Aptal 바보 // KrisHan Texting...

By Ebrar_Esen

23K 2K 430

SangnamjaHan: Bana bir daha güzel dersen, SangnamjaHan: Senin kafanı kanalizasyona sokarım! CoolGalaxy~: Peki... More

🎈사랑햅니다 바보 ~ 1
🎈 바보 ~ 2
🎈바보 ~ 3
🎈 바보 🎈
🎈바보 ~ 5
🎈 바보 ~ 6
🎈바보 ~ 7
🎈바보 🎈
🎈바보 ~ 9
🎈바보 ~ 10
🎈바보 ~ 11
🎈 바보 🎈
🎈바보 ~ 13
🎈바보 ~ 14
🎈바보 ~ 15
🎈 바보 ~ 17
🎈바보~ 18
🎈바보 ~ 19
🎈사랑합니다 바보 ~ Final 🎈

🎈 바보 🎈

1K 90 16
By Ebrar_Esen


Luhan'ın ağzından

Yine zorla bir yerlere sürükleniyordum. Tahmin edin kim tarafından? Hadi, hadi. Bulmak o kadar da zor degil.

Ağrıyan bir bilekle beni Park aptal Chanyeol'un evine doğru taşıyan Jongdae'nin poposuna baktım. Bakın normalde Jongdae güçlü bir insan degildir. Zerre kası yoktur. Hatta onun yerine ufak bir göbeğe sahip. Ama inat edince birden Hulk'a dönüşebiliyor.

O günden -sinema- sonraki 2 gün fazla huysuzlanmıştım. Çünkü dedigim gibi yeni tanıştığım birinden hoşlanmak ve salak gibi onu umut etmek sinirlerimi bozmuştu. Haliyle bundan en fazla zararlı çıkan kişi benle ilgilenen Jongdae oldu.

Bana hep birlikte toplanıp gıybet yapacağız diyip beni ısrarla çağırdığında kesinlikle ona yastık fırlatmamalıydım. Çünkü gülmesi gereken yerde beni üstümde gri pijamam ve beyaz tişörtümle omzuna aynı bir halı gibi atmış yoldaki kimseyi takmadan ıslık çalarak yürüyordu. Bende poposunu dikizliyordum. Ne yapayım? O kadar dar pantolon giymeseydi. Hem birde görüş açımda sadece onun sırtı ve poposu vardı. E haliyle poposuna bakmak daha cazipti.

"Jongdae."

"Hmm?"

"Çok güzel bir popon var."

"Evet biliyorum."

Egosuna sinirlenip kolumu uzatarak poposuna vurdum. Peh! Yumuşacık götü vardı. Az önce dedigim güzel lafını unutun. Neresi güzeldi bunun be?!

Derin bir nefes aldım ve annesiyle yanımdan geçerken bana uzaylı görmüş gibi bakan çocuga el salladım. Ardından Jongdae'nin sırtını ısırdım.

"Aeeeww! Ne yapıyorsun sen?! Seni küçük sürtükçük!"

Popoma yedigim 3 şaplaktan ve bastığım çığlıktan sonra konuştum.

"Biraz daha böyle durursam kan kusacağım Jongdae."

Jongdae önce beni taşıdığı sağ omzunu silkmeye çalıştı. E haliyle yapamayınca solu silkti ve ilerlemeye devam etti. İşte bu yüzden ilk sıradaki aptal Jongdaeydi. Ama beni umursamayıp yoluna devam etmesi sinirlerimi tekrar germişti.

Kafanı boklu tuvalete soksunlar Jongdae!

Birden durdugumuzda merakla bakmak istedim. Ama gördüğüm tek şey hala Jongdae'nin yumuşak poposuydu. Birkaç tık tık sesinden sonra kapı açılma sesi geldi ve içerideki seslerle birlikte biryere girdik. Evet. Burası o Yoda kulaklı Yeol'un evi olmalıydı.

Jongdae tekrar durdu. "Hey! Bana öyle bakmayı kesin! Evden çıkmıyordu?!"

Birden kendimi uçuyormuş gibi hissettim. Ama sonra düştüğüm sert zeminle ortaya Türkiye'den bile duyulacak bir çığlık bıraktım. Hayvan herif! APTAL! Beni yere fırlatmıştı. Bari yüz üstü atmasaydın, şerefsiz!

