''X FACTOR YARIŞMASININ BU SENEKİ ŞAMPİYONU ''LOUIS TOMLINSON'' OLDU''
''İŞTE X FACTOR KAZANANI ''LOUIS TOMLINSON''
''X FACTOR BİRİNCİSİ BELLİ OLDU''
Gazetelerde,internetlerde hep aynı haber vardı.Herkes Louis'i konuşuyordu.Evet benim gizli sevgilim birinci olmuştu.Kazanmıştı.Hayallerine bir adım daha yaklaşmıştı. Yarışmanın birincisiyle Simon bir albüm yapacagını söylemişti.Ama ondan önce biraz tatil yapması için ona izin verdi.Yogun bu zamanlardan sonra hem biraz dinlenmek,hemde beraber vakit geçirmek için kayak merkezine gelmiştik.Bizim için iyi olacaktı. Yani öyle umuyorum.
-''Şu gazetelere bakmayı bırakıp benimle kayak yapmaya gelecek misin Hazz?!''
-''Ahh üzgünüm geliyorum.Fotograflarda bir garip görünüyorsun Tommo!''
Louis yüzünü ''nasıl yani'' dermiş gibi bir ifadeye büründürdü.Tek kaşını kaldırdı ve bana baktı.
-''Daha yakışıklı görünüyorsun demek istedin heralde Harry!?''
Onu sinir etmeye bayılıyordum.O da çabuk kanıyordu ne yapayım.
1-0 Ben öndeyim.!!
-''Yoo..yani ne bileyim bir çirkin çıkıyorsun fotograflarda.''
-''Dün geceki iniltilerin hiç de öyle demiyordu ama Bay Styles.''
1-1 berabere. Ona kısık gözlerle baktım.Kayak malzemelerimi alıp kapıda bekleyen Louis'nin yanına gittim.
-''Senden nefret ediyorum Tommo!''
-''Bende seni seviyorum sevgilim''
***
Hayatımın en güzel tatilini geçiriyordum resmen.Kayak yapmak o kadar zevkliydiki.Tabiki yanında birde seksi bir sevgilin olursa tatilin muhteşem olması kaçınılmaz oluyordu.
Louis daha kayak tahtasının üzerinde zor duruyordu.Ve ikide bir yere yapışıyordu.
-''Yine mi düştün Lou!''
-''Ah sikeyim !! bu tahtayı sevmedim şu arabalı olana binelim Harold!
-''Ona arabalı olan degil kayak motoru denir.''
-''Herne sikimse ona binelim lütfen Hazz!''
Şuan karşımda bir bebek vardı sanki.
-''Tamam sen burada bekle ben alıp geliyorum''
-''Tamam bekliyorum''
Kayak motorunu alıp parasını ödedim.Adam bana nasıl kullandıgını gösterdikten sonra teşekkür edip Louis'in bulundugu yere dogru sürmeye başladım.
Görüş hizama Louis girdikten sonra yanında bulunan kızlar dikkatimi çekti.Ahh hadi ama.Buradada mı rahat yok.Motordan inip Louis'in yanına dogru adımladım.
Kızlar son kez ona sarılıp onu çok sevdiklerini söylediler.Louis ise ''bende sizi seviyorum'' demişti.Gel de kıskanma.
Kızlar çıglık atarak yanımızdan uzaklaştıgından Louis sırıtarak bana döndü.
-''Ha sonunda gelmişsin hani araba nerede.''
-''Onlar kimdi hayranlar mı?''
-''Yapma Hazz beni kıskanmadın dimi?''
-''Belki''
Kolunu omzuma atıp beni kendine çekti ve motor'a dogru yürümeye başladık.
-''Hayla anlamıyorsun degil mi şapşal, seni seviyorum , sadece seni,seni!''
-''Anlıyorum ama....
Louis durdu.Yüzümü avuçlarının arasına aldı vehuzursuz olduğumu çoktan anladı.
-''Peki sorun nedir ?''
Derin bir iç çektim nefes alıp devam ettim.
