OYUN BOZAN

By Sademisspis

240K 11.1K 332

Size hayat gibi bir oyundan bahsedeceğim. İstemeden başrolünü aldığım bir oyun. Karşıma çıkan her şeyin bir t... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70

Bölüm 54

2.2K 98 2
By Sademisspis

Sabahı zor ettim deyimi tam olarak beni anlatıyordu. Bütün gece kapalı olan Çınarın telefonunu aradım ve gecenin yarısını da Sevili ikide bir arayıp uykusunu böldüm.  Sonuç yine hiçbir haber yoktu. Sabah annem işe gitmek için evden çıkarken beni de arabayla otobüs durağına kadar yolcu etti. Ona dün hakkında hiçbir şey söylememiştim sadece Sevile haber vermeden geldiğim için beni merak ettiğini  söyleyip geçiştirmiştim. Bazen her şeyi anlatmamak daha iyi oluyordu böylece soru yağmurundan kurtulmuş oluyorduk.

Beklediğim otobüs geldiğinde içeri geçip cam köşede yerimi aldım. Bu defa yanımda bana ağırlık olan valizim yoktu ve yolculuk böyle daha rahat geçiyordu. Yaklaşık olarak iki saatten az sürecek bu yolculuğumu telefonumda Seville mesajlaşarak geçirmiştim.  Dün okuldaki konuşmama sözü getirdiğinde o konuyu kapatmak istedim. Sadece bir anlık sinirim düşüncelerimi karıştırmıştı ve karşımdakine öyle söylemiştim. Çınarla karşılaştığımda bunun açıklamasını da yapacaktım ama önce bana olan hislerinden emin olacak bir söz duymalıydım. Anneminde söylediği gibi kızlar bir adım önde olmalı. 

Otobüsten inip durağa geçtim ve Sevili beklemeye başladım. Aslında direk eve gidebilirdim ama bana burada beklememi söylediğin için elim mahkum bekliyordum. Telefonum çalmaya başladığında çantamı karıştırıp telefonumu attığım yerden çıkardım. Arayanın Buket olduğunu görünce şaşırmadım değil en son okulda bana  aşkını ilan ettiğinde görüşmüştük.

" benim gibi bir arkadaşın olduğunu hatırladın sonunda  "diye cevapladım telefonu.

"kendimi özlettiğim için üzgünüm ama karşıya bak."dediğinde gözlerimi karşı yola çevirdim. Sürücü koltuğunda Kuzeyin ve yanında Buketin olduğu araç bana doğru gelmek için ışıkları bekliyordu. Buket el salladığında bende karşılık verdim.

"burada ne işiniz var?"

"sevilin yerine seni biz almaya geldik."

"benim bundan neden haberim yok anlamış değilim."dedim hala gözlerim karşıdaydı.

"şimdi oldu ya hadi kapatta arabaya bin."telefonu yüzüme kapattı. Durağın önüne geldiklerinde yavaşça durdular. Arka kapıyı açıp arabaya bindim.

"baştan söyleyeyim bir randevu günündeyseniz ve beni de yanınıza almak istiyorsanız kendimi arabadan atarım."dedim. Arkama yaslanıp ikisiyle de aynadan göz göze geldim.

"merak etme bugün için başka bir planımız var."dedi Kuzey.

"ne olduğunu sorabilir miyim ayrıca sizin gitmeniz gereken bir okulunuz yok mu bugün?"

"sen ne zamandan beri bu kadar can sıkıcı olmaya başladın ben sorabilir miyim?" Buket bana meydan okurcasına dönüp baktı.

"o zaman bana bir açıklama yapsanız olmaz mı?"

"benimle birlikte alışverişe geliyorsun ve akşam kulübe gideceğiz."

"yok artık bu durumda mı?Çınarın ortalıktan kaybolduğundan haberiniz vardır umarım."diye hatırlattım.

"ne o kaybolması seni üzdü mü?"diye sordu. Geceden beri meraktan ölen kişiye sorulacak soruydu zaten. 

"hayır sadece merak ettim."deyip omuz silktim. Bu şekilde merak etmiyor gibi davranabilirdim.

 Kuzey arabayı kullanırken bir aralık bana baktı."öyleyse merak etme diye söylüyorum Çınarın bir yere kaybolduğu yok sadece kendi evine geri dönüş yapıyor. Bu yüzden dün ortalıkta yoktu. "

"Temelli mi ?"diye sordum. Eğer tamamen evden ayrıldıysa bu  demek oluyordu ki benim söylediklerimi duymuş ve anlamak istediği gibi anlamıştı. Harika korktuğum başıma gelmişti. Ben daha açıklama yapmaya fırsat bulamadan o çekip gitmişti oysa iki günü kalmıştı bizimle geçirmesi gereken.

