Sevdakeder

By limonkokuluyagmur

145K 9K 1.7K

"Partnerini almamda bir sakınca var mı?" Gülümseyerek başını salladıktan sonra yavaşça Oktay'ın kollarının ar... More

Yağmur kalan kadınlar
1/Kendi Halimde
2/Tunaboylu
3/Bu bir yağmur mu?
4/Nilüfer
5/Çiğdem çiçek
7/Günebakan
8/İzle ve gör.
9/İdil
10/Neon ışıklar
11/Narin su çiçeği
12/Buna tutun.
13/Söz ver.
14/Sen çoktan düşmüşsün. (1. Kısım)
14/Sen çoktan düşmüşsün. (2. Kısım)
15/İncelen ışık
16/Nil (1. Kısım)
16/Nil (2. Kısım)
17/Güz geçer.
18/İçimde bir çocuk çığlık çığlığa
19/Bataklıklar ve çiçekler
20/Bir cevabım var mı?
21/Günaydın
22/Sevda değil, ruhumun kumarı bu.
23/Kül bunun kanıtı.
24/Rüzgârgülü

6/Sırık

6.1K 394 39
By limonkokuluyagmur

Onun bakışları için şarkı söylenmesi gerekiyordu.
Parmak uçlarına şiirler kondurmak gerekiyordu.
Onun için kimseler yokken ağlamak gerekiyordu.

Tarık Tufan

***

Levent'le arasındaki mesafenin giderek açıldığını fark ettiğinde kampüsün Arnavut kaldırımlı, taş yolunda aheste bir adım attı. İşte Kartal, evde Levent; bütün ömrü birilerini kovalayarak geçecekti anlaşılan. Yanından, yöresinden geçen insanları izleyerek bakışlarını üniversitenin göz alabildiğine uzayan kampüsünde gezdirdi. Bu kadar insanın basketbol takımlarının şampiyonluğunu kutlamak için bir araya geldiğine inanamıyordu. Eğer Levent takımın kaptanı olmasaydı, kimse onu beş gününü çalışarak geçirdiği bir hafta sonunda dışarı çıkmaya ikna edemezdi. Kızın, önündeki iki gün için tek planı televizyonun karşısındaki pineklemekten ibaretti aslında. Ancak örnek bir abla olduğu için sevgili, küçük kardeşini şampiyonluk kutlamasına yalnız göndermeye içi elvermemişti.

Genç adamın, o uyurken saçlarını sıfıra vuracağı, mora boyayacağı ya da buna benzer tehditlerinin, durumla kesinlikle ilgisi yoktu.

"Nilüfer!"

Sonunda yokluğunu fark eden Levent'in aralarındaki mesafeye aldırmadan yüzünü dönerek seslenmesine karşılık, havaya kaldırdığı elini hızlıca salladı. Koşar adım aradaki mesafeyi kapattığında ısınmaya başlayan havalar nedeniyle saçlarını havalandırarak omzunun bir tarafında topladı. Sırf anı doldurmak istercesine "Geldim, geldim," diye seslendiği sırada ayaklarının yerden kesildiğini hissederek daha ziyade çığlığı andıran bir sesle devam etti. "Levent!" Genç adamın, onu sırtına atıp ağırlığından hiç etkilenmeden yürümeye devam etmesi üzerine etrafına kaçamak bir bakış atarak "İndir beni," diye seslendi. "Levent, herkes bize bakıyor."

"Çığlık atmayı kessen bakmayacaklar."

Sesinin kulak tırmalayacak kadar tiz çıktığını fark ederek sessiz bir nefes aldı. Sırtında olduğunu unutmuş gibi paldır küldür yürümeye devam eden kardeşine gözlerini devirirken düşmekten korkarak Levent'in omuzlarına tutundu. Yüzünü kulağına yaklaştırırken yalnızca onun duyabileceği bir sesle cevap verdi. "Ayaklarım ansızın yerden kesilirken nasıl bir tepki vermemi bekliyordun acaba?"

Levent yüzünde beliren muzip gülümsemeyle yeşile dönük ela gözleriyle Nilüfer'e hızlı bir bakış gönderdi. "Boynuma sarılmanı."

Geçip giden dakikaların sonunda, kardeşinin geniş sırtında seyahat etmenin pek de kötü bir fikir olmadığına kanaat getirerek gülümsedi genç kadın. Tadını çıkarmaya karar vererek kollarını iki yana açarken Levent'in hızlanan adımlarına karşılık "Çok beklersin," diye söylendi.

"Uçmaya hazır mısın?"

"Dikkat et!"

