"Bu planın malca olduğunu söylemiştim!"
"Hiçte bile çok romantikti!!"
"Hah? Hastaneye 'kaza yaptı' diye Soo'yu getirmesi cidden çok romantik! Baksana şırıngalar ağlıyor şu an."
Kapalı gözlerinin ve puslu zihninde yankılanan Sehun ve Luhan'ın sesiyle kendini uyanmaya zorladı.
"Odunsun işte anlamazsın sen!"
Sedyede yatan beden, gözlerini kırpıştırarak açmaya çalışırken kulakları şapşal ikilinin bağırışları ile zonkluyordu.
"AY UYANIYOR SANIRIM!" Baekhyun tüm hastanenin - ne hastanesi? Tüm evrenin- duymasını sağlayacak şekilde çığlık attı.
Tavanla buluşan büyük gözlerini kırpıştırdı ve bakışlarını ona büyültüğü gözleri ile heyecanla bakan topluluğa çevirdi.
"Ay cevabı ne olacak?" Jin heyecanla ellerini çenesinde birleştirdi.
"Konfetileri şimdi patlamak lazım. Boru değil sonuçta tüm maaşımı o şeye ver-" Gamzeli doktorun cümlesi Jin'in kafasına şaplak atması ile yarım kaldı.
"Yah! Şimdi bunun sırası mı? Seni cimri şey!" Saçlarını sarıya boyatmış, Jongin'in ev arkadaşı şu an Soo'nun yapmak istediğini yaptığı için ona teşekkür etmeyi kafasının bir köşesine yazdı.
Bakışları bu sefer köşede duran Jongin'e kaydı. Kırmızı yanaklarını saklamak amacıyla başını eğmiş, gece karası gözlerini yukarı dikip ona bakıyordu.
Aklına bir evlenme teklifi aldığı gelince çığlık attı ve yastığı alıp yatakta ayağa kalktı.
"AAAAA! İNANMIYORUM EVLENME TEKLİFİ ETTİ! " Yatağın üstünde zıplarken elinde ki yastığı Baekhyun'un yüzüne vurdu.
"YAH! NE YAPIYORSUN?" Kyungsoo gözlerini büyülttü ve daha da zıplarken konuştu.
"RÜYA DEĞİL!" Heyecanla yataktan zıpladı ve Jongin'e koştu. Bir zıplayışta ayaklarını onun beline doladı.Ellerini sıkıca onun boynuna dolamışken sevinçten akan gözyaşları ile bağırdı.
"EVET! EVET! EVET! Evlenirim senle! ÇıkışYapsamSilinirMi? beyim, ayıcığım ,çikokatam ol!"
Jongin hızlıca başını kaldırdı ve şaşkınlıktan açılmış ağzıyla konuşmaya çalıştı.
"N-ne? E-evet m-mi? "
"EVET DEDİ! EVET DEDİ!" Onun kalçalarından tutup etrafında döndürürken odada ikilinin kahkahası bir melodi gibi havada uçuşuyordu.
Jongin kendini hafifçe geriye çekti ve evlilik teklifi ettiği zamanSoo bayıldığı için havada uçan yüzükleri cebinden çıkardı.
İçinde 'Jongin's Penguin Kyungsoo' yazan yüzüğü beyaz ince ve zarif parmağa taktı. Parmağı hafifçe tuttu.
"Mükemmel oldu. " Jongin, yüzüğün olduğu parmağın ucuna bir öpücük kondurdu.
Kyungsoo da yüzük kutusunun içinde ki diğer yüzüğü çıkardı onda da 'Kyungsoo's Bear Jongin' yazıyordu.
Jongin'in yaptığı gibi yüzüğü parmağa geçirdi ve ucuna hafif bir öpücük kondurdu.
İkisi birbirine bakıp kıkırdarken Jongin onun alnını öptü.
Gamzeli doktor Namjoon ise hızlıca elinde ki konfetiyi patlatmıştı.
*****
"BİZE NE ZAMAN SÖYLECEKTİN!" Baekhyun, Kyungsoo'nun kulağını çekiştirdi.
"Ah!Acıyor! Acıyor!" Kulağında ki ele vurdu.
Baekhyun ellerini çekti ve yanında duran Luhan ile birlikte bakışlarını,kızarmış kulağını ovalayan Soo'ya çevirdi.
