En Güzel İmtihanimsin .

By sessizligin_sesi123

311K 20.6K 3.9K

Yayınlanma tarihi = 02/21/2016 Saat 2:22 de dokundum hayatınıza bize hayatınızda kocaman yer verdiğiniz için... More

Tanıtım
Karakter Tanıtımi...
1.Bölüm
2.Bölüm
★ Duyuru Duymayan kalmasın★
3.Bölüm
4.bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.bölüm
Terörü Lanetliyoruz...
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
Yazardan Not
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
Duyuru Duymayan kalmasın
duyru
26.Bölüm
27.Bölüm
çok üzgünüm
28.Bölüm (Süpriz)
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.bölüm
Röportaj yaptım;
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
43.bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm(FINAL)
Teşekkür Edrim.
Halep Ölüyor!!!
Özel Bölüm.
Duyuru...
Özel Bölüm 2
Özel Bölüm 3

42.Bölüm

2.7K 229 37
By sessizligin_sesi123

Belki biz Yusuf ve Züleyha kadar Fatma ve Ali gibi olmayız ama biz herkesin yıllar sonra dilinde dolandırdiği bir sevda türküsü olabiliriz..

Mina'dan

Mehir ile eve gelmiştık.
Kapıyı çalıp beklerken ağlamaktan halak olmuş kardeşim benden zor tutunuyordu.
Sevdasinin gidecek olması canın yakıyordu.
Onu anlıyordum ama sabır etmesi gerekti orda ki insanların abime daha çok ihtiyaçi vardı.

Biliyor gönülden inanıyordum Mehirde bunu biliyordu ama daha sevdasını dile getirmeden.savaş meydanınına göndermek zorunda olduğunu bilmek canını yakıyordu.

Kapı açılınca teyzeciğim tüm heyecanı ve mutluluğu sönmüştü.
Artık beni istemiyordu herhalde iki gün yoktum ya bensiz hayatın güzel olduğu tanısına varmişlar beni görünce de üzülmüşlerdi.

"Kuzum Minam hani Eslemim."

Ay mal kafam ay salak kafam ay şeytana uyan iyice zayıflayan nefsim ay.
Aldınmi şimdi Hafıze annenin günahını oh iyi oldu sana Mina içinden bir daha  bilmeden yorum yapma.
Söylediğim kelimenin farkında olmadan sorusuna cevap verdim Teyzecigimin.

"Abim ile."

Bana öyle bi baktı ki hala bana  kırgın olduguna inanamıyorum der gibi.

"Tamam yavrum.Ay Allah. Kapıda kaldınız be kızım geçin hadi içeriye."

Biraz kenara kayıp,
Sonra kendini birazdaha toplasada gözaltı morarmış , torbalar oluşmuş biraz da gözlerinde kızarıklık olan Mehir'e döndü ;

"Ay yavrum senin neyin var gülüm."

Allahim Ya ne yapacağımi bilmiyorum bana ve çevremdeki insanlara iyi davranan bu iki yüreğe nasıl davranacağımı bilmiyorum.
Herşeyi unutuyum diyorum ama gerçekler bir bir her fırsatta yüzüme vuruyor.
Allahım sen benim aklıma mukayyet ol.
Gönlüme sabır ver ve en kısa zamanda bu olaylardan kurtulmam için kapı aç.Mehir ise ;

"Iyim efendim biraz rahatsızım."

Doğru yalan değil her yönden rahatsız gönlü rahatsız kalbi rahatsız vücudu bu olanları kaldıramasam diye rahatsız.
Içeriye doğru ilerliyor ve Hafıze annemi dinliyorduk.
Ben söylediğim kelimeden cidden habersizdim ;

"Rahatsız olan gönülün ilacı 5 vakit namazda gizli güzel kızım. Bir abdest al ve iki rekatta olsa namaz kıl ki Gönlünde ki yara biraz kapansin."

Haklıydı banada böyle öğretmişlerdi bende böyle öğrenmiştım.
Sonra kocaman salonun ortasında bizim konuşan ikilinin konuşmasina kulak vermek yerine gözüm  kocaman kanepeye yayılmış uyuyan   kişi de takılı kaldı.
Bu daha gitememiş mi ?
Hafıze annem Mehir ile konuşmasini bitirmiş benim baktığım yere bakınca açıklama yapmaya başlamıştı ;

"Allahimim Emaneti yurt dışında geldiği için Türkiyeyi gezmek istiyormus bir ay burda duracak ıstanbulu gezecek.
Hem rahat ol yavrum siz süt kardeşisınız."

