Harry turdayken ona sürpriz yapmaya karar veriyorsun ve her şeyi ayarlamak için çocukları arıyorsun. Sabah, gizlice otele gelip kıyafet dolabının içine saklanıyorsun. Lou, Louis'in saçını yaparken, çocuklar giyiniyordu ve o sırada Harry odaya girdi. "Neden hepiniz sırıtıyorsunuz? Neler oluyor?" diye mırıldandı yarı sersemlemiş bir şekilde, sabahları sesi daha derin geliyor kulağa. "Her zaman yarı çıplaksın! Git giyin, Harold!" diye bağırdı Louis. "Kıyafetlerin dolapta." diye yönlendiriyor Lou. Harry dolabı açıyor ve sen "Sürpriz, kıvırcık kafa!" diyerek dışarı fırlıyorsun. Harry bir saniyeliğine afallıyor, gözlerine inanamıyor, gerçekten önünde dikildiğini fark eder etmez güçlü kollarını senin etrafına sarıyor ve sıkıca seni göğsüne bastırıyor. Kafasını saçlarına gömerek "Seni çok özledim." diye mırıldanıyor. Elleriyle yüzünü tutarak seni içten bir şekilde öpüyor. "Buraya gelirken, senin en azından bir haftadan önce gitmene izin vermeyeceği mi biliyorsun değil mi?" diye soruyor Harry sırıtarak. Sen onu tekrardan öpüp, sarılıyorsun, "Biliyorum bebeğim, ben hiçbir yere gitmiyorum." diye fısıldıyorsun. O tanıdık kokusunu, yumuşak kıvırcık saçlarını, seni kollarında tutarken hissettiğin kasları ve sana baktığında gözlerinde gördüğün aşk... Hepsini çok özlemişsin.
-alıntı
arkadaşlar yorum ve vote yi unutmayın lütfen bn o kadar uğraşıyorum sizin votelemek 2 saniyenizi alır. Son olarak Selena Gomez seviyor musunuz? eğer seviyorsanız yorumlarda lütfen bildirin önemli!!!!!