordum.

"Beray, bak senden şuan bir cevap beklemiyorum. İstediğin zaman ver cevabını, bekliyorum ama bunda bir art niyet arama ve hemen kestirip atma." diye seslendiğinde arkama dönmeden cevap verdim

"O zaman sonsuza kadar beklemeye devam et!"

_______

Anahtarı cebimden çıkarırken babamın ayakkabısının kapının önünde olduğunu görünce anahtarı cebime geri koyup, zile bastım. Biraz sonra babam kapıyı araladığında selam verdim. İceri gecmeden kendi odama dogru ilerlediğimde bbam da tam arkamdan seslendi. "Bir şeyin mi var kızım?" ilgili sesine karşın dönüp gülümsedim. "Yok babacığım, yoruldum."

"E ben sana çalışma diyorum." diye kaşlarını çattığında "Baba ya." diye homurdanarak odama girdim. Duş almak istiyorum. Uykum var ve açım. Şuan kafama takmak istediğim tek sorun bunlardı. Ha bir de unutmadan sigaram kalmamış olabilirdi.

İlk önce dolaptan duştan sonra giymek için birkaç parça kıyafet baktım. Odadan çıkıp banyoya ilerlerken babam seslendi.

"Beraay! Kızım yatıyorum ben."

"İyi geceler baba."

______

Islak saçlarım tişörtümün üzerinde küçük damlalar halinde yayılırken kettledaki ısınan suyu, fincandaki kahve tozunun üzerine döküp bir çaykaşığı ile karıştırdım. Kenardaki hazırladığım tostu tabağa koyup ikisini de elime aldıktan sonra balkona ilerlemeye başladım. Sandalyeyi çekio elimdekileri mermere bıraktığımda bacaklarımı kendime çektim. Bıraktığım kahve fincanını elime alırken kulpsuz tarafındanda tuttuğumda elikmde hafif bir sızı oluştu ama şikayetçi değildim. Tostuma uzanıp bir ısırık aldıktan sonra kahvemi yudumladım. Bu gece, bu gece kendime izin verip olan biten hiçbir şeyi düşünmeyecektim.

Öylece boş sokağı izlerken hafif esen rüzgar yeni duş almış bedenimi ve saçlarımı buza çevirmişti. Sabit oturmaktan uyuşmuş olan bacaklarım suratımı buruşturmama neden olurken ayaga kalkıp saate bakmak ve üzerime bir hırka geçirmek için odama ilerlemeye başladım. Babamın odasının önünden gecerken hafif bir horlama sesi gelirken içeri bakıp gülümsedim. Kapısını uyanmamasına dikkat ederek hafifçe kapattım. Odamdan hırkamı alıp üzerime geçirdim ve elime bir topuz tokası alarak saçlarımı üstünkörü toparladım. Gözüm odadan çıkmadan önce komodinin üzerindeki telefonda takılı kalırken alıp almamak konisunda kararsız kaldım. İstemediğim bir bildirimle karşılaşmak hiç istemiyordum. Yinede uzanıp elime aldığımda elime alıp ekranını açtım. Saat 00.32'ydi. Elime alıp tekrar balkona gidecekken mutfakta kendime bir bardak daha kahve hazırladım.

Sandalyeme yerleştigimde hırkamın cebindeki kulaklıkları kulağıma takıp telefona bağladıktan sonra bir şarkı oynattım. Telefonu kucağıma bırakıp kahvemi elime aldım tekrar. Gözüm sokak lambasını aydınlatamadığı ara sokağa kaydığında küçük bir ışık kaynağı çarptı gözüme. Bir sigaranın ateşi oldugu bariz belli bir durumdu. Işık yavaşça aydınlığa doğru yaklaşırken ışığın sağladığı kadarıyla göz göze geldiğim bedenle bir anda irkildim. Can'dı. Dükkan kapanalı bayağı olduğuna emindim. Bisikletler de tamirde olduğu için dolaşmış olmalıydı. Gözlerimi çekmemiştim ve o da hala buraya bakıyordu. İki parmağını anlına yerleştirerek hafifce selam verdiğinde ayaklanıp içeri geçtim. Uyusam iyi olurdu.

Yatağıma uzanıp yorganın altına girdiğimde alarm kurmak için hareket ettim ama sonradan vazgeçtim. Hiç gidesim yoktu yarın işe. Sanırım rapor alsam beni biraz ederdi. En azından sürekli görmezsem kafamı dağıtmak daha kolay olurdu. Gerçi kızların daha olaydan haberleri yoktu ve öğrendiklerinde pekde beni rahat bırakacaklarını düşünmüyordum.

