3 DELİ (Tamamlandı)

Von fatmaosh

332K 18.9K 2.3K

Miray,Yağmur ve Ecrin bu üç delimiz okullarına yeni gelen Bora ve Efenin gazabına uğrayacaklar. Acaba sınıfın... Mehr

Tanıtım
3D-1
3D-2
3D-3
3D-4
3D-5
3D-6
3D-7
3D-8
3D-9
3D-10
3D-11
3D-12
3D-13
3D-14
ÖZEL BÖLÜM
3D-15
3D-16
3D-17
3D-18
3D-19
3D-21
3D-22
3D-23
3D-24
3D-25
3D-26
3D-27
3D-28
3D-29
3D-30
FİNAL
KASEM
100 BİN ŞEREFİNE

3D-20

8.8K 514 109
Von fatmaosh

Düzenlendi✔

BUNU BENDEN 3000 KELİMELİK BÖLÜM İSTEYEN OKURDELİME İTHAF EDİYORUM. BU ARADA İTHAF İSTEYEN SÖYLESİN KANKALARIM YAPARIM EJDHSKDYSKDY

AL SANA 3000 KELİMELİK BÖLÜM! DOYA DOYAAAĞ OKU!

YİNE VE YİNE ŞUNU DİYİM VE KAÇIYIM BEN.
SİZLERİ ÇOOOK SEVİYORUM!

MİRAYIN AĞZINDAN:

Boranın dediğinden hiç bir şey anlamamıştım ve şaşkın şaşkın bakmıştım ona.
"Boşver anlarsın sonra." dedi ve beni baştan aşağı süzdü. Bir an kendimi çıplak hissettim ama o beni süzdükten sonra ben de kendimi süzdüm. Allahtan açık bir yerim yoktu.

"Sen hasta mısın?" dedi beni hala süzmeye devam ederek. Olmayan beynim yine durdu ama hiç bir şey anlamadığından bu sefer.

"Yoo." dedim anlamaya çalışarak.

"Gözlerin şişmiş ve kızarmış, ayrıca çok solgunsun." dedi yüzüme bakarak. Sende ne inceliyon lan. Senin için dersem ki hayatta demem diyemem bu benim başıma üşüşür. Şimdiden şımartmamak lazım.

"Ya işte hastayım ya neyse hadi sende solgunsun." dedim bende onu süzerek.

Biz böyle birbirimize sorular sormaya devam ederken efe ve ecrin geldi yanımıza.

"Kanka enver amca çağırıyor." dedi enver amcayı göstererek ecrin.

"Senide polisler çağırıyor sağlık durumun iyi mi diye." dedi efe polisleri göstererek.

Ben enver amcanın yanına gittim. Burağı kelepçelemişlerdi.

Bana burağı göstererek
"Bu çocuğun sağlık durumu iyi mi?" dedi bana bakarak.

Burağa baktım sonra da enver amcaya.
"Hayır değil. Evine girip bakabilirsiniz." dedim evini göstererek.

"Ailen burada mı?" dedi burağa bakarak.

"Yurtdışındalar." dedi sadece başını öne eğerek.

"Seni ilk önce bi hastaneye götürmemiz lazım." dedi ve aldı burağı arabaya bindirdi.

"Miraycım kızlarıda al sizde karakolda ifade vereceksiniz." dedi bana bakarak. Bir de karakol mu çıkmıştı başımıza? Aah ahh.

"Tamam." dedim ve yağmurgili aramaya başladım. Biri efenin yanındaydı. Diğeride girayla hararetli hararetli bir şeyler konuşuyordu. Ben dedim size. Bu kızda bir şey var diye. Şimdi bu sinirli haliyle bana saldırır maldırır ben o yüzden yağmurgilin yanına gittim. Onların yanına gittiğimde efenin burnu havada kendini anlatıyordu.

"İşte ben tam zamanı bekledim. Üstüne de atladıktan sonra 'adamsın abi' dedi anladı yani ne kadar delikanlı olduğumu." diyip kasını gösteriyordu bizim göt pepe.

"Hoşt lan! Götümün delikanlısı seni! Borayı zaten zorla gönderdin bunu yapmak zorundaydın." dedim kollarımı birleştirerek.

