Kai: Bir fotoğraf gönderdi.
Bu benim işte.
Sana yalan söylemedim. Seninle dalga geçmek gibi bir amacım yok.
Kuzenimin kim olduğunu söyleyemezdim.
Beni bu konuda sert bir şekilde uyardı.
Geçen gün yaptığım kabalık için beni bağışla lütfen.
Jumbo'Boy: Sen gerçekten fotoğraftaki gibi misin?
Kai: Evet Kyungsoo. Başka birinin fotoğrafını kullanacak halim yok ya.
Jumbo'Boy: Pekala anlıyorum ama sana hemen güvenemem.
Beni yanlış anlasan bile daha önce bu yol ile bir çok defa kandırıldım. İnsanların dalga geçmesini bırak asla bir arkadaşım olmayacağı tokat gibi yüzüme çarpınca kalbim çok kırılıyor. Bu yüzden sana hemen güvenemem...
Kai: Anlıyorum. Bunlar benimde başıma geldi ve inan ben de senden farksız değilim ama sen vazgeçemeyeceğim kadar değerlisin benim için. Konuştuğumuz kısa süre içerisinde sana bağlandım. Bende gerçek bir arkadaşım olsun istiyorum bu yüzden elimden geleni yapacağım Kyungsoo..
Sadece bunun için bana şans vermen yeter..
Jumbo'Boy: Sana inanmak istiyorum Kai.. Bir arkadaşım olsun istiyorum...
Kai: Senin en iyi arkadaşın olacağım... Belki bir gün sevgili bile olabiliriz...
Jumbo'Boy: Sen...
Kai: Senden hoşlanıyorum Kyungsoo. Duygularıma romantik anlamda cevap vermesen bile ben yanımda kalmanı istiyorum. Senin hep hayatım da olmanı istiyorum..
Jumbo'Boy: Ben ne diyeceğimi bilemiyorum...
Kai: Gay olmam seni rahatsız etti değil mi? Üzgünüm..
Jumbo'Boy: Hayır! Ben sadece..
Yani benden daha önce kimse hoşlanmadı. Yani ben çok çirkinim bu yüzden çok şaşkınım..
Gay olmandan asla rahatsız olmadım..
Kai: Asla sen çok güzelsin. Herşeyden daha çok güzelsin! Yani bu bir şansım olduğu anlamına mı geliyor?
Jumbo'Boy: Bunu zamanla göreceğiz Kai.. Sana güvendiğim de kalbimi sana açacağım.
Kai: O günü sabırsızlıkla bekliyorum Kyungsoo :)