_______

"Yavrum geç kalıyorsun." babamın saçımdaki eli ile uyandığımda boğazımı temizledim. "Ben, ben rapor alacağım baba. Biraz dinlensem iyi olacak. Kadir abi ile konuşur musun?" dediğimde kafasını salladı. Kadir abi bizim aile hekimimizdi ve babamla uzun süredir dost oldukları için hasta olmadığım halde rapor almak daha kolay olacaktı.

"Tamam kızım. Konuşurum ben. Öğlende sağlık ocağından alırsın." dediğinde kafamı salladım. Babam yavaşça odadan çıkarken uyku akan gözlerimi tekrar kapadım. Madem ki işe gitmiyorum o zaman daha fazla uyuyayım.

" Beraay, uyan be kızım artık. " odamın kapısından seslendiğinde kafamı yastıktan kaldırdım. Ellerimi gözlerimi ovalamk için suratıma götürdüğümde babam seslendim.

"Saat kaç adamım?!"

"11 hadi biraz acele et, Kadir abin öglene çıkmadan gitde raporunu al. Benim dışarıda işim var bugün çıkıyorum şimdi oradan akşamüzeri işe geçeceğim."

"Tamaam!" sonunda yataktan kalktığımda banyoya ilerlemeye başladım. Yüzüme su çarparken aynaya baktığımda şişmiş suratıma gözlerimi devirdim. Her sabaha balık gibi uyanmak neden?

Mutfaga geçip dolabı açtığımda canım hiçbir şey istemedigi için geri kapatıp tekrar odama geçtim. Üzerimi giyinip çıksam iyi olacaktı. Sonra yerdim.

Gömleğimi belime bağlayıp kapıya ilerledim. Telefonumla kızlara ayrı ayrı haber vermiştim. Rüzgar abiye de söylemiştim. Dükkanda bir gerginlik olacağı kesindi Can olayı anlattığında. Apartmandan kendimi dışarı attığımda bugün benim aksime bayağı neseli olan güneş gözlerimi kısmama neden olmuştu. Hızlı adımlarla raporu almaya giderken telefonum titredi.

Gönderen:Rüzgar abi

Dükkana geliyorsun ne olduğunu anlatıyorsunuz hemen!

Gönderilen:Rüzgar abi

Ben rapor alacağım abi bir haftalık. Ya bir ara buluşuruz ya da gelince konuşuruz.

Mesajı atıp telefonu tekrar cebime koydum. Ben kafamı dağıtmak istedikce aklıma getireceklerdi herhalde.

Yoldaki bir kac tanıdığa selam versikten sonra sonunda gelmiştim. Sağlık ocağına geldiğimde iceri girip Kadir abini odasına ilerlemeye başladım. Kapıda kimse yoktu ama içeride hasta var mı? Yok mu? Anlamak için biraz bekledim. Kimse çıkmayınca ilerleyip kapıyı iki kez tıkladım. "Geel!"

İçeri girdiğimde gülümsedim.

"Merhaba Kadir abi."

"Merhaba güzel kızım. Gel bakalım." deyip eliyle önündeki koltukları gösterdiğinde yavaşça ilerleyip oturdum. "Babanla konuştum. Rapor istemissin. Bir sorun mu var bakalım." diyebabam kadar ilgili bir tavırla sorduğunda kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Yok Kadir abi. Dinlenmek için bizim müdür biraz sıkıda yoruldum." dediğimde kafasını salladı. Önüne dönüp bir şeylerle ugraştıktan sonra bir kağıt parçasını elime doğru uzattı. Uzanıp aldığımda,

"Çok sağol Kadir abi." dedim. "Hadi bakalım. Mehmet'e selamımı söyle."

"Aleykümselam. Görüşmek üzere." deyip odadan çıktığımda elimdeki kağıdı süzdüm. Bir haftalık raporum vardı. Sena aksamüzeri okuldan dönerken bana ugrayıp bunu alacak ve dükkana bırakacaktı. Hiç dükkana gidecek enerjim yoktu şuan.