"Sonuna kadar haklı miray. Hem o olmayan kaslarını bana gösterme kırarım kolunu." dedi azcık-hayvan gibi- tehdit etmişti. Afferim lan psikopat!

"Tamam lan." dedi ve boranın yanına gitti. Bizde onun bu haline gülmüştük. Ecrine bakıyım derken girayın yanında yoktu.
Bende girayın yanına gittim.

"Giray kanki ecrin nerde?" dedim gülümseyerek.

"Bana niye soruyosun git başkasına sor!" dedi ve gitti yanımdan. Kesin bir pislik vardı ve ecrinde ortalıkta olmadığına göre bunun kanısına varmıştım.
Sonunda ecrini görmüştüm. Bir kaldırımda oturmuş başını ellerinin arasına almış bir biçimde oturuyordu.

Bende koşarak yanına gittim.
"Sarışınım noldu?" dedim yanına oturarak.
Başını kaldırdı ben olduğumu görünce gülümsedi.

"Daha değil ilişki sevdiğini bile açıklamamış bir mal olan giray benden uzak dur dedi ve ben defalarca niyesini sorduğum halde." dedi ve omzuma yattı. Ağlamaya başladı.

"Lan daha çok ağlayacan. Şimdiden ağlanır mı?" dedim kollarımı ona sararak. Yağmur yanımıza geldi.

"Noluyo be." dedi ve ecrin ortada olacak bir şekilde soluna oturdu ecrinin.

"Bu ibne giray uzak dur benden demiş bu da ona ağlıyor ne yaptım ben diye." dedim kısaca özet geçerek.

"Ağlama dememi bekleme. Hayat acımasızdır. Hele de aşık olduğun biri için. Ağla kız sarışın." dedi ve benim gülmeme sebep olan yağmur ecrin tarafından kafasına şaplak yedi.

"Bune biçim teselli tescilli salak." dedi yağmura bakarak.

"Oy ben sizi yerim. Oy ben size kurban." diye şimdide ben onları övüyordum.

"Bak napacan biliyonmu? O şimdi seni ağlıyor biliyor. Onun inadına gül gizli ağla. Her zaman yapabileceğin bir şey bence." dedi ecrinin göz yaşlarını silerek.

"Aslında haklısın. " dedi ve biraz daha iyileştiğini anladım gibi sanki.

"Bak miraya hayatının kotasını alacak şekilde ağladı. Daha ölse ağlamaz. Sende ağlama." dedi yağmur. Seni anlatım bozukluğu seni!

"O ne biçim örnek lan." dedim ve o da kaldırımdan kalkarak
"Hadi eve gidersek konuşuruz." dedi yağmur ve ecrinle kalktık oturduğumuz yerden.

Boragile baktığımda üçü bir şeyler konuşuyorlardı.

Ecrin pek niyetli olmasa da yanlarına gitmemize yinede zorla olsa götürdük.
"Biz artık gidiyoruz." dedim direk. Daha ne diyim demi yani?

"Biz sizi bırakalım. Gece gece olmaz." dedi bora yiğitlik yapmışcasına. İyi çocuk diyorum bazende hırt yav!

"Yok yok gideriz." dedim bastırarak. İnadımın üstüne gidilmesi cidden sinirimi bozuyor.

"Hayır dedim." dedi ve omuzlarımdan tutup evin yoluna doğru itekledi beni.

"E ama karakol?" dedi ecrin boraya bakarak.

"Hallettik onu biz." dedi o anda efe. Ve bizde geri el mecbur evin yolunu tutmaya karar verdik.

Ecrin yağmuru koluna takıp hızlı hızlı yürümeye başladı.

"Tabi bende üvey evladım demi anne baba?" dedim onlara bağırarak. Bu lafıma efe güldü bora yorum yaptı diyomuşum. Tamam lan tekmelemeyin beni.

"Gel lan gelme diyen mi var?!!" diye bağırınca ecrin tam onların yanıma gidecekken giray aklıma geldi. Belki bana söylerdi diyerekten soruyum dedim.
"Giray. Kanki bak insani bir şekilde soruyorum. Noldu ecrinle aranda? Kıza birden neler demişsin lan it!" dedim sonuna doğru kızarak.

