Consciousness // Min Yoongi

By bangtaeguk

165K 13.1K 5K

"Gelecek, geçmişin ellerinde doğar." [Tamamlandı] {250317-180617} More

Intro; God, help me
Ep.1
Ep.2
Ep.3
Ep.4
Ep.5
Ep.6
Ep.7
Ep.8
Ep.9
Ep.10
Ep.11
Ep.12
Ep.13
Ep.14
Ep.16
Ep.17
Ep.18
Ep.19
Ep.20
Ep.21
Ep.22
Ep.23
Ep.24
Ep.25
Ep.26
Ep.27
Ep.28
Ep.29
Ep.30 -FİNAL pt.1-
Ep.31 -Final pt.2-
Yazardan inciler&teşekkürler
Rek-lam-lar ????

Ep.15

4K 385 124
By bangtaeguk


"Bu adam ne yapmaya çalışıyor?!"

"Tanrım! Yeterince derdimiz yokmuş gibi bir de bu çıktı."

Alnımı ovaladım. Sıkıntılar bitmek bilmiyordu. Yoongi'nin babasını tanımıyordum ancak bir keresinde görevlerini onun verdiğini söylemişti.

"Baban devlet için çalışıyordu değil mi? Yani eğer beni ona verirsen özel mahkemeye çıkacağım."

Kısa bir sessizlik oluştu. Bu demek oluyordu ki tahminim doğruydu.

"Seni ona vermeyeceğim."

"En son babana karşı çıktığında seni hastane köşelerinden toplamıştık hyung." diye araya karıştı Jimin. Mutfağa girdiğini fark etmemiştim.

Yoongi ona sinirle dönerek bağırdı.

"Ne yapmamı bekliyorsun?! Onu kendi ellerimle teslim mi edeyim? Hem de babama?"

"Ben öyle bir şey demedim. Başka bir planım var."

Pür dikkat ona odaklandığımızda biraz utansa da konuşmaya başladı.

"Bence noonayı saklamalıyız. Senin arayıp da bulamayacağın bir yere. O sırada sen aramaya başlarsın. Sürekli farklı yerlerden yanlış ihbarlar veririz. Baban sana başka bir görev verene kadar bunu devam ettirebiliriz. En fazla 2 haftamızı alır."

Planı düşündükçe mantıklı yanı ortaya çıkıyordu. Hepimiz onayladık ve nereye saklanacağım hakkında konuşmaya başladık.

"Benim diğer yazlığa gidebilir. Buradan 2 saatlik mesafede. Hem benim evimde saklanacağı kimsenin aklına gelmez değil mi? Sonuçta babam önemli bir bakan."

Eliyle omzundaki hayali tozları silkeledi.

"Neyden bahsediyorsun? Hepimiz babandan nefret ettiğini biliyoruz." dedi Jungkook.

"Her neyse. Bence iyi bir plan. Bugün uygulasak daha da iyi olur hatta."

Kafaları hepsi bana döndüğünde bir anda neye uğradığımı şaşırdım.

"Tabii. Ben toparlanayım."

"Ben sana geniş bir çanta bulayım." diyen Yoongi de benimle birlikte kalktı.

Yukarıya yan yana çıksak da konuşmadık. İkimizin de aklı fazlasıyla doluydu.

Ben kendi odama yönelirken o bir üst kata daha çıktı.

Odaya girip küçük dolabı açtım. Benim için aldıkları kıyafetlerin yanında Joon Ki'nin kesinlikle giymemi istediği birkaç parça da vardı.

Hepsini askılarıyla birlikte çıkarıp yatağın üzerine attım. O sırada kapım açıldı, Yoongi elinde genişçe bir çantayla odaya girdi.

"O çok büyük."

"İçinde sadece kıyafetler olmayacağı için bence ideal."

Çantanın fermuarını açtığında birkaç şampuan, duş jeli, lif, diş fırçası gibi şeylerle karşılaştım. Havlu bile vardı.

"Ah, teşekkür ederim."