"Anlat bakalım. Bay Oh demese haberimiz olmaz. " Kaşlarını çattı ve kollarını birleştirerek, diğerinin konuşmasını beklemeye başladı.
"Şey... öhm...şimdi Jongin'e lisenin başından beri ilgi duyuyordum ama içimde yaşıyordum duygularımı. Özellikle poposu! Poposu çok güzel! " İkilinin bakışlarını görünce öksürüp devam etti. "Yani ilk başta poposunu kesiyordum coğrafya derslerinde özellikle! Çok sıkıcı oluyor o ders bilirsiniz. Neyse sonra işte cezalar vermeye başladı, ilk cezamda kütüphanede olandı. Orada azıcık, minnacık yakınlaştık." Yani alt tarafı birlikte boşalmışlardı o kadar. "Sonra işte yakınlaştık. Ona zaten hislerim vardı daha da arttı. "
Tabiki seviştiklerini söylemeyecek-
"Boynunda ki izin sebebi buydu demek!" Luhan gözlerini büyülttü. "Seviştiniz! Kara sinek ısırmış peh! Kara sineğin adı Jongin'miş meğersem."
Luhan ile Baekhyun kıkırdarken, Kyungsoo oldukça utanmıştı.
"Y-yah!Beni boşverin siz asıl bana bir şey anlatmıyorsunuz! " Kyungsoo konunun dağılmasını sağladı ve konuşmaya devam etti. "Sen Luhan! Bay Oh ile aranda ne var? Çıkar ağzında ki baklayı bakalım. "
Luhan hızla gözlerini büyülttü ve inkar etmeye başladı.
"N-ne o-olacak a-aramızda yahu!H-hiçbir şey!"
Kyungsoo 'kesin öyledir' bakışını attı.
"O zaman her şeyden nasıl haberin oluyor? İlk sana söylüyor bilmediğimi sanma seni geyik boku. Bakışlarınızı farketmeyecek değilim. "
Luhan yakalanmanın verdiği utançla büzüldü ve anlatmaya başladı.
"Derslerim kötü olduğu için ondan özel ders alıyorum. Gittiğim ilk gün ş-şey ö-öpüşmüş olabiliriz."
Kyungsoo heyecanla gözlerini kocaman açtı.
"Sonra?Sonraaa?"
"Sonrası o gün beni öpünce onu ittim ve evden koşarak çıktım." Baekhyun ve Soo 'salak bu' bakışını attı. "Ona karşı öyle hislerim yok." Kırmızı yanaklarını eğdi. "-tu."
"Sonra işte ondan hoşlanmaya başladım ve o gün onu ittiğim için kendime lanet okudum. "
"Bravo sana aptal." Baekhyun kafasını iki yana sallarken konuştu.
"Dur daha bitmedi be!" Sinirle ona baktı ve konuşmasına devam etti. "Onunla çok yakınlaştık, öpüyor ama itmiyorum artık. Çıkıyor gibi bir şeyiz. " Luhan ellerini saçlarına götürdü ve karıştırdı.
"Vay be! Bir de bana söyleniyor , neler olmuşta anlatmamış. " Kyungsoo şaşkınlıkla konuştu.
"Evlenme teklifi ben değil, sen aldın." Luhan'ın hatırlattığı şeyle heyecanla kendini oturduğu yatağa attı.
"Ay ciddi ciddi evlenme teklifi etti yahu! Ay kalbim. " Elini kalbine götürdü ve sakinleşmeye çalıştı. Yine bir yatakta zıplama vakası çıkmasını istemiyordu.
Şimdi ise Jongin'in evindelerdi. Hastaneden çıkmışlardı ve Soo'nun odasına gelip gıybet yapıyorlardı.
Soo, aklına gelen şeyle hızlıca kalktı ve Baekhyun'a döndü.
"Chanyeol neden yoktu?" Cidden merak etmişti. O kırmızı saçlı çocukla oldukça yakın bir arkadaş olduklarını hissediyordu. Bazenleri onu sinirlendirecek şeyler yapsa da.
"Bilmiyorum. Gıcık şey!" Hırsla yatak örtüsünü avuçladı. "Ona söylemedik bu evlenme şeyini sonuçta nasıl tepki verir bilmiyoruz."