"İnsani bir şekilde söylediğin için ilk önce saol." dedi ve konuşmasına devam etti.

"Ecrine söylemeyeceksen söylerim." dedi bana bakarak. Tabiki söyleyecektim ecrinime yalan falan söyleyemem. Ama bi öğrenmem lazım.

"Yok yok söylemem." dedim ve onun konuşmasına izin verdim.

"Ya bunun annesi bizim böyle konuştuğumuzu falan görmüş bugün ben yolda gördüm durdurup beni 'senin yüzünden ders çalışmıyor bırak onu' falan dedi. Bende gurur yaptım uzaklaştırdım kendimden." dedi bu gerizekalı. Mübarek yeşilçama dönmüş bide para vereydin Nurten teyze diye düşünmeden edemedim. Tabi girayında kafasına vurdum bitane.

"Lan niye vuruyon? Suçsuzum." dedi kafasını tutarak.

"Gerizekalı sen niye gurur yapıyon ya? Demekki sevmiyon tamam." dedim kollarımla belimi tutarak.

"Öyle bir şey yok! Seviyorum ama kara kediler giriyor aramıza." dedi kendinden emin bir şekilde.

"O kara kedi nurten teyze. Ağzına sıçarım düzgün konuş kaynananla." dedim gülerek. Efegilde anırmaya başladı tabi.

"Git kızın gönlünü al. Valla yağmuru çağırır kalbini eline veririm." dedim ve hepsiyle vedalaştıktan sonra bizim kızların olduğu tarafa doğru koştum.

Tabi bu kafa vurmaları geçemedim. İkiside kafama vurdu.
"Ya ahhh! Ne diye vuruyonuz?" dedim inleyerek.

"Nerdesin sen?!!" dedi ikiside aynı anda. Feleğim şaştı.

"İşte şeydeydim. Şey.." diye mırıldanıyordum. Aklıma mütüş bir fikir geldi. Allahım ben ne kadar zeki bir tatlışım.

"Aman be!" dedim bağırarak. Onlarda bu tepkimi beklemiyo olacakki bağırdığımda irkildeler.

"Ben ecrin için uğraşayım giraydan ne olduğunu öğreneyim siz bana tescilli salaklar gibi bağırın!" dedim ve hemen olay mahalinden yavaş yavaş gitmeye başladım.
3-2-1 ve BAM!

"Neymiş kız o?" diye koluma girdi ecrin. Nah işareti yaptım bende 'nah söylerim' bakışı atarak.

"Ney kız söyle!" dedi biraz daha bağırarak ecrin. Götüm söylesin ecrin.

"Götüme konuş." dedim totomu işaret edip gülerek.

"Hayatta söylemem!" dedim en sonda bağırarak.

...












"İşte meğerse annen yok diyomuş." dedim başımı öne eğerek. Aslında demezdim de bizim psikopat cipsleri klozete atacak boynumada bıçak dayayınca anlattım yani. Ne tatlış kankiler demi?

"Ne bok olursa olsun bana bu kadar kötü davranmayacaktı." dedi salonda tur atarak ecrin.

"Tamam yani nurten teyzede söylemiş olabilir ama yani giray da yapmayacaktı." dedi yağmur. O da salonda tur atıyordu. Bende sanki cinayet işlemiş gibi koltukta oturmuş, Amirlerimin hesap sormalarını bekliyordum.
Lanet olsun dostum!

Birden tanıdık bir zil sesiyle hepimiz o yöne baktık. Ecrinin telefonu çalıyordu. Kesin nurten teyze.

"Anne?" diye açtı telefonu ecrin.

"Çalışıyorum anne. Bunun için arama beni."

"Tamam anne." dedi ve kapattı. Nurten teyzeyi çoook severim amma velakin ki her şeyde ders çalışmasını ister ecrinkomun. Bu da onu daha stresli yapıyor.

"Ya boşver onu da sen artık girayın üstüne düşme. O senin üstüne düşsün." dedi yağmur. Haklı valla.

"Bu arada boraya nasıl sarıldığını gördük." dedi ecrin yağmurla bana gülerek. İşte şimdi kızarıp pancar olma vakti!

"Şuna bak domates diye satarım pazarda." diye anırıyordu yağmur ve ecrin pislikleri.