Diğerlerini pek dinlemesemde son cümle benim için önemliydi öyle olmasaydı eğer bana haram bir genç ile aynı evde kalmaz abimin merak ettim evinde kalırdım.
Bunu duyduğum iyidi çünkü süt kardeş ile nikah düşmüyor böylelikle haram olmuyordu.
Rahat bir nefes alıp abdest almadan gelen Mehirin sorusuna cevap verdim ;

"Süt kardeşim kuzum yurt dışından geldi."

Çaktırmayın hangi ülkeden geldiğini unuttum.
Mehirin bir şey demesine fırsat vermeden ;

"Aman sen bu ayıyı boşver bız oadamiza gidelim.
Ben sana ve kendime rahat bir şeyler ayarlarım sende namazını kıl.Sonra muhabbet edelim."

Sakın bir şekilde tamam demişti abdest bile onun yüreğini rahatlatmıştı.
Mehire seccade'yi serip rahat olması için odadan çıktım sonra aklıma gelen şeyle içeri koşup Hafize annemin yanına gittim.
Söylediği kelimenin farkında olunca sızlayan yüreğimi nasıl anlatayım dostlarım.
Mutfakta yemek pişirimeye dalmış Hafize... inan bilmiyorum ne söyleyeceğim bilmiyorum.
Eskiden olsa koşar arkasında sarılırdim ama ışte şimdi ki durum ortada.
Geldiğimi beli etmek içi hafif öksürdüm.
Bana dönen Hafize annem.Ağaz alışkanlığı işte.

"Seni verene kurban bir şey mi ? Istedin."

Nasıl söyleyecektım şimdi seyfi amca kaza yapmış yoğun bakımda yatıyor diye hem dilim hem gönlüm söylemeye varmıyordu.
Tüm cesaretimi toplayıp ;

"Seyfi amcam kaza yapmış şu an yoğun bakımda."

Hafize annemin ağzından kocaman bir ne ! Nidasi koptu o sıraya anlaşıldığı üzere yeni gelen Ahmet babam ;

"Noldu Hafize."

Hafize annem ağlamamak için kendini sıktığını beli eden bir sesle ;

"Seyfi kaza yapm-..."

Ahmet babam Hafize annemin sözünü kesip ;

"Hazırlan çabuk çıkıyoruz."

Hafize annem bana dönüp ;

"Kusura bakma yavrum senin de arkadaşın var ama buralar sende."

Mehir namazını kılmış bizi dinliyor 'olacak ki ;

"Sen sıkıntı etme Hafize teyze gönlün rahat olsun buralar bizde.
Hfize annmgil koştur koştur evden çıktılar.
Bizde Mehir ile birbirimize bakıyorduk.

Sonra kollarımizi katlayıp önlükleri giyinip Allah ne verdi ise yapmaya başladık.

Kaç saatin sonunda masa dahi hazır olmuş şekilde birbirimize bakıp çak bi beşlik yapip ellerimizi birbirine vurduk.

Mehirinde bozulan keyfi hem namazın etkisi hemde mutfakta geçirdiğimiz eğlenceli dakikalar sayesinde yerine gelmiştı.

Içerden esneme sesi mutfağa doğru yaklaşırken bizim kuzenin uyandığını anladım.
Mutfağa şişmiş ve kızarmış gözlerle gelip yaptığımiz şeylerin üstünden yemeye başlayınca direk eline geçirdim.
Oda bana ağzını yaya yaya konuşmasondan eser kalmiş bir şekilde ;

"Ya ! Kuzi ya acıttin."

Hala yemekte olan elini gösterip ;

"Eğer o elini biraz daha çekmesen daha beter vururum ha."

Ellerini havaya kaldırıp telsim olma hareketini
yapıp ;

"Tamam şampiyon sakın.
Açım ama yiyecek birşeyler hazırlasan olmaz mi ? "

Misafirdi hemde Allahimin bereketimizi artırsın diye yolladığı misafirdı çünkü her misafir bereketi ile gelirdi.