Kıyafetleri ikiye katlayıp çantaya yerleştirirken beni izledi. O beni izlerken gergin oluyordum bu yüzden hızlı hızlı bitirmeye odaklandım.

"Bitti." Fermuarı çekip çantayı askılarından tutarak kenara koydum. O sırada belime dolanan eller ve arkamda hissettiğim sıcaklıkla ne yapacağımı şaşırmıştım.

Yoongi çenesini omzuma dayadı ve tutuşunu sıkılaştırdı.

"Ne yapıyorsun?" diye fısıldadım.

"Sana sarılıyorum."

Ellerimi onunkilerinin üstüne koydum ve tutuşundan sıyrıldım. Ona doğru döndüm ve konuşmak için ağzımı açtım.

Ama konuşamadım. Çünkü Yoongi beni öperek konuşmamı engellemişti.

Geri çekildi ve alnını benimkine yasladı.

"Söyleme. Vedalardan nefret ederim."

Ne diyeceğimi anlamasına şaşırmamıştım.

"Ama..." diye tekrar başlasam da yine öpücüğüyle beni susturmuştu.

"Her konuşmaya yeltenişinde seni öperek susturacağım. Bu yüzden lütfen konuş."

"İyi de..."

Tekrar öpücük.

"Gitmem.."

Tekrar.

"Gerek..."

Tekrar.

"Yoongi!"

Ve tekrar.

Ona karşı kazanamayacağımı fark ettiğimde pes ettim ve kollarımı boynuna dolayıp her şeyi akışına bıraktım.

•°•°•

Son olarak Jungkook'a da sarıldığımda beni o kadar sıkı kucaklamıştı ki neredeyse boğuluyordum. Yine de sesimi çıkarmadım. Yoongi seslice boğazını temizleyene kadar Jungkook bana sarılmıştı.

"Dikkatli ol noona."

Kafamı sallayıp geri çekildim ve Hoseok'un yanına geçtim. Beni o götürecekti.

"Hoşçakalın, iki hafta sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

"Ziyaretine geleceğim noona." diyen Jimin'in kafasına geçirdi bir tane Yoongi.

"Nereye ziyarete gidiyorsun sen aptal? Biz zaten dikkat çekmemesi için onu o kadar uzağa yolluyoruz."

"Ya, hyung! Niye kafama vuruyorsun ki!"

"Hak ettiğin için."

Onların bu hallerine ben de dayanamayıp gülerken Yoongi'yle göz göze geldim.

Vedalardan nefret ettiği için ona hoşçakal dememiştim. Bu yüzden gülümsedim.

"Hadi gidelim."

•°•°•

1 hafta sonra

Kaşığımı tabağın içine bırakıp kafamı masaya yasladım.

Sıkıntıdan patlıyordum.

Son 1 haftadır yaptığım gibi tabağı lavabonun içine bırakıp düğmesine bastım.

Bulaşıkların kendi kendine yıkanıyor olması büyük bir lütuftu benim için.

Dün, önceki gün ve yine önceki gün yaptığım gibi kanepeye oturup televizyonu açtım.

Son 1 haftadır olduğu gibi bir dizinin tekrar bölümü veriliyordu. Kendimi heyecanlandırmaya çalışsam da beceremiyordum.

Çocukları özlemiştim.

Yoongi'yi özlemiştim.

Yolu bilsem şu saniye kalkar giderdim ama yolu bilmiyordum. İyi ki de bilmiyordum yoksa hepimizi tehlikeye atardım.

Televizyonu açık bırakarak duş almak için banyoya girdim. Hızlı bir duşun ardından bornozu üzerime geçirdim, saçlarımın suyunu da havluyla sıktım.

Üstümü giyindikten sonra saçlarımı kuruttum. Her şeyi yavaşça yapıp zaman geçirmeye çalışıyordum ancak sadece 1 saat geçirebilmiştim.

Belki de biraz kestirmeliydim.

Küçük yatağa doğru ilerlerken duyduğum sesle olduğum yerde kaldım. 1 haftadır hiçbir ses seda yoktu ancak şimdi merdiven boşluğundan birkaç ses yankılanıyordu.

