GİZEMLİ YABANCI

By SenaHera

698K 28.8K 4.1K

Adımlarım hızlanmaya başlamıştı. Korkuyu iliklerime kadar hissederken ne yapacağıma karar veremiyordum. Uzun... More

Gizemli Yabancı
Gizemli Yabancı 1
Gizli Yabancı 2 ( Savaş Bartur )
Gizli Yabancı 3
Gizemli Yabancı 5
Gizemli Yabancı 6
Gizem Kokulu Ev
Gizemli Yabancı 8
Gizemli Yabancı 9
Gizemli Yabancı 10
Gizemli Yabancı 11
Gizemli Yabancı 12
Gizemli Yabancı 13
Gizemli Yabancı 14
Gizemli Yabancı 15
Gizemli Yabancı 16
Gizemli Yabancı 17
Gizemli Yabancı 18
Gizemli Yabancı 19
Gizemli Yabancı 20
Gizemli Yabancı 21
Gizemli Yabancı 22
Gizemli Yabancı 23
Gizemli Yabancı 24
Gizemli Yabancı 25
Gizemli Yabancı 26
Gizemli yabancı 27
Gizemli Yabancı 28
Gizemli Yabancı 29
Gizemli Yabancı 30
Gizemli Yabancı 31
Gizemli Yabancı 32
Gizemli Yabancı 33
Gizemli Yabancı 34
Gizemli Yabancı 35
Gizemli Yabancı 36
Gizemli yabancı 37
Gizemli Yabancı 38

Gizemli Yabancı 4

27.4K 1K 175
By SenaHera


Okuduklarıma inanamıyordum resmen. Ya da aklım almıyordu. Bir insan nasıl kendine bu kadar çok güvenebilirdi. Anladığım kadarıyla benimle ilgili her şeyi biliyordu. Buna en özelimde dahil. Ama sorun bunları nasıl bildiğiydi? Yani benim odamda kimse yokken yazdığım ve defterimin arasına koyduğum şeyden nasıl haberi oluyordu?  

Birisi onun adamıydı ama kim? Kendi oda arkadaşlarım böyle bir şeyi hayatta yapmazdı. Onlara güvenim tam. Ama diğer odada ki kızlarda arkadaşlarım ki bu odaya giren herkesi tanıyorum. Başka birisininde benim odama girip benim eşyalarımı bilmesi çok zor. Bunu en kısa zamanda test etmeliyim. Biliyorum kızlara karşı oyun oynamam hoş olmayacak ama haber uçuranın kim olduğunu öğrenmek zorundayım. Böylece Savaş kim belki onu da öğrenirim. 

Odada fazla kaldığımı fark ederek teyzemin yanına geçtim. Bir şeylerden şüphe etmesini istemiyorum. Yanına geçip oturduğumda hala filmi izliyordu.

'' Ne oldu kızım yüzün düşmüş? '' dedi elinde çekirdek kasesini masaya bırakırken. Yüzünün aldığı hal hem endişeli hemde meraklı görünüyordu.

Bir şeylerden şüphelenmişti çünkü ben daha önce eve hiç bir şey sipariş etmemiştim. Ya yurda ya da kitabevine sipariş ederdim. Gerçi Savaş çikolata kaplı çilek göndermişti. Yine yemek için olan bir şeyin açıklamasını yapabilirdim.

'' Bir şey olmadı teyzecim bugün yolda çikolata kaplı çilek görmüştümde hoşuma gitmişti. Bende almak için girdim ama vitrindekiler göstermelikmiş o yüzden sipariş vermiştim. Unutmuşum sonrada, kutuyu açınca anladım. '' dedim.  Bu aralar yalan söylemeye başlamış olmam da kendime olan saygımı yitirmeme olanak sağlıyordu.

Bu Savaş her kimse bir an önce hayatımdan çıkması gerekiyordu. 

'' Kızım bu akşam buraya mı gelecektin ki sen? Beni niye o kadar söylettin o zaman? '' dedi. Kızdığını anlıyorum ama öyle zamanlarda öyle konulara değiniyordu ki ne diyeceğimi şaşıyordum bazen. Hem de yalan söylerken böyle üzerime gelmesi benim açımdan hiç iyi olmuyordu. Zaten beceremiyordum yalanı bir böyle yapınca her şeyi ortaya dökmekten korkuyordum. 