"Tamam yağız sen içeriye geç ben hazırlayıp gelirim."

Yanıma gelip yanaklarimi sıktırip teşekkürler kuzen diyecekken abimin gür sesi mutfağı inletecek şekildeydi.

"Hemen o ellerini kardeşimin üzerinden çek yoksa seni.."

Yağız da abimin üstüne doğru yürüyüp tehtid şeklinde kaldırdığı parmağini tutup ;

"Yoksa Ne ! Deniz döver misin? "

Abim onun misafir olduğunu yeni hatirlamis olacak ki biraz sakinleşmiş bir
Şekilde ;

"Neyse boşveriyorum daha yeni ki olayı unutuyorum bir daha yaşanmaz ınşAllah kuzen ."

diye imalı bir sesle söylemiştı.
Bizde Mehir ile yan yana durmuş olanları seyrediyorduk.

"Tamam da kuzi bunda abartacak bir şey yok ki oda senin gibi benim kuzenin."

Abim sınırden pancar gibi kızarırken Mehir ile bizde bıyık altından gülüyorduk.
Abim süper morarmıştı çünkü ;

"Haram lan o sana haram kuzen olsada haram."

Yağızın cevap muhteşem güzel öküz uyuma numarasi ile bizi dinlemiş ;

"Biz süt kardeşiz.Süt kardeşler birbirlerine haram değildir bilmiyorsan öğrende gel Deniz."

Omuzuna eli ile vurup mutfaktan çıkıp gitti.
Biz hala gülmenin etkisi ile öksürük kirizine girmiştik ki abimin kurduğu cümle ile kopmuştuk ;

"Az gülün sizde."

Mehiri sonradan fark ettiği belliydi şu kadar az zaman dilimin de şekilden şekile giren sürati aklımıza geldikce gülüyorduk.

Hafize annem içeri girip ;

"Kızlar bu ne keyf böyle
Allahım daim etsin ınşAllah"

Sakinleşmiş bir sesle gözümden akan yaşı silip ;

"Amin Ecmain ınşAllah abim bu hayatta olduğu sürede bu keyif hep böyle olacak."

Sonra Mehir ile birbirimize bakıp tekrardan güldük abim lavaboya geçereken duymuş 'olacak ki kızgın bir ses tonu ile ;

"Mina !"

Bende içerden ;

"Ne Mina ne yalan mı? "

Mehirin yanında yedi ya lafi yazık gururuna yediremedi.
Oh iyi oldu ama daha öncede Rüzgarın yaninda bana kocabebek demişti ödeşmiş olduk.Öcümüde biricik kuzenim yağız almıştı Allah razı olsun.

Eslem yanımıza geldi ay özlemişim kuzum benim kolundan tutup kaldırınca aa a diye sizlaninca ağrıtigim sanmıştım abim yanıma gelip Eslemi kucağına alıp sandalyeye oturdu kolunu açıp ;

"Çok mu ? Arıyor güzelim."

Eslem kafasını saladi.
Benmi yapmıştım yoksa diye düşünür iken gözüm sargıda takılı kaldı.

"Eslem kuşum ne oldu sana."

Yoksa hayvan herif kuzumun kolunumu kirmiştı.

Abim ile göz göze gelince eli ile sonra anlatacağım şeklinde bir hareket yaptı.

"Hadi güzelim sen git Mina ablanin yatağına yat bir güzel uyu uyunca geçecek tamamı birtanemm benim."

"Tamam Deniz abi."

"Hadi bakalım o zaman."

Deyince abim küçüğüm Mehir ile yanımıza gelip öptü sizi seviyorum dedi bizde ona bizde seni küçüğüm deyip iki yanandan kocaman öptük.
O gidince hemen abimin yanına gittim.

"Esleme ne oldu abi."

Abim kolunun altına alıp anlima bir öpucuk kondurdu.

"Anlatacağım ama ağlamak yok söz mü? "

Söz veremem abicim duygusal yada ağlayacagim bir şeyse ağlarım.

"Söz veremem."

Abim derin bir nefes alıp aff rabbim aff diyerek söze başladı.

"Hanı Eslemi parka bıraktık ya."

Benden cevap bekliyordu sanki yok diyecektim ya.Benden cevap beklemesinin nedeni ben cevap verirken Mehire bakmasıydi fırsatcı duvar seni.:-)

"Evet."