Ardından Nilüfer'in neşeli kahkahaları eşliğinde konser alanına giden mesafeyi kat ederek soluk soluğa kızı yere indirdi Levent. Ayakları yerle buluştuğunda kardeşinin omzuna yalandan bir yumruk atarak kaşlarını çattı Nilüfer. Eğlendiği ışıl ışıl parlayan gözlerinden belli oluyordu. "Ablaya böyle mi muamele edilir?"

Umursamazca omuz silkerek gülümsedi Levent. Tek elini Nilüfer'in ince beline yerleştirirken kendi ekseni etrafında dönmeye başlamadan önce "Böyle mi muamele edilir?" diye sordu.

Nilüfer, kardeşinin kollarının arasında kahkahalarla dönerken etrafında savrulan saçlarının, yüzüne vuran ılık rüzgarın, bahar çiçeklerinin tatlı rayihasının tadını çıkararak gözlerini kapattı. İşteki ilk haftasının pek de parlak geçtiği söylenemezdi. Kartal aynı anda hem o kadar kibar hem de o kadar mesafeli davranıyordu ki adamın, varlığından rahatsız olduğunu düşünmeye başlamıştı. Nilüfer'i idare ediyor, şirkette geçireceği sayılı günü de rahat geçirmesi için uğraşıyor gibiydi. Zaten hafta boyuna gittiği hiçbir yere, katıldığı hiçbir toplantıya ya da iş yemeğine kızı yanında götürmemişti. Tilbe'nin yerine bakacak geçici bir sekreter de olduğu için Nilüfer'e kalan tek iş, gün boyunca oturup Kartal'ın ofisine açılan pencerenin önündeki pervazın boşluklarını saymak oluyordu.

Bir de iş arkadaşlarından bazılarının ona karşı sergilediği hasmane tutum vardı. Mesela Melsa... Nilüfer onu bu kadar rahatsız ederek kendisine karşı tırnaklarını çıkarmasına neyin neden olduğunu merak ediyordu. Sonuçta şirkete ayak basar basmaz insanların huzurunu kaçıracak bir şey yapmış olamazdı, değil mi? Kartal'ın asistanlığını yapmak istediği için dese, Nilüfer kimseyi yerinden etmemişti. Adamın bundan önce hiç asistanı olmadığını biliyordu.

Levent son bir turla onu yere bıraktığında düşüncelerini öteleyerek dağılan saçlarını düzeltti. İki eliyle sıkıca çocuğun koluna asılırken tatlı bir sitemlerim "Başımı döndürdün," diye mırıldandı.

"Ayaklarını yerden kestim işte, fena mı?"

Cevap vermek için dudaklarını aralamıştı ki tam karşılarında duran adamı fark ederek gülüşünün ağır ağır yüzünden silinmesine izin verdi. Kartal Tunaboylu'nun burada ne işi olduğunu düşünürken kaşlarının çatıldığının farkında değildi. Adamla göz göze geldiği bir an bakışlarını kaçırmamak için insan üstü bir çaba harcayarak nefes aldı. Bir patron ve asistan olarak birbirlerini görmezden gelemeyeceklerine göre durumu Levent'e izah edip selam vermek için yanlarına girmeleri gerektiğini söylemeye karar vermişti ki adamın, yanındaki kızla onlara doğru geldiğini fark ederek beklemeye başladı. Karşı karşıya geldiklerinde dudaklarını saran gülüşün tedirgince titremesine engel olmaya çalışırken Levent'in "Kim bu sırık?" diyen sesiyle başını hızla ona çevirdi.

Kartal'ın "Nilüfer," diyen sesi, "Kim sırık? Sen ondan daha uzunsun bir kere," diyen kendi sesine karıştı.

Levent'in "Yine de sırık," diye mırıldandığını işitmesine rağmen kulak arkası etmeye karar vererek can havliyle yüzündeki gülüşe asıldı. Kartal'ın, aralarında geçen konuşmayı duymadığını umut etmekten başka yapabileceği bir şey yoktu. "Kartal Bey, nasılsınız?"

Kartal resmiyeti elden bırakmadan basit bir kafa selamıyla karşılık vererek bakışlarını yanındaki kıza çevirdi. Nilüfer'le tanışmak için çok ısrar eden kardeşini "Feza," diyerek tanıttı. "Kardeşim." Ardından Nilüfer ve Levent arasında gidip gelen bakışlarını yeniden Feza'ya çevirdi. "Feza, Nilüfer."

"Memnun oldum."

Kartal'ın aksine son derece samimi bir gülümsemeyle elini uzatan kızla tokalaşırken biraz olsun gevşediğini hissederek "Memnun oldum," diye karşılık verdi Nilüfer. Ardından elini kızın elinden çekerek nazikçe Levent'in kolundan kavradı. Kartal orada değilmiş gibi etrafına bakan kardeşini uyarmak istercesine irileştirdiği gözleriyle "Levent," diye gülümsedi. "Kardeşim. Kartal Bey, patronum."