-''Ben ...sadece..korkuyorum Louis.Mutlulugumuzun bozulacagından.İnsanların bizi ayıracagından.Yargılayacagından -nefes- bilmiyorum korkuyorum.
Dondurucu soguga ragmen içimi ısıtacak nefesi ve sarılışı.
-''Korkma sevgilim.ÇÜNKÜ SENİNLE OLDUGUM ZAMAN HİÇBİR GÖLGE GÜNEŞ IŞIGINI ENGELLEYEMEZ.
***
-''Vaaaaay canına Harry !! daha hızlı sür şunu''
Kahkahalarımız birbirine karışıyordu.Şu kar motoru harika bir şeydi kabul etmeliyim.
Ben önde motoru kullanırken o ise kollarını belime sarmış arkamda oturuyordu.
Rüzgar saçlarımızı uçuruyordu.O kadar hızlı gidiyordum ki nereye gittigime bile bakmıyordum.
Artık neredeyse etrafta hiç insan yoktu.Sadece agaçlar vardı.Bir yerde duraksadık.Ve soluklandık.
-''Harry artık geri dönelim neredeyse hava kararacak''
Dediginde dönüp yüzüne baktım.Ve her zaman işe yarayan o masum çocuk ifadesini yaptım.
-''Ne, noldu Harry niye bana öyle bakıyorsun?''
-''Imm şey sanırım kaybolduk Louis''
Louis dedigim üzerine gülmeye başladı.Şaşkın şaşkın ona bakıyordum.
-''Güzel şakaydı Hazz hadi şimdi gidelim''
-''Louis ben ciddiyim ''
dedigiimde bana dik dik baktıktan sonra bir iç çekti kafasını geriye atıp düşünmeye başladı.
-''Peki ne yapacagız ''
-''Bu karanlıkta yolu bulamayız sabahı beklesek iyi olacak zaten motor'un benzinini harcamak dogru olmaz her an bitebilir.''
-''Peki seni şuan öldürene kadar becermek istegimi ne yapacagız''
diyip arkasını dönüp etrafa baktı.Bunu öylesine demişti.Ama hmm karda neden olmasın.
Hemen onun yanında gidip tam bana dönecekken -''Harry ne yapı-''onun dudaklarına yapıştım.
Önce ne yaptıgıma şaşırdı.Sonra bana karşılık vermeye başladı.
Ellerini boynuma koyup beni kendine daha çok çekti.Tutkuyla öpüşmeye başladık.Sıcak nefesi cigerlerime kadar ulaşıyordu resmen.Ellerimi onun saçlarına geçirdim ve hafifçe çekişimle agzımın içine dogru bogukça inledi.
Dili dilimle ahenkle uyum içerisindeydi. O sırada çalılıklardan bir ses gelince durduk ve etrafımıza baktık.
-''Kim var orada?''
Ses gelmedi.
-''Rüzgar falandır Louis bırak'' dedigimde pişkince benim üzerime dogru yürümeye başladı.
-''Dedigin gibi olsun.'' diyip beni belimden tutarak yere yatırdı.Kar sırtımla buluşunca ilk önce bir titreme geldi içime.Sonra dudakları tekrar benimkilerle buluşunca nefesimi rahatlamışçasına bıraktım. Dudakları boynuma dogru giderken emmeye başladı ve geri çekilip mavi gözlerini yeşil gözlerime dikti.
-''Sabah yalan söyledim.Senden gram bile nefret etmemekten nefret ediyorum Louis''
-''Bende yalan söyledim.Seni sevmiyorum,sana aşıgım Styles.''
No matter where we go
Nereye gittiğimizin bir önemi yok
A thousand years go by
Bin yıl geçer
But love don't die
Ama aşk ölmez
And even if they try
Ve onlar deneseler bile
They'll never take my body from your side
Beni asla senden alamayacaklar
Love don't die
Aşk ölmez
EVET DAYANAMADIM VE YENİ VE UZUN BİR ( TAHMİNİMCE UZUN) BÖLÜM DAHA EKLEDİM.
VOTE VE YORUMLARINI EKSİK ETMEYİN LÜTFEN.