Daldığı kuyudan çıkıp bana bakmaya devam etti.

"Işte orda bir kızla oynuyormuş kız buna senin annen baban varmi demiş Miniğimde yok demiş bu kızda iğrenç sokaktami kalıyorsun git benimle oynama diye itmiş kolunu incitmiş sargıya aldık."

Ay kuzum benim ay canimin içi birtanem.
Kiyamam ben sana seni verene kurban.

"Sana ağlama dedim güzelim."

Abim demese ben ağladığımı anlamazdim bile.

"Kolaydı sanki."

Güldü.Mehire baktığımda Mehir de bıyık altından gülüyordu.
Bende şakadan bir sınır ile ;

"Hey ! Hey ikiniz neden gülüyorsunuz.Tamam abimi anladım herşeye duygusal davranıp ağladığım için gülüyor bana inat Peki siz neye gülüyorsunuz Mehir hanım."

Mehir gülmeyi bırakıp bozulan şalini hafif düzeltip ;

"Aklıma izlediğimiz filimden sonra ki halin geldi."

Yaaa ama yaaa.Bunu dışındann soylesem abim 'ya'lama kız ' derdi.

Ayağa kaltım şakadan sınır ile ikisine bakınca telsim olmuş hareketi yaptılar ikiside  burdan çok masum tatlı duruyorlardi gülme sırası bana geçmişti çünkü benim onlara baktığımı görünce havada olan ellerini indirmeden birbirlerine baktılar aynı anda ayını hareketi yapmak komik gelmiş olacak ki onlarda gülüyordu üçümüzün gülüşü birimize karışırken yağız mutfağa girmesi ile abim susmuş Mehir ile hala gülüyorduk ki abimin söylediği cümle ile ikimizde susmuştuk.

"Mina ve Mehir sadece benim yanımda gülün olurmu yabancılar gülüşünüzü duymasını istemiyorum."

Konuşamıyorduk Mehir ile birbirimize baka kalmıştık.
Abim yağıza dönüp ;

"Buyur kardeş bir şey mi ? Olmuştu.Soğuk suya ihtiyaç varsa vereyim."

Bozmuştu işte bende diyorum.nasıl bozuldu diye bizim bay duvar hiç bozulur mu ?

"Ahmet enişte sizi çağırıyor yemekten önce sizin ile konuşacakları varmış."

Bozulmuş 'olacak ki farklı bir hava ile çıkıp gitti bence bir şey olmuştu abimde anlamış olacak ki bozduğu içine vermiş olacak ki

"Siz geçin ben şu yağız oğlan ile bir konuşuyum bir derdi var herhalde."

Deyip yağızın peşinden gitti.

Bizde Mehir ile birbirimize sarıldık bizim duvar ilk defa ağzından Mehir ile ilgili bir şey duymuştuk.

Ben Ahmet babamı daha fazla bekletmemek için ;

"Hadi kuzum geçelim içeriye bakalım biricik ailem benimle ilgili ne konuşacak."

Mehir sevinçten nutku tutulduğu için konuşamiyordu sadece kafa salladı.

Içeriye geçerken yağız oğlan ve duvar adamın koyu bir sohbete girdiklerini gördüm ınşAllah bundan sonra birbirini bozmaktan vazgeçerlerdi.

Içeriye girince Ahmet babam Mehire dönüp hoşgeldin dedi aralarında kısa bir sohbetten sonra Ahmet babam ;

"şöyle geç Minam kıymetlim seninle konuşacaklarim var"

Deyince dediği yere oturdum ve Derin bir nefes aldım.
Ahmet babam lafı uzatmadan direk söze girdi.

"Yarın seni istemeye gelecekler gelsinler mi ?"

Allahım sana şükürler olsun.

"Tabii buyursunlar sizin için de uygunsa."

Kafasını sallamıştı geliyorlardi bitiyordu ayrılik artık sevdama kovuşmama az kalmıştı.
Hayallerim gerçek olacaktı.
Helalimin kim olduğunu bilmeden kurduğum.hayaler gerçek olacakti.
Arka arkaya serilmiş iki tane seccade dolacaktı.
Uyanmakta zorlandigim zamanlarda helalim kaldıracakti sabah namazına belki her akşam bir saat dünyayi unutup en güzel aleme dalacak kuranı kerim okuyacakti.