Botlarımı ayağıma geçirdim, mutfaktaki en keskin bıçağı alıp kapının kenarında beklemeye başladım.

Belki de yandaki komşuydu ancak en yakınımdaki komşunun evi 1 kilometre uzaktaydı.

Kapının arkasından risk alarak ayrıldım, pencerenin kenarına geçip storları aralayarak aşağıya baktım.

2 siyah araba tam kapının önünde duruyordu ve etrafta çok fazla koruma vardı.

Sanırım yakalanmıştım.

Hızlıca düşünmeye başladım. Hoseok acil bir durumda evden çıkmam gerekirse diye bana banyodaki havalandırmayı kullanmam gerektiğini söylemişti. Tişörtümü pantolonun içine sokup hızlıca banyoya ilerledim.

Kapı yumruklandığında korkuyla durup arkama baktım. Daha sonra kendimi banyoya atıp orayı da kilitledim. Havalandırmanın kapağı kapalıydı ama elimdeki bıçakla açabileceğimi düşünüyordum.

Klozetin kapağına tırmanıp bıçağın ucunu kullanarak vidaları sökmeye başladım. İkincisini henüz çıkarmıştım ki dış kapının kırıldığına dair gelen gürültü hareketlerimi hızlandırmama neden olmuştu.

Banyonun kapısı zorlandı. Evin içinden kırılma sesleri geliyordu.

"Burası kilitli!" diye bir ses duyduğumda küfrettim ve üçüncü vidayla daha sert uğraşmaya başladım. Vida sonunda düştüğünde kapak sallandı ve ellerimi tozlu havalandırmanın tabanına atıp kendimi yukarı doğru çektim.

Banyonun kapısı kırıldı. Arkama bakmıyordum, kendimi tamamen yukarı çekmeye odaklanmıştım.

"Burada!"

Bacaklarımda eller hissettiğimde onları tekmeledim. Botum birinin kafasına geldiğinde adam bağırarak yere düştü. Vücudumun yarısı havalandırmanın içindeydi, bacaklarımdan da biri hâlâ çekiyordu.

"Bıraksana orospu çocuğu!" diye bağırıp onu da tekmelemeye çalıştım ancak ayağım boşa geldi.

O anda elimdeki bıçak gözüme çarptı. Bir kez daha düşünmeden bıçağı aşağıya doğru savurdum.

Adam çığlık attı ancak hâlâ bırakmamıştı. Kendimi havalandırmanın içine ittirmeye çalışsam da tutunabileceğim herhangi bir çıkıntı yoktu.

Birkaç el daha beni aşağı doğru çektiğinde daha fazla direnemedim ve sırtüstü üzerlerine düştüm.

Kollarımdan tutulup kaldırıldım. Üzerine düştüğüm adamlardan biri kafasını diğeri de kanayan kolunu tutarak bana nefretle bakıyordu. Onlar önden geçerek banyodan çıktı.

İçeriye doğru sürüklenirken hâlâ çabalıyordum.

"Bir kıza göre oldukça vahşisin."

Sesi duyduğum tarafa kafamı çevirdiğimde saçlarının arasında hafif beyazlar bulunan orta yaşlarında bir adamla ve pis sırıtışıyla karşılaştım. Ancak beni şok eden bu değildi.

Yoongi adamın yanındaydı ve bana bakıyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

9.7K 1.1K 26
"İkinci çocuklar asla kızı alamaz." Peki ya o ikinci çocuk Jeon Jungkook olsaydı? ... Solhi'nin yalan söyleyememe özelliği varken Jeon Jungkook yalan...
7.9K 900 19
"Kötü biri olmadığını biliyorum," Ölüm gibi baktı, ölü gözlerime. Dudakları şaşkınlık doluydu lâkin, hüzün daha çok vardı. "Neden?" Dedi itirazla. "...
202K 7.6K 75
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
295K 16.5K 44
"Ve eğer katil sensen, ilk senin canın yanmıştır." 02.12.2017 ♡ 20.06.2018 💔 Cover by @iceblue_97