Burnumu ovalayarak yerde oturur pozisyona geçtim. Bir saniye, neden herkes bana bakıyor?

"Ne oldu?" kimse cevap vermedi.

"Ne? Ne var?" tekrar sorunca hepsi birden gülmeye başladı.

"Luhan? Bu tip ne?" Baekhyun'un gülerken sormasıyla dik dik Jongdae'ye baktım. Üstümde yatak pijamam vardı. Saçlarım arap saçı gibi karmakarışıktı, büyük ihtimalle tüm gün dizi izledigimden gözlerimin altı mosmor ve çöküktü. Yani tipsizligin beden bulmuş hali gibiydim. Üstelik dönüşte giyecek bir ayakkabım bile yoktu! Bu sefer yine Kim Jongdae'nin poposunu dikizleyecektim anlaşılan.

"Ne olu- Luhan?"

Menzilime giren bir adet Yifan ile yüzüm sinirli halinden daha sinirli halini aldı. O neden buradaydı ki? Ben bu lanet histen kurtulmaya çalıştıkça o dibime dibime geliyordu!

Hayat, bana neden böyle oyunlar oynuyorsun?

Ona cevap vermeden kalktım ve Yoda'ya döndüm. "Banyo ne tarafta?" elimi yüzümü yıkamazsam ölebilirdim. Sabah kalktığımda da elimi yüzümü yıkamamıştım çünkü.

"Koridorun sonundaki sol kapı."

Kafamı sallayarak direk oraya yöneldim. Ayaklarımı zemine oldukça sert vurmakta kararlıydım. Yoksa sinirimi direk Yifan'ın saçlarına yapışarak atacaktım.

Banyo kapısını oldukça sert bir biçimde açıp aynaya baktım. Bakmaz olsaydım!

"Bu kim be? Benmiyim bu? Ciddenmi?"

Aynada gördüğüm suratla bir iki adım gerileyip söylemiştim bunları. O aynadaki ben degildim dimi?

Elimi yüzümde gezdirdim. Cidden bu 2 günde çirkinliğim tavan yapmıştı. Yifan yüzündenmi bu haldeydim? Ama bu saçmalıktan başka birşey degildiki!

Elimi yüzümü yıkamak için suyu açtım. Düşünmek beynime yaramıyor benim. Hemen başım ağrımaya başlıyor. Şimdi oldugu gibi. Kafam karmakarışık. Bu aralar beynimde dolanan tüm düşünceler Yifanla ilgili ve bundan nefret ediyorum. Ayrıca Kris ve Yifan arasında fazla benzerlik görmeye başladığımsa ayrı bir kaos yaratıyor beynimde. O ikisinin aynı kişi olma ihtimali korkutuyor beni.

İşim bitince suyu kapattım ve havluya uzandım. Yüzümü kurulayıp tekrar aynaya baktım. Şimdi yüzüm daha iyiydi fakat o..

"Ayh! Ödümü koparttın! Ne işin var senin orada!"arkamı dönüp istemeden Yifana çemkirdiğimde nefes nefese kaldım. Aynada birden belirmesi beni korku filimlerinde gibi hissettirmişti. Sayesinde artık bir hafta bu korku sahnesini aklımda kurup aynaya bakamayacaktım.

Güldü. "Ah üzgünüm. Sadece konuşmak istemiştim."

Dudağımın iç kısmını kemirmeye başladım. Ne konuşacaktıki benimle?

"Neyden bahsediyorsun seni direk?" dedigim şeyle birden yüzü düştü. Ama sonra tekrar toparladı.

"Sen.. Yani.. Ayh bunu nasıl söylemem gerektigini bilemiyorum.. Bak tamamen yanlış anladın beni! O gün o kızla öpüşmem istek dışıydı! Takıntılı sürtüğün teki o! Kandı-"

"Neden bunu bana anlatıyorsun? Ayrıca sizi gördüğümü nereden biliyorsun?" kollarımı göğsümün üzerinde bağladım ve popomu lavoboya yasladım. Ona 'sen Krismisin?' diye sormak için can atıyordum ama daha yeri ve zamanı degildi.