Artık seccadenin yeri değişecek hergün aramızda seccadeyi nereye kiydun sevdam konuşmalari geçekti.

Sonra çocuklarimiz olacaktı ilk kelimesini Allah deditirmeye çalışacagimuz günler olacaktı.

Sonra o cumaya gidecek ardından oğlumuzu götürecekti bende Eslem ile evde durup namazımizi kılacak onlara pasta hazırlıyacaktik.

Helalim ile dolu hayal dünyam artık gerçek bir hayat olacaktı onunla ilgili düşlediğim herşey ama herşey onun ile mümkün olacakti.

O bana artık bir hayal kadar yakındı.
Biz birbirimuze güneş ve ay kadar uzak iken şimdi çok yakın 'olacaktık..

Rabbime şükürler olsun.
InşAllah diye kurduğum hayalleri nasıp oldu çok şükür dedirttin için...

Ayağa kalkıp Ahmet babama öyle derin öyle içten ve öyle hüzünlü bakıyordu ki gidip elini öptüm iyi ki varsın babam dedim ya ikimiz de ağlıyorduk sonra Hafize annem geldi onunda elini öptüm.Annem dedim üçümüzde ağlıyorduk.
Hafize annem yüzümü iki elinin arasına alıp.
Rabbime şükür olsun ki senj bana geri verdi.

Sonra abim gelip kurduğu cümle ile gülmek ve ağlamak arasında ki kıkırdama sesi ile kahkaya boğulduk ;

"Ah Mina ah Teyzem ve eniştemide kendine benzettin."

Oda gelip bize sarılmıştı.

Rabbime şükürler olsun ki benden hiç görmediğim iki güzel yürekli insani almıştı ama karşısinda bir yığın dolusu iyi yürekli insan vermiştı.

Yağız bizi uzaktan izliyordu ki abim dayanamayıp ;

"Gel yağız oğlan sende bizden birisin."

Dedi oda gelmiştı sonra köşede bize bakan gözü yaşlı Mehir'e dönüp ;

"Sen de bizden birisin artık senin yerin orası değil burası."

Diye Mehirde çağırdı.
Artık biz kocaman bir aile olmuştuk.
Bu ailede kayıplar vardı ama kayıpların yerine gelen binlerce güzelikler vardı.

Bu olayda kahkahayla gülmemizi sağlayan diğer bir olayda Eslemin uykulu gözler ile ;

"Olamaz orda ben eksiğim insan bi haber verir ya."

Diye koşup Deniz abimin kucağına atladı.

Yağızda bugün kapanışıni fotoğraf karesinde sonlandirmak istedi.
Ve kurduğu cümle Ahmet Batmanın bir kitabından olduğunu söyledi.

"Bir fotoğraf karesinde  unutulursak ancak o zaman hep mutlu kalırız."

Sonra hep birlikte sofraya oturup tatlı bir sohbet eşliğinde yemek yedik bu gün harika bir ani şeklinde gönlümüzde yeri kaldı...

Her karanlığa ışık olan sevdiklerin varsa bu dünya senin için cennete dönmüş demektir...

Rabbime şükür olsun ki karanlığa ışık olmuş sevdiklerim var...

¤¤¤¤

Iman dolu kalın...

Cuma zaten hayırlı bir gündür o yüzden cumamiz mübarek olsun ıslam din kardeşlerim benim...

Beni destekleyen güzel insanlar o insanlar iyi ki varlar...

Continue Reading

You'll Also Like

982 52 6
Shin hyeok-U ve Natasha 10 yaşından beri çok yakın arkadaşlardır, çok iyi anlaşıyorlardır ama bir gün Natasha'nın tekrar Rusya'ya gitmesi gerekti ve...
417K 23.4K 93
Hayatta bazı anlar vardır ki , hayatınızın dönüm noktası o anlardır. Daha ne olduğunu anlayamadan yaşanır tüm o hayatınızı değiştirecek, iyileştirece...
37.2K 1.8K 12
DİLFİRUZ/Gönle ferahlık veren, sevindiren.. & Yazım yanlışları vardır, ona göre başlayınız& Başlama tarihi; 23.06.2023 Bitiş;
3.5M 200K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...