'' Sürpriz yapmak istemiştim. '' dedim son olarak. Bundan sora yalan söylemeyecektim. 

'' Peki. Getir de yiyelim bari şunları canım istedi. '' dedi Nurişim gözlüklerinin üstünden bakarak. 

Hemen odama giderek kutunun içinde ki zarfı çıkardım ve kutuyu da alarak salona geldim. Masanın üzerine koyup filmi başlattığımız da teyzem bu seferde kutunun içinde ki güllerden bahsediyordu. Tamam biraz fazla meraklıydı ama onun bu tavrı sanki gerçek annemmiş de kızını yokluyormuş gibi hissettiriyordu. Bu hissi seviyordum. 

Film bittiğinde daha önce seyretmiş olmanın verdiği rahatlıkla hiçbir şey anlamayışımı dikkate almadım. Saatte geç olduğu için teyzem uyumaya gitti. Bende odama geçip biraz kitap okumaya karar verdim. Bu aralar en çok içinde bulunduğum ortam kitaplar olsa da içimden hiç okumak gelmiyordu ama Elif Şafak'ın son çıkardığı kitabı Havva'nın Üç Kızı kitabını gerçekten çok merak ediyorum. Buraya gelirken yanıma almıştım o kitabı başlamanın tam sırasıydı bence. Ama önce kendime güzel bir kahve yapmalıydım. Takıntı gibi bir şeydi bu bende. Yazmadan ya da kitap okumadan önce kendime mutlaka kahve hazırlardım. Genellikle bilgisayar başındayken de içerdim. Zaten kahveyi çok severim ama bu üçünün yanında olmazsa olmazım. 

Mutfağa geçip kahvemi yaptım. Tam camın yanından geçerken yine o siyah araba gözüme takıldı. Şoför hala oradaydı. Yazık bu adama da sabah akşam durmadan peşimde. Ona bu konuda kızamıyorum çünkü ekmek kapısı. Ama bir insanı rahatsız ettiğini bile bile hala bu işi yapması da onun ayıbı. Her neyse kimseyi yargılamak bana düşmez. 

Savaş denen adama bir an önce ulaşmam da lazım. Onunla ciddi bir şekilde konuşup peşimi bırakmasını söyleyeceğim. Konuştuktan sonra da anlamaz böyle yapmaya devam ederse o zaman utanmadan ve kendimi olabildiğince soğuk tutarak herkese bu durumu anlatacağım ve polise şikayette bulunacağım. Ama hala teyzemler benim için aşılmaz duvarlar. Nedense onlara böyle bir durumu nasıl söyleyeceğimin utancı var üzerimde.  

Sonuçta normal bir olaydan bahsetmiyorum. Her neyse şimdi aklımı daha çok bulandırmak istemiyorum. Odama geçip kitabımı elime aldım ve yatağıma oturdum. Biraz kitap okuyup uyuyacaktım. 


   Çok güzel kokular geliyordu. Çok çok güzel kokular. Ağzım sulanmaya başlamıştı. Diğer tarafa dönüp hamburgeri elime aldım büyük bir zevkle ısıracakken.

'' Kalk benim güzel kızım sofra hazır seni bekliyoruz. ''

'' Uyumak istiyorum. Lütfen. ''

'' Saat on bir oldu Zehra. Hemen yataktan kalkıyorsun ve elini yüzünü yıkayıp sofraya geliyorsun. ''

'' Tamam. '' dedim ve teyzem gittikten sonra sürünerek yataktan kalktım resmen. 

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Teyzem yine döktürmüştü. Masada yok yoktu. En sevdiğimden ev ekmeği yapmıştı. Bir tanesini hemen önüme aldım. Güzelce peynir sürdüm ve domates, zeytin ezmesi, salatalık ne bulduysam içine yerleştirdim. Kocaman bir dürümüm olmuştu. Teyzemde çayımı verince keyfim daha da yerine geldi. Yemek yerken mutlu oluyordum resmen. Tabi bunlar bana kilo olarak geri geliyordu ama olsun. Kahvaltımı yaparken hem sohbet ediyorduk hemde amcamın gençlik yıllarında para kazanmak için yaptığı tiyatro günlerini dinliyorduk. 