"B-ben.." bir süre durdu. Gözlerini benden kaçırması tek kaşımı kaldırmama neden olmuştu. Beynimde belkide onun Kris olduguna çoktan inanmıştım fakat kesin kanıt gerekiyordu. Üstelik şüphelide davranıyordu.

Fazlasıyla.

"Sen gittikten sonra arkadan gördüm."

İnanmamazlıkla, hala aynı sertlikte bakıyordum gözlerine. Ben o okuduğun kitaplardaki saf ve hiçbirşeyden haberi olmayan karakter degildim malesef.

"Neden öyle bakıyorsun?"

Ortam dahada gerilirken sordu. Omuz silkip popomu yasladığım lavobodan çektim. "Bana neden açıklama yapma zorunluluğu hissediyorsun?"

"Sinirle gittikten sonra benle konuşmazsın diye düşünmüştüm."

Gözlerimi kapattım ve alt dudağımı sinirle ısırdım. İlla içimdeki cazgırı dışarıya çıkartıcaktı. İlla o saçını başını yolduracaktı. Bunu istiyordu.

Ama daha degil. Tut kendini Luhan.

"Bana bak direk bozuntusu! Zaten seninle konuşmak için bir sebebim yok! Sinirlerimi bozuyorsun! Git kendi işine bak! Beni delirtip saçma sapanda konuşturma!"

Gereksiz zırvalamarımdan sonra suratına baktım. Dudakları aralanmış sanki birşey söylecek gibi duruyordu fakat ağzını kapattı, sonrada kafasını aşşağıya eğdi. Birşey dememesi daha fazla sinirimi bozuyordu.

Banyodan çıktım ve direk içeriye girdim. Gitmek istiyordum. Kafam allak bullaktı. Zaten Yifan'a olan hoşlantım sinirimi bozuyordu, şimdi onun Kris olup olmadığı daha fazla geriyordu beni. Neden onu bu kadar kafaya takıyorsam? Daha ne kadar tanıyordum onu? Neredeyse 1 hafta daha yeni olmuştu. Ayh! Tüm sorun bendeydi!

İçeriye girdim ve direk Jongdae'nin pantolonunun cebine soktum elini. "Sapık! Ne yapıyorsun?! Hey Luhan!"

Cebinden anahtarı alıp kapıya doğru ilerlerken bağırmıştı arkamdan. Umrumda degildi. Kapıyı açtım ve onun ayakkabılarını giydim. Ayak numaralarımızın neredeyse aynı olması iyi bir şeydi. Koşarak sokağa çıkarken bir miktar rahatlamış hissediyordum. Ama kahkaha atmam delirdiğimin işaretiydi.

"Pislik Jongdae! Şimdi nasıl geleceksin acaba eve!" dedim gülerken. "Umarım gelmezsin."

Kafamı iki yana deli gibi salladım ve bir süre başımın dönmesinin geçmesini bekledim. Kafamı dagıtmam gerekiyordu. Bunun için en etkin yöntem bence uyumaktı ki eve gidince direk uyuyacaktım.

Başarabilirsem.

~

~

Hatalarım varsa affedin.

Ehem. Şimdi diyeceksiniz bu nasıl bölüm bu nasıl hikaye falan.

Bende bilmiyorum. Cidden kitap biyerlere gidiyo ama bakıcaz artık.

Neyse oy vermeyi unutmayın :)

Daima EXO ile kalın

사랑해요❤

Continue Reading

You'll Also Like

42.5K 1.9K 27
Yanlışlıkla birine dokunabilir misiniz? Eğer bu gözü aşktan kafayı yemiş Mew Suppasit ise neden olmasın Kamp ateşinin etrafından dönen muhabetten gü...
123K 7.4K 56
Buraya bak cılız okur. Senin geçirdiğin tüm o uykusuz geceler gibi yüzyıllar geçiren Carryhall Lisesi öğrencilerine bak. Bak ve elindeki loş telefon...
11.7K 976 11
Hatırlamak için içki, unutmak için sigara içiyorum Gurur duyulacak şeyler, pişman olunacak şeyler Kendi aklımın karanlık dar sokağındayım Bir şeyl...
1.5K 358 18
BL, yani iki erkek arasındaki aşkı konu almaktadır. Eissa, ailesini kötü bir şekilde kaybettikten sonra üzüntüsü yetmiyormuş gibi beş parası da olma...