Sağlıkocağından çıkıp eve dogru ilerlerken adımlarımı çarşıya çevirdim. Biraz gezsem güzel olurdu, bayağıdır üzerime bir şey bakmıyordum. Önünden geçerken pastaneden güzel kokular gelirken aklıma yemek yemediğim geldi. İçeri girdiğimde güzel koku midemi hareketlendirirken küçük masalardan birine geçtim. Yanıma bir garson yaklaştığında "Bir portakal suyu ve iki patatesli poğaça alabilir miyim?" diye rica ettim. Siparişi alıp uzaklaşmaya başladığında cebimdeki telefonu çıkarıp masaya koydum. Rüzgar abi bir daha cevap yazmamıştı.

Önümdeki poğaça ve portakal suyum geldiğinde teşekkür ettim. Yavaş yavaşyerken bütün hafta ne yapacağımı düşünüyorum. Eski arkadaşlarımla buluşmak istesem okulları ve işleri yüzünden büyük ihtimalle vakitleri uyuşmayacaktı. Hadi bakalım koca bir hafta evde takıl Beray Hanım.

Hesap verip pastaneden çıktığımda merkeze doğru yürümeye başladım. Birkaç tane dükkana girip gömlek pantolon tarzı bir şeyler bakmaya başladım.

Biraz takıldıktan sonra telefonum calınca kulağıma götürdüm. Sen arıyordu. "Efendim kanka?"

"Beray ben sizin evin oralardayım şimdi. Nerdesin sen?"

"Tamam dur geliyorum. Sen bizim apartmana ilerle."

"Tamam görüşürüz." telefonu kapatıp eve doğru ilerlemeye başladım. Şu raporu sağ salim Selim'in eline ulaşsaydı bi. Evin sokağına girdiğimde apartmanın kapısının önünde Sena'yı görünce hızlandım.

"Geldiim." deyip sarıldığımda "Bende şimdi geldim zaten." dedi. Apartmanın kapısını açarken "Selenay benden detayları bekliyor, bütün olayı anlatacaksın." dediğinde gözlerimi devirsim. "Bir eve girseydik Sena!"

"İyi benden söylemesi sonra sır küpü gibi oturma da karşımda." diye söylenmeye devam ederken merdivenleri tırmanıp evin kapısını açtım. Elimle gecmesi için içeriyi göstersim. "Bayanlar önden." dediğime bir tı tı sesi çıkarıp içeri geçti. "Erkek Fatma ya." bende girdiğimde sırt cantamı odama koyup salona geçtim.

"Aç mısın bebek?" diye sorduğumda suratını buruşturdu. "Yok ya, aç değilim. Soğuk bir şeyler varsa içerim."

"Elmalı soda?"

"Süper olur." Mutfağa ilerleyip dolaptan iki tane soda çıkarıp kapaklarını açtım. Bir tabağa bir kaç atıştırmalık koyup tepsiye yerleştiğimde salona gittim. "Aa dur unutmadan raporu getireyim sonra sen unutur gidersin valla." dediğimde güldü. "Valla he amaçdan sapmayalım."
Elimdeki raporu verdigimde alıp çantasına koydu. "Dökül bakalım." dediğinde anlatmak istemesem de derin bir nefes aldım.

"Can, Can bana aşıkmış." dediğimde zaten olayı biraz bildiği için çok büyü bir tepki vermedi ama yinede şaşkındı o da bu duruma en az bizim kadar."

"Konuştun mu peki Can'la?" dediğinde kaşlarımı çattım. "Ne konuşacağım Sena Allah aşkına. Dün bana seni seviyorum dedi."

"Beray, Can kırılgan birisi biraz alttan mı alsan?"

"Sena! Bunun neresini alttan alayım. Çocuk resmen bana farklı bir duygu besliyor ve benim arkadaşlığım bahane ederek kendince samimiyet kurmuş. Ya ben onu kardeşim gibi görürken o benim hareketlerimden farklı anlamlar çıkarıyormuş. Bunun neresini alttan alayım. İğrençlik bu resmen!" derken sinirim yine tepeme çıkmıştı. Sodamı içerken dudaklarını büzdü.

"Off ne bileyim. Abi nasıl ya?" diye hala hayretle düşünürken dün gece bu konuyu düşünmemekle iyi etmiştim. Yoksa şuan uykusuz mor gözlerle zombi gibi dolaşacağımdan emindim.

__________

Dizi izlemekten sıkıldığımda popomun uyuşuklugunu gidermek için odada bir kaç tur attım. Hava kararmıştı ve ben sıkıntıdan patlayabilirdim. Aklıma Can ile oturmaya gittigim tepe gelirken oraya gitmeye karar verdim. Biraz temiz hava ve gezinmek canımın sıkılmasını engelleyebilirdi. Mutfağa geçip bir bardak su içtikten sonra kapıya ilerledim. Ayakkabılarımı ayağıma geçirdiğimde kulaklıklarımı takıp bir müzik açtım.