"La tamam. Ben merak ettiğim için şey edip sarıldım." dedim ama bok yolu yine bana görünmüştü. Kızlarda 'hıı tabi tabi' gibi laflar mırıldanıyorlardı.

"Neyse ne yorucu gün oldu ya!" dedim başımı tutarak.

"İşine gelmeyince konuyu da değiştir." dedi ve yine gülüşmeleri başladı bu malların. Sadece onlara göz devirmekle yetinebiliyordum.

BORANIN AĞZINDAN:

"İnan bilmiyordum." dedi efe hala başı öne eğik bir vaziyette. Hala kendi suçunun olmadığını söylemekten bıktım. Efegilde kalıyorduk ve annesigil bu saatte uyuduğu için gizli girip şu anda giray kalemle oynuyor, ben telefonla uğraşıyor efe ise hala özür diliyordu.

"Tamam dedim senin suçun yoktu ben her türlü çıkacaktım dışarıya zaten." dedim omzunu sıkarak. O da geri bilgisayara dönüp oyun oynamaya başladı.

"Ben çok yorgunum. Yatıyorum." dedim ve efenin yatağına uzandım. Hala aklımda Mirayın boynuma atlaması vardı. O anı düşününce istemsizce bir gülümseme yerleşti yüzüme. Hala diyordum. Rüyamdaki kurtarıcıydı o.

Çok solgundu ama. Kesin bir şey yememiştir. Benim için endişelenmesi bile bana bu kadar mutluluk verirken acaba ileride neler olacaktı? Sempatikliği doğallığı ve en çok da arkadaşlarına canından çok değer vermesi...
Bazen yağmurun veya ecrinin yerinde olmak istiyordum.
Ben hala onu düşünürken göz kapaklarım istemsizce kapanmaya başladı ve bir günüm daha onu düşünerek geçtiğini aklıma getirip büyük bir mutlulukla uyudum..



.....

































"Hadi lan geç kaldık." dedim ecrine bakarak. Ulan yarım saattir bir topuz yapcan ha!

"Ulan ecrin! Bir topuz yapamdın ha." dedim ecrine bakarak. Sonra da yağmura döndüm.

"Sende bi çantanı hazırlayamadın!" dedim sinirle ona bakarak. Ecrin tel tokasını topuzunun altına koyarken bir yandan da bana cevap verdi.

"Bugün dünya sataşma günü mü? Ha değilse ağzına sıçarım." dedi sakin sakin. Beklenmeyecek hareketler!

"Aman tamam." dedim ve hazır olduklarını anladığımda çantamı omzuma atıp beraber aşağı indik. Ayakkabılarımızı giyerken maymunlu anahtarlığımı aldım ve evden çıktık.

"Şimdiii." dedi yağmur cümlesine başlayarak.

"Ecrin girayın götünü kaldırmıyorsun. Hatta hiç uğraşmıyorsun anlaştık mı sarışın? Ha eğer ondan gelecek bir sorun olursa söyle dişlerini eline veririm." dedi sonunda psikopat gibi gülerek. Kız lakabını taşıyor işte yani.

"Tamam." dedi utana sıkıla.

"Şimdi de gelelim sana." dedi yağmur bana dönerek. Benden ne istiyorsun be!

"Artık bu bora işi çok uzadı biliyorsun demi? Planın var mı yoksa yapalımmı?" dedi sor soran gözleriyle. Lanet olsun bunu çok düşündüm ve tabikide bir planım vardı!

"Var bi planım." dedim ona bakarak.

"Explain(açıkla)." dedi bir dalek misali. Neyse konumuza dönelim.

"Boraya sınav hazırladım. Yani bu plan değil test gibi bir şey." dedim hem yağmura hem de ecrine bakarak.

"Ne testi be?" dedi ecrin bana bakarak.
Bende hemen omuzlarımı dikleştirip cevap verdim.

"MİBBOS!" dedim bağırarak. İkiside ' o ne amk' der gibi bakıyordu.

"Şöyle ki bir açıklama yapıyım;" dedim ve devam ettim.
Miray
İle
Boranın
Birlikte
Olabilme
Sınavı! dedim 'sınav' kelimesinde bağırarak.