"sanırım öyle."diye doğruladı Buket. Bu defa koltuğuma iyice gömüldüm. İçimde biriken pişmanlık mıydı yoksa özlem mi? Bana ne olduğunu anlayamayacağım kadar kafa karışılığı içindeydim. En iyisi mi elime geçecek tek fırsatı değerlendirip her şeyi ortaya dökmekti.


************************************

Yarı yoldayken Kuzeye beni Çınarın evine kadar bırakmasını istediğimde tek kişiden değil iki kişiden ret cevabı aldım. Hiçbir şekilde bugün onlarla gezemeyecek durumum olup olmadığını açıklayamadım. Kendi isteğim dışında beni bir plana dahil etmişlerdi ve söz hakkı tanımıyorlardı. Cidden arkadaşlarım ne zaman bu kadar gaddar olmuşlardı. Keyfim yoktu. Bir nevi mutsuz sayılırdım. Şimdi kendimi herhangi bir alışveriş merkezinde alışveriş yaparken bulmuştum. Tabi buna alışveriş yapmak denirse daha çok mağazalarda bulduğum puflara oturarak vakit geçiriyordum. Kuzey ise bizi işlerimiz bittikten sonra gelip alacağını söyleyip kaybolmuştu ve beni alışveriş delisi olan sevgilisiyle yalnız bırakmıştı.

"bak her gittiğimiz yerde böyle oturmaya devam edersen bu iş akşama kadar sürer."Buket kabinden çıkıp yanıma geldi.

"ne yapmamı istiyorsun gördüğün gibi keyfim hiç yerinde değil bugün."dedim.

"işte bunun için buradayız zaten hadi sana erken doğum günü hediyeni alacağım o yüzden kaçış yok."

"gerek var mı ki mümkünse şu parti olayını da iptal etseniz zaten yapan kişide ortada yok."diye bir hatırlatma yaptım.

"olmaz bir kişi yüzünden tüm o hazırlıklar boşa gitmemeli hadi şu elbiseyi dene olursa sana alacağım."deyip elbiseyi kucağıma bıraktı. Pes etmiş bir şekilde kabine girip bana verdiği kıyafeti denedim. Bu elbisenin hiçbir yeri edepli değildi neredeyse vücudumun her yer açıkta kalmıştı. Kabinden çıkıp Buketin karşısına dikildim.

"bu kıyafeti nerede giyeceğim peki?"

"vay be tenin ne kadarda beyazmış"yanıma gelip etrafımda döndü.

"bugün giyeceğin bir şey arıyoruz bence sende harika durdu"

"beni bu şekilde kulübe götür de bütün sapıklar başıma üşüşsün olmaz çıkarıyorum ."deyip geri kabine girdim. Üzerimdekini çıkarırken  kabinin üstünden bir elbise daha bana doğru uzandı.

"bunu dene bu kesin olacak."

"bu son daha sonra hiçbir şey denemeyeceğim."

"tamam dışarıda bekliyorum."

Elime aldığım bu elbise belden kemerli siyah mini bir elbiseydi ama az öncekine göre  biraz daha edepliydi ve rengi de siyah olduğu için içime sinmişti. Tekrar kabinden çıkıp Buketin etrafında döndüm.

"benim ilgimi diğeri çekmişti ama bunu alalım."

"o halde artık buradan çıkalım." dedim. Yanından ayrılıp üzerimi değiştirdikten sonra elbiseyi Bukete verdim. Mağazadan çıktıktan sonra ısrarla kuoföre gitmemiz gerektiğini söyleyerek başımda çene yordu. Tüm ısrarlarının sonucunda sadece yanında gitmeyi kabul etmiştim.  Alışveriş merkezinin içinde bir kuoför bulmak bana ne kadar zor gelse de Buket için beş dakikalık işti. İçeri girdikten sonra döner sandalyelerden birine geçip oturdum. Çalışanlar etrafımda dönmeye başladığında ilgilenmeleri gerek kişiyi gösterdim.

"arkadaşımın elbisesi bu ona göre saç şekli yaparsanız sevinirim."deyip kutudan elbiseyi çıkarıp kızlardan birine verdi.

"beni süslemeye çalışma amacın ne sorabilir miyim?"dedim. karşıma geçip oturduğunda dikkatlice yüzüne baktım.

"eğlenmek için güzel olman şart bu yüzden buna yapmama izin ver."

