AFİHİFA

By bilgeliyazar

808K 67.8K 11K

ASKIDA / Hani her insan kendi hayatının baş rolüdür diye bir söz var ya. Her insan kendi yalanlarının baş r... More

sade bir giriş "habersiz"
1.Bölüm, "hifa"
2.Bölüm, "huzursuzluk"
3.Bölüm, "yeni hayat"
4.Bölüm, "babaanne"
5.Bölüm, "mezarlık"
6.Bölüm, "soğuk adam"
7.Bölüm, "eva"
8.Bölüm,"orta demli"
9.Bölüm,"ruhundaki acı"
10.Bölüm, "bin kadarı"
11.Bölüm, "huzur kokusu"
12.Bölüm, "günah"
13.Bölüm,"boşluk"
14.Bölüm,"necip fazıl"
16.Bölüm, "çelişki"
17.Bölüm "imza."
18.Bölüm,"yalnızlık duvarları."
19.Bölüm "mislina."
20.Bölüm "süt kardeş"
21.Bölüm, "helal"
22.Bölüm, "anne"
23.Bölüm, "acı"
24.Bölüm, "imam"
25.Bölüm, "tarhana"
26.Bölüm, "ezan"
27.Bölüm, "Gerçek"
28.Bölüm, "kalp"
Kendim hakkında bir şeyler
29.Bölüm, "alışveriş"
30.Bölüm, "Soykan"
31.Bölüm, "Baba"
32.Bölüm, "soyut"
33.Bölüm, "Allah için."
34.Bölüm, "Kader öyle bir şey ki."
35.Bölüm, "Beyaz."
36.Bölüm,"Vasiyet"
37.Bölüm, "Gerginlik."
38.Bölüm, "Tutsak"
39.Bölüm, "Küçük Kız."
40.Bölüm, "Alın yazısı."
41.Bölüm, "Sabır."
42.Bölüm, "Yol."
43.Bölüm, "Tehdit."
44.Bölüm, "Yardım"
45.Bölüm, "Gelini."
46.Bölüm, "Banyo."
FOTOĞRAF KARESİ
47.Bölüm, "Gerçek Ev."
48.Bölüm, "Çocuk"
49.Bölüm,"Piknik"
50.Bölüm, "Hediye."
51.Bölüm, "Camii"
52. Bölüm, "Köylü"
53.Bölüm, "Hastane"
54.Bölüm, "İdris A. S"
55.Bölüm, "Bayram Hazırlıkları"
56. Bölüm, "Akif"
Veda
ÖNEMLİ

15.Bölüm,"bir ders, bir sır"

13.5K 1.3K 168
By bilgeliyazar

Zor diyorsun. Zor olacak ki,
İmtihan olsun...

'Mevlana.

~~~
Yine ve yine mesafe bırakıp biraz ilerime oturdu Selim.

Hala ağlıyor olduğumu umursamadan kuşa bakmaya devam ettim.

"Göz yaşlarını silmek isterdim. Kendi ellerimle. O filmlerdeki kitaplardaki gibi. Ama bunu yapmayacağımı yapamayacağımı biliyorsun."

Gülümsedim. Biliyordum.
Kendi gözyaşlarımı silip ona baktım.

"Sorun değil. Biliyorum. Hem doğru olan da bu değil mi zaten?" diye sordum.

Usulca kafasını salladı.
"Ne öğreteceksin?" diye sordum.

"Öğrettiğim zaman neyi öğreneceğini anlarsın."

Ah çok mantıklı bir cevap teşekkür ederim.

"Şu an sana birkaç ayet söyleyeceğim. Onları hayatına uyarlamaya çalış. Not almanı istemiyorum. Sadece aklında tut. Aklına kazı. Unuttuğun ayetleri bana sorarsın. Ya da araştırırsın. Böyle böyle hem ezberlemiş olursun hem de hayatına uyarlamaya başlarsın."

Dediği şey aslında mantıksızdı.
Not alsam daha iyi olabilirdi. Unutursam bakardım.

"Tamam ama not alsam daha mantıklı olur bence." dedim.
"Hiç dinlemiyorsun dimi beni?"

İç çekip,
"Tamam peki not almak yok." dedim. Elimdeki kafese baktı bir süre.

Sonra dizlerimin üzerindeki kafesi yavaşça aldı.

Kendi kucağına koyarken kafesin kapağını açtı.

Eline kuşu alıp uçurdu.

"Ne yapıyorsun!" diye bağırdım.

"Korkma. Türünü biliyorum bunların. Geri dönecektir. "
Uçan kuşa baktım bir süre.

"Normal bir muhabbet kuşu değil bu." diye devam etti.

"O dönene kadar bende sana hayatına yer etmen gereken ayetleri söyleyeceğim. Dikkatli dinle."

"Tamam dinliyorum ama döner dimi?"

Aklım bana Cemil amcamdan kalan kuştaydı.

"Dönerse senindir. Dönmezse hiç senin olmamış demektir. " deyip gülümsedi.

Bende gülümsedim.
İmam adamdan tumblr girl çıkmıştı resmen.

"Başlıyorum. "

"Peki." dedim ve oturduğum yerde iyice ona döndüm.

"Karar verirken vicdanının sesini duymazlıktan gelme.

İnanma duygunu diri tut.

Heveslerini kendine ilah edinme.

Sözünde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma.

Vazgeçilmez olmadığını kabul et.

Kendini sürekli övmekten uzak dur.

Anne ve babana of bile deme.

Merhametli olmaktan asla vazgeçme.
Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç.

Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler hayatının kabusu olmasın.

Ön yargılarla hayatı kendine zehir etme.

İyilik yapma arzunu şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır asla unutma.

İyi bir dostun paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma.

Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın erkek ilişkilerinin hayatını esir almasına izin verme.

Yalandan uzak dur.

Bencil olma tebrik etmeyi bil.

En sevdiğin şeyleri başkalarıyla paylaşmanın keyfine var.

Hiçbir sırrın sonsuza dek gizli kalmayacağını unutma.

Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi tart.

Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur.

Sana yapılan kötülüğün karşılığını vermek yerine öfkenin dinmesini bekle.

Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.

Tek başına mutlu olmayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster.

Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini unutma.

Ölümden korkmak yerine ölüm gerçeği ile yüzleş.

Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma. "

Dikkatlice dinledim. Her bir ayeti o kadar özenle söylemişti ki..

"Aklında kalan ayetleri bana söyler misin?" diye sordu.

Ayetler o kadar içtendi ki.
Bazıları sanki bana yazılmış gibiydi.

"Annene ve babana of bile deme." dedim ilk başta.

Anne ve baba duyunca o kazınmıştı aklıma.

"Herşeyin üstesinden gelemeyeceğini unutma." dedim sonra. Unutmayacaktım.

O beni dinlerken bende aklımda kalan ayetleri söylemeye devam ettim.

"Hiçbir sırrın sonsuza dek gizli kalmayacağını unutma."

Bunu ona gönderme yaptım. Çünkü benim onun kadar büyük sırlarım yoktu.

Onun sırları vardı evet ve gerçekten tuhaf sırlar olduğuna adım kadar emindim.

Gerçi ben 26 yıl adımdan emin değildim bundan adım kadar emin olsam ne yazar.

Bana adımı sevdiren bir kitap değil mi?
Peki emin değilmişim adım kadar..

"Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın erkek ilişkilerinin hayatını esir almasına izin verme. "

Bunu da aramızdaki bu soğukluğa ve olması gereken mesafeye ilettim.

Mesafeli uzak olmak zorundaydık.

"Yalandan uzak dur."
Bunu da tüm insanlığa ilettim.

"İnanma duygunu diri tut."

Bir gün her şeyin güzel olacağına inanıyorum.

Sustum bundan sonra.
Daha aklıma gelmiyordu.
"Güzel şeyleri aklında tutmuşsun. Ama senin hayatına şu sıralar yer edinmen gereken bir ayet daha vardı. Onu söylemedin. " dedi.

Kendimle alakalı güzel ayetler vardı hayatıma çok çok uyan.

Aslında hepsi benimle alakalıydı evet ama hayatıma çok uyan ve az uyan diye sınıflandırabilirdim.

"Nedir?" diye sordum.

"Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma. "

Biraz süre sessizlik oldu.
Hayatıma en gerekli ayet buydu belkide şu sıralar..

O kadar çok çaresizliğe düşüyordum ki..

Önümde duran masanın desenini incelemeye o kadar dalmıştım ki açık kafesten içeri Mahiv'in girdiğini sonradan fark ettim.

"Döndü. " dedim gülerek.

"Senindir." dedi ve kafesi kucağıma koyup ayağa kalktı.

Bende kafesi kucağımdan masaya bırakıp ayağa kalktım.

"Bu ne kadar devam edecek?" diye sordum.

"Sen öğrenene kadar. "

Arkasını dönüp giderken, "Selim." diye seslendim.

Benden tarafa dönüp bana baktı.

"Şey. Kendinle ilgili bir şey anlatsana her dersin sonunda. "

"Neden bu kadar ısrarcısın?"

Çünkü merak ediyordum.
Onu, hayatını, sırlarını o kadar merak ediyordum ki..

"Tamam peki her dersin sonunda ufak bir şey anlatacağım sana."

Ben çardaklara geri otururken o da yanıma geldi ama oturmadan tahta direğe yaslandı.

"Senin öğrencinim ve de öğretmeninim." dedi.

Kaşlarımı çattım.

"Bunu zaten biliyorum." dedim.

"Resmi olarak öğretmeninim. Dinler tarihi okumayacak mısın sen? İşte öğretmenin benim."

E yok artık.

"Sen ciddi misin?" diye sordum.
Yok adam şaka yapıyor.

"Evet. "
Şaka yapıyor dediğimi mi duymuştu?
Ay ciddi misin diye sormuştum ona evet demişti.

"İyide bunu zaten elinde sonunda öğrenecektim. Daha başka bir şey anlat."

Şaşkındım ama daha önemli bir konumuz vardı.
Onunla ilgili bir sır falan öğrenebilirdim.

"Dedem." diye başladı.

Kafasını gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes aldı.

"Onunla beraber mezarlıktaydık bir gün. Sohbet ediyorduk. Sonra bir kadın geldi. Dedem yaşlarında kapalı zar zor yürüyen bir kadındı. O zaman ben sekiz yaşında falandım galiba. O kadar hayal meyal hatırlıyorum ki kadını. Dedemle bir şeyler konuştular. Ama hatırlamıyorum. Tek hatırladığım yaşlı kadının dedeme bir zarf verdiğiydi. Bir daha da görmedim o kadını zaten. Bizi ziyarete geldikten birkaç gün sonra tekrar gelmiş mezarlığa ama bu sefer tabut içinde gelmiş. Dedem öleli şu an iki yıl oldu. Ölmeden hemen önce hissetti sanki ölümü. Beni yanına alıp bir konuşma yaptı. Yirmi yıl önce buraya gelen yaşlı kadın ile ilgili. O hayal meyal hatırladığım kadını anlattı bana. Can dostunun karısıymış. Bana bir zarf verdi. Ve bir mezar gösterdi. O yaşlı kadının mezarını. Bana 'Buraya bir kız gelecek. Burada yatan kadının torunu. Kaç yaşında gelir bilmiyorum ama mutlaka gelecek. Ona yol göster. Ona öğret. Ve öğrendiğinden emin olduğun zaman ona bu zarfı ver. Babaannesi bıraktı.' dedi. Sonra da birkaç gün sonra öldü. Bende mezarlığı bırakmadım. İlgilendim. Bekçisi var resmi olarak ama bende sürekli oradayım. Gelecek olan kızı bekliyordum. Çünkü hem dedemin bana vasiyetiydi. Hem de o yaşlı kadının dedeme vasiyetiydi."

Dinledim. O kadar merakla dinledim ki..

"Hifa o ölen kadın senin babaannen."

~~~~~~~~

Evet Selamun Aleyküm,

Bölüm hakkında yorumları unutmayalım.

Sağlıcakla kalın♥

Continue Reading

You'll Also Like

1.9K 427 15
"Gelme!" Omuzlarım sarsıla sarsıla ağlıyorum. Acıyan gözlerimi yüksekliğini bilmediğim yerden aşağıya çevirdim. Çok yüksek burası. Soğuk rüzgar canım...
313K 20.5K 27
"...Sen bana abi diyen kıza, yüreğimin çektiği hasretliği nasıl bileceksin?!" dedi Abdullah. ~ Kocaman bir apartman düşünün, birbirine can olmuş Alla...
1.2M 91.2K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...
399K 29.3K 67
-Düzenlenmiştir- 05*********/ Faruk hadi aç kapıyı 05*********/ Ellerim dolu hadi Ders videosunu durdurup gelen mesajlara baktım. Faruk mu? Bilinmeye...