İkisininde anladığını varsayıyorum çünkü bir insanın çıkartamayacağı homurtu çıkardı bu iki anormal.

"E peki ilk test ne?" dedi ecrin bana bakarak. Bende parmağımı şıklattım 'tam yerinde söyledin' der gibi.

"Öğle arasında gerçekleşecek ilk testimiz gençler. Benim yemeği ne kadar iğrenç yediğimi bilirsiniz bu sefer kombo yapcam. Bakalım benden soğuyacak mı soğumayacak mı?" dedim soru soran gözlerle bakarak.

"Bence sadece bu olsun. O iğrençlikte dayanırsa zaten helal olsun." dedi yağmur gülerek.

"İşte öyle." dediğimde okula varmıştık. Hemen sınıfa girecekken ecrinin şok gözlerle panoya baktığını gördüm. Bende gözlerimi oraya çevirince bende şok oldum hem sevindim hemde şok oldum. İkisi bir arada.

"Amasya gezisi. Sadece 10-11 ve 12. Sınıfların gelebileceği bir gezimiz olacaktır. 3 gün kalınacaktır.Gelmek isteyen adını müdüre yazdırsın lütfen." diye kocaman bir poster misali altın harflerle yazılı bir ilandı. Kızlarla birbirimize baktık ve çığlık attık. Her zaman kampa giderdik bu sefer bi şehire gidecektik? Hadi ama dünyanın en mükemmel şeyi bence. Hele de kızlarla.. Kesinlikle gitmeliydik.

"Kesinlikle." dedim sadece.

"Ama anamız." dedim sonra üzülerek.

"Her türlü izin verecekler." dedi yağmur hala ilana bakaraken.

"Kızlar düşünebiliyor musunuz? Üçümüz? Bir şehre? Hep beraber?!" dedim ve çığlık attım. En sonunda sakinleştikten sonra sınıfa girebilmiştik sonunda.

Ama hala o kadar mutluydum ki anlatamam size. Oh be şu lanet olası kamplar gitmiştide böyle geziler gelmişti.

Sıraya otururken bora takıldı gözüme. Deftere bir şeyler yazıyordu.

"Günaydın!" dedim en neşeli sesimle.

"Hayırdır?" dedi bana bakarak. Sen hemen benim neden mutlu olduğumumu anlıyorsun? Oy anasının gülü oy şeker şey! Aman salak miray dünyaya dön.

"Şey gezi varmışta amasyaya." dedim sıraya oturduktan sonra.

"Biliyorum. Gidecek misin?" dedi soru soran gözlerle bana bakarak.

"Tabikide." dedim hemen. Aha şimdi dank etmişti. Ya o gelmezse?!

"S-sen geliyor musun?" dedim kekeleyerek. Lan turşu miray niye kekeliyon! Ya gençler her zaman bana bok yolu görünüyor..

"Sen varsan varım." dedi gülerek. Allahım inşallah pancara dönmemişimdir.

"Tamam domates oldun bir şey demiyorum." dedi sıraya yayılarak. Alın işte tam böyle içim kıpır kıpır odunluğunu gösterir!

"Ne domatesi be. Patlıcan suratlı!" dedim dayanamayarak. Neyse bu iş kavgaya gider ben en iyisi çenemi tutuyum.
Nihayet edebiyat hocası gelmişti de derin bir nefes alabilmiştik.

"Çocuklar bir sonraki dersiniz kimyaymış. Hocanız hasta ve kimya sınav notları ile edebiyatı beraber okuyacağım herkes sessiz olsun." deyince dikleştim bi. Bari bundan güzel alıyım ya!

"İlk edebiyat sonra kimya okuyorum." dedi ve sınav notlarını okumaya başladı.

"Aysel 79 63

Emre 35 60

Berkay 60 84

Bora 80 85." deyince boraya baktım. Hakkaten dersleri çok iyiydi. Bakın tam puan aldı. Çalışkan bir sevgilim... Neyse konumuza dönelim.

"Arkadaşlar giraya bir alkış ikiside 100." deyince bir alkış tufanı koptu ama giray sevinmemiş gibiydi. Aman banane!

"Ha bu arada ecrinede bir alkış 98 100." deyince ellerim kızarana kadar alkışladım. Emeğinin karşılığını alıyordu sarışınım.