"Anladım. Eee sizin o devle aranızda neler var bakalım. " Kyungsoo sırıtırken konuştu.
"O yodayla aramda ne olabilir?" Baekhyun sinirle gözlerini devirdi.
"Hadi hadi yeme beni. Öpüştünüz ,o sarhoş halimle ben bile anladım öpüştüğünüzü. " O gün sarhoş olduğu günü az buçuk hatırlıyordu. Merdivenden inen yanakları ve dudakları kırmızı Baekhyun ve kırmızı saçları karışmış Chanyeol.
Baekhyun hızla kızardı.
"Ö-öpüştük... Hemde kaç defa öptü sapık şey! Ayrıca o gün hastanede otuz bir çekiyordu! Sapığa bak yahu! Hastanedeyiz utan utan! "
Baekhyun sinirle kahverengi saçlarını karıştırdı ve o günü hatırladı o lanet otuz birini çektiği lanet eliyle onu lanet kabine sokup lanet olasıca seksi dudakları ile onu öpüşü...
"Hoşlanıyorsun! Aman tanrım bizin çirkef Baekkiemiz hoşlanmaya mı başlamış?" Soo karnını tutarak gülerken diğeri büzdüğü dudakları ile ona baktı.
"Demek benle dalga geçiyorsun ha!" Ellerini hızla Soo'nun karnına götürdü ve gıdıklamaya başladı. Luhan da ona katılırken Kyungsoo kahkaha atmaktan kızarmıştı.
Uzun bir eğlencenin ardından ikili, Soo'ya acıyıp geri çekildi.
"Hoff... Karnım ağrıdı."
Baekhyun ve Luhan zaferle beşlik çattılar.
Luhan aklına gelen şeyle durakladı ve merakla Soo'ya baktı.
"Soracaktım unuttum. Bay Kim evlenme teklifi ederken 'Diyo bey' dedi sende kabul ederken 'ÇıkışYapsamSilinirMi? bey' dedin ne bunlar? "
Baekhyun da Luhan gibi merakla diğerine baktı.
Kyungsoo instagram olayını kahkahalarının ardından anlatmaya çalıştı. Anlatınca diğerleri de kahkahasına katıldı.
****
Jongin yukarıdan gelen kahkahaların sebebini oldukça merak etmişti.
Salonda Jin, Namjoon ve Sehun ile beraber oturup konuşuyorlardı.
"Ay cidden inanamıyorum. Bizin Jongin'imiz evlenecek he?" Jin üniversiteden beri ev arkadaşı olduğu çocuğun evlenecek olmasına duygulanmıştı.
"Sadece şimdilik sözünü aldım Jin. Daha evlenmemize var. O zaman duygulan şimdi sırası mı oğlum?" Koluyla onu dürttü ve duygusal havayı dağıttı. Bakışları bu sefer Namjoon'a kaydı.
"Sana da teşekkür ederim , planımda çok işime yaradı o hastane katı." Namjoon gamzesini belli edecek derecede güldü.
"Sorun değil, hem sevgilimin arkadaşısın yardım etmek görevim. " Parmaklarını Jin'in ellerine geçirdi.
Jongin şaşkınlıkla gözlerini büyülttü.
"Hangi ara oldu? "
Jin kahkaha attı ve Jongin'in omzuna sert bir yumruk attı.
"Bir yıl oldu. Aşk olsun Jong sana hep anlattığım doktor sevgilim Namjoon du. Dinlememiş bak. " Jin şakayla konuştu.
"Dinledim de Namjoon olduğunu bilmiyordum. " Güldü ve düşüncelere dalmış Sehun'a baktı.
"Herkes mi aşık olur, arkadaş?"
Sehun irkildi ve diğerlerine baktı.
"Hıh?"
"Ohoo senin kafa gitmiş bile. Neyse ben anladım anlayacağımı. " Ona göz kırptı.
"Neymiş o şe-"Sehun'un lafını kesen şey merdivenden paldır küldür inen Soo ile kesildi.
"Hyung! Seni bir yere götüreceğim demiştim. Hazırlan gidiyoruz! "
****
acaba nereye götürüyor aköapaöaşaöa;)
finale çook az kaldı Chanbaek'i de hallediyim sonracığıma düğünnnnnnnnn