Marinette
Ben-ADRİEN'A-Sarıldım!
Utançtan ölüyorum şu an.
O da-BANA-Sarıldı!
Eve girdim. Tikki hemen ortaya çıktı.
-Marinette! Başardın! O kadar mesafeliyken bir anda o kadar yakınlaşabilmenize kwami olduğum hâlde çok şaşırdım.
-Evet, evet! Çok mutluyum!
Adrien
Eve girinceye kadar sakin yüzümü korudum. Odama girip kapıyı kapattığım an hemen bağırdım.
-YES BE!
-Yavaş konuş, kulak zarımı patlatıyordun, dedi Plagg.
-Hemen de neşemi dağıt zaten.
-Bakma sen bana, huyum kurusun. Ama kutlarım seni Adrien. Kendine güvendin ve sevdiğin kızla kol kola bir film izledin. Buna özgüven diyorlar. Eh, bunun için seni takdir edebilirim.
-Konuşma tarzını hiç beğenmedim Plagg.
-Kusura bakma Adrien, ben bir kwamiyim. Aşktan anlamam. Tabii camembert vereceksen o başka.
-Peki al!
Plagg daha peyniri bitiremeden bağırdım.
-Plagg! Pençeler!
Marinette
-Tikki! Benekler!
Adrien'ın evine gittim. Ama orada yoktu.
-Hadi ama! Nereye gitti bu?
Adrien
Marinette'in evinin balkonuna atladım.
-Prenses?
Balkon kapısını açmaya çalıştım ama kilitliydi.
-Evde yok galiba.
Kendi evime doğru yol aldım. Banyonun penceresinden banyoya girip geri dönüştüm. Odama girdiğimde pencere önünde bir karaltı gördüm.
-Bu-bu da ne!?
Penceredeki karaltı hareket etti.
-Şşt, sessiz ol!
Bu ses...
-Uğur Böceği?
Eski sevgilimi nasıl unutabilirdim ki?
Ses gelmedi.
-Cidden sensin, değil mi?
-Evet benim. İçeriye girebilir miyim?
-Elbette. Gel.
Pencereden girip koltuğa oturdu.
-Odan güzelmiş. Adrien'dı, değil mi?
-Evet.
Uğur Böceği hâlâ koltuğa bağdaş kurmuş oturuyordu. Onun yanına oturdum.
-Uğur Böceği, gel video oyunu oynayalım.
-Sen ciddi misin? Seni yenerim ama.
-Bu oyunu hep arkadaşlarımla oynarım ama daha önce beni kimse yenemedi.
-Pekâlâ. Öyle olsun.
Oyuna başladık. Uğur Böceği gerçekten güçlü bir rakipti. Ve beni yendi!
-Ama...nasıl!?
-Ben kazandım, ben kazandım, ben kazandım!
-Harika oynuyorsun.
-Sağ ol.
Birden ayak sesleri duyuldu.
-Biri geliyor. Gitsem iyi olacak.
Onu bileğinden yakaladım.
-Lütfen Uğur Böceği, daha on dakika bile olmadı!
Kapının kolu çevrilmeye başladı. Gelen Nathalie'ydi.
-Adrien? Burada ne yapıyorsun?
Uğur Böceği son anda camdan kaçıp gitmişti. Video oyunu açıktı.
-Eee, şey...çok belli değil mi? Video oyunu oynuyordum.
-Peki.
Nathalie kapıyı kapattı. Pencereye doğru yürüdüm. Plagg ortaya çıktı.
-Uğur Böceği'ne nasıl yalvardın öyle!?
-Evet. Ve bunu bilinçli olarak yapmadım. Sanki...biri beni kontrol ediyormuş gibi.