Yeni Çocuk

Oleh evinasosyalprensesi

15.8M 678K 75.7K

Hayatı sırandandı. Ta ki yan eve birileri taşınana kadar... Lebih Banyak

Tanıtım
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
Yazardan İstek
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
Final - Part 1
Final - Part2
Özel Bölüm - 1
Özel Bölüm - 2
Üniversite Zamanları
Büyük Final
Yeni Çocuk 2
Yeni Çocuk Kitap Oluyor

25.Bölüm

250K 11.3K 1.1K
Oleh evinasosyalprensesi


25.Bölüm

"Neyi bana söyleyemezmiş?"
"Bilmiyoruz ya. Duymamadık orasını."

Ben de Helin nasılsa bana anlatır diyordum ama iyi ki Berke ve Tunç'tan yardım istemişim.
Helin benden herhangi bir şeyi nasıl saklayabilir ya? Hem de Çetin'le ilgili.

"Çok teşekkür ederim."
"Önemli değil de üzülme bu kadar ya Helin sana anlatacaktır."
"Umarım."

Sonra dalgın dalgın sınıfa gittim.

"Alina nerdesin sen ya?"
"Tunç ve Berk'le kantindeydik."
"Ben seni aradım her yerde."

Ya Helin, evet Çetin'le konuşurken arıyordun değil mi beni?

"Kantine bakmadın mı yani?"
"Baktığımda yoktun. Sonradan gitmişsiniz demek ki."
"Belki de"

Zilin çalmasına az kalmıştı. Yavaş yavaş sınıf dolmaya başladı.
Biz de konuşmayı kestik.
İçim içimi yiyordu.

'Helin benden ne gizliyorsun?' diye bağırmak istiyordum.
Neyse ki kendimi tuttum.

Bir süre sonra Ezra da gelip sırasına oturdu.
O gelince sinirlerim tekrar bozuldu.
Hiçbir şey olmamış gibi davranması beni deli ediyor.
O öyle davranırsa ben de kaçarım.

"Alina?!"
"Ha?!"
"Bir saattir sana sesleniyorum."
"Duymamışım Helin ya!"
"Tamam. Bugün ne oldu sana?"
"Ne olmuş ki?"
"Bir tuhafsın."
"Hiiiç"

Ne olacak ki Helincim?
Alt tarafı dün beni öpen çocuk bugün hiç bir şey yokmuş gibi davranıyor.
Ha bi de en yakın arkadaşım benden bir şeyler gizliyor o kadar.
Tuhaf olacak bir şey yok(!)

"Bu akşam sizdeyim biliyorsun"
"Hı hı"
"Neler yapacağız?"
"Bilmem."
"Ay!"

Ne oluyor ya?!

"Noluyor Helin?"
"Sende bir şey var Alina çabuk anlatıyorsun."

Göz ucuyla Ezra'ya baktım.
Resmen bizi dinliyordu.
Ben ona dönünce göz göze geldik.
Bakışlarını hiç kaçırmadı.
Sonunda pes eden ben oldum.
Bakışlarımı tekrar Helin'e çevirdim ve
"Seninle ilgisi yok Helin." dedim.
Aslında hem doğru hem yalan söylemiş oldum.
Çünkü asıl kızgınlığım Ezra'yaydı.
Ama Helin'in bir şey gizlediğini öğrenince ona da sinirlenmeye başladım.

Kaşıyla Ezra'yı işaret etti.

"Hmm" diye mırıldandı.

Ders boyunca sessizliğimi korudum.
Ama son teneffüs artık dayanamadım.

"Helin, benden bir şey gizlemezsin değil mi?"

Gözlerini kocaman açtı.

"Saçmalamaaa! Ben senden ne gizleyebilirim kiii!" deyip bana sarıldı.

Herhalde Tunç ve Berk yanlış duydu.
Bilmiyorum ama buna inanmak istiyorum.
Hem aynı günde iki sıkıntı fazla.
O yüzden bu konuyu kafaya takmamaya karar verdim. En azından şimdilik.

Kocaman gülümsedim Helin'e.

Çıkış zilinin çalmasıyla beraber, çantalarımızı toplayıp çıktık.
Eve mecburen yürüyecektik.
Helin'le yürürken Ezra da peşimize takıldı.
Git de denmiyor çünkü onun da evi aynı yerde.
Biraz hızlandı ve Helin'le aramıza giriverdi.

"Selam kızlar"
"Merhaba Ezra"

Helin, cevap vermesene şuna!

"Ee ben de geliyor muyum bugünkü pijama partisine?"

Helin gülmeye başladı.

"Oje sürülmesine pek heveslisin sanırım."
"Yarın okul olduğu için oje süremezsiniz diye düşünüyordum."

Helin gülmeye devam etti.
Bense surat asıp duruyordum.

Tam köşeyi döndük ki karşımıza bir köpek çıkıverdi.
Ben çığlığı bastım tabi.
Ben çığlık atınca köpek de bize doğru döndü.
Ezra'yla Helin'in arkasına geçtim resmen.
Söylememe gerek kaldı mı bilmiyorum ama ben çok korkarım köpekten.

"Tamam Alina sakin ol."
"Korkarsan hissedip gelir."
"Yaa!"

Ezra bir adım öne attı ve köpeğin ilgisini tamamen kendine çekti.

