"Hoşgeldiniz Lee Taemin."
"Hoşbuldum ancak sizli konuşmayalim." Karşımda duran adama gülümsedim ve büyük kahverengi kapıdan içeriye girdim. Uzun adam kare masanın başında oturmuş, diğer adamlar ise sağ ve sol taraflarda duruyordu. Uzun olan ayağa kalkıp yanıma yaklaştı.
"Hoşgeldin Taemin. Ben Park Chanyeol." Uzattığı elini sıkıp genişçe sırıttım.
"Hoşbuldum, Park Chanyeol. "
"Otur lütfen." Uzun adam yani Chanyeol'un işaret ettiği karşılıklı koktukların birine oturdum.
"Evet, seni dinliyorum Chanyeol." Karşımdaki koltuğa oturup masanın üzerindeki bardağı eline aldı ve bir yudum aldı.
"Çökertmek istediğimiz bir çete var. Neden diye sorarsan, Çetenin lideri Kim Kibum bizim en büyük düşmanımız. Geçmişte içimizden biri idi ancak biri ile iş birliği yapıp elimizdeki paraları, silahları ve önemli arsaların tapusunu alıp iş ortağı ile kaçtı."
"Gerçekten kötü olmuş. Nerede oldukları hakkında bir bilginiz varmı ?"
"Öğreneceģiz. Minho buraya gel." Kaslı adam yanımıza gelip saygı olarak eģildi.
"İşte bu Minho, geçmişte Kibum ile sıkı bir dostlukları vardı. Minho'da Kibum'un telefon numarası var. Numarasını değiştirmediyse eğer Minho ona ulaşacak. Çeteden ayrıldığını ve kasadaki bütün paraları aldığını söyleyecek. Kibum para göz bir insan olduğu için Minho'yu da kendi çetesine alacak. Minho'nun üzerine gps cihazı yerleştireceğiz ve nerede olduklarını öģreneceğiz."
XXX
"Çalıyor.." Kısa bir süre içinde telefon açıldı, odadaki herkes Minho'ya bakıyordu
"Kibum."
"Minho ?" Minho Kibum'un sesini duyduğunda baş parmaģını kaldırdı, Chanyeol rahat bir nefes aldı.
"Kibum ben çeteden ayrıldım."
"Ciddi misin ?"
"Evet Kibum. En doģrusunun bu olduģunu düşündüm, üstelik kasadaki paralarıda aldım."
"Ah.. Minho senin akıllı olduğunu biliyordum. Neredesin peki ?" Minho hoparlörü açtı,
"Eskiden hep içip sızdığımız yeri hatirliyormusun ?"
"Ah.. evet güzel günlerdi."
"İşte oradayım."
"Seni almaya geliyorum."
"Bekliyorum, Kibum." Minho hızlıca telefonu kapattı, Suho gps cihazını Minho'nun ceketinin gizli cebine yerleştirdi. Baekhyun hızlıca içinde sahte para olan çantayı Minho'ya verdi.
"Minho bu arabanın anahtarı, al ve hızlıca oraya sür. Ancak arabayı oraya uzak olan biryere bırak." Minho kafası ile onaylayıp gökdelenden çıktı, kırmızı arabaya bindi ve hızlıca eski binaya sürdü.
XXX
Minho ona yaklaşan adama baktı, eskiden dost dediği adamın mezarını kazıyordu, bunu yapmak istediğinden emin değildi ancak bunu yapmak zorundaydı. Chanyeol'un tekrardan arkadan bıçaklanmasını istemezdi. Kibum dolan gözlerini elinin tersi ile sildi ve Minho'ya sıkıca sarıldı.
"Seni özledim." Minho kolları aşşağıda bir noktaya odaklanmıştı. Bunu beklemiyordu. En sonunda oda kollarını doladı.
"B-bende seni Kibum."
"Çeteyi bırakıp bana geleceğini biliyordum. O Chanyeol itinin neler yaptığını öğrendin ve o yüzden geldin değil mi?" Minho şaşkınca Kibum'a bakıyordu.
"Hayır. Chanyeol ne yaptı ?" Kibum derin bir nefes aldı ve Minho'nun omzunu sıkıp geri çekildi.
"Minho, O sence kasadaki paraları ne yapıyor ?"
"Silah vb. eşyaları alıyor." Kibum kafasını iki yana sallayıp devam etti,
"O paralar ile uyuşturucu alıp gençlere satıyor." Minho duyduğu şey ile affalamıştı. İnanmaması gerekti, sonuçta bu Kibum idi.
"Ah.. Tanrım." Minho Kibum'a inanmak istemiyordu.