"Ahmet 55 55

Kadir 67 40

Ayşe 70 76

Efe 50 51." deyince bi gülme krizi tuttu beni. Allahım bu çocuk her zaman mı 50 lerde alırdı?

"Yağmur 80 97
Ve miray." deyince bir an durdu aha bi bokluk var!

"Mirayada bir alkış." Deyince derin bir nefes aldım. Bizimkilere ayağa kalkıp eğiliyordum "tamam tamam ablanız yine yüksek not aldı." dedim ve oturdum yerime.

"Kızım nasıl bir zıtlık var notlarda biliyor musun? 97 05." deyince bi an kendime gelemedim. Bizim sınıf gülüyordu ama ben ağzım açık hocaya bakıyordum. Cidden 05 mi aldım kimyadan? Vay ebemin halasının bacak kılları...

"Hocam yaa." dedim itiraz ederek.

"İtiraz yok. İki kere okundu kağıtlar." deyince yerime oturdum el mecbur. Boraya baktığımda o da kahkaha atıyordu. Ulan inşallah sizin ikinci sınavda böyle olur da sonra samanyolu jenerik müziği gelip hepiniz bana bakarsınız... Güzel bedduaydı.




....
























"Hadi kızlar hazırmısınız?" dedim yemekhanede yemeklere bakarak. Bugün de spagetti vardı ne hikmetse. Bakalım bora benden tiksinecek mi? Seven adam tiksinmez demi gençler?

Boragilde yerlerini almıştı tabiki. Ben sinsi sinsi karşımda oturan boraya baktım. Ah sabim. İnşallah daha fazla uzaklaştırmam çocuğu kendimden. Subhaneke dinimize amin de dedikten sonra plana koyuldum. Hayvan gibi ye miray... Zaten bilerek kahvaltı yapmamıştım açtım anlayacağınız. Başladım yemeye. Bide salçalıydı. Ulan bir yiyordum ki alnım bile salça olmuştu. Hala yemeye devam ediyordum. Kızlar bana 'iğrençsin' der gibi bakışlar atıyorlardı. Diğerleri yemeklerine odaklandığı için pek görmemişlerdi beni. Şimdide boranın yanında olan peçeteyi isteyecektim. Bakalım napacak?! Ve bir reklam arası! Molfixle her şey mümkün! Şaka şaka hemen dönelim konumuza.

"Bora peçeteyo veror misin?" dedim ağzımdakilerle beraber. Allahım ben bile kendimden tiksinmiştim. Baya zor bi testti. Bora kafasını kaldırmadan peçeteyi aldı ve kafasını kaldırdığı anda
"Al peçe-....." dediğinde donup kaldı. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Püskürtecektimde hepten gider diye yapmıyorum yani.

"Kızım şunu düzgün ye ya. Dur beceremezsin şimdi." dedi ve peçeteyi alıp ağzımı sildi. Oha? Bora? Benim? Ağzımı mı sildi? Hani şu benim bile midemin bulandığı ağzımı? Önüme gelen saçları eliyle tutuyor diğer eliyle de siliyordu. Silme işlemi bittiğinde normal bir şeymiş gibi yemeğine geri döndü. Kızlar ağzı açık hala bana bakıyordu. Tabi efegilde bakıyordu. Onlarda görmüştü belliki. İştahım bile kesilmişti. Çatalı fırlattım birden. Birden fırlattığım için çok çetrefilli bir ses çıkarmıştı. Yani büyük...

"Noldu?" dedi bora anlamayan gözlerle.

"H-hiç. İştahım kesildide. Arada oluyor böyle şeyler." dedim ve hemen masadan kalkıp
"Size afiyet olsun diyerek yemekhaneyi terkettim. Vay be! Hala inanamıyorum. Sınıfa girecekken bi baktım arkamda benimkiler de geliyor. U dönüşü yapıp onların yanına gittim hızla.

"Bitmiştir bu iş. Vallaha biz bile tiskindik be! O ne hayvan gibi yeme şeklidir. Yemin ederim helal olsun." dedi ecrin ve alkışlamaya başladı yanımızda olmayan borayı.