"Helin, siz Alina'yla gidin. Ben köpeği atlatıp yetişirim size."
"Tamam. Dikkat et."
"Tamam."

Ben resmen titreyerek ilerledim.
Helin koluma girmişti.
Arkamı döndüğümde köpekle bakışan Ezra'yı gördüm.
Helin'in çekistirmesiyle hızlıca yola devam ettim.

Eve vardığımızda derin bir nefes aldım.
Ezra arkamızda görünmüyordu.
Onun için endişelenmiştim açıkcası.
Bu Ezra'dan hoşlandığımı falan göstermez tabi ki.
Sonuçta benim için karşısına dikildi köpeğin, endişelenmem normal.

"Kapıyı açmayı düşünüyor musun Alina? Yoksa öylece yola bakmayı sürdürecek misin?"

Helin'in sözüyle kendime gelip kapıyı açtım.
Helin evi bildiği için hemen odama çıktı.
Ben de peşinden tabi.

Odama girer girmez kendini yatağa attı.

"Ezra'yla aranızda ne geçti bakalım?"
"Benim mi?"
"Yok babanın Alina!"
"Off!"
"Sabahtan beri çocuktan kaçıyorsun. Seni kızdıracak bir şey mi yaptı?"
"Evet."
"Kötü bir söz falan mı söyledi yoksa?"

Keşke o kadar basit olsaydı.

"Hayır."
"Ne yaptı peki?"
"Dün bize ders çalısmaya gelmişti. Daha doğrusu annem onu bana ders çalıştırsın diye çağırmıştı."

Tam bu anda kapı çaldı.

E hani annemler geç gelecekti.

Kapıyı açtığımda karşımda Ezra duruyordu.
Şaşkınlığımdan faydalanıp içeri süzüldü.

"Merhaba!"

O sırada Helin de aşağı inmişti.

"Ezra, hoş geldin."
"Hoş buldum."
"Köpeği atlattın mı bari?"

Sesimi olabildiğince ifadesiz tutmuştum.

"Kolay olmadı" deyip kolunu gösterdi. Dirseğinin hemen altı kanıyordu.

"Ne oldu oraya?"

Bu arada yukarı çıkmıştık. Ben hemen banyodan pamuk ve kolonya aldım.
Gömleğinin kollarını sıyırıp kolonya döktüğüm pamuğu koluna bastırdım.
Evimizde ecza dolabı gibi bir şey olsaydı kolonya bastırmak zorunda kalmazdım ama ne yapayım elimizde bir tek bu var.

"Aahhh!"
"Acıdı mı çok?"
"Kolonyı haliyle yakıyor Ezra bağırma."

Helin bana kötü kötü baktı.
O ne kadar şefkatli davranıyorsa ben de tam tersi davranıyordum Ezra'ya.
Hâlâ dünün hırsını alamadım ne yapayım.

"Fazla bastırmasan olmaz mı Alina?"
"Köpek falan ısırmadı di mi Ezra?"
"Hayır. Kaçarken ağaca sürtündüm."
"Geçmiş olsun Ezra ya. Bizim yüzümüzden köpekle uğraştın bir de."

Helin haklı. Ben çığlık atmasaydım köpeğin dikkatini çekmeyecektik.

"Özür dilerim. Köpeği biraz ben sardım başına."

Ezra şaşkınca bana baktı.
Özür dilememi beklemiyordu anlaşılan.

"Önemli değil ya çığlığın refleksti sonuçta."

Aynen öyleydi. Birden kocaman köpeği kim karşısında görse çığlık atardı zaten. Helin'le Ezra atmadı gerçi ama olsun.

"E hadi ne yapıyoruz?"

Ezra'nın koluna yarabandını yapıştırdıktan sonra Helin'e döndüm.

"İşimi hallettim ben. Ne istiyorsan yapabiliriz."
"Neyse ben gideyim o zaman artık."

Bence de Ezra.

"Yok olur mu öyle şey kal sen de. Di mi Alina?"

Helin bana kaş göz işareti yapıyordu.

"Yok yok gideyim en iyisi."
"Bugün o kadar köpekten de korudun bizi kal biraz."

Omuz silktim.

"İstersen kal."
"Gerçekten mi?"
"Hı hı"
"Tamam o zaman."

Aslında hayatta kal demezdim ama köpekten gerçekten korkuyorum ve bugün yaptığı bence büyük fedakarlıktı.

Kalsın bakalım. Tekrar öpmeye çalışacak değil ya...

-

Hepinizi öpüyorum :*

Not: Ben de Alina gibi 12.sınıfım o yüzden bölüm yazmak her zaman kolay olmuyor ders de çalısmam gerekiyor :( Sadece hatırlatmak istedim :)

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

TAKINTI Oleh 🌙

Fiksi Remaja

1.9M 34.3K 36
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
913K 42.2K 62
Yıllar sonra kardeşinin yaşadığını öğrenen Ateş Sermen onu bulmak için İzmir den Istanbula gelmiştir.Ancak koruma olarak girdiği bu evde kardeşini bu...
3.2K 751 22
🔮 21.yy içerisinde hayat süren beş kadim renk, beş ayrı Disiplin ve yüzlerce hayat ışığının bir araya getirdiği sırlar, gizemler, İhanet ve kehanetl...
1.2M 86.4K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...