İki adamın tokalaşmalarını bitirmelerini bekledikten sonra Feza'ya dönmüştü ki kızın sesi devam etmesine engel oldu. "Levent." Kız heyecanla gülümserken omuz silkerek devam etti. "Ben seni tanıyorum." Levent kaşlarını şaşkınca havalandırarak karşılık verdi. Kızı - adının Feza olduğunu dahi az evvel öğrenmişti - daha önce görmediğine emindi. "Basketbol takımının kaptanısın. Mühendislik fakültesindesin." Kartal'ın huysuzca çatılan kaşlarına kaçamak bir bakış atarak çok iyi bilmesine rağmen emin olmak istercesine sordu. "Elektrik-elektronik, değil mi?" kendisini şaşkınca onaylayan çocuğa bakarken aydınlık bir gülümsemeyle kendini tanıttı. "Feza ben de. Ekonomi okuyorum."

"Memnun oldum."

Kısa bir sohbetin ardından Kartal'ı peşinden kendi arkada grubunun olduğu yere doğru sürükleyen Feza'nın arkasından bakarken kaşlarını dehşet verici bir gerçeği öğrenmiş gibi şaşkınlıkla kaldırdı Nilüfer. "Demek bu dünyada senden hoşlanan kızlar da var."

Levent umursamazca omuz silkerek arkadaşlarıyla konuşmaya devam ederken Nilüfer fark ettirmeden Kartal'ı incelemeye başladı. Kadının alışık olmadığı bir biçimde spor giyinmişti. Ki bu da düzgün fiziğini tamamen gözler önüne seriyordu. Düzgünce şekillendirilmiş saçları toplanmamış haliyle epey havalı görünüyordu. Burada olmaktan pek de mutlu görünmüyordu. Anlaşılan Feza'yı kırmak istememişti. Kızın çoğunluğu hemcinslerinden oluşan arkadaş grubunun bütün ilgidir üzerindeydi ancak adam genellikle kısa cevaplar vermeyi tercih ediyor, haricinde bakışlarını sıkıntıyla etrafında gezdiriyordu. Yalnız, bakışları Feza'yla karşılaştığında gözlerinde derin bir sevgiyle belirliyordu. Aklı kıza takılınca hızlı bir bakış da ona attı. Levent'le aynı yaşta olmalıydı. Koyu kahverengi saçları, ışıl ışıl parlayan hafif bronz teni ve mavi gözleriyle fazlasıyla güzel görünüyordu. Zarif, kırılgan, narin bir görüntüsü vardı.

Levent'in yanına döndüğünü fark ederek beğeniyle mırıldandı. "Güzel kız."

"Yanındaki sırık senin patronun mu şimdi?"

Nilüfer iç çekerek gözlerini devirdi. Kardeşinin bir doksanlık boyuyla Kartal'a sırık demesi gözüne fazlasıyla ironik geliyordu "Bak yine söylüyorum, adamın boyu senden kısa."

"İyi işte," diyerek omuz silkti Levent. "Dövmem gerekirse, sorun çıkmaz."

"Çok pardon?"

"Bu sırığı dövmem gerekirse, diyorum. Boyunun benden kısa olması iyi olur."

"Saçmalama Levent! Niye dövecekmişsin elin adamını? Allah Allah..."

Levent, yeniden Kartal'ın Nilüfer'e attığı kaçamak bakışları yakalarken ellerini ceplerine koyup olduğu yerde yaylandı. Harfleri dişlerinin arasında çevirerek "Bu sırığı dövmeme sebep olma o zaman, Nilüfer," diye mırıldandı.

"Sırık deme adama!"

Levent basit bir gerçeği dile getiriyormuş gibi sakince tekrar etti. "Sırık."

***

Nilüfer SEVİN

Kartal TUNABOYLU 

Continue Reading

You'll Also Like

269K 22.4K 23
"Kalmam için bir sebep olması lazım." dediğinde, Leyla'nın sesi titriyordu. O Leyla'ydı, başka kimse değil. Daha on sekizinde tazeyken, Kınalıtepe'ye...
99.8K 1K 9
"Abin bu söylediklerini duysa ne olur biliyorsun değil mi Mavi?" "Şimdilik duymayacağına göre bence sorun yok Feyyaz." "Bana Feyyaz Abi demelisin Mav...
1M 43.6K 42
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
305K 17K 60
Hadi ama nerden bilebilirdim ki okulun ilk gününden müdürün oğluna tekme atıcağımı!