"Haydi gidelim, Minho." Minho'nun bir tarafı inanıyor bir tarafı inanmıyordu. Chanyeol'u altı senedir tanıyordu. Böyle birşey yapmayacağını biliyordu ancak Kibum'un da yalan söylemeyeceğini biliyordu.
XXX
Suho bilgisayarın başında küçük noktayı izliyordu, nokta hareket etmeye başladığında bağırdı,
"Hareket ediyorlar! "Taemin ve Chanyeol Suho'nun yanına gidip ekrana baktılar.
"Nereye gidiyorlar öğren Suho." Chanyeol silahına yerleştirdiği mermileri kontrol ederken konuştu. Suho haritadan gittikleri yeri arıyordu. Taemin ise hala ne yaptığını anlamaya çalışıyordu, Jongin'in ona en ihtiyacı olduğu zamanda yanında olmak yerine burada bunlara yardım ediyordu. İç çekti ve Xiumin'in yanına gitti.
"Xiumin, senden birşey isteyeceğim." Xiumin gülümsedi ve kaşlarını kaldırdı.
"Tabi Taemin-shi."
"Sen bu akşam Jongin'in yanında kalabilir misin ?"
"Patron ne der ?"
"Onu ben hallederim, sen merak etme. Lütfen ona iyi bak." Xiumin kafasıyla onayladı. Taemin gülümsedi ve tekrar Chanyeol'un yanına geçti.
"Ne zaman başlıyoruz ?" Taemin sorduğunda Suho acele ile konuştu,
"P-patron nokta kayboldu. Gps cihazı zorla çıkarıldı ya da Bilerek çıkartıldı." Chanyeol yumruğunu sıkıp masaya vurdu.
"Lanet olsun !"
XXX
Minho, Kibum lavaboya gittiğinde üzerindeki gps cihazını çıkarttı ve parçaladı. Bunu yaptı çünkü Kibum ölsün istemiyordu. Acı bir şekilde iç çekti ve arkasına yaslandı.
"Bunu Kibum'a söylememi istermisin ?" Tanıdık gelen erkek sesi ile yerinde doğruldu Minho, gördüğü adam ile gözlerini genişletti.
"Senin ne işin var burada ?!" Bu patronu ve adamları kaçıran adamdı.
"Asıl senin evimizde ne işin var !"
"Evimiz ?"
"Kibum benim kuzenim." Minho şaşkınlığını gizleyerek devam etti.
"Lütfen, Kibum'a söyleme. Lütfen.." Jonghyun sırıttı ve Minho'nun karşısına oturdu.
"Yalvar.." Minho kaşlarını çatıp içinden küfür etti.
"Yalvarırım, Söyleme."
"Yeniden yal-"
"A-ah.. tanıştınızmı ?" Kibum sırıtıp Minho'nun yanına oturdu.
"Öncedende tanı-" Minho Jonghyun'un konuşmasına izin vermeden atıldı,
"Evet tanıştık." Jonghyun dil çıkarıp televizyona döndü. Kibum Minho'ya gülümsedi ve konuşmak için dudaklarını araladı,
"Minho lütfen bize katıl." Minho duyacağını bildiği soruyu duymuştu en sonunda, Kibum'a gülümsedi,
"Ne bizemi katılacak ? Ne diyorsun Kibum !" Jonghyun sinirle çıkıştığında Minho göz devirdi,
"O benim eski dostum ve bana geri geldi. Kes sesini Jong !" Kibum bağırdığında Jonghyun adeta bir kedi gibi yerine sinmişti.
"Çok isterim Kibum. " Minho hiç düşünmeden kabul etmişti.
"Seni seviyorum, adamım." Jonghyun kusar gibi yaptığında Kibum onun kafasına yastık atmıştı, Minho gülümseyip Kibum'a baktı.
"Bende seni, dostum. "
XXX
"Plan battıysa ben kaçar." Taemin Chanyeol'un sırtını sıvazlayıp gökdelenden çıktı.
"Benim ne işim var yardım etmekle. Kendi derdimi unuttum bunlara yardım ediyorum." Taemin kendi kendine söylenirken ona doğru son hız gelen arabayı fark etmemişti. Son duyduğu şey polis sireni ve habercilerin sesi idi.
Hikaye istediğim gibi gitmiyor, batırdım anlayacağınız. Diyeceksiniz nerede bu Jongtae.
Jongtae diğer bölüm kendini gösterecek. ♥
Aslında buraya açıklama yazarken kendimi biraz tuhaf hissediyorum, çünkü yorum yapan yok ve ben kendi kendime yazmış oluyorum ;-;
Yorum yapın piliss ;-;