"hiç eğlenecek havam yok benim biriyle konuşmam gerekiyordu."diye oflarken sandalyeme yaslandım.

"bunun için zaman bulacağına eminim ama önce şuradaki işimizi bitirelim."dedi. Artık Buket ne derse başımı sallayıp onaylar hale gelmiştim. Etrafımda dolanan kızlara ne söylediyse yapmalarına izin verdim. Karşılarında cansız manken gibi durmuş beni bir noel ağacına mı yoksa başka bir şeye mi benzetecekler emin olmazken öylece durdum. Bu kadar hazırlığın yapılması bana göre boş yere olsa da Buket için hiçte öyle görünmüyordu. İki saate yakın bir süre içinde tüm bu işler bitmiş ve Kuzey bizi almaya geldiğini söyleyen bir mesaj gelmişti. Hayatımda hiçbir şeye bu kadar sevinmiş değildim çünkü bu eziyetten kurtuluyordum. Alışveriş merkezinin dışında beklerken Buket her iki tarafımdan  kıyafetini makyajını saçını başını bozma diye  uğraşıyordu. O ne kadar bunu söylemeye devam etse ben de  onu duymazlıktan gelmeye devam ediyordum. Her ne kadar benim keyfimi yerine getirmek için bunları yapsa da benim bunlarla uğraşmaktan çok evde oturup kitabımı okumam daha keyif vericiydi. Daha çok kitaplarla kafayı bulan bir kızdım ben ve bu tür şeyler benim keyfimi yerine getirmezdi. Bir iki dakika içinde Kuzey arabasıyla gelip bizi aldı. 

"harika görünüyorsunuz bunca zamana deymiş gibi." dedi Kuzey.

"bir de bana sor bu kızı bu hale getirene kadar neler çektim."Buket bana laf çarpınca konuşmadan edemedim.

"benim dediğimi yapsan zaten bu kadar uğraşmazdın neyse hadi gelin yol yakınken vazgeçelim hem bir kulübün havasını çekecek hal kalmadı bende."

"olmaz"diye ikisi de aynı ağızdan bağırdılar.

"tamam sadece bir kez daha şansımı denemiştim."deyip arkama yaslandım.

"artık deneme bence çünkü hiç şansın yok."dedi Buket. Bu kızında bu denli ısrarcı olduğu aklımın ucundan geçmezdi. Ne yazık ki insanlar yakından tanıyınca kendini gösteriyormuş. Son söylediğim sözden sonra tek kelime daha etmeden yolun bitmesini bekledim. 

Pencereden yolun nereye gittiğini seyrederken farklı bir yoldan gittiğimizi anladım. Sandığım kadarıyla burası bizim gideceğimiz yer değildi. Şuanda Buketin evine doğru giriş yapıyorduk ve neden burada olduğumuzu sormak için ikisine döndüm.

"Gitmeden önce eve uğramam gerekti o yüzden buradayız."diye ben sormadan cevapladı Buket.

"Tamam biz bekleriz sen işini hallet."dedim. Arkasını dönüp yüzüme baktı.

"Benimle gel bu arada sana vermem gereken bir kitap var bayılacaksın."

"İşin ucunda kitap olmasa bir yere kıpırdamazdın  haberin olsun."deyip arabadan aşağı indim. Bana giydirdiği topuklularla ancak adım atabiliyordum zaten. Yine de sağlam durmayı becerdim. Bukette yanıma gelip koluma girdi. Evin önüne geldiğimizde hemen arkamızda Kuzeyin de bizimle geldiğini  fark edip dönüp arkama baktım.

"sen niye arabada beklemiyorsun?"diye sorarken yüzüme şaşkınca baktı.

"iki güzel kızı  bu halde yalnız bırakacak değilim ya size eşlik ediyorum.."diye kıvırdı. Geldiğimiz yol iki adımlık mesafedeydi. Kime masal anlatıyordu bu çocuk sevgilisinden iki dakika ayrı kalamıyorum diyeceğine. Bir şey söylemeden önüme döndüm. Buket anahtarlarını çıkarıp kapıyı yavaşça açtı. Hemen arkasından içeri girdiğimde hiç beklemediğim manzara ile karşılaştım.

Az biraz tahmin yapalım :D








Continue Reading

You'll Also Like

234K 1.4K 19
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
Haz By 🍀

Romance

379K 5.8K 19
Çocukluktan beri Karan Avcıoğlu'na karşı hisleri olan Efsun Alakurt'un hikayesidir. Sevdiği adamla birlikte olduklarından sonra her şeyin farklı ola...
5.4M 290K 30
!Acemi bir dille yazılmıştır! Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar t...
242K 1.3K 8