"Harfi harfine katılıyorum ecrine." dedi yağmur ve ne diyeceğimi beklemeye başladılar.

"Ya şimdi şöyle ki ben bile tiksindim haa. Aslında bunla yetinebilirdim ama bir tane kaldı." dedim ellerimi sıvazlayarak.

"Neymiş o?" dedi yağmur bana meraklı gözlerle bakarak.

"Önemli bir şey değil fazla aslında. Sadece hobilerini falan öğrencem." dedim onlara bakarak.

"Ya fazla uzatmadın mı? Ulan bir testten geçirdin ki ağır bir test oldu bu biz şahidiz bence daha bir şey yapma." dedi ecrin. Haklımıydı? Fazlasıyla.

"Bencede ya. Ecrine katılıyorum. Ulan bugün de sana fazla hak veriyorum ecrin." dedi yağmur ecrine dönerek. Ecrinde yumruğunu uzatıp
"Eyvallah bro." dedi gülerek ve yumrum tokuşturdular.

"O zaman MİBBOS burada sona eriyor." dedim gülümseyerek.

"Aynen çıkışta sahile git. Onun sana çıkma teklifi ettiği yere. Söyle her şeyi." dedi yağmur. Bende başımı onaylarcasına salladıktan sonra sınıfa girdim. Haydi bakalım hayırlısı!

Çantalarımızı topluyorken bora çoktan çıkacaktı bile! Bende bizimkilerle hemen vedalaşıp çantamı omuzuma takmadan koşa koşa ona yetişmeye çalıştım. Onlarda bizim gibi üçlü şekilde gidiyorlardı. Sonunda yanına vardığımda derin bir nefes aldım ve omzuna dokundum.

O da hemen başını bana çevirince tabi efe ve girayda çevirdi.

”Senle bi sahile gidelim mi?” dedim 'kabul et kabul et' diyen gözlerimle. Bir süre durdu boş boş bana baktı sonra efe ve giraya dönüp
"Siz gidin. Sonra konuşuruz." dedi ve efe ve giray da başlarını tamam dercesine salladıktan sonra gittiler. Bizde okul kapısından çıktıktan sonra sahilin yolunu tuttuk. Tabi başım eğikdi. Çünkü acayip utanıyordum. Hala sanki şu an demişim gibi kalbim çarpıyordu. Sahilin oraya bir iki adımlık yer kaldığında
"Testi geçtim mi?" dedi bana bakmayarak. Çüş! Sen nerden biliyon be! İyiden iyiye rezil olduk emi!

"Sen ner-...."

"Çok belliydi." dedi sadece. Tam sahilin önünde durduğumuzda hemen oturduğumuz yere baktım ki boştu. Hemen gülerek onu çekiştirip oraya oturttum ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Valla test için kırıldıysan özür dilerim. Mecburdum diyim sana. Zaten sadece ondan geçtiğinde hepsinden geçmiş oldun." dedim ve azcık soluklandım.

"Testin bi önemi yok. Bunu anladım."
Dedim ve ellerini tuttum bu sefer. Tıpkı onun yaptığı gibi. Bana bakmaya başladı bende ona.

Yüzüme derin bir gülümseme yerleştirdikten sonra ağzımdan sadece o kelimeler döküldü.

"Şu lanet olası karanlık dünyana ışığın olayım mı?"



Not;Yazım hataları için cidden özür dilerim. Sizleri çok seviyoruuğm!

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

7.4M 436K 72
Terk edilmenin acısını yaşayan genç kızın başvurduğu garip yol kendine göstermelik bir sevgili bulup eski sevgilisini kıskandırmaktır. Bunun için oku...
2.9M 216K 61
"Ulan, diyor insan ister istemez. Bu kadar küçük bir şey de yaşıyor, konuşuyor. Hatta iç organları da var." Arşın yıllarca kardeşinden dinlediği Yüsr...
1.1M 54.3K 53
Numara sallayıp, komutana denk getirmek mi? 07.12.2022 #beyza etiketinde 1.sıra 29.06.2023 #avukat etiketinde 1.sıra 18.01.2023 #hakim etiketinde 1...
79.2K 2.9K 21
deli dolu bir asistan doktor, kendinden ve ciddiyetinden asla taviz vermeyen asker...