Amcamla gerçekten gurur duyuyordum. O da benim gibi kimsesizler yurdunda büyümüş ve kendini geliştirip hayallerinin peşinde koşarak hem iş hemde güzel bir yuva sahibi olmuştu. Hiçbir zaman diğer arkadaşlarım gibi asla evlenmeyeceğim ve çocuğum olmayacak gibi düşüncelere kapılmadım. Çünkü bu olaylar kişinin kendisine olan güveniyle alakalıydı. Karşıma istediğim gibi biri çıkarsa evlenirdimde çocuk da yapardım. Ama bunların hepsi mesleğimi elime aldıktan sonra yapacağım şeylerdi. Kendimi güvene almadan kimseyle bir hayat kuramam. Çünkü aramız kötü olduğunda kimseye muhtaç olmamam lazım. Zaten diğerleri de kendilerini kurtaramadıkları için yeni bir hayat kuramıyorlarya. Ama amcam zamanında çöpçülük yaparak hayallerine kavuştuğunu anlattığında ona olan saygım daha da artıyor. Çöpçülük yapmak utanılacak bir şey değil. İnsan namusu ve şerefiyle çalıştığı takdirde yaptığı her iş saygıyı hak eder. Hiçbir zaman geçmişinden utanmadı ve beni de bu düşüncelerle eğitti.

Belki biraz geç yanına aldı ama durumunu göz önüne alırsak geç de sayılmazdı. Yine de bazı düşüncelerim amcam tarafından şekillendiği için bende yeri o kadar ayrı ki. Beni anladığı ve bazı şeyleri ben söylemeden kendisi hissederek ya da  büyük ihtimalle başından geçtiği için bilerek yapması aramızda çok daha özel bağların oluşmasına sebep oluyor. 

Kahvaltımız bittikten sonra masayı topladık ve kendimize güzel bir Türk kahvesi yaptık. Amcam salonda gazetesini okuyordu. Bizde yanına geçtik.

'' Bugün ki planınız nedir kızlar? '' diye sordu amcam.

'' Aslında alış veriş diye konuşmuştuk ama kuaföre mi gitsek teyze? Benim biraz işim varda. '' dedim.

Gerçekten de kaşım aldırmam gerekiyordu ve ağdaya ihtiyacım vardı. Hem gitmişken manikür, pedikür yaptırıp saçlarımı da biraz kestirip fön çektirmek istiyordum. Yalnız benim baya işim varmış. Kadına biraz dedim ama. Neyse artık amcam buradayken açıklayamayacağıma göre yalnızken konuşurum. 

'' Tamam güzelim. Önce kuaföre geçeriz hem bende saçlarımı yaptırırım. Sonra da canımız ne isterse onu yaparız. Amcanda kitabevine bakar. ''

'' Oh be dünya size güzel. Siz gezin tozun bende çalışayım. ''

'' Hayatım bizim gezebilmemiz için senin çalışı para kazanman lazım. Ha yok çalışmak istemiyorum dersen gel senide götürelim kuaföre. ''

'' Aman Allah korusun. Siz gidin ne isterseniz onu yapın. Yeter ki beni oralara götürmeyin. '' dedi tedirgince.

Amcam çok sıkılırdı kuaförden. Bir kere zorla götürüp üç saat bekletmiştik adamı. Bir ara kaşlarını almaya bir bayan gelince koşarak gitmişti yanımızdan. Hala o travmayı atlatamamıştı demek ki.  

Kahvelerimizi içtikten sonra hazırlanıp çıktık. Amcam arabayı iş yerinin yanında ki yere park ederken hala kuaföre gitmememiz konusunda teyzemle konuşuyordu. Tabi biz dinledik mi? Hayır.

Teyzemle kuaförümüz bir olduğundan fikir ayrılığı yaşamadık. Ömer'in yanına geldiğimizde yapılacak listesi teyzem tarafından sıralandı. Önce Sevda'nın yanına gittim. Ağda işimi hallettikten sonra. Manikür ve pediküre geçtik. Teyzem bu sırada  saçının boyasının zamanını bekliyordu. Şu zamana kadar hiç beyaz saçını görmemiştim daha. Görünüşüne her zaman önem verirdi. Açık kahve saçlarını bu sefer bakır rengine boyuyordu. Kendi yaşıtlarına göre daha genç ve bakımlı bir teyzem olduğu kesindi. Kilosuna da her zaman dikkat ederdi. Benden daha çok dikkat ederdi! 