Karanlık sokakta ilerlerken kenardaki bakkala ilerledim. Bir paket sigara ve çikolata alıp cebime attım. Bisikletim olsaydı şuan daha fazla eğlenebilirdim. Dünden beri ne Can'dan ne de Furkan'dan ses seda çıkmaması beni sevindirmişti. En azından ısrarcı olmamaları sakin kalmama yarıyordu.

Tepeye geldiğimde çok fazla aşağı inmeden oturdum. Cebimdeki çikolatayı çıkarıp ısırdım. Bir dakika kadar sonra boş ambalaj elimde kalırken neden daha fazla almadığım için kendime küfür ediyordum.

Dünden beri düşünmek istemesemde Can'ın ne halde olduğu sürekli aklıma takılıyordu. Her ne kadar benimle bu zamana kadar bir oyun üzerine arkadaşlık kurması kötü olsada yakınımdaki insanlara kıyamıyordum ben.

"Burada olacağını tahmin etmiştim." duyduğum ses ile gözlerimi kapadım.

"Can,yalnız kalmak istiyorum."

"Zaten beni pek umursadığın söylenemez, ben yokmuşum gibi davranmak senin için pek de zor olmaz." dediğinde kalbini kırmak istemediğim için derin derin nefes aldım. "Can, git."

"Gitmeyeceğim."

"Kalbini kırarım bak Can, sinirleniyorum."

"Kalbim, içine seni aldığı günden beri kırık zaten." dediğinde artık bilmemin rahatlığıyla bu kadar imalı konuşması beni rahatsız ediyordu. Biraz daha kendisinden bahsederse hiç iyi şeyler olmayacaktı.

Oturdugum yerden kalkarken ona bakmadan konuştum. "Ben uzaklaşmadan kalkma."

Yola çıktığımda cebimdeki sigaramı çıkarıp yaktım. Adımlarımı hızlandırırken boynumda sallanan kulaklıktan gelen müziği kapadım. Gelip moralimin içine sıçmıştı iyice.

Havada bir gök gürültüsü koparken yağmur damlaları sac diplerimi ıslatmaya başladı. Eve gidene kadar sudan çıkmış balığa dönmezsem iyidi.

Biraz ilerledikten sonra arkamdan korna sesi gelinde el hareketi çekmek için hazırlanıyordum ki Furkan'ın sesini duydum. Ah tabi bu sonucu değistirmedi yine el hareketi çektim. "Eve bırakayım, gel."

"Git lan, istemiyorum." deyip ilerlerken hırkamın şapkasını kafama geçirdim. "Beray, sadece eve bırakacağım, bak çok ıslanıyorsun." dediğinde cevap vermedim. "Beray, Allah aşkına eve bırakacağım." diye takrar seslediğinde durdum. Binmek ile binmemek arasında kalırken peşimden geleceğini varsayınca binmek mantıklı geldi. Araba her halükarda peşimdeydi. Binmek için önünden geçtiğimde Furkan'a bakmadım. Baksamda bir şey göremezdim bu karanlıkta. 

Tam kapıyı araladığım sırada arkadan bisikletle gelen Can'ı görünce duraksadım. Şuan bana kırıldığına emindim ama aklındaki gibi bir şey olmayacağını anlamalıydı. Arabaya binip kapıyı kapadığımda Furkan direkt gaza bastı.

"Dükkan'da yoktun?" dediğini doğrulamak için "Bir hafta raporum var." dediğimde kafasını salladı. Daha fazla bir şey demezken apartmanın önüne geldiğimizde inecektim ki bana döndü.

"Beray?"

"Ne?" bu diyalog aklıma Berkan'ı getirmişti. Bana bilmiş bilmiş ne değil efendim dedigi anı hatırlayınca az kalsın sırıtacaktım.

"Bu haftayı benimle geçirsene, bak sıkılırsan seni zorlamayacağım. Haftanın sonunda benimle mezuniyete gelmek isteyip istemedigine karar ver?"


Veeeee bölüm sonu❤❤❤❤❤

Vote ve yorumlar artsın bakalım❤❤❤❤❤❤





Continue Reading

You'll Also Like

708K 47.4K 44
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
131K 9.1K 18
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
1.3M 51.7K 26
(18+ cinsellik ve şiddet içerir.) Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar...
2.3M 72.7K 57
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...