Adrien...
Mari yi gördüğüm zaman mari diye bağırmaya başladım o sırada adamlar mariyle konuşmaya başladı
-vay vay ne güzel bi kız bu elinizden kaçırmayın bu güzelliği
-eğer ona dokunursanuz sizi mahvederim
-ha ha ha sen ordan ne yapacaksın??
-onu bırakın sizin işiniz benimle
-sevgilin mi??
Adamın sorduğu soruyla yerimde öylece kalaklmıştım hiç bir şey yapamıyordum sanki birisi beni dondurmuş gibiydi marinette ye baktığımda adamlar onu dizlerinin üzerine yere oturtturmuş kafasınada silah dayamışlardı
-ne kadar istyorsunuz??
-Bay agreste para mı vericeksiniz??
-evet ne kadar istiyorsunuz??
-benden 50.000 aldınız ama ben şimdi 100.000 istiyorum
-t tamam vericem bırakın
-parayı getirene kadar kız bizde
-hayır
-o zaman kız ölür
-hayıır?!!
-bak tamam kızı bırakıcam ama sen dayak yersin
-tamam beni ölene kadar dövün ama onu bırakın gitsin
Marinette...
Adrien öyle söykedikten sonra beni bıraktılar bıraktıkları an yere düştüm hava çok soğuktu zaten akşamın 11.00 i beni bıraktıkları an hemen köşedeki bir yere saklandım adrien ı dövemye başlamıştılar hemde çok kötü dövüyorlardı adrien ın ağzından ve burnunda kan gelmişti bir kaç kez de kasıklarına ve karnına tekme atmıştılar sonra adamlar kaçmaya başladıklarında afrien yerde kıvranarak yatıyordu heme n yanına koştum başını kucağıma koydum ve saçlarını okşayıp ona sarıldım
-adrien
-m mar-(öksürük)-inette
-şşhtt kendini yorma
-s sen-(öksürük) burda (öksürük) napıyorsun?? (Öksürük) neden eve gitmedin(öksürük)
-seni burda bırakamazdım adrien hadi kalk tutun bana seni evine götüriyim
-h hayı be ben k-(öksürük) kendim giderim
-ha bu halde mi???
-evet
-hayır kesinlikle olmaz adrien itiraz yok hadi eve
Adrien ın kolunu oözuma attım ve diğer elimlede belinden tuttum ve eve doğru yürümeye başladık tabi benim eve götürdüm kapıyı açtığımda abim panda görmüş tavşan dişli kurbağa bacaklı kedi kulaklı eşek gözlü öküzün yoldan geçen bir trene baktığı gibi bakıyordu
-abi uzatma den josh le playstation oynamana devam et ben anlatırım sonra
-tamam öyle olsun küçük velet
-abiiiiiii!!!!
-tamam sustum v- marinette
Sonra adrien ı odama çıkardım ve yatağa yatırdım bir eşofman ile tişört verdim nede olsa bunlar abimin shbsbsbssjajjsa tamam sustum ve ben odadan çıktım o üzerini değiştirdikten sonra pansuman malzemelerini getirdim ve panduman yapmaya başladım
-aaah marinette çok acıdı!!
-aa sorry baby
-ehhehe
-hımm dur şuranıda sileyim
-ayyğğyyhh marinette kaşım çok acıyo yavaş
-t tamam adrien sakin ol
-of of of aayğh acıdı dıdığımı mı sılıyısın??
-evet adrien bi kıpırdama
-tımım
-adrien!??!!
-nıııı??!!
-bitti
-ohh sonunda be sağol bu arada
-bişey değil de...
-evet??
-sen kesin gidiyor musun!?
-evet
-hımm peki ne zaman saat kaçta ve nerde??
-yarın sabah 9.30 Paris-New York Serhjew Paris Airport (Sörjev Paris hava alanı) da arka tarafta
-hıımm anlyorum
-neyse ben gideyim
-adrien dur!?
-noldu??
-bu son gününde benimle kalsan?? Seni çok özleyeceğim bana sarıl buna çok ihtiyacım var
-benimde buna çok ihtiyacım var keşke...
-keşke??
-keşke lady-
-ladybug da burda olsaydı
-evet
-keşke cat gelse ve...
-seni teslli etse
-evet
-a-
-ama cat yok
-...
-seni özleyeceğim
-bende seni çok özleyeceğim marinette ama şimdi gitmem gerek daha çok işim var
-iyisin değil mi?
-evet bu arada pamsuman için tekrardan çok teşekkür ederim
-bişey değil bana sonkez prenses der misin?
-hoşçakal prenses...
-hoşçakal pisicik...
Adrien gittikten sonra kendimi yatağa attım ve ağlamaya başladım o sırada camım tıklandı açtığımda bu kişinin cat olduğunu fark ettim saate baktığım da saatim 01.36 olduğunu gördüm cat hemen lafa atıldı
-noldu prenses neden ağlıyorsun??
-a adrien gidiyor
-temelli mi??
-evet yani hayır aslında bilmiyorum belli değil yani
-m marinette b bende gidiyorum
-n nee??!!!
-evet y yani gitmek zorundayım
-peki ladybug o... o sen olmadan bir hiç bunu bilmiyor musun??
-o benden çok daha güçlü ben onun yanında olunca herşeyi birbirine katıyorum herşeyi mahvediyorum çok sakarım ben eminim ben olmayınca o... o daha iyi çalışır
-peki ya akumatize ye yakalanırsa?? Ya onun mucizesini alırsa??
-ben ona güveniyorum marinette
-ama c-
-prenses seni çok özleyeceğim hoşçakal
-ho hoşçakal
Cat gittiğinde perdeleri çektim ve kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım hemde delicesine neden hep böyle oluyor?? Ben hiç istediğim gibi bir hayat yaşayamayacakmıyım?? Gerçekten bıktım şu hayatta sevdiklerimin beni terk edip gitmesinden bıktım önca alya ve nino sonra adrien şimdide cat yeter artık gerçekten yeter bende gideceğim ölmek istiyorum... bu hayatta ağlamaktansa ölürüm daha iyi... gerçekten artık yaşamak istemiyordum böyle düşünürken yatakta uyuya kalmışım sabah kalktığımda saat 8.45 ti hemen kalkıp üzerimi giyindim sonra aşağı indim ve kahvaltı yaptım abime beni merak etmemesi için bir not bıraktım not şöyle yazdım
Abi beni marak etme bir arkadaşımı uğurlamak için hava alanına gidiyorum alya ve nino da gelicek biliyorsun nino ve alya Paris e geldi onlarla gidicem saat 12.00 da eve gelirim beni merak etme
Dedim ve hemen dışarı çıktım havaalanına doğru yürümeye başladım geldiğimde alya ve nino da buradaydı
-aa selam alya seni çok özledim de bebiş nerde??
-anneannesinde ndjsjak
-mal oo enişte
-uu baldız
-hehehehhe
-aa bakın adrien orda hadi koşun
-tamam mari sakin ol yavaş
Hepimiz adrien ın yanına gittik bizi görünce çok sevindi nino ve alya ile sarılıp konuştuktan sonra sıra bana geldiğinde bçr süre birbirimiz yüzünü ezberlercesine baktık sonra ben konuşmaya girdim
-seni çok seviyorum
-bende seni marinette
-seni özleyeceğim ve şu mektubu al ve uçakta oku tamam mı??
-tamam hoşçakal
-hoşçakal
Birbirimize sıkı sıkı sarıldık ve ağlamaya başladım oda ağlıyordu çünkü omzum ıslammıştı alya ve nino da ağlıyordu sonra anons yapıldı ve adrien valizini alıp uçağa doğru gitti ve giderken arkasaını dönüp bana son kez dolu ve o yemyeşik gözleriyle bakto buruk bir gülümseme ile uçağa bindi uçak havalanmaya başlamıştı atkada ise bir kırık kalp bırakıp gitmişti seni seviyorum adrien hemde çok...