İşimiz bitince sahile doğru yürüyüp bir kafeye oturduk.  İki sade Türk kahvesi söyledik. Bugün ikinci kahvemizi içecektik. Nedense sahil kenarına geldiğimizde teyzem suskunlaşırdı. Öylece denize dalar giderdi. Bir keresinde nedenini sormuştum ama cevap vermemişti. Bende bir daha üstelemedim.  Kahvelerimiz gelince içmeye başladık. Bir süre sonra teyzem bana baktı. 

'' Burada ne mazilerim var bir bilsen. '' dedi. 

'' Pek hoş değil galiba. '' dedim. Mutlu anları hatırlayan bir yüz ifadesi yoktu çünkü.

'' Keşke mutlu olsaydı ama değil. '' dedi.

'' Anlatmak ister misin? '' dedim.

Bana öyle bir baktı ki canının yandığı çok belli oluyordu. Yavaşça gözleri doldu önce. Yine başını denize çevirdi. Gözünden bir damla yaş aktıktan sonra hızlıca silip bana baktı ve gülümsedi.

'' Aman canım geçmişimi konuşmaya geldik buraya. Söyle bakalım şimdi ne yapmak istersin? '' dedi.

Konuşmak istemiyordu. Geçmişde her ne yaşandıysa bilmemi istemiyordu. Israr etsem mi diye düşünürken göz öze geldik. Resmen yalvarıyordu bakışlarıyla. Tamam bunu yapmaya hakkım yoktu. Zaten isterse anlatırdı.

'' Kahvelerimizi içtikten sonra alış veriş yapalım. '' dedim gülümseyerek.

'' Tamam güzelim. '' dedi teyzem.

Güzelce sohbet edip kahvelerimizi içtikten sonra. Alış veriş için mağazalara bakınmaya başladık. Bir kaç şey beğenmiştim ama her yerde aynı şeyler vardı zaten. Ayrıca bir kazağı neden yetmiş liraya satarlardı ki. Hiç mi düşünmüyorlar durumu olan var olmayan var. Tamam ucuza sattıkları da var ama üstünde düzgün durmadıktan sonra onu almanın ne anlamı var. Hem ucuz hemde güzel giyinemeyecek miyiz? Artık kimse durumu olmayan insanların halinden anlamıyor. En basitinden yediğiniz içtiğiniz şeylerin resmini çekip atmayın bari. Alan var alamayan var. 

Bende bir kere düşünmeye başladım ya artık söylenmeden durmam. Beğendiklerimi sepete koyarken teyzeme bakmak için başımı kaldırdığımda kapıdan içeri giren şoförü gördüm. Yine işi vardı bunun burada? Belki de kendisi için gelmiştir. Sonuçta herkes buradan alış veriş yapabilir.

Onu hiç takmadan bakınmaya devam ederken yanıma gelmesiyle hemen etrafıma bakındım. Allah'tan teyzem bana bakmıyordu. 

'' Zehra hanım taşımamı ister misiniz? '' dedi sepeti göstererek. Birde gülüyordu. 

'' Hayır istemem beyefendi gider misiniz lütfen. '' dedim sinirle.

Eğer biraz daha başımda durursa bağıramadığım ve sinirlendiğim için gözlerim dolmaya başlayacaktı. 

'' Pekala. Ama yardıma ihtiyacınız olduğu anda dışarıdayım. Çağırdığınız zaman gelirim. '' dedi.

Tam cevap vereceğim sırada teyzem '' Siz kimsiniz beyefendi? '' diyerek yanımıza geldi.

İşte şimdi bitmiştim ben. Ne söyleyecektim teyzeme. Nasıl anlatacaktım durumu? Artık bu durum beni iyice zorlamaya başlamıştı. Polise gitmekten başka da bir şansım yoktu. Bunlar ne zannediyorlardı kendilerini?



Merhaba arkadaşlar. Öncelikle güzel yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim. Lütfen beğeni yapın ve bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazın. Keyifli okumalar dilerim.

SİZLERİ SEVİYORUM :))   








Continue Reading

You'll Also Like

799K 33.6K 50
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
2.2M 36.3K 55
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
1M 43.8K 34
AGIRÉ DIL Serisi Arjin Nihraşan ❤️‍🔥 ...